27 Aralık 2021 Pazartesi

2022 Kitap Okuma Listesi

 


Yine yılın bu zamanı geldi. Instagram'da her yıl yapılan Bizim Büyük Challenge'ımız 2022'ye de listemi yaparak katılıyorum. Yine kitap listesi oluşturma sürecinden büyük keyif aldım, yine arkadaşlarıma fikirlerini sordum, başka arkadaşların listelerine baktım, yazarları okudum, yazarların hayatlarına baktım ve böyle bir liste oluşturdum. Hem bilgilendirici, hem eğlenceli bir liste oluşturma süreci geçirdim. 25 kitaplık bir liste. İlk amacım bu 25 kitabı okuyup listeyi tamamlamak. Herkese keyifli ve iyi okumalar dilerim. Resmin üstüne tıklayınca büyük halini görebilirsiniz.

23 Aralık 2021 Perşembe

Fatih Karagümrük 1 Fenerbahçe 1 / Hayal Kurulan Fenerbahçe

 


Uzun bir aranın ardından blogda bir şeyler yazıyorum. Hayatımda bir çok değişken, sıkıntı, üzüntü, mutsuzluk, belirsizlik varken doğal olarak buradan da uzaklaştım. Belki yavaş yavaş hayata dönerim ve o sırada buraya da bir şeyler yazarım. Karagümrük maçıyla başlayalım.

Öncelikle benim hayalini kurduğum Fenerbahçe sadece saha içi sonuçlarından ibaret değil. Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe maç öncesi sosyal medya hesaplarından -her ne kadar sevmesem de- Fenerbahçe için sahada her zaman elinden geleni yapmaya çalışan kulüp efsanelerinden Volkan Demirel'in fotoğrafını koyup bu yolculuğunda başarı dileyebilirdi. Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe maç sonunda Volkan Demirel'in fotoğrafını da siteye koyardı. Sadece Zeki Murat Göle'nin koyulan fotoğrafında arkada gözüken bir Volkan Demirel görüyoruz.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe bu kadar kısa sürede bu kadar farklı hocayla çalışmak zorunda kalmaz, hoca gönderildikten sonra ya da iş o raddeye gelene kadar yerine alınacak hocayı bulur ve hiçbir şey olmamış gibi ilk maça da yeni hocayla çıkar. Aman yıpranmasın, aman sezon içinde gerek yok, aman bekleyelim gibi düşüncelere girmez bir an önce yeni hocayı getirir ve tam anlamıyla destek verilerek Fenerbahçe için mücadele etmeye başlatılır.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe rakip uzunca bir süreyi 9 kişi oynamasına rağmen bana tv karşısında ya da statta ''bu takım gol atamaz'' hissiyatını verdirmez. İzlediğim her saniye ''Gol geliyor abi, her an atabiliriz'' düşüncesine sokar. Sağdan sola, soldan sağa paslar, aynı ortalar, aynı taktik, aynı oyuncular, benzer formasyon ile mücadele etmek zorunda kalmaz.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe isimler üzerine kurulmaz. O isimler oyundan çıkamıyor diye uzun süre takım adeta eksik bırakılmaz. Yorulan, sahada bir şey yapamayan oyuncu adı ne olursa olsun oyundan çıkartılır ve yerine daha çok isteyen oyuncu sokulur.

Benim ya da bizim hayalini kurduğumuz Fenerbahçe bu değil! Bizim hayalini kurduğumuz Fenerbahçe yıllardır Westworld dizisi gibi bir döngü içerisinde bırakılmaz. Sezona başla, taraftar desteği al, kötü sonuçlar gelince taraftardan destek iste, taraftar yine destek versin, sonra işler yine kötü gitsin, taraftara gider yap, dış güçleri suçla, sonra hocayı gönder, yeni hoca getir, yine destek iste, 1-2 iyi sonuç al, derbi galibiyeti al, yine dolu tribünlere oyna, yine kötü sonuçlar al, sezonu bitir, gelecek sezondan hayal sat. 

Fenerbahçe her sezon şampiyon olmak zorunda değil. Zaten böyle bir şeyi isteyen de yok. Ama Fenerbahçe doğru yönetilmek zorunda. Fenerbahçe taraftarları ne kupalar yüzünden, ne şampiyonluk yüzünden kopmuyor. Artık insanlar heyacanını kaybetmek üzere, iyice takımdan uzaklaşmak üzere. Özellikle yeni nesili kaybedeceğiz. Ailesi yüzünden Fenerbahçeli olanlar dışında kimse bizi tutmak istemeyecek, kimse keyifle maça gitmeyecek, bizim çocukken, gençken yaşadığımız heyecanı yaşamayacak.

Fenerbahçe başkanı Ali Koç ve yönetim kurulu yıllardır tekrarlanan aynı başarısız hamleler ve aynı sonuçlardan dolayı bir an önce kongre kararı almalı ve bu havayı değiştirmeli. Fenerbahçenin büyüklüğü başka bir büyüklüktür elbette ancak sportif anlamda, saha içi anlamında büyüklüğü kaybettik. Değiştirmek zor değil. Geç olmadan hamleleri yapalım.

14 Eylül 2021 Salı

Antalyaspor

Atkı koleksiyonu yaptığımı bilen arkadaşlarım bulundukları şehirlerden ya da gittikleri diğer ülkelerden atkı getirince mutlu oluyorum. Koleksiyona katılan son atkıyı da Antalya’dan arkadaşım Kübra Uzun getirmiş. Antalyaspor Store’dan alınan düz ama şık atkıyı bir İzmitli olarak daha fazla beğendim. Kendisine bir kez daha teşekkürler diyip atkıyı koleksiyona koyuyorum.

1 Haziran 2021 Salı

Sergio Leonel Agüero del Castillo


Arjantin'in Independiente takımında başlayan futbolculuk hayatının ardından İspanya'ya Atletico Madrid'e gidiş. 5 sezon sonunda oldukça iyi performans, 102 gol, 2 kupa sonrasında Manchester City'e transfer. Manchester City forması ile 10 sezon, 15 kupa, 260 gol ve hem kulüp hem ülke tarihine geçen bir performans. Ve şimdi o futbolcuyu 2 sezon boyunca Barcelona formasıyla izleyeceğiz. Özellikle Messi'nin de kalacağını da umarak seneye heyecan verici bir hücum hattı olacağı kesin. Agüero'yu izlemek her zaman keyif olmuştur ve öyle devam edeceği muhtemel...

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Kocaelispor 1.Ligde


Kocaeli'de yaşayan bir sporsever olarak kendimi bildim bileli Kocaelispor maçlarına gidiyorum. Tribünlerinde 30 kişinin olduğu Amatör Lig maçlarına da taraftar rekorları kırdığı maçlara da Süper Lig maçlarına da Avrupa Kupası oynadığı zaman karşılaştığı Ferencvaros maçına da gittim. Kentin sırtını döndüğü zamanları da yok etmek için başka takımlar kurmaya çabaladıklarını da taraftarların takımı sahipsiz bıraktığı zamanları da ya da hiçbir şey olmamış gibi Kocaelispor'dan vazgeçtikleri zamanları da iyi hatırlıyorum ve asla unutmayacağım. Tribünleriyle nam salmış, yıllarca Türkiye futbolunda yer almış takım olan Kocaelispor 2.Lig play-off finalinde ezeli rakibi Sakaryaspor'u sürklase ederek 4-0 yendi ve yıllar sonra 1.Lige çıktı. Şimdi daha büyük statlarda, daha iyi rakiplerle, daha güzel şartlarda ve her maçını izleme imkanı bulduğumuz bir ligde mücadelesine devam edecek. Alt liglerden çıkmanın diğer liglere göre çok daha zor olduğunu o liglerde mücadele edenler bilir. Şimdi 1.Lig. Gereksiz paralar harcamadan, gereksiz oyuncular transfer etmeden yine doğru adımlarla beraber iyi bir takım kurup belki de beklemeden Süper Lig'e çıkmak lazım. Ben Kocaeli'de olduğum sürece bu takımın maçlarına gitmeye devam edeceğim. Bu blogu takip edenler zaten biliyor. Yıllardır aynı tavsiyeyi yapıyorum. İmkan yaratın ve bir Kocaelispor maçını tribünlerde izleyin. Burada çok güzel bir hikaye yaşanıyor.

22 Mayıs 2021 Cumartesi

Ali Koç Adaylığını Açıkladı


2018 Mayıs ayında Ali Koç'u İstanbul'da canlı izlerken ya da vaatlerini okurken ya da yapmak istediklerini dinlerken hep umut dolmuştuk. Ve o günler efsane slogan çıkmıştı ortaya. ''Ali Koç başkan olacak, güneş doğacak.'' Aradan geçen 3 yılın sonunda Ali Koç'un maalesef böyle bir şeyi başaramadığını üzülerek söylüyorum. Kulübün maddi durumunu düzeltirken, cebinden büyük paralar harcarken sportif başarı anlamında zayıf kaldık. Ve elbette Fenerbahçe taraftarlarının üzüldüğü noktalardan birisi de bu sportif başarı yakalanmezken Ali Koç ve yönetiminin devamlı farklı sistemler denemesi, bir türlü istikrarlı planı oturtamaması, sürekli deneme yanılma yoluna gitmesi, söylemleriyle yaptıklarının farklı olması, taraftarlara yeteri kadar şeffaf olmaması, camiaya seslenmemesi, kötü günlerde susması, Fenerbahçe haklarını yeteri kadar savunmaması... Şimdi 13 Haziran günü Fenerbahçe yeniden sandığa gidiyor ve yeni başkanını seçiyor. Ali Koç bir kez daha aday olduğunu açıkladı. Elbette geçen 3 yılın sonunda karşısına aday çıkmasını da, yarışın daha keyifli geçmesini de, Ali Koç ve yönetiminin ''rakipsiz'' kalmamasını da görmek isterdim. Ancak büyük ihtimal bu kez tek adayla girebiliriz. Temennim ve beklentim yapılan hataların bitmiş olması ve Ali Koç ve yönetiminin Fenerbahçe'yi istenilen seviyeye tekrardan çıkarmasıdır. Hayırlı olsun demekten, Fenerbahçe için hep iyi düşünmekten başka yapacak bir şey yok. Gitsinler, defolsunlar demek benlik değil. Kazanan Fenerbahçe olsun.

11 Mayıs 2021 Salı

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Çıkartma Albümü


Ve bir gelenek zamanı geldi çattı. Yıllardır büyük turnuvalar öncesi hep aynı hobinin peşinde gidiyoruz; Panini çıkartma albümü. Üstelik bu sene Türkiye'nin de olduğu bir albümü yapmak daha keyifli olacak. Biz bir Whatsapp grubundaki arkadaşlarla beraber direkt üretici firmadan albümleri ve kutuları alarak yola çıktık. Önceki senelere göre fiyatların saçma bir şekilde artması can sıksa da her zaman mı yapıyoruz diye kendimizi kandırarak ya da ikna ederek bu albüme başladık. Euro 2012'de 1 TL'ye, Euro 2016'da 2 TL'ye satılan çıkartmaların bu sene 7.5 TL'ye satıldığını belirtmeden geçmeyelim. 2016'da % 100 isabet oranı tutturduğumuz takdirde toplam 275 TL'ye mal olacak albüm bu sene 1020 TL'ye tamamlanacak. Elbette burada devreye takaslar girecek ve herkes albümü tamamlamaya o yöntemle çalışacak. Ben bu sene 2 kutu alarak başladım. Hediyelerle birlikte toplam 550 çıkartmanın 397 tanesini yapıştırıp albümün % 58'ini tamamladım. Geriye kalan 231 tane için hem yeni paketler almam lazım, hem iyi takaslara girmem lazım. Panini resmi uygulaması üzerinden fazla çıkartmalarımı görebilirsiniz. Kullanıcı adım; ygtylmz. Uygulamayı şuradan indirebilirsiniz. Fotoğrafını da ekledim. Albümü satın almak isteyenler için adresleri de bırakayım; Tık ve Tık. Panini resmi sitesinden de satış var ancak orada sanırım gümrük vergisi olayı var, araştırmadan almayın. Tık. Takasa girmek isteyenler Twitter'dan ya da buradan bana ulaşabilir. Elimde 153 fazla çıkartma var...

25 Nisan 2021 Pazar

Diego Maradona


Filmin açılışı hareketli bir şarkı ve arabayla ilerliyoruz. Her şey oldukça güzel. Fotoğraftaki gibi basının ve taraftarların ilgisinin olduğu yüzlerce an. Daha sonra futbol sahasında tarih yazan bir futbolcu. Goller, asistler, kupalar. Hem Arjantin halkı tarafından hem Napoli halkı tarafından ''tanrı'' gözüyle gözüken futbolcu. Ancak daha sonra şöhretin bedelini ödeyip kendi hayatına zarar veren ve oldukça sıkıntılarla geçen hayat. Maradona bir çok futbolsever tarafından tarihin en büyük futbolcusu olarak görülüyor. Asif Kapadia'nın bu şahane belgeselini izledikçe her saniye bunu hissediyorsunuz. Bir futbolcunun dibe çöküşünü de, zirveye çıkışını da gerçek görüntülerle bizlere kusursuz şekilde yansıtmış. Hareketli bir şarkıyla başlayan belgesel duygusal bir melodi ile bitiyor. Tabii son sahne keşke Maradona biraz daha düzgün yaşasaydı diyor insan. Tabii o zaman böyle bir efsane olur muydu? Bilemeyiz. BeIN Connect üzerinden izleyebilirsiniz.

11 Nisan 2021 Pazar

Seyircisiz Sezon


Yıllarca sahip oldukları taraftarları ile beraber Türkiye çapında ses getirdiler. Taraftarları ile gündem olup, taraftarları ile var oldular. En dibe düştüklerinde de, zirveye çıktıklarında da değişmeyen tek bir şey vardı. Taraftarlar. Kocaelispor ve Sakaryaspor taraftarları ile beraber büyüyen kulüpler. Pandemi nedeniyle uzun bir süredir seyircisiz devam eden futbolda bu iki takımın tribünlerini özlüyorum.

Kocaelispor 2.Lig Beyaz Grup mücadelesine devam ediyor. Hedef her maçın televizyondan yayınlandığı 1.lige çıkmak. Sezona oldukça karışık başlayan Kocaelispor daha sonra toparlandı ve şu an 31 maçta topladığı 56 puan ile beraber 3.sırada. Direkt olarak çıkma şansı kalmadı. Son 5 maça girerken hedef play-off oynayıp oradan 1.ligin yolunu tutmak.

Sakaryaspor ise 2.Lig Kırmızı Grup mücadelesi yapıyor. Sezon başında beklentiler Kocaelispor ile Sakaryaspor'u aynı ligde izlemekti ancak TFF yine kötü bir karar alarak bu iki kulübü farklı gruplara yolladı. Gerçi seyircisiz bir sezonda çok da üzücü olmadı. Sakaryaspor'un olduğu grupta da Eyüpspor direkt olarak 1.lige çıkmayı garantiledi. Sakaryaspor da Kocaelispor gibi son 5 maça 3.sırada giriyor. Puanı 60.

Her iki takımın da play-off oynaması garanti değil ancak seyirci avantajının da olmadığı bir yerde, taraftarından yoksun geçirdiği bir sezonda taraftarlar 3.ligde bıraktıkları takımlarını seneye pandemi biraz olsun azaldığı zaman 1.lig mücadelesi yaparken görebilir. Kocaelispor ya Sakaryaspor'dan birisi seneye 1.lig oynayabilir. Sezonun kalanı ve play-off neler getirecek göreceğiz. Umarım beklentiler karşılanır ve seneye Kocaelispor veya Sakaryaspor, Bursaspor, Adana Demirspor, Altay, Adanaspor gibi efsane takımlarla beraber iyi bir lig izleme şansı buluruz.

7 Mart 2021 Pazar

Manchester City 0 Manchester United 2

 


Futbolu neden bu kadar çok sevdiğimi gösteren bir maç izledim. Normalde Pep Guardiola'nın oynattığı futbolu, yaptıklarını daha çok seviyorum. Elbette City'nin bu yüzden hep kazanmasını istiyorum ancak sahada iyi şeyler görünce mutlu oluyorum. Manchester United rakibinin 21 maçlık galibiyet serisini bitirirken takım halinde kusursuz bir savunma ile oynadılar. Maç sonrası istatistiklere baktığımız zaman City tarafında gördüğümüz % 66 topla oynama, 23 şut, 6 korner, 700 pas karşımıza çıksa da 75.dk'ya kadar ''bu nasıl kaçar'' diyeceğimiz bir pozisyon vermediler. Shaw, Maguire, Lindelof, Wan-Bissaka ve McTominay ile beraber kusursuz bir alan yerleşimi ve konsantrasyon ile oynadılar. Manchester City şampiyonluğu elbette büyük bir mucize olmazsa vermeyecektir ancak bu galibiyet Solskjaer'in böylesi bir rakibe karşı derslik bir galibiyeti olarak hatırlanacaktır.

Bu arada maçı S Sport'tan izledim. Erman Yaşar spiker, Emre Özcan yorumcu anlamında kusursuz bir maç çıkardılar. İnsanı asla sıkmayan, futbolun sadece doğrularını söyleyen, devamlı doyurucu bilgiler veren, bizleri daha çok maçın içine sokan, maçı anlamamızı sağlayan bu ikiliye ne kadar teşekkür etsek az. Var olsunlar.

2 Mart 2021 Salı

Free Solo

 


Hayatımda izlediğim en acayip, en iyi, en heyecan verici belgesellerden birini izledim. Resmen bir gerilim filmi. Alex Honnold ve dünyanın en büyük kaya kütlelerinden biri olan El Capitan yolculuğunu anlatan şahane bir belgesel. Belgeselin tamamı şahane ama son 25 dk müziğin de etkisiyle acayip bir noktaya dönüştü. Belgeseli yapanlar bile ''Belki de birazdan düşecek ve biz bir insanın ölümünü çekmiş olacağız'' diye heyecan yapsa da neyse ki sonunda korkulan olmadı ve ipsiz, ekipmansız 3 saat 56 dk süren bir tırmanışla tarihe geçti. Yerimde duramadığım, heyecandan terlediğim, kalbimin farklı şekilde attığı bu belgeseli ben malum yerlerden indirerek izledim. Siz nasıl izlersiniz bilmiyorum. En ufak bir konsantre kaybında öleceğini bile bile bunu yapmak çok büyük saygı duyulası bir şey. Alex Honnold gerçekten büyüksün be abi. Ayrıca 2019 yılında en iyi belgesel oscarını aldığını da ekleyeyim. Çekimleri, müzikleri ve Alex Honnold'a saygıları ile beraber belgesel ekibini de kutlamak lazım. Bir sabaha karşı kalkıp hiçbir şey olmamış gibi sakince gidip 900 metreye tırmanmak... Alex Honnold gibi isimlere büyük saygı duyuyorum. 

27 Şubat 2021 Cumartesi

Call Me by Your Name


Çok iyi film. Çok beğendim. Olive ve Elio sahneleri, evde yemek masasında geçen anlar, İtalya'nın nefis manzaraları, sokakları, gölleri, doğal güzellikleri, bisikletlerle sağa sola gitmeleri, gezmeleri, birbirlerini görünce hissettikleri, kurdukları cümleler... Filmin her saniyesi çok iyiydi. Netflix'ten izleyebilirsiniz. Film hakkında iyi bir yazı okumak isteyenler tıklasın.

The Professor and the Madman

 


Oyunculuklar iyi, son bölümü güzel ama film nedense belli kaliteyi geçememiş. İçine girmeyi başaramadım. Aslında çok iyi konu, şahane bir atmosferde geçiyor ama bir şeyler eksik bu filmde. Ya da ben yanlış bir zamanda izledim. Netflix'ten izleyebilirsiniz. Sean Penn ve Mel Gibson oyunculukları şahane.

25 Şubat 2021 Perşembe

The Best Together

 


Yine koleksiyona Turgay Keskin imzası. La Liga yönetimi tarafından kendisine yollanan bu atkıyı o da bana hediye etti. Daha etiketi üstünde olan bu atkı da koleksiyonun içinde yer alacak.

Everton

 


Atkı koleksiyonu yaptığımı bilen BeIN Sports spikerlerinden Turgay Keskin tarafından hediye edilen Everton atkısı. Kendisi bu atkıyı Everton resmi sitesinden alıp bana hediye etti. Koleksiyon için yollamış olsa da ben bu atkıyı soğuk kış günlerinde kullanırım. Kendisine çok teşekkür ederim.

20 Şubat 2021 Cumartesi

Amour

 


80'li yaşlarında iki insan, iki emekli müzik öğretmeni. Evlerinde kitapların içinde, müziğin içinde bir hayat sürerken kadının felç geçirmesi sonucu tüm hayatları değişir. İnsan hayatının ne kadar boş, aslında ne kadar aniden değişebileceğini bizlere çok iyi anlatıyorlar. Filmi ağır bulanlar olabilir ancak her saniyede insan kendi hayatını düşünüyor, kendi ailesini, çevresini, sevdiği insanları. Bir insana nasıl her şartta destek verebileceğini, nasıl bir insanın en kötü gününde yanında olabileceğini, onun için mücadele edeceğini, zaman zaman insan doğası gereği pes ediyor gibi oluşunu ancak bunun da geçici olduğunu gösteriyor. Hayatın bu kadar kısa olduğu bir dünyada bu film insanların izlemesi ve dersler çıkarması gereken bir film olarak karşıma çıktı. Michael Haneke yönetmenliğinde başrollerinde Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva'nın oynadığı ve sanki bizlere gerçekten o evde yaşadıklarını sonuna kadar hissetiren kusursuz oyunculuk. Hayatımda izlediğim en iyi dram filmlerinden birisi olarak yerini aldı. Uzun zaman etkisinden çıkamam.

19 Şubat 2021 Cuma

Amores Perros

 


Burayı adeta günlük olarak kullandığım için istediğim cümleleri yazabiliyorum. Zaten kimse okumasa olur. Yıllar sonra dönüp bakabilmek için yazıyorum. Film konusunda fikirlerine değer verdiğim bir arkadaşıma ''hangi filmi izleyeyim?'' diye sorduğumda direkt bu film söyledi. İyi ki söyledi. Son zamanlarda izlediğim en güzel film. Kesişen hayatlar konusunda bir film daha izlemek bana keyif verdi. Alejandro Gonzales Inarritu yönetmenliğinde şahane bir film izledim. 

''Daha sonra seninle yaşayabilmek için dünyayı düzene sokmaya çalışıyordum.'' Kusursuz bir cümle. IMDB 228 numara. Mutlaka izleyin. Ayrıca Emilio Echevarria kusursuz oynamış ya.

15 Şubat 2021 Pazartesi

Milk

 


Çok iyi insan, çok iyi konu, çok iyi film. Harvey Milk ismini bu filme kadar bilmiyordum. Ancak 1970'li yıllarda San Francisco'da LGBT hakları için yaptıklarından sonra ne kadar güzel bir adam olduğunu görmüş oldum. Kısa bir sürede insanlar için yaptıkları acayip şeyler. 1970'lerin Amerika'sında halk tarafından itilen, dışlanan, polis tarafından itilen, şiddete maruz bırakılan, hor görülen, dövülen, öldürülen, hapse atılan eşcinseller için meclise denetçi olarak girip hakları için elinden geleni yapmış biriymiş. Sean Penn şahane oynamış, bizlere gerçekten Harvey Milk'i yaşatmış. Netflix üzerinden izlediğim bu filmi kolay kolay unutamam. Vakit yaratıp izleyin, pişman olmazsınız. İnsan hakları konusunda kusursuz bir film. 2009 yılında 8 dalda oscar adaylığı alıp, 2 oscar ödülü alan bir film. Şahane.

''Bu hareketin sürmesini istiyorum. Çünkü bu hareketin kişisel kazançla, egoyla, güçle alakası yok. Bu hareket ''bizler'' için. Sadece geyler için değil. Aynı zamanda siyahlar, Asyalılar, yaşlılar ve engelliler için. ''bizler'' için. Umut olmazsa ''bizler'' pes eder. Umut olmazsa hayat yaşanmaya değmez.''

14 Şubat 2021 Pazar

Sıkıldım

 


Fenerbahçe 14 Şubat 2021 tarihinde saat 20:23'te Twitter'dan fotoğrafta gördüğünüz gibi bir tweet attı. Galatasaray-Kasımpaşa maçında yaşanan hakem hatalarından dolayı atıldı. Kasımpaşa'nın verilmeyen penaltısı. Elbette bana göre de penaltı verilmesi, en kötü VAR hakeminin maçın hakemini çağırması gerekiyordu. Ancak benim başlığa da yazdığım ''sıkıldım'' demem bu sebepten değil.

Fenerbahçe ya da başka kulüpler yıllardır bu tarz açıklamalar yapıyor. Galatasaray açıklama yaparken Fenerbahçe'nin ağlama emojisi attığını da, Fenerbahçe açıklama yaparken Galatasaray'ın benzer tepkileri verdiğini de biliyoruz. Yani bu yaşanan süreçler değişmiyor. Atılan bu tweetin altına baktığımız zaman ''Çok güzel oldu, bu yoldan gidelim, işte beklediğimiz tepkiler, işte olması gereken kulüp duruşu...'' gibi cümleler görsek de bu anlık tatminden başka bir şeye yaramıyor. Açıkcası ben hiçbir taraftarın bunları keyifle konuştuğunu düşünmüyorum. Herkes düz saha içine bakıp sevinmek ya da üzülmek istiyor. Ancak bu mümkün olmuyor. Her maçtan sonra bir hakem konuşması duyuyoruz.

Artık gerçekten sıkıldım. Kulüpler bunu attığı tweetlerle, yaptığı açıklamalarla değil başka şekilde çözmek zorundalar. Çünkü yapılan açıklamalar, atılan tweetler bunu çözmüyor. Yıllardır aynı süreçleri izleyip duruyoruz. Tabii ben bu kişisel sayfamda bunları yazsam da bu süreçlerin de biteceğini düşünmüyorum. Bir hafta Galatasaray, bir hafta Beşiktaş, bir hafta Fenerbahçe tweet atmaya, açıklama yapmaya, kınama yayınlamaya devam eder. 

Le genou de Claire

 


Mubi'de ''günün filmi'' olarak görünce izlemek istedim. Açıkcası Claire'nin Dizi isminde bir filmin nasıl olduğunu merak etmiştim. Bir orta yaşlı insan olan Jerome'un evlilik aşamasında tatilde tanıştığı Claire isimli bir kıza duyduğu hayranlığı anlatıyor. Tabii bu hayranlık kıza değil daha çok dizine. Yani bir nevi fetişizm. Film kadın-erkek ilişkilerini, bir insanın saplantılarını çok farklı şekilde gözler önüne seriyor. Filmin IMDB puanı 7.6. Filmin bir diğer güzelliği ise İsviçre'nin nefis manzaralarına şahit olmamız. Ayrıca Jerome'un teknesi olması ve devamlı tekneyle gidip gelmesi, gezmesi beni filme bağlayan başka detay oldu. Mubi üyeliği olanlar bi denesin. 1970 yapımı film olduğunu da ekleyeyim.

13 Şubat 2021 Cumartesi

State of Grace

 


Sean Penn'in içinde yer aldığı ancak diğer oyuncuların ön plana çıktığı yapımmış. Özellikle Jackie rolüyle Gary Oldman şahane oyunculuk sergilemiş. 1990 yapımı filmi 2021 senesinde izledim. Film çekildiği zaman 24 yaşında çok güzel bir kadın olan Robin Wright, Frankie rolüyle Ed Harris diğer oyuncular. Film bir çetenin içine sızan polis Terry'yi ve yaşadıklarını anlatıyor. Çocukluk arkadaşı Jackie ve çocukluk aşkı Kathleen işin içine girince olaylar klasik bir filme dönüşüyor. Açıkcası böyle bir son hayal ediyorsunuz ama yine de 2 saatten fazla süren bu filmi merakla izliyorsunuz. Blogda yerini alsın.

11 Şubat 2021 Perşembe

I Am Sam

 


Sean Penn bana göre en iyi oyunculuğu bu filmde sergilemiş. Beyninde bir gelişme problemi olan ve 7 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahip olan Sam Dawson kızıyla beraber yaşıyor. Ancak küçük kıza bakamayacağı düşünüldüğü için çocuğu ondan almak istiyorlar ve film bu süreci anlatıyor. Avukatlığını yapan Rita ile beraber bu davayı kazanmak için hazırlanmaya başlıyorlar. Zaman zaman yaşadığı rahatsızlık nedeniyle çok büyük zorluklar çekse de sevgisi bazı şeyleri örtmeyi başarıyor. 2001 yapımı filmin 1 oscar adaylığı var. O da Sean Penn'in kazanamadığı en iyi erkek oyuncu kategorisi. Küçük kız Lucy'nin yaptıkları, Sam'in arkadaşlarının saflığı ve temizliği, yardımlaşmaları, avukatın zaman geçtikçe daha çok sahip çıkması ve davayı sahiplenmesi filmin güzel detaylarıydı. Baba olanlar filmi çok daha sever düşüncemi de yazıp konuyu kapatayım. İzleyin.

21 Grams

 


Filmleri böyle üst üste yazdığımda senelerin aynı olduğunu görmek beni şaşırtıyor. Gerçi farklı yönetmenler ama Sean Penn aynı senede belli bir kalitenin üstünde yapımlarda yer almış. Bu filmi daha çok beğendim. Bana göre Naomi Watts performansı daha iyiydi. Zaten oscar ödülünü almış. Film kısaca kesişen hayatları bizlere çok farklı bir yerden anlatıyor. Bir profesör, bir kadın, bir hasta. Bir kaza sonrası hepsi ortak bir noktada buluşuyor. Bu buluşmaya bazısı ''tesadüf'' ya da ''şans'' der, bazısı da ''ancak filmde olur.'' der. İzlerken bir saniye bile sıkılmıyor ve keyifle 2 saat geçiriyorsunuz. 2003 yapımı, 2 oscar ödüllü filmin yönetmeni Alejandro Gonzalez İnarritu. 

Mystic River

 


Mevzy Fener'den arkadaşım Kübra ile filmlerden konuşurken bana bu filmi önerdi ve onun da tavsiyeleri ile beraber bu hafta sadece Sean Penn filmleri izliyorum. Mystic River ile başladım. Film 3 arkadaşın geçmişte hokey oynarken polis görünümlü kişiler tarafından durdurulması ile başlıyor. Dave, Jimmy ve Sean isimli 3 arkadaştan Dave'i alıp götürüyorlar. Aradan geçen yıllar ve tekrar yolları kesişen 3 arkadaş. Bir cinayet araştırması için tekrardan karşı karşıya kalıyorlar. Filmin sonu güzel bitiyor. 2003 yapımı film. 2 oscar ödülü var. 

24 Ocak 2021 Pazar

Nomadland

 


Bazı filmleri herkese önermek istemiyorum çünkü benim yaşadığım ruh halinden ya da durumdan dolayı beğendiğimi düşünüyorum. Bu film onlardan birisi oldu. 60'lı yaşlarındaki Fern şehirdeki ekonomik sıkıntılardan dolayı etkilenir ve kendisine bir karavan ile bir yaşam tercih eder. Bu sırada ufak karavanında gezen Fern kendisi gibi olan insanlarla yakınlaşır. Özellikle filmin en etkileyici sahneleri birden değişen anlar. Gece ateş başında coşkuyla yaşanan anlardan sonra birden kamera sabaha döndüğü zaman gördüğümüz bir çölün ortasında tek başına bir karavan ve Fern bizlere çok şey anlatıyor. Çevresi çok olup tek olan insanlar, yalnız kaldığını düşünen insanlar, tüm dertleriyle tek başına boğuşmak zorunda kalan insanlar... Herkese hitap etmeyen ama içine girdiğin zaman çok şey anlatan filmlerden birisi. İyi ki izledim.

Bu arada filmin müzikleri kusursuz. Hayatımda izlediğim ve müzikleri en iyi olan filmlerden birisi. Şunu açın dinleyin. 

15 Ocak 2021 Cuma

Bir Veda; Wayne Rooney

 


2002-2004 Everton 77 maç, 17 gol, 2004-2017 Manchester United 559 maç, 253 gol, 2017/2018 Everton 40 maç, 11 gol, 2018/2019 DC United 52 maç, 25 gol, 2019/2020 Derby County 35 maç, 7 gol ve 2003 ile 2018 yılları arası İngiltere milli takımı forması ile 120 maçta 53 gol.

Manchester United ile şampiyonluklar, kupalar, büyük başarılar, rekorlar. Bizim açımızdan da önemli bir detayı var. Manchester United kariyerinin ilk maçını da çok iyi ve yakından hatırlıyoruz. 28 Eylül 2004 tarihinde Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'ye karşı ilk kez United formasıyla oynuyor ve 3 gol, 1 asistle rüya gibi başlangıç yaparak adeta gelecek günlerin haberini veriyordu. Fenerbahçe'nin sahaya çıkan ilk 11'ine baktığımız zaman Alex, Nobre, Hooijdonk, Tuncay gibi oyuncuları görüyoruz. Tuncay'ın 4-2 yapan golünde tribünlere sus işareti yapması, Rooney'in frikik golünde Rüştü'nün kurduğu baraj bugün bile unutmadığımız detaylar. Rooney'e geri dönersek kariyeri boyunca hırsıyla, mücadelesi ile, bitiriciliği ile adeta bu kariyeri sonuna kadar hak etti diyebiliriz. Gol sevinçlerindeki hırsı bile görülmeye değerdi. Her zaman o United'ı da, Rooney'i de izlemekten büyük keyif almış hatta belki de hayatımda Old Trafford'da maç izlemeyi en çok istediğim dönemleri yaşamıştım. Kariyerinde attığı gollere baktığımda da herhalde en unutulmazı 2010/2011 sezonunda daha sonra Fenerbahçe'ye gelecek olan Nani'nin ortasında Manchester City karşısında attığı goldü. 253 gol ile Manchester United tarihinin, 53 gol ile İngiltere milli takımının en golcü futbolcusu olarak futbola veda etti.




Bloga gelip neden bir şeyler yazıyorum konusuna gelirsem gerçekten bana futbol anlamında en çok keyif veren oyunculardan birisiydi. Ronaldo, Giggs, Ferdinand, Scholes, Neville kardeşler, van Nistelrooy, Vidic, Nani, Evra gibi oyuncularla bir arada oynadığı yıllar bana United kadar keyif veren çok takım yoktu. Bundan sonra ise şu an Derby County'nin başında ve ilerleyen yıllarda Manchester United'ın başında nasıl bir teknik direktörlük performansı sergileyeceğini de çok merak ediyorum. Futbol sahalarından büyük bir iz bırakarak Wayne Rooney geçti.

10 Ocak 2021 Pazar

Karakomik Filmler & Karakomik Filmler 2


Şu hayatta en çok sevdiğim ünlü isimlerden birisi Cem Yılmaz'dır. Her akşam yayınlanan haber programlarına konuk olsun izlemeye çalışıyorum. Bana çok büyük bir keyif ve mutluluk veriyor. İçinde bulunduğu her şeyi görmek istiyorum. Bu filmleri ise geldiği zaman yaşadığım iş temposu nedeniyle sinemada izleme şansı bulamamıştım. Ancak izleme şansı bulamamak benim şansım olmuş. Karakomik Filmler 2 Arada ve Kaçamak isimli iki filmden oluşuyor. Birinci film feribotta çalışan Ayzek'in başından geçenleri anlatıyor. Elbette hayattaki her insanın yaşadıklarını anlatıyor ama o kadar. İkinci film Kaçamak. Haftasonu kaçamağı için bir spa merkezine giden 4 arkadaşın yaşadıklarını anlatıyor. Bazı anları güzel olsa da genel olarak bu da sınıfı geçen bir film olmadı. Karakomik Filmler 2 ise Deli ve Emanet isimli iki filmden oluşuyor. İlk film Deli. Taksi şöförü Güven'in başından geçenleri anlatıyor. Güven hepimiz gibi her an bir suça karışma potansiyeli taşıyan bir vatandaş. İnsanın başına her an bunun gelmesi muhtemel. Sonuçta Türkiye'de yaşıyoruz. İçerdiği mesaj ve Özkan Uğur'un iyi performansı ile beraber 4 film arasında en çok beğendiğim oldu. Son film Emanet ise amatör dansçı Birol'un meşhur olma yolculuğunu anlatıyor. Ancak bu yolda yaşadıkları hayatımızda her zaman karşımıza çıkan gerçekleri gözler önüne seriyor. Bazı anları güzel olsa da bu da olmamış.

Sonuç olarak Cem Yılmaz her zaman olduğu gibi yine farklı bir şeyler yapmak istemiş ama olmamış. Elbette insanların düşündüğü gibi de düşünmüyorum. ''Sen Cem Yılmaz'sın güldürsene bizi'' yaklaşımını da sevmiyorum. Elbettebu bu tarz filmler yapmaya kendisi karar verir ama bu filmler her sahnesinde mesaj içermesine, her sahnesinde sokaktan izler taşımasına, kendimizi görmemize, çevremizi görmemize rağmen olmamış. Yine de Cem Yılmaz'dır, desteklemeye, izlemeye devam edeceğim. Ancak olmadığı zaman da olmamış diyebilmek lazım. Bu arada filmleri Netflix'ten izledim. Sinemaya gidip para vermiş olsam daha çok üzülürdüm.

The Game


Geçtiğimiz ay Netflix'ten David Fincher'ın Mank filmini izlemiştim. O filmden bahsedince arkadaşlar David Fincher'ın diğer filmlerini önerdi. Gone Girl, Fight Club, Se7en, The Curious Case of Benjamin Button filmlerini daha önce izlemiştim. İzlemediğim 2-3 filmi kalmıştı. The Game onlardan birisi. Açıkcası gerilmek demeyeyim de filmin her geçen saniye sonunu görmek istedim. Acayip merak ettim nereye varacak bu yaşananlar. Çok basit bir doğum günü hediyesi veriliyor ve daha sonra gelişmeler başlıyor. Michael Douglas'ın şahane bir oyunculuğu var. Deborah Kara Unger oldukça güzel. Ama yazının sonunda 2021 yılında 1997 yapımı The Game izleyin demiyorum. Hadsizlik olur.
 

Succession

 


Twitter'da uzun süreler adını gördüm, övüldüğünü gördüm, ödül aldığını gördüm ancak açıp ne diye bakmamıştım. Ancak başladığım an ile bitirdiğim an arası acayip keyif aldım. Son zamanlarda izlediğim tartışmasız en iyi dizi ve hayatımda izlediğim en iyi dizilerden de birisi. Bir medya imparatorluğunu yöneten bir ailenin nasıl bir ilişki içinde olabileceğini bizlere çok net şekilde gösteriyor. Başrolünde 80 yaşındaki Logan Roy, çocukları Roman Roy, Shiv Roy, Kendall Roy ve Connor Roy. Açıkcası herhangi bir spoiler vermemek için çok şey de yazmak istemiyorum ama dileyenle dizi hakkında saatlerce konuşabilirim. En çok sevdiğim karakter sorusuna da 2 sezon, 20 bölüm izlemiş olmama rağmen bir cevap verebilir miyim emin değilim. Zaman zaman Shiv, zaman zaman Kendall, zaman zaman Roman en sevdiğim kişi olabiliyor. Bu arada beni yıllardır tanıyan ve bu diziyi izlemiş olanlar 20.bölüm tekne sahnelerinde neler hissettiğimi çok iyi anlamıştır. Ağzım açık izledim. Hele bir finali var ki akıl almaz... BeIN Connect üzerinden izleyebilirsiniz. 3.sezon gelecek... Ciddi şekilde tavsiye ediyorum.

1 Ocak 2021 Cuma

2021


Acaba 2021'in 2020'den daha kötü olma şansı olur mu? Elbette bu ihtimal var ama 2020 herhalde bir çok insan için hayatının en kötü yılıydı. 2021'den sağlık dışında bir dileğim yok. Fotoğraf İskoçya'nın başkenti Edinburgh'dan. Herhalde 2021'den bir şeyler dilerken sokakların tüm dünyada tekrardan hareketlenmesini de dileyebiliriz. Herkese iyi yıllar.