27 Ağustos 2019 Salı

Liverpool-Chelsea




Liverpool-Chelsea Süper Kupa maçı öncesi stat yanındaki işportacılardan 10 tl ödeyerek aldığım maç atkısı. Koleksiyona katıldı. 

Başakşehir 1 Fenerbahçe 2

 
İlk hafta alınan 5-0'lık galibiyetin ardından bu kez geriden gelerek Başakşehir gibi bir deplasmanda 2-1'lik galibiyet. Dirar'ın iyi oyunu, golü, Ferdi'nin görerek, bilerek yaptığı şahane asist, Altay'ın maçı kurtaran pozisyonu, Ozan'ın sağ bek oynamasına karşı iyi mücadelesi, Vedat'ın kusursuz oyunu, gollerine devam etmesi, Emre'in müthiş futboluna devam etmesi, Alper'in futbola dönüşü, Zajc'ın kısa sürede olumlu işleri, Tolga'nın nefis asisti, Zanka'nın biraz daha iyiye giden futbolu, Fenerbahçe taraftarlarının klasik iyi deplasman tribünü performansı, Ali Koç'un goldeki sevinci ve 2 hafta sonunda 6 puan ile liderlik. 

Fenerbahçe için sezon iyi başladı. Pazar günü Trabzonspor maçı en zor testimiz olacak. Bakalım o testi de geçebilecek miyiz?

20 Ağustos 2019 Salı

Fenerbahçe 5 Gazişehir Gaziantep 0


Fenerbahçe 2019/2020 sezonu ilk maçında Gazişehir Gaziantep'i 5-0 yendi ve sezona iyi bir şekilde başladı.

Kısa kısa maçla ilgili düşüncelerimi yazayım.

Fenerbahçe'nin 5-0'lik galibiyetine sevindim çünkü bu tarz galibiyeti çok özlemiştik. Evet elbette rakip kötü o yüzden 5 oldu denilebilir ancak ilk maç belki de Fenerbahçe'nin zirve performansı değildir. Daha da iyi olacağız. Tüm takımlar iyiye giderken biz de iyiye gideceğiz.

Emre, Kruse, Jailson, Ozan. Özellikle Emre Fenerbahçe forması ile 34 maça çıkarsa Fenerbahçe çok başka seviyeye çıkabilir. Emre'nin sakatlıkları, kart cezaları Fenerbahçe'nin durumunu belli edecek. Emre takımı bir maestro gibi yönetti.

Stoper Jailson'u çok beğendim. Elbette pek atak savunmak zorunda kalmadı ancak gelen tüm ataklarda beklenen hamleyi yaptı, oyunu başlattı. Ayağı iyi stoper diye boşuna söylemiyoruz. Bir futbol takımı için çok önemli bir detay. % 94.2 ile 103 pas. 

Vedat Muriqi. Gerçekten büyük keyif. Attığı gol 1.sınıf. Fernandao'nun başlangıcına benziyor. Fernandao da ilk lig maçında Bursaspor'dan gelip Eskişehirspor'a Diego'nun pasında nefis bir gol atmıştı. Vedat da şahane gol attı. Özlediğimiz golcü.

Emre'nin asisti.

2 Nisan 2018 Kayserispor deplasmanında 5-0 kazanmıştık, iç sahada 5-0'lık son galibiyet 30 Ekim 2016 tarihinde Karabükspor'a karşı gelmişti. Karabükspor maçında 18 ile 53.dakika arası 5 gol atmıştık. Van Persie yıldızlaşmıştı. 

Fenerbahçe'nin transfere ihtiyacı var. Özellikle stoper ve sol bek şart.

Isla'nın hücum performansını beğenmeyenler Hasan Ali Kaldırım'ın hücum performansını beğeniyordu sanırım.

İlk haftadan inanmak ayrı, sevinmek ayrı, şampiyonluk geliyor demek ayrı. Fenerbahçe camiası erkenden havaya giriyor, kendini moda sokuyor sonra ters sonuçlarda daha fazla tepki veriyor.

Şampiyonluk cümleleri için en azından 7-8 hafta geçmeli. Özellikle sert deplasmanlar ve derbiler her şeyi daha net ortaya koyacak.

Ferdi'nin gol atmasına diğer dört golden daha çok sevindim.

Emre Belözoğlu varken başka futbolcu penaltı atmamalı. Moses'in bana göre 2 penaltısı da kötüydü. Emre'nin penaltısı ise çıkmaz.

Altay iyi sinyaller vermedi. Özellikle 1-2 pozisyon Harunvari hareketler sergiledi.

Garry'den daha iyi işler bekliyorum. Umarım kendine gelir.

Zanka'yı da test edemedik. Başakşehir deplasmanı daha net değerlendirme yapabiliriz.

Ozan Tufan için blogda ya da twitter'da çok kez yorum yaptım. Gelsin, formayı alsın dedim. Geldi, formayı aldı, vermez. Cidden çok etkili. Sergen Yalçın'a teşekkür etmek gerkeiyor sanırım. Payı büyük.

Televizyondan tribün değerlendirmeyi sevmiyorum ama skoru almışken tek tribün ''Anlasana'' söylemektense karşılıklı tezahuratlar yapmak daha mantıklı. Hazır herkes mutlu, herkes havaya girmiş bunu kullanmak lazım. Anlasana tarzı tezahüratlar sadece söylenen tribüne keyif veriyor. Umarım Fenerbahçe tribünleri de Trabzonspor maçı ile beraber efsane günlerine döner. Ayrıca tribünlerde birlik olduğuna inanmıyorum. Maç anında 2-3 farklı tezahurat duyuyoruz.

Kendi yarı sahamızda topu almışken henüz 10.dk ''oooo'' diye ayağa kalkan Fenerbahçe tribünleri.

Ersun Yanal'a olan sevgi, Ali Koç'u geçti. Şu an Ersun Yanal daha çok seviliyor. Taraftarlar maç boyunca 2-3 kez tezahürat yaparak bunu net şekilde gösterdi.

Cumartesi 21:45 Başakşehir deplasmanı var. Takımı değerlendirmek için biraz daha iyi maç.

16 Ağustos 2019 Cuma

Oradaydım # Uefa Süper Kupa 2019; Liverpool-Chelsea


Uefa Süper Kupa maçının Türkiye’de oynanacağı açıklandığı zaman ‘’Orada olmalıydım.’’ dedim. Daha sonra sezon ilerledi ve finali Liverpool ve Chelsea gibi iki İngiliz takımının oynayacağı belli oldu. Uefa resmi sitesi üzerinden bilet başvurusu yaptım, kura çekildi, bilet çıktı, ödemeyi yaptım ve maç saatini beklemeye başladım. 


Maç günü saat 18:00 civarında Beşiktaş semtinde oldum. Maçın havası her anlamda vardı. Etrafta bir çok formalı, atkılı insan görmek mümkündü.

Önce 1 saat Şairler Parkı’nda takıldım. Orada bir şeyler içip sohbet etsek de Beşiktaş taraftarlarının toplanma yeri olmuş bir yerdi. 5 dakikada bir kavga çıkıyordu, sürekli Beşiktaş tezahüratları yapılıyordu. Oradan Beşiktaş Köyiçi’ne geçtik. Orada da durum farklı değildi. Sadece bir mekan iyi organize olmuş Chelsea taraftarları ile doluydu onun dışında Liverpool ve Beşiktaş taraftarları ağırlıktaydı. Yine Beşiktaş tezahüratları ve Fenerbahçe'ye küfür vardı.

Gün boyunca Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Liverpool, Chelsea, Adana Demirspor, Kocaelispor, Göztepe, Sakaryaspor, Arsenal, Real Madrid, Tottenham, Karşıyaka formalı veya ürünlü insan gördüm.

10 TL’ye Liverpool-Chelsea maç atkısı aldım. Stat yanına kurulan yerlerde orijinal ürünler el yakıyordu.

Saat 19:30 gibi stadın yanında olduktan, arkadaşlarla sohbet ettikten sonra saat 20:30 civarı stada girdik.

Bu arada bileti olmadığı halde stat çevresine gelen binlerce insan vardı. Tezahürat yapıyor, bira içiyor, atmosferi yaşıyor, maç saatini bekliyordu.



Açıkcası maça girerken sıkı aramaların olacağını düşünmüştüm ancak öyle olmadı. Normalde Şükrü Saracoğlu Stadyumu’na girerken daha çok aranıyorum. Elimdeki powerbank ve sarj kablosuna bakmadılar bile. Arama bile 5 saniye sürdü.

Vodafone  Park’a ilk kez geldim. Stat gerçekten güzel. Giriş-çıkış çok rahat. Tuvaletler temiz, koltuklar rahat, saha görüşü oldukça başarılı. Akustik de fena sayılmaz. Zemin daha iyi olabilirdi.

Statta Liverpool taraftarlarının büyük çoğunluğu vardı. % 90’a 10 desek abartmış olmayız sanırım. Resmen maç Liverpool’un evinde oynanıyor gibiydi.

Futbolcuların ısınmasını bile büyük bir keyifle izledim. Dünyanın en iyi futbolcularının, en iyi 3 hocasından birisinin sahada olması insanı heyecanlandırıyordu. Bu arada ısınma anının büyük bölümünü Klopp Chelsea'yi takip ederek geçirdi. Sanırım ona özgü bir şey.



Maç öncesi şovu Türkiye tanıtımı şeklindeydi, daha iyi olabilirdi. 



Maç; Chelsea beklediğimden çok daha iyiydi, Liverpool maça konsantre olmakta zorlandı. Özellikle Kante, Pedro, Jorginho’yu büyük bir keyifle izledim. Van Dijk’i izlemek büyük keyifti. Salah zaman zaman iyi işler yapsa da pek iyi maç çıkarmadı. Mane acayip topçu. Böyle bir hız yok. Maçın hızı, topun sürekli oyunda kalması, mücadele derken tribünde maçı izlerken çok etkilendim. Gerçekten adamlar çok başka bir seviye futbol oynuyorlar. 
Normal sürede 2 gol, uzatma bölümünde 2 gol, penaltılarda 9 gol. Toplam 13 golü izleme şansı buldum. Maç gidebileceği son noktaya kadar gitti. Bu da bizim şansımız.

Atmosfer
; Açıkcası zaman zaman statta çıt çıkmayan bir ortam vardı. Zaman zaman Liverpool tribünleri, zaman zaman Chelsea tribünleri ve zaman zaman Beşiktaş taraftarları seslerini duyurdu. YNWA anında iyi atmosfer vardı.


Maçın hakemlerini çok beğendim. Şahane maç çıkardılar. 

Maç öncesi Liverpool tanıtılmadan önce YNWA, Chelsea tanıtılmadan önce Chelsea marşı çaldı. Statta atmosferin en yoğun yaşandığı andı.


Canlı canlı YNWA dinlemek büyük keyif oldu. Maç sonunda futbolcuların önümüzde omuz omuza söylemesi ise efsane andı. Bu ana şahitlik etmek güzel olay.



2014’de oynanan  Ludogorets-Liverpool maçından sonra 2.kez bir Liverpool maçını statta izleme şansı buldum. O maç oynayan futbolculardan sadece Henderson sahadaydı.

Bir insan bir maçta neden sahaya girer? Anlamak mümkün değil. Maç sonrası girdiğinde Liverpool kalecisi Adrian’ı sakatladı. Gerçekten kepazelik.

Tribünlerden İspanya bayrağı almak için giden Liverpool teknik kadrosundan bir ismi görevlililerin taraftar sanması, peşinden koşması, zeminden çıkartmak istemesi…


Statta ilk kez seri penaltı atışları izledim. Benim uzun yıllardır yaşamak istediğim bir olaydı. Böylesi bir maça kısmetmiş.


Klopp gerçekten farklı hoca. Çok acayip bir enerjisi var. Ekrana geldiğinde stat yıkılıyordu.


Ekranlarda maç anında tekrarların gösterilmesi, maçın oradan yayınlanması alışık olmadığımız şahane detaydı.

Statta satılan her şey pahalıydı.


Chelsea sahaya çıkarken tüm stadın ıslıklaması?

Türkiye’de hangi statta böyle bir maç oynanırsa oynansın iş bir yerden sonra stat sahibi takım taraftarlarının tezahüratlarına döner. Çok da abartmamak lazım bu olayı.

Hayatımda ilk kez sonunda kupa verilecek bir maça gittim. Kupa töreni izledik. Güzel olay.

Penaltılar önümüzdeki kaleye atılsa iyiydi.


Son söz olarak da böylesi bir maçı tribünde izlediğim için kendimi şanslı hissediyorum. Maç gününde 70-80 Euro'ya biletime talipler çıktı. Umarım Haziran ayında yine İstanbul'da oynanacak Şampiyonlar Ligi Finali'ni de statta izleme şansı yakalarım.