Barcelona maçları esnasında ya da sonrasında gerçekten yüzüm gülüyor. Hayatımda hiç Barcelona'ya gitmedim, orada oynayan futbolcuları görmedim. Ancak inanılmaz şekilde kendimi Barcelona'ya yakın hissediyorum. Fenerbahçe ile beraber tüm maçlarını izlediğim tek takım. Hazırlık ya da dandik kupa olması işi değiştirmiyor. Bir şekilde ekran karşısına geçiyorum. Gollerinde ayağa fırlıyorum. Bazen kendimden bile beklemeyeceğim hareketler yapıyorum. Nasıl böyle bir şey olabilir diye şaşırıyorum. Gerçekten Barcelona ve özellikle Messi'nin ciddi hayranıyım. Bana hayatımda yaşattıkları keyfin gerçekten karşılığı yok. Ve bir gün canlı da izleyeceğimi biliyorum.
Real Betis maçı yine keyifli maçlardan biri oldu. İlk yarı 0-0 ve kötü futbol vardı. Barcelona 1-2 kez denemiş ancak sonuç alamamıştı. Ancak 2.yarı çok başka bir şey izledik. Rakitic, Messi, Suarez, Messi, Suarez golleri atan futbolculardı. Gollerin hazırlanışı, asistler, paslaşmalar. Her şey kusursuz.
Barcelona'nın 5-0'lık galibiyeti ve en yakın rakiple 11 puana çıkan fark.
Ancak bunun sebeplerinden en büyüğü 86.dakika ceza sahasının önüne kadar gelip top isteyen, topu aldıktan sonra rakiplerini geçip arkadaşlarına gol attırmak isteyen, 92.dk skor 5-0'ken atak yapmaya çalışan Messi. Gerçekten izlediğimiz için şanslıyız. Bu kadar futbolu seven, sadece futbolu düşünen bir adam izlemedik. Kendine de saygısı var, bizlere de saygısı var. Belki bir vefa borcunu ödüyor. Ya sağlık sorunları yaşarken yardımcı olan Barcelona'ya sahada teşekkür ediyor, ya iyi para aldığı için hakkını vermek istiyor, ya futbola gerçekten tahmin ettiğimizden çok daha fazla bağlı ya da başka bir şey. Bilemeyiz sebebini ama bildiğimiz bir şey var tarihin gelmiş geçmiş en iyi futbolcusunun tüm kariyerine şahitlik ediyoruz. Şanslıyız.
30 maçta 25 gol atan Messi ve 27 maçta 16 gol atan Suarez gollerine devam ediyor.
Suarez de berbat bir sezon başlangıcından sonra kendine geldi. Kusursuz işler yapıyor. Rakitic'e attığı pas olağanüstüydü.
La Liga yayıncılığı konusunda bu sezon en keyif aldığım maç oldu. İsmail Şenol ve Bülent Timurlenk nefis bir yayın yaptılar. Anılar, hikayeler, analizler, sohbet. Zaten sahada topun kimin ayağına geldiğini görüyoruz. Söylemeleri şart değil. Böyle yayıncılık daha çok keyif veriyor. En az maç kadar keyif aldık ikiliden. Sezonun kalanında da dinleyebiliriz umarım.
Perşembe günü 23:30'da Espanyol ile 0-1'lik yenilginin rövanşı var. Espanyol'un bir golünde Barcelona'nın atması gereken gol sayısı 3. İyi maç olur ama Barcelona 0-1'i rahatlıkla çevirebilecek bir takım. Bakalım neler olacak. Pazar günü de Alaves ile Camp Nou'da oynuyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder