28 Mart 2012 Çarşamba

Sadece 4 Galibiyet, Şampiyonluk Demek



Sezon içerisinde kaybedilen 2 kupa, bunun yanında yenilgisiz gelinen bir Final Eight. Takım iyi, takım mücadeleci, takım inançlı, takım istekli, takım iyi oyunculardan kurulu, camia takımın sonuna kadar arkasında, Galatasaray karşısında kaybedilen 2 kupaya rağmen en ufak bir destek kaybı yok.

Fenerbahçe camiası Fenerbahçe kadın basketbol takımından kupa bekliyor.


Birsel, Esmeral, Nevriye, Angel, Penny, Matovic, Tamane, Nevin, Pondexter olmak üzere tüm kadro, tüm teknik ekip. Bu taraftar size inanıyor, bu taraftar size güveniyor.


Çarşamba 18:00 Fenerbahçe-Beretta Famila Schio 
Perşembe 20:45 Fenerbahçe - Galatasaray MP
Cuma 18:00  Fenerbahçe- Rivas Ecopolis 

ve bu 3 maçı kazanırsak Pazar günü 20:45 Final.


Yazının başlığı gibi sadece 4 galibiyet, şampiyonluk demek.

26 Mart 2012 Pazartesi

Alex'i Sevme Nedenleri # 4


Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olan Fenerbahçe Universal Fenerbahçe Tv ekranlarında yayınlanan '' Gündem '' programına katıldı. Bu sırada canlı yayına çıkıp, tüm teknik ekibi oyuncuları tek tek kutlayan ve hiçbir şey demeden giden Alex'i seviyoruz. İyi ki bizimlesin be kaptan.


Verdiğiniz Sözleri Tuttunuz, Şampiyon Oldunuz ...


Daha önce Burhan Felek Spor Salonu'ndan yapılan tezahuratı melekler bu kez Sabiha Gökçen'de söylemiş. Muazzam. Kelimelerin tükendiği yerdeyiz ...

Şampiyonlar Ligi Şampiyonu ; Fenerbahçe


Ne yazsak, ne desek az. Sadece başlığı iyi okuyalım. 

24 Mart 2012 Cumartesi

Fabrice Muamba İçin Destek Günü


İngiltere halkının desteği, duaları


Bolton futbolcularının desteği


Bolton taraftarlarının koreografisi.

Yenin Cannes'ı, Yakalım Dış Hatları !


Biz onlara '' Armanın Gururu Sarı Melekler '' dedik, onlar bize '' Nerede görülürki bu taraftar, herkesin gözü üzerinde, hiç durmadan alkışlar susmazlar, yeriniz kalbimizde, biz neler yaşadık hep beraber, üzüntü ve galibiyetler, güzel günler çok yakında bekler, söz veriyor MELEKLER. '' tezahuratı ile cevap verdiler.

Beklediğimiz gün geldi. 3 senedir Final Four'a, 2 senedir finale kalıyoruz.

Yarın 17:00'da Fransa'nın Cannes takımı ile karşılaşıyoruz. Yenersek Şampiyonlar Ligi şampiyonu olacağız.

Tüm kalpler sizinle. Yenin Cannes'ı, yakalım dış hatları !

17:00 Fenerbahçe Universal - Cannes
Trt Spor ve Trt HD


Fenerbahçe 1 Bursaspor 0 / Yine Alex


Acaba bloga yazdığım kaçıncı Alex fotoğraflı maç yazısı. 10,20, 30 ? Belki daha da fazla. Yine takımın hiçbir şey yapmadığı - sadece biraz mücadele - bir maçı Alex'in enfes golüyle 1-0 kazandık ve Galatasaray ile aramızdaki puan farkını 6'ya indirdik.

Mücadele başından sonuna kadar Alex'i gösteren kamera olsa kesinlikle onu izlerdim. Hafta içi oynanan Samsunspor maçında çok istekliydi. bu maça da aynı isteği ile başladı. Aldığı her topu olumlu kullandı. Depar attı, çalım attı, enfes paslar attı. Alex maçı kazanmayı istedi ve kazandı. Alex'e bir kez daha hayran kaldık.

Orhan Şam, Bekir, Yobo diğer iyi oyuncular. Sow da gayretliydi. Mehmet Topuz, Stoch, Ziegler, Selçuk, Cristian vasat.

Fenerbahçe Galatasaray maçında 2-0 öne geçti, geri çekildi. Bir hafta sonra yine lig maçı, yine öne geçiyoruz ve yine geri çekiliyoruz. Tamam Aykut Kocaman doğru değişiklikler ile oyuna çok olumlu etki yapabilir ama takımın bu kadar geri çekilmesini dünyada sağlayabilecek hoca yok. 

Bursaspor çok şanssızdı. Direkten dönen toplar, kaçırılan net pozisyonlar.

42.940 kişi. Ne desek az. Gerçekten helal olsun Fenerbahçe'nin kadınları ve çocukları. Yalnız biletler her maç bitiyor ama stat daha hiç dolmadı. Neden fazla bilet alıyorlar? Bu bilet olayına da çözüm lazım. - bence bu olay yıllarca devam edecek. -

Meşale yakan Bursaspor tribünleri. Kadınlar yakıyor.

Alex geçen hafta attığı golü retweet etti. 3 maç üst üste enfes goller attı. 16 gole ulaştı yine.

Stoch Trabzonspor maçını kazandır artık. Özledik gollerini.

Kötü futbol, mücadele etmeme falan ama play-off'a şu an Gs'nin 3 puan gerisinde giriyoruz. - Ts'yi yenerseler fark 5 - 

Haftaya sezonun en çok mücadele edilmesi gereken maçı. Trabzonspor deplasmanı. 

23 Mart 2012 Cuma

Maç Günlüğüm # 83 / Derbi !


Günler öncesinden başlayan heyecan. Biletler satışa çıkmadan, biletler satıştayken, biletlerin satışı bittikten sonra da heyecan devam etti. Biletix.com'un kitlenmesinden dolayı bilet alamadığımızı, arkadaş kıyağı ile bu maça gittiğimizi daha önce yazmıştım.

Fenerbahçe taraftarları için Galatasaray maçları her zaman çok önemli olmuştur. Ezeli rakibi yenmek her şeyden önemlidir. Hatta çoğu taraftarlar için şampiyonluktan bile. Benim için öyle değildi ancak bu maç öyle oldu. Yenelim şampiyon olmayalım diyenlerdendim.

Kadıköy'e yola düşerken aklımda sadece galibiyet vardı. Ancak olmadı.

Sabah 8'de kalkıp işe giderek başladı gün. Ve daha sonra saat 14:10 otobüsü ile tek başıma İstanbul.

Ben hayatım boyunca Kadıköy'e giderken asla böyle bir heyecan duymadım. Bu maç çok farklıydı. Kadıköy'de stadı görene kadar bu heyecan devam etti. Stadın yanında, Nazlı'nın yerinde bu heyecan ortadan kayboldu.

#fbloggers tayfası ile Nazlı'da keyifli anlar. Hekimoğlu ile ortalığı yıkma, meşaleler, tezahuratlar, tüketilen alkol.

Kadıköy'de maç günü içilen alkol bazı şehirlerin 1 aylık stoğuna eşittir. Tamam maç öncesi alkol alınır falan da bazıları gerçekten aşırıya kaçıyor. Maç sonucunu arkadaşlarına soruyorlar.

Maç öncesi çıkan kavgalar azalarak tükensin. Tabii alkolün olduğu yerde kavga çıkar.

Stadın yanı, Nazlı, Yoğurtçu Parkı, boğa başta olmak üzere tüm Kadıköy maç öncesini büyük bir coşku ile bekliyordu.

Saat 19:25 gibi stada girdik. Girişte yaşadığımız zorluğu ben daha önce hiç yaşamamıştım. Resmen kapılar kitlendi. Aynı şekil çıkış da çok büyük zorluklara gebe oldu. 

Maç 2-2 bitti. Kötü sonuç. Ancak biz kazandık. Galatasaray 2 puan kaybetti.

Tribünler yine vasattı. Yine diyorum çünkü derbiler böyle oluyor. Aşırı alkol, aşırı heyecan, takımın kötü futbolu gibi etkenler eklenince bu çok da anormal gelmiyor artık.

Büyük beklentiler ile gelinen maçlar tribün hep kötü olmuştur. Bu tezim doğru çıkmaya devam ediyor. Kadıköy'de efsane olan tribünler hep anadolu maçları olmuştur. Son yıllarda tribünü iyi olan derbi hatırlamıyorum.

Migros candır. Tribüne başladığımız yere ihanet edemeyiz. Ben Kadıköy'de ilk maçımı o tribünde izledim. Daha da izleriz herhalde.

Maç sonrası yine tek başıma otobüsle İzmit'e döndüm.

Maç öncesi > maç sonrası > maç diyebileceğim bir derbiyi daha geride bıraktık. Derbilerin atmosferi falan tamam iyi oluyor da böyle atmosfer olacaksa pek beklenti ile beklememek gerek.

Fenerbahçe peşinden gitmeye devam edeceğim.

19 Mart 2012 Pazartesi

Indian Wells Şampiyonu ; Roger Federer


Son 32'de Kudla'yı 2-0, son 16'da Raonic'i 2-1, son 8'de Belluci'yi 2-1, çeyrek finalde Del Potro'yu 2-0, yarı finalde Nadal'ı 2-0 ve finalde Isner'ı 2-0 yenen Roger Federer kariyerinin 73.turnuva zaferini elde etti. Masters şampiyonluk sayısını 19 yaptı ve Nadal'ı yakaladı.  Kariyerinde kazandığı para ödülü 70 milyon doları geçti. Federer 2012 yılına zaten çok iyi girmişti ve çok da iyi gidiyor. Yine müthiş maçlar, müthiş puanlar kazandı. Federer gibi vuruşlar yaptı, Federer gibi mücadele etti. Ve şampiyonluğu sonuna kadar haketti. Final maçında yaptığı şu vuruş ise neden şampiyon olduğunu anlatır cinsten ...


Abidal'e Destek


Barcelona'lı futbolcular Sevilla deplasmanına üzerlerinde '' Abi !! Tornaras a Guanyar '' yazılı t-shirt'lerle çıktı. Yani '' Abi, yeniden kazanmaya başlayacaksın. '' Abidal karaciğer ameliyatı olacak ve futbol hayatı bitme noktasında. İnşallah tekrardan sahalara döner.



Maç Günlüğüm # 82 / Aylar Sonra Kocaelispor Maçı



Günler, haftalar, aylar sonra bir Kocaelispor maçına gitmeye karar verdik. Yaşadığın kentin takımına sahip çık. Aslında öyle değil. Fenerbahçeliyim ama Kocaelispor bizim için her zaman farklı olmuştur. Nasıl olmasın. Tribüne Kocaelispor tribünlerinde başladık, okuldan kaçarak İstanbul'a Fenerbahçe maçlarına değil, Kocaelispor maçlarına gittik. Bu yüzden Süper ligde ve Bank Asyada her maça, 2.ligde de ara sıra maçlara yıllardır gidiyorum. Bırakamayız.

Yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuktan sonra stada vardık. Kent merkezinden geçerken neredeyse hiç Kocaelispor'lu görmedik. Eskiden böyle değildi. Özellikle ilkokul, lise okuyan çocuklar Kocaelispor maçlarına gitmek için can atardı. En azından biz öyleydik. Babama bizi maça götürmesi için çok yalvardık. Tabii bizim çocukluğumuzda Kocaelispor 3 büyüklere bile kök söktüren bir camiaydı. Şimdi Kocaelispor'un renklerini bile bilmeyen çocuklar var.


Biletimizi alıp stada girene kadar ilk gol oldu. Kocaelispor zaten çok gol atamıyor. Gittiğimiz maçta da golü göremiyoruz. 5 Tl'ye Numaralı bileti aldık. Yerimiz gayet güzel. Etrafta yıllardır - ne süper lig, ne bank asya, ne 2.lig - bırakmayan bir kitle. 


Sahada mücadele etmeye çalışan, Kocaelispor için çaba harcayan bir çoğu öğrenci olan bir futbolcu kitlesi, tribünlerde 500 kişi, bu seneye kadar her sezon mutlaka dolan, her maç orada olan ama şu sıralar bomboş şekilde duran Maraton tribünü. 


1.lig zamanı, 2.lig - bank asya şu an -  zamanı rakiplere korkulu anlar yaşatan, Türkiye'de ilk deplasmanı getiren Kocaelispor tribünleri bomboştu. Aslında bu ayrı bir yazı konusu. Yıllardır Kocaelispor peşinden koşan insanlar nasıl oluyor da bu takımı bırakıp Körfez Fk için stat stat geziyor. Bunu bana kimse açıklayamaz. İnsan birden bir takımı bırakamaz be abi. Kocaelispor'luysan lig ne olursa olsun Kocaelispor'lu olacaksın, onun yanında olacaksın.


Geldiğimiz maç bari gol görelim di mi? Kocaelispor 2.golü de attı. Ancak daha sonra geriye yaslanan - yaslanmak zorunda kalan - pas yapamayan, her topu şişiren bir takım oldu. 2-0'dan 2-3 maçı verdi.


Balıkesirspor iyi takım falan da bu maçı çoğu takım kaybetmezdi. Maçı Balıkesirspor almadı, Kocaelispor verdi.


Hakem çok kötüydü. Gerçi sonradan konuştuğum Balıkesirsporlu - Ostoros - bir abimiz her hafta maçlara gidiyor. '' Bizim maçlarda da skandaldır Yiğit '' dedi. Normal karşıladık.


Tribünde futbolculara inanılmaz şekilde inanan ancak zaman zaman aşırı şekilde kızan bir kitle var. Yine de Hâlâ Kocaelispor maçlarına gelmeleri bile takdiri hakediyor.


Sonuç olarak Kocaelispor'a ayırdığımız bir günü galibiyetle kapatamadık. Gönül isterdi galip gelsinler. Kocaelispor'da dibe düşüş devam ediyor. Ama istediği kadar dibe düşsün ara ara maçlara gelmeye devam edeceğiz. Statta Kocaelispor'u izlemek her zaman iyi ve güzel olmuştur.

18 Mart 2012 Pazar

Pray For Muamba


İngiltere Konfederasyon Kupası çeyrek final karşılaşmasında Tottenham ve Bolton karşı karşıya geldi. Mücadelenin 41.dakikası Muamba'nın kalbi durdu. Maç hakem tarafından tatil edildi. Hatta Bolton'un bir sonraki maçı da ileri bir tarihe ertelendi. Bolton kulübünden yapılan açıklamada Muamba'nın durumunun ağır olduğu belirtildi. İngiltere ise Muamba için birleşti. Maçlardan önce alkışlar, pankartlar, t-shirtler ile destek veren futbolcular. Bolton kulübünün önünde de Muamba için bir köşe açıldı. İnsanlar buraya gelip dua ediyor, atkı, forma ve flama bırakıyor. Muamba inşallah bir an önce iyileşir. Pray for Muamba !






Fenerbahçe 2 Galatasaray 2 / İsteyen İstediğini Alır


Çok inanıyordum, takıma çok güveniyordum. Gerek yıllardır Kadıköy'de oynadığımız Galatasaray maçları, gerek hafta içi Alex'in, Volkan'ın, yöneticilerimizin açıklamaları, gerek 3 temmuz sürecinden sonra camia'da oluşan birlikte ve beraberlik, gerek twitter'da, facebook'da, sokakta insanların bu maça olan bakışı benim takıma çok daha fazla güvenmemi sağlıyordu.

Fenerbahçe'nin sezon boyunca kötü oynarken, Galatasaray tam tersi sezon boyunca iyiydi. Ama bu maç gerçekten de farklı diyordum. Yanıldım.

Mücadele'ye Sow'un ve Alex'in 2 mükemmel golleri ile başladık. İki futbolcunun da kariyer gollerinden. Bu gollerin yanında her topa koşan bir takım, iyi yardımlaşan bir takım, seyirciyi de arkasına alarak mücadele üstünlüğünü eline alan bir Fenerbahçe vardı. Ancak her şey Stoch'un şutundan sonra başladı. Stoch'un şutu attığı 21.dakikadan sonra sahadan silindik.

Top kontrolünü Galatasaray'a verdik, mücadele gücümüzü kaybettik, Galatasaray'ın etkili adamlarına çözüm bulamadık, basit top kayıpları yaptık. 

36.dk Elmander ve 82.dk Hakan Balta'nın gollerine engel olamadık ve mücadeleden 2-2 beraberlikle ayrıldık.

Skor 2-2 ancak sevinen taraf kim? Bence sevinen taraf biz olmalıyız. Çünkü Galatasaray tüm takım olarak bizden iyiydi, bizden daha çok maçı haketti, daha çok pozisyona girdi, daha çok koştu.

Stoch  - Eboue kanadı kritik dedik, Eboue kazandı, Selçuk-Melo , Emre-Cristian kapışmasını kazanmak önemli dedik, kaybettik, Elmander'i ezmeliyiz dedik, ezemedik, o bizi ezdi, Gökhan ve Mehmet Topuz kanadı bu sefer iyi kullanır, kullanmalı dedik, olmadı, Ziegler ofansif olarak iyi olsa da defansif olarak kötü kaldı, Volkan bütün hafta açıklama yaptı, kötü performans sergiledi, Alex müthiş gol attı ama kötüydü, Sow pozisyona giremedi, girdiğini de attı, Yobo ve Serdar da iyi değildi. Sonradan giren Selçuk, Dia ve Bienvenu da kötüydü.

Aykut Kocaman kariyerinin en kötü maç yönetimlerinden birini yaptı. Yersiz değişiklikler, takımı devre arasında motive edememe. Aykut Kocaman yıllarca bizde kalsın diyoruz da kendini geliştiremezse çok uzun soluklu bir Fenerbahçe kariyeri olamaz. Ben, sen inanırız da camia inanmaz, desteklemez.

Sonuç olarak 9 puan farkla girdiğimiz maçtan 9 puan farkla çıktık. Galatasaray gerek mücadelesi ile, gerek maçı bizden daha çok istemesi ile, oyuncularının daha konsantre olması nedeniyle istediği puanı alıp Kadıköy'den ayrıldı.

Fenerbahçe için sezonun geriye kalanından şampiyonluk için 9'da 9 yapmasını bekleyeceğiz. Yapabilir mi? Bu oyunla imkansız. 



Ribery ve Kroos'dan Taş, Kağıt, Makas Oyunu


Müthiş müthiş. Kroos ve Ribery'den frikik öncesi '' Makas, Kağıt, Taş '' oyunu. Futbolu böyle anlar için seviyoruz. Tabii fark çok olunca böyle şeyler daha kolay yapılıyor.

17 Mart 2012 Cumartesi

Gün Gün Derbi Heyecanı


Pazar günü bilet satışı duyurusu ve başlayan aşırı heyecan
Pazartesi taraftar kartı göz önüne ve kredi kartını temize çıkarma
Salı günü biletlerin kongre üyelerine çıkması, 15 dk içinde bitmesi ve biraz üzüntü duyma ancak Ömer Temelli'nin '' taraftar kart satışına da bilet kalacak '' açıklaması ve rahatlamamız.
Salı akşamı uyuyamama, acaba bilet alabilecek miyiz heyecanı
Çarşamba günü günler sonra erkenden - standart altı - uyanma, iş yerine gitme, arada sürekli telefon görüşmeleri - ya alamazsak yorumları - 
Çarşamba günü saat 09:30'da çalıştığım şirket yönetimine '' 9:30 ile 11:00 arası ben yokum. '' demem ve pc başına geçmem,
Çarşamba günü 09:50 heyecan tavan, önümde dosya kağıtları, taraftar kartı numaraları, kredi kartı numaraları falan yazıyor.
Çarşamba günü saat 10:00 biletlerin satışa çıkması, anında sitenin kilitlenmesi, edilen küfürler, bilet alamama, arada alacak gibi olmak ama sonuç hep hüsran
Çarşamba gününün kalanı Biletix'e edilen küfürler.
Perşembe günü bilet arama ancak fiyatların aşırı pahalı olması nedeniyle vazgeçme, üzüntü hali devam ediyor.
Cuma günü arkadaştan '' Ben maça gitmeyeceğim, al bileti sen git '' demesi ve inanılmaz mutlu olmak. Yılın kıyağı. Herkes yapmaz. Ben yapmam.
Cuma günü arkadaşla buluşmam, bileti alacağım kredi kartını, kimliğini, taraftar kartını alma
Cuma günü maçı konuşma, maçı yaşatma, kafada oynatma, acaba Stoch bu sefer neler yapacak? Acaba Gökhan özlediğimiz Gökhan olacak mı? Emre cezasahası dışında gol atar mı? Alex bu sefer nasıl gol atacak? Statta nasıl atmosfer olacak? Koreografi nasıl olacak koreografi? soruları ...
Cumartesi günü bu satırları yazarken iş yerinde yanda çubuklu formam, atkım maça hazır şekilde bekleme.


Pazar gününden - hatta daha da önce fikstür çekildiği günden - itibaren 24 saat yaşanan heyecan heyecan heyecan ... Eski maçlara bakma, eski görüntülere bakma ...


20:00 Fenerbahçe - Galatasaray
Migros tribündeyiz.


İyi futbol, iyi mücadele olsun - olacak, inanıyorum - falan ama kazanalım be abi, her sene olduğu gibi yine kazanalım. Kurulan ittifakları, bozalım oyunlarını, yıklarım tüm statları KANARYA ...

16 Mart 2012 Cuma

Chelsea Oyuncuları Napoli Galibiyetini Kutluyor


Drogba, Luiz, Ivanovic, Malouda, Essien, Ashley Cole galibiyeti Londra'da bir gece kulübünde kutlamışlar. Drogba'nın elindeki Puro'ya dikkat. Tabii maçı müthiş oynadı. Kimse kalkıp da sen neden puro içiyorsun demez, diyemez.







14 Mart 2012 Çarşamba

Hayat Balotelli'ye Güzel


Dünyanın en iyi takımlarından birinde oyna, para konusunda hiç sıkıntın olmasın, doğal olarak güzel arabalara bin, Raffaella Fico adında bir sevgilin olsun. Hayat Balotteli'ye biraz güzel.

12 Mart 2012 Pazartesi

Hayatımız Fener Olmuş


Koleksiyonun güzel atkılarından. Daha anlamlı söz var mı bizi anlatacak? Hayatımız Fener olmuş !

10 Mart 2012 Cumartesi

3 Gol, 3 Sevinç


Gençlerbirliği maçını Maraton Alt tribününde seyretmiştim. Şansıma 2.yarı goller benim olduğum tarafa atıldı ve bütün futbolcular o müthiş sevinçleri önümde yaşadı. Bana da sadece fotoğraflamak düştü. Her sevinç ayrı bir hikaye. 


Maç Günlüğüm # 81 / Maraton Alt Tribünü & Gençlerbirliği Maçı



Kafamda herhangi bir şekilde maça gitmek gibi bir düşünce yok.  Cumartesi sabahı saat 10’da kalkmışım ve işe gelmişim. Yapmam gereken işleri hemen hızlıca bitirdim. Ama dediğim gibi bunu maça gidebilirim diye yapmıyorum. Sadece hemen bitsin, ondan sonra rahat şekilde Cumartesi gününü bitireyim diye yapıyorum.

Saat  11:00 gibi twitter’a ‘’ Maça gitmeyeceğim, akşam evde izlerim. ‘’ dedikten 1 saat sonra Facebook chat sağ taraftan bir pencere açıldı ve ‘’ Maça bilet var, geliyor musun? ‘’ cümlesini gördüm.  Salih bunu dedikten sonra ‘’ Hayır ‘’ diyemedim ve maça gitmeye karar verdim.

Saat 13:00 gibi işten izin alarak çıktım, eve gittim, forma, atkı, fotoğraf makinası aldım ve yolculuk başladı.

Saat 14:35 otobüsüne ancak yetişebildim. Müthiş bir kar yağışı altında - büyük keyif - yolculuk başlıyordu.

Saat 15:30 Harem'e geliyordum. Yollar açık olduğu için 1 saatten az bir süre içerisinde Harem'e vardım. Tabii tek başıma.

Maç öncelerini çok seviyorum. Maç öncesini yaşamak, sevdiğin arkadaşlarınla muhabbet çok güzel ve çok farklı bir olay. Bazen maçtan bile güzel oluyor. Alkol, tezahurat, makara, muhabbet. Bu maç öncesi yine Nazlı'nın Yeri'nde #fbloggers tayfası - neredeyse tam kadro - ile keyifli anlar yaşadık.

Daha sonra bilet seçimi. Nasıl yani diyenler için anlatayım. Arkadaşımda - Salih - 2 tane bilet vardı. Maraton alt ve Fenerium alt. Karıştırdı, sırayla çektik, hangi tribün çıksa oraya gidecektim. Maraton alt çıktı.

İstikamet Maraton Alt. Hayatımda ilk kez Maraton alt tribününde maç izleyecektim, heyecan yok desem yalan olur. Çok rahat bir şekilde saat 18:25 gibi stada girdim. Girerken ısrarla polisin beni aramasını beklemem, polisin gülmesi ...  Tribünde yerimiz mükemmeldi. Böyle bir açı olamaz. Enfes. Her şey mükemmel. Futbolcular önünden atak yapıyor falan. Yanına kadar geliyor taç kullanıyor. Her iki kaleyi de çok net şekilde görüyorsun. Ancak atmosfer?

Atmosfer çok kötü. Tezahurat yapamıyorsun, yerinde tek başına yaparsın tabii de insan bir süre sonra sıkılıyor. Kendi sesini duyunca bağıramıyor. En azından ben bağıramıyorum. Mecbur oturdum maçı takip ettim.

Koltuklar çok rahat değil, sıkışık. Etrafında iyi Fenerbahçeli kitlesi var. Takım top oynayınca, tribünler iyi yönetilince yerinde bile bağırıyorlar ara ara.

Yine de Maraton alt tribününe belli yaştan önce geçmem. Gerçi her maç böyle oynayan takım olacaksa, bütün gol sevinçleri önünde olacaksa, takım halinde kenetleneceklerse yerin iyice mükemmel oluyor.

Maçı tek takip etmem sıkıntı yarattı. Yorum yapacak kimse yoktu yanımda.

Locaların orayı rahat rahat geziyorsun, yemek yeri oldukça kaliteli. Çeşit var. Her şey var. Fiyatlar biraz pahalı ama bulunduğun yerin loca katı ve maraton alt katı olduğunu düşününce normal geliyor.

Maç sonrası pek sıkıntı çekmeden rahat şekilde çıkıyorsun. Bu da ayrı bir artısı.

6-1 galibiyet, nefis goller, nefis açı, iyi atmosfer- genel olarak stat - .

Maç sonrası yine tek başıma rıhtım, oradan servisle harem, ve oradan da 23:00 otobüsü ile İzmit.

Bu arada rıhtımda tam Efe Tur'un orada bir dönerci var - adını unuttum şimdi - enfes. Eğer uğrama şansınız varsa mutlaka uğrayın. Döner ekmek 7.5 tl. Tadı müthiş. Bu da tavsiye olarak burada yer alsın.

Yazacak belki bir şeyler vardır ama çok geçti be üstünden. Unuttum.

Maria Sharapova


Hastasıyız.

9 Mart 2012 Cuma

İyi ki Fenerbahçeliyim, İyi ki Fenerbahçelisin, İyi ki Bizimlesin


Bugün resmi siteden '' Bilgilendirme '' başlığı ile bir yaz geldi. İçeriğini merak ederek açıyorduk. Tabii tahmin yaparak. Acaba konu tahviller mi, yoksa bir kınama mı ya da Aziz Yıldırım'dan bir mesaj mı? Ya da aklımıza gelmeyecek başka bir şey. Aklımın ucundan geçmiyordu Aykut Kocaman ile olacağı. Ama öyle oldu.

Yazıya başlarken ne olduğunu anlamıyorduk, yavaş yavaş aşağı iniyor, belli bir sonuca varmak istiyorduk. Ve 4.paragraf, 12.satır ...

4.paragraf şöyle başlıyordu '' Fenerbahçe'nin dününde, bugününde önemli başarılara imza atmış, Fenerbahçelilerin gurur kaynağı olmuş ... '' sadece şu cümle bile beni inanılmaz şekilde mutlu ediyor, sevindiriyor, bir çok şeyi unutturuyordu. Ve bu 4.paragraf devam ediyordu. '' Fenerbahçe tarihinde  özel bir yere sahip ... '' gerçekten de öyle değil mi? Fenerbahçe futbol tarihi denilince akıllara gelen bir kaç isimden değil mi Aykut Kocaman. Futbolculuğu ve kısa teknik direktörlük geçmişi ile Fenerbahçe tarihinde çok özel bir yere sahip. Yazı devam ediyordu. '' Sportif Direktörümüz ve Teknik Sorumlumuz Sayın Aykut Kocaman'ın sözleşmesi 3 yıl süreyle uzatılacaktır. '' İşte bizleri iyice sevindiren o cümle. Aykut Kocaman, Fenerbahçe tarihi, Fenerbahçe'nin sembol isimi, içimizden biri, bakkal Hikmet abinin, berber Yaşar abinin, büfe işleten Besim abinin, babamın, dayımın, benim, yeğenimin ve milyonlarca Fenerbahçe taraftarının gurur duyduğu Aykut Kocaman ile sözleşme 3 yıl daha uzatılıyor.

Aykut Kocaman'ın iyi bir taktisyen olduğuna inanmıyorum, hatalar yaptığını görüyorum, biliyorum. Ancak Aykut Kocaman'ın yıllarca Fenerbahçe başında kalmasını, yıllarca bizimle olmasını istiyorum. Başarıya gideceksek de başarısızlığa gideceksek de onunla olmak istiyorum. 

Umarım senin başarısız olman için dua eden, senin kötü hoca olduğuna inanan, seni eleştirirken yerden yere vuran, hakaret eden herkese gerek tavırlarınla, gerek hocalığınla en iyi cevabı sahada verirsin hocam. Arkanda sana inanmayan, sana güvenmeyen bir kitle var. Bunu sen de biliyorsundur, görüyorsundur, hissediyorsundur. Ancak o kitlenin çok daha fazlası varki seninle ölüme giderler ...

İyiki Fenerbahçeliyim, iyiki Fenerbahçelisin, iyiki bizimlesin.

Hep bizimle kal Aykut hoca.

8 Mart 2012 Perşembe

Efsane Top & Efsane Forma


Messi Şampiyonlar Ligi tarihinde 1 maçta 5 gol atan ilk ve tek futbolcu oldu. Ve tabii maçın topunu da alıp eve götürdü. Ve tabii ilk maçta olan forma verme gibi bir durum burada söz konusu değil. Bu forma Messi'nin en özel köşesinde saklanır. Gerçi yakın zamanda 1 maçta 6 gol atar ve bu rekor da biter ya neyse ...




Barcelona 7 Bayer Leverkusen 1 / Messi.


Barcelona ile ilgili yazacak çok şey yok. Klasik bir galibiyet. İyi futbol, rakipten daha çok mücadele eden, daha çok koşan bir Barcelona. 7-1 kazandılar ve güle oynaya çeyrek finale çıktılar.

 Messi'yi uzun uzun yazabiliriz ama. Gerçi yazılacak ne kaldıysa. Maç başlıyor. İlk golü müthiş, 2.golü müthiş, 3.golü müthiş, 4.golü müthiş, 5.golü müthiş.

Sürekli yeni yeni istatistikler, rekorlar geliyor. İlk önce Eusebio ile golleri eşitliyor, daha sonra geçiyor. Sonra Şampiyonlar Ligi tarihine geçiyor, 2 maçta 4 gol atan ilk oyuncu oluyor. Sonra bir gol daha atıyor ve 5 gol atan ilk oyuncu oluyor. Messi rekorları alıyor ve bambaşka yerlere koyuyor. Henüz 24 yaşında bu başarıları yakalayan Messi'nin önünde uzun yıllar olduğunu düşünürsek ne rekorlar kıracağını hayal bile edemeyiz-edemiyoruz.

Messi bu sezon şampiyonlar liginde 7.maçında 12.golünü attı. Toplamda bu sezon attığı 52.gol. Son 4 maç 11 gol attı.

Şampiyonlar Ligi gol krallığının 1.sırasında. Ayrıca bu gollerin yanında 4 asisti var. Asist krallığında da 2.sırada.

Avrupa Kupaları tarihinin en golcü 8.futbolcusu. Lider Raul ile arasında 18 gol fark var. 2 sene sonra bu rekoru da tarihe gömecek.

Son olarak twitter'dan bir tweet ile bitirelim.

‎0 - Number of words left to describe Lionel Messi.





7 Mart 2012 Çarşamba

Barcelona-Leverkusen Tarihinden Fotoğraflar


2001/2002 sezonu Şampiyonlar Ligi ve 1987/1988 sezonu Uefa Kupası maçlarından müthiş fotoğraflar.