31 Mayıs 2010 Pazartesi

Anket # 14


Blogda yaptığımız 13.ankette sona erdi. Sezonu Bursaspor şampiyon tamamladı. 47 kişi Bursaspor dedi. 171 kişi Fenerbahçe dedi. Bursaspor'lu arkadaşlarımızı tebrik ediyor ve oy kullanan 265 kişiye teşekkür ediyoruz. Sırada ki anketimiz ; Dünya Kupasını Kim Kazanır ? Arjantin, Brezilya, İngiltere, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya, Hollanda ve diğerleri... Oyları merakla bekliyorum...

Kısa Kısa Notlar # 4


- Ve evet bu fotoğrafı koymamın nedeni yine yazın geliyor olması ve hatta gelmesi. Geçen sene tatilim devam ederken yazmışım bu tarz bir yazı. Bakınız.

- Yaz geldiğine göre artık sıcakta İzmit'te durmanın anlamı yok. İstikamet Karamürsel ile Yalova arasında yer alan Demtaş Koygun sitesi. Bugün okulda sınav sonrası soluğu yazlıkta aldım ve yaz sezonunu denize de girerek resmen açtım. Deniz güzeldi. Sıcaktı. Havuz Cuma günü açılıyor. Cuma'dan sonra sık sık gitmeye başlayacağız ve 11 Haziran tarihinden oraya yerleşeceğiz.

- Betsson'dan bahis oynamaya başladım. Ve özellikle tenis müsabakalarına oynuyorum. Şu ana kadar 43 farklı bahis oynadım. 29 tanesi tuttu. 13 tanesi yattı. Dünya Kupası boyunca buradan bahis oynayacağım ve inşallah birşeyler kazanacağım. Herkese tavsiye ederim.

- Mourinho bugün itibari ile Real Madrid'e imza attı. Yıllık 10 Milyon Euro alacakmış. Şimdi yapacağı transferleri ve seneye bizimle - Barcelona - oynayacağı maçları bekliyoruz.

- Bu arada Fenerbahçe Ülker Beko Basketbol Ligi final serisi 5.maçında Efes Pilsen'e 83-79 kaybettik. Mücadele boyunca Efes Pilsen önde olan tarafı bir ara öne geçtik ancak maçın son bölümünde Rakocevic'in önderliğinde Efes Pilsen kazandı. Seri  3-2 oldu. Serinin 6.maçı Çarşamba günü Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak.

- Fenerbahçe'nin bütçesi açıklandı. 345 Milyon TL. Mali Kurul yapılırken Aziz Yıldırım'ın konuşması oldukça güzeldi. Zaten bütün salon tarafından ayakta alkışlandı. Futbol branşının başına da voleybol&Mehmet Ali Aydınlar ilişkisi yapsa resmen Efsane başkan olur ve gittikten sonra heykeli dikilir. Seneye futbol branşına yapacağı adımları merakla bekliyoruz.

- Fenerbahçe demişken Fenerbahçe Acıbadem takımından bahsetmemek olmaz. Kadrosuna yıldız oyuncular katan Fenerbahçe Acıbadem yarın bir büyük transferi daha gerçekleştiriyor. İsim vermemişler. Dünyaca ünlü yıldızı çok merak ediyoruz.

- Dünya Kupasına artık son 11 gün. Merakla bekliyoruz.

- Bir başka Kısa Kısa Notlar ile karşınızda olacağız.

29 Mayıs 2010 Cumartesi

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye'de


Olmadı. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığını alamadık. Zamanında adaylığımızı açıkladıklarında Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadyumu yok diye, doğu bölgelerimizden hiçbir il yok diye tepki gösteren birçok kişi vardı. Bende onlardandım. Neden böyle birşey oldu bilmiyorduk. Ama gün geçtikte neye tepki gösterdiğimizi anladık. Bu Türkiye adına düzenlenecek bir organizasyon olacaktı ve Galatasaray stadı, Beşiktaş stadı, Bursaspor stadı, Ankara stadı'nın organizasyon içinde yer alması farketmezdi. Farketmemeliydi. Bu organizasyonu isteyen milyonlarca insandan biri de ben oldum. Almalıydık. Daha önce 1960 ve 1984 yıllarında 2 kez organizasyona ev sahipliği yapan Fransa ile 1968 ve 1980 tarihlerinde ev sahipliği yapan İtalya ile yarışıyorduk. İlk turda İtalya 23 puan, Fransa 43 puan ve biz 38 puan almıştık. 2.tur hakkı elde etmiştik. 13 kişi oy kullandı ve burada maalesef 7'ye 6 kaybettik ve hayallerimiz sona erdi. Daha önce 2 kez ev sahipliği yapan ülkeye neden bir daha ev sahipliği hakkı verilir anlam veremiyorum! Projelerimiz vardı, stadyumlar yapacaktık, yollar yapacaktık, havaalanları yapacaktık, oteller yapacaktık ve Tüm Avrupa'ya ev sahipliği yapacaktık. Olmadı ama başlıkta yazdığım gibi yeter ki bu projeler gerçekleşsin 2020 % 100 Türkiye'de yapılacak. Buna adım gibi eminim. Platini'ye sallayanlar'ı da anlamıyorum. Bence adam tarafsız olmak zorunda değil. Aynı şartlarda bizden biri olsa ve eğer organizasyonu biz alamazsak adamı bir daha ülkeye sokmazdık herhalde. Düşünerek eleştirelim!

27 Mayıs 2010 Perşembe

Fenerbahçe Ülker 85 Efes Pilsen 79


1.çeyrek etkisiz oyun, yenik durumda olan Fenerbahçe Ülker, 2.çeyrek etkisiz oyun devam etti, fark 17 oldu, Fenerbahçe Ülker'de herkes kötü oynadı, şutlar girmedi ve bu çeyrekte gerideydik. 3.çeyrek ise yavaş yavaş kendimize gelmeye başladık ve bu çeyreği 8 sayı geride kapattık. Ve 4.çeyrek gerçek Fenerbahçe Ülker sahaya çıktı. İlk 6 dk 3-3-3 saydık. Emir Preldzic tamamı bu çeyrekte 13 sayı attı, Greer takımı gerçek bir oyun kurucu gibi yönetti, Ömer Onan inanılmaz pres yaptı, Ukic ve Mirsad iyi oynadı ve bu çeyrek resmen şov yaptık. Bu çeyrekte tam tamına 31 sayı attık ve Efes Pilsen'i sadece 17 sayıda tuttuk. Taraftar'da maç boyunca sustu ve bu çeyrekte kendine geldi. Sonuç olarak kazandık ve seride 3-1 öne geçtik. Mücadele boyunca Emir Preldzic 13 sayı, Kinsey 8 ribaund 6 asist, Greer 14 sayı, Ömer Onan 11 sayı, Mirsad 9 sayı 7 ribaund, Ukic 8 sayı ve Oğuz 9 sayı ile oynadı. Ribaunlar'da 27'ye 25 üstünlüğümüz varken asistlerde 19'a 15 gerideydik. Ayrıca maç boyunca % 66 ile 2 sayılık, % 35 3 sayılık ve % 71 serbest atış yüzdesi yakaladık. Emir + Greer + Ömer = 3-1 Fenerbahçe Ülker. Serinin belkide son maçı Pazar günü saat 18:00'da Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda oynanacak. Haydi Fenerbahçe kupayı almaya az kaldı...

Aziz Yıldırım'dan Tuhaf Açıklamalar !


''Ben 3 sene üst üste şampiyon olacağız derken hedefimi kime göre belirledim? Beşiktaş ve Galatasaray’a göre. Pekiyi ne oldu, sezon sonunda ikisiyle de aramızda 10 puan fark vardı. Kimse bunu dile getirmiyor. Burada bir başarı varsa, emeği geçer herkesindir. Başarısızlık varsa bu da hepimizin başarısızlığıdır ancak burada sorumluluk bendedir."

Bu açıklama şaka dimi ? Resmi site yalan atıyor. Aslında bu cümleleri Aziz Yıldırım söylemedi. Gerçekten rakip takım taraftarlarının yerinde olmak vardı. Sürekli gülecekleri açıklamalar, olaylar gerçekleştiriyor Büyük Başkan Aziz Yıldırım !

Ronaldo & Meireles İlişkisi


Ronaldo dün yapılan antreman'da Meireles'i yakalamaya çalışıyor... Meireles kaçmaya çalışıyor...


Ve yakalıyor... yok yok daha ilerisini koymayacağım. Blogun yapısına aykırı :)

25 Mayıs 2010 Salı

Fm 2010'dan 1 Adet Fotoğraf



Gerçekte olmasını o kadar çok isterdim ki ! Fm 2010'da Barcelona & Fenerbahçe kardeşliği :)

Edit : Yeni fotoğraf ! Barcelona'yı 2-1 yendim ve 3'te 3 yaptım. Ancak ondan sonra deplasmanda 2-1 kaybettim. Liderim !

Fenerbahçe Ülker 72 Efes Pilsen 70

,

Beko basketbol ligi play-off final serisi 3.maçında Fenerbahçe Ülker Efes Pilsen'i 72-70 yenerek seride 2-1 öne geçti. Mücadeleye Fenerbahçe çok iyi başladı. Özellikle savunmada çok iyi oynayan, taraftar desteğini arkasına alan Fenerbahçe hücumda da yüzdeli atınca ilk çeyreği 27-15 üstün kapadı. 2.yarı her 2 takımda savunmaları sertleştirdi. Fenerbahçe Ülker'de Efes Pilsen'de sayı atmakta zorlandı ve bu çeyrek skoru sadece 11-12'de kaldı. İlk yarı ise 38-27 Fenerbahçe Ülker üstünlüğü ile sona erdi. 3.çeyrekte ilk dakikalarda Fenerbahçe Ülker'de anlayamadığımız bir kötü oyun varken Efes Pilsen'de tam tersi oldukça iyi oynadı ve bu çeyrek Fenerbahçe'yi sadece 15 sayıda tuttu. Kendileri ise 28 sayı atarak mücadeleyi 53-55'e getirdi. 4.çeyrek ise Fenerbahçe Ülker tekrar ilk yarıda ki basketboluna döndü. Hem savunmada hem hücumda etkili oldu. Kinsey, Ömer ve Ukic bu çeyrekte ön plana çıktı ve son saniyede Efes Hücumunda Ender'e harika bir blok yapan Mirsad maçı kazandırdı. 72-70. Fenerbahçe'de özellikle Ömer Onan savunmada mükemmel oynadı, Vidmar mükemmel oynadı, Mirsad zaman zaman iyiydi, Ukic 4.periyot iyiydi, Kinsey iyiydi ve maçı kazandık. Ukic 10 sayı 3 asist, Mirsad 10 sayı 7 ribaund, Vidmar 14 sayı, Kinsey 11 sayı 6 ribaund ile oynadı. Mücadele yaklaşık 8 bin kişi oynandı. 2-1 olan seride 4.maç Perşembe günü saat 20:00'de Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak ve Spormax ve Skytürk'ten naklen yayınlanacak. Haydi Fener Kupayı İstiyoruz !

Arjantin 5 Kanada 0


Arjantin Dünya Kupası hazırlık maçları kapsamında başkent Bueno Saires'de Kanada ile karşılaştı. Mücadeleyi 65 bin kişi izledi. Messi, Milito gibi isimler yedekler arasındaydı. Mücadele'nin 1.dakikasından 90.dakikasına kadar Arjantin etkisi vardı. Maxi'nin attığı ilk frikik golü şahaneydi. 2.golünde asist ve son vuruş güzeldi. Di Maria'nın golünde Tevez ve Higuain'in yaptığı pres süper, ardından gelen Di Maria'nın golü şahaneyi. Ayağının dışıyla sol taraftan uzak direğe mükemmel bir gol attı. İlk yarı Tevez maçın en iyi isimlerindendi. 2.yarı Arjantin oyunu rolantiye aldı ve fazla sıkmadı. 63.dk Higuain Tevez'e al da at dedi ve skor 4-0'a geldi. Son sözü ise oyuna girdikten sadece 15 sn çok güzel bir gol atan Aguero söyledi. 5-0. Arjantin çok iyi mücadele etti, sürekli pres yaptı, çok iyi paslaştı, çok güzel goller attı, rakibe pozisyon vermedi ve Dünya Kupası öncesi güzel sinyaller verdi. Rakip Kanada ise hiçbirşe yapmadı-yapamadı. Tribünler şahaneydi. Ayrıca Dünya Kupası'nda kimi destekleyeceğimiz net şekilde belli olmuştu çok önceden ve artık bunu yazılara da dökme zamanı...

Not : Bu arada blog'da ki banner'ı değiştirdim. Saldır Arjantin !

23 Mayıs 2010 Pazar

Her Sabah Özgürlüğe Doğar Fenerbahçe




Köklerin çınar,
Başın göğe kadar,
Her sabah özgürlüğe doğar FENERBAHÇE,

Sonsuza kadar,
Onurlu uygar,
Bir tek tarihe sığar FENERBAHÇE

Her yeni kuşak,
Bu emaneti,
Bayrak gibi iftaharla,
Taşır soylu FENERBAHÇE
Sonsuza kadar YAŞA FENERBAHÇE

Şampiyonlar Ligi İnter'in


Şampiyonlar Ligi'nde 2009/2010 sezonu şampiyonu İnter oldu. Finalde Bayern Münih'i Milito'nun 35 ve 70.dk'lar da attığı gollerle 2-0 yendi ve Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Mücadele'ye Bayern Münih iyi başladı ve aslında baştan sona üstün oynayan taraftı ancak İnter Barcelona maçlarında olduğu gibi öyle bir savunma yaptı ki % 67 topa sahip olan ve 40 dk topla oynayan Bayern Münih'e pek fazla pozisyon vermeden maçı bitirdi. Ve bana göre İnter'in yaptığı savunmayı en iyi gösteren an 44 ile 46.dk arası top Bayern Münih'te iken yaptıkları savunmaydı. Bayern Münih ilk yarı biterken bir pozisyon bulmaya çalıştı ancak en sonunda uzaktan bir şutla pozisyonu atlattılar. Barcelona maçında bunu 90 dk'ya yaymışlardı. Lucio, Maicon, Cambiasso mükemmel oynadı. Milito gelen pozisyonları affetmedi. Jose Mourinho'da tarih yazdı ve İnter'e 45 yıl sonra kupayı kazandırdı. Ayrıca bu maçtan önce ve sonra İnter kupayı haketmedi, futbolu çirkinleştiriyor diyenlere de anlam veremiyorum. Sonuçta bu takım Chelsea'yi eledi, Barcelona'yı eledi ve buraya geldi. Final'de de Bayern Münih'i 2-0 gibi net bir skorla yendi. İnter haketmedi de kim haketti sormak isterim. Fiorentina maçında yanlış hakem kararları ile tur atlayan Bayern Münih mi ? İnter'e 2 maçta da yenilen Chelsea mi? İnter'den ilk maçta 3 gol yiyen Barcelona mı? Cevap belli. Hiçbiri. Kupayı İnter haketti hem de sonuna kadar. Kutluyoruz. Şampiyonlar Ligi Gol Kralı Messi(8), Asist Kralı Sneijder(6) oldu. Jose seneye Real Madrid'de olduğunu açıkladı. La Liga seneye çok fena olacak çok. Maçı anlatan spikerler Sabri Ugan ve İlker Yasin her zaman ki gibi harikaydılar ! Seneye Şampiyonlar Ligi çok daha güzel olacak çok...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Efes Pilsen 73 Fenerbahçe Ülker 64


Fenerbahçe Ülker play-off final serisi 2.maçında deplasmanda Efes Pilsen'e 73-64 mağlup oldu ve seri 1-1'e geldi. Mücadeleye iyi başladık ve 8-1'lik seri yakaladık. Daha sonra Efes Pilsen Kaya Peker ile etkili oldu ve ilk çeyreği 15-11 üstünlükle tamamladı. 2.çeyrekte Fenerbahçe Pota altını iyi kullansa ve ribaunlarda üstünlük sağlasa da ilk yarıyı 34-29 geride tamamladık. 3.çeyrekte Fenerbahçe hem pota altını iyi kullandı hem de dışardan Kinsey ve Emir ile beraber 3 sayılık atışlardan yararlanınca bu periyotu 51-50 önde kapattık. 4.periyot ise Efes Pilsen oldukça iyi oynadı. Birde üstüne şutları girince fark bir türlü kapanmadı. Ender Arslan'ın da etkili oyununu gözardı edemeyiz 4.çeyrekte. Ve mücadele 73-64 Efes Pilsen üstünlüğü ile sona erdi. Fenerbahçe'de Mrsic özellikle 3.periyotta oldukça iyi oynadı ve takımı alıp öne çıkardı. Ayrıca zaman zaman Oğuz pota altını çok iyi kullandı. Ukic ilk maça göre çok etkili olamasa da yine de 10 sayı 5 asist gibi bir istatistik yakaladı. Kinsey 14 sayı 7 ribaund, Oğuz 12 sayı 6 ribaund ile oynadı. Efes Pilsen'de ise Kaya Peker 16 sayı ve Ender 11 asistle dikkat çekti. Tribünler ilk maça nazaran bu maç dolu gibiydi. Seri bundan sonra Fenerbahçe'nin sahası olan Abdi İpekçi'ye dönüyor. Orada ki 2 maçı alırsak çok güzel olur. İlk maç Salı günü saat 20:00'de. Biletler 5 TL. Tüm Fenerbahçeliler gidip takımlarını desteklemeliler.

fotoğraf : ntvspor.net

Saldır Fenerbahçe / Final Serisi 2.Maç


Fenerbahçemiz play-off final serisi 2.maçında Efes Pilsen ile karşı karşıya geliyor. İlk maçta Fenerbahçe Ülker hem savunmada hem hücumda iyi işler yapan Fenerbahçe Ülker rahat biri galibiyet alarak seride 1-0 öne geçmişti. Ukic yine oyunu iyi yönetsin, Mirsad hırsını devam ettirsin, Ömer Onan adamı bıktıran presini yapsın ve Fenerbahçe yine kazansın. Haydi Fener seri 2-0 olursa bu işte yol yarılanır. Saldır Fener Saldır Kupaları Kaldır Bu taraftar sana gönülden bağlıdır. Saat 18:00 Skytürk ve Spormax'ten naklen yayınlanacak.


21 Mayıs 2010 Cuma

Fm 2010 Kariyerim / Fenerbahçe


Football Manager 2010 oyununu uzun süredir oynamıyordum. Ancak havaların ısınması, futbol sezonlarının bitmesi ile can sıkıntısını ortadan kaldıracak en önemli araç Fm 2010 ! Ve tabikide yeni oyuna başlarsak alacağımız takım bellidir. Fenerbahçe ! Fm oynarken ilk sezon transfer yapmayı pek sevmiyorum. İlk sezon oyunda şu an gerçek hayatta olan kadrodan yararlanmak daha güzel oluyor gibime geliyor. Ve yine öyle yaptım. Sadece Cristaldo ve Weiss'i aldım. Guiza ve Kazım'ı ise gönderdim. Sezona 6 hazırlık maçında aldığım 6 galibiyet ile başlarken bu maçlarda toplam 23 gol attım. Daha sonra Beşiktaş ile oynadığım Süper Kupa maçını ise 1-0 kazanarak sezon öncesi büyük bir moral kazandım. Sezon ise kötü başladı. Diyarbakırspor deplasmanı, Beşiktaş ev, Galatasaray deplasmanı ve Trabzonspor ev fikstürü ile başladım. Bu 4 maçta 2 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet aldım. Daha sonra ise toparlandım. Ligde başarıyla giderken Avrupa Ligi'nde ise gruplara kaldım. Gruplarda ise başarılı bir performans sergiledim ve bir üst tura çıktım. Üst turda ise Valencia ile eşleştim ve 2 maçta da yenildim. Elendim. 



Ligin ilk yarısını 3.sırada bitirdim ve 2.yarıya daha bir hızla girme hedefi koydum. Beklenen olmadı. İlk yarı olduğu gibi 2.yarı ilk 4 maçta 2 galibiyet 1 beraberlik ve 1 yenilgi aldım. ve 21.hafta sonunda Lider Galatasaray'ın 11 puan gerisine düştüm. Daha sonra ise toparlandım. Üst üste 8 maç kazandım. Galatasaray'ın sadece 1 puan gerisine geldim. Ve ne olduysa son 4 hafta oldu. Kayserispor ile 1-1 berabere kaldım. Bu hafta ben berabere kalırken Galatasaray'da berabere kaldı ! Daha sonra Ankaragücü'nü deplasmanda 3-1 yendim. Daha sonra ki hafta ise en kötü haftaydı. Evimde İstanbul B.Ş.B.Spor ile oynarken Galatasaray deplasmanda Eskişehirspor ile oynuyordu. Beklenen olmadı ! Evimde İstanbul B.Ş.B.Spor'a 1-0 yenildim aynı anda Galatasaray'da deplasmanda Eskişehirspor ile 1-1 berabere kaldı. Şanssızlık ! Son hafta ise bir mucize bekledim. Ama olmadı. Ben Manisaspor'u deplasmanda 2-0 yenerken, Galatasaray'da kendi sahasında Ankaraspor'u 5-0 yendi ve şampiyon oldu. 34 maçta 23 galibiyet 7 beraberlik ve 4 yenilgi aldım. 63 gol atarken sadece 19 gol yedim. Galatasaray ise sadece 10 gol yedi ! Türkiye Kupası'nda ise kötü performans sürdü. Beşiktaş'a yarı final'de elendim.


Gördüğünüz gibi sezonu sadece 1 kupa ile tamamladım. Takımımda Cristaldo müthiş bir performans gösterdi. Alex ve Özer'de iyi oynayan oyunculardı. Sezon boyunca yaşadığım sakatlık sorunu ise beni çok zorladı. Mehmet Topuz, Özer, Emre sürekli sakatlandı. Sonuç olarak oldu bitti. Seneye inşallah çok daha başarılı olacağım ve burada başarılarımı yazıyor olacağım. Neyse ben kaçtım transfer sezonu bitmeden yetişeyim...

Barcelona 2010/2011 Sezonu Formaları






Üst üste 2 tane Barcelona haberi. Ama mecbur. Barcelona'nın seneye giyeceği formalar belli oldu. Klasik formamız her zaman ki gibi oldukça güzel. İnşallah alabiliriz :)

David Villa Barcelona'da # 2






David Villa kendisini 5 yıllığına Barcelona futbolcusu yapan imzayı attı ve taraftarların karşısına çıktı. Fotoğrafta da görüldüğü gibi yoğun bir seyirci vardı. 

20 Mayıs 2010 Perşembe

Efes Pilsen 62 Fenerbahçe Ülker 78


Beko Basketbol Ligi play-off final serisi başladı. Efes Pilsen ile Fenerbahçe Ülker ilk maçta Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda karşı karşıya geldiler. Mücadeleye Fenerbahçe çok iyi başladık. Ukic ve Kinsey'in ön plana çıktığı çeyrekte skor 9-21 olarak kapandı. 2.çeyrekte de Fenerbahçe Ülker iyi savunma yapmaya devam ederken bir de üstüne Efes Pilsen'in yüzdesiz atışları eklenince fark ilk yarı bittiğinde fark 15'ti. 29-44. 3.çeyrekte ilk 4 dk Efes Pilsen iyi oynadı ve Fenerbahçe'ye sayı şansı tanımadı. Ardından ise toparlandık. Daha sonra Ukic, Mirsad ve Ömer'in basketleri geldi ve bu çeyreği'de 44-60 önde kapattık. 4.çeyrekte kontrollü oyun devam etti. Yine de ilk 2.5 dk her 2 takım, ilk 5 dk Fenerbahçe Ülker sayı atamadı. Ama yinede fark bir türlü tek hanelere inemedi. Ukic, Ömer, Semih ve Preldzic'in basketleri ile beraber maç sona erdi. 62-78. Mücadele'de özellikle Mirsad'ın akıllı ve zeki oyunu, Ukic'in tam anlamıyla takımı yönetmesi ve Ömer Onan'ın zeki basketbolu derken rahat bir galibiyet aldık diyebiliriz. Takımımızda Ukic 12 sayı 7 asist 4 ribaund, Mirsad 12 sayı 7 ribaund, Kinsey 12 sayı 6 asist, Semih 10 sayı 7 ribaund ve Preldzic 11 sayı atarak önemli katkı yapan basketbolcularımız oldular. Mücadele dışında dikkat çeken en önemli şey final maçının bu kadar boş bir salonda oynanması oldu. Ne Efesliler ne Fenerbahçeliler maça ilgi göstermediler. Mücadele 1000 kişi önünde oynandı. Serinin 2.maçı Cumartesi 18:00'da yine Ayhan Şahenk'te. Fenerbahçe alırsa 2-0 yapar ki seri Fenerbahçe lehine % 70'e döner. Yine de geçen sene de bu salondan 2-0 ile kendi sahamıza döndüğümüzü unutmayalım.

Saldır Fenerbahçe / Final Serisi Başlıyor



Ve sonunda beklenen Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker final serisi başlıyor. Finale gelene kadar play-off'larda ne Efes Pilsen ne Fenerbahçe Ülker yenilgi yüzü görmedi. Gerçek anlamda mücadeleye şimdi başlayacaklar. Her 2 takımda da etkili oyuncular var ancak ne olacağını neler yapacaklarını tahmin etmek çok zor. Ancak şu bir gerçek ki çok gergin bir seri olacak, maçlarda kavga çıkacak, taraftarlar birbirine girecek. Ancak sonunda kazanmak ve fotoğrafta yer alan Efes Pilsen'i içmek istiyoruz. İlk maç bugün 20:00'da başlayacak ve Spormax'ten naklen yayınlanacak. Haydi Fenerbahçe Ülker Fenerbahçe Spor Kulübünün bu sene şampiyon olan 4. ana branşı ol.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Bursaspor'u Tebrik Ederiz


Geçen hafta belli davranışları tebrik eden konular açmıştım bloga ve bu sefer de açmam gerektiğini düşündüm. 2009/2010 sezonu şampiyonu Bursaspor'u tebrik ederiz. Resmi siteden güzel bir davranış.

Resmi Sitenin Girişi


www.fenerbahce.org giriş sayfasında yer alan fotoğraf aslında herşeyi anlatıyor. Basın toplantısı hakkında birşey demeye gerek var mı ? 

David Villa Barcelona'da


Barcelona ilk bombayı patlattı ve Valencia'nın golcüsü Villa'yı 40 Milyon Euro karşılığında transfer etti. Barcelona David Villa ile 4 yıllık sözleşme imzalayacak. 28 yaşında ki Villa profesyonel kariyerine Sporting Gijon alt yapsıında başladı ve 1999-2001 yılları arasında 65 maçta 25 gol attı, daha sonra Sporting Gijon'un A takımına yükselen Villa burada da 80 maçta 38 gol atmayı başardı. Daha sonra Zaragoza'ya transfer olan Villa burada da 73 maçta 32 gol atmayı başardı. Daha sonra ise Valencia'ya transfer olan Villa burada 164 maçta 108 gol atmayı başardı.. Valencia forması giydiği 4 sezonda da Valencia'nın en golcü futbolcusu olmayı başaran Villa burada sadece 1 tek kupa - kral kupası - kazanabildi. Barcelona bu transferden sonra çok daha güçlü olacaktır. En yakın zamanda Barcelona forması altında izlemek için sabırsızlanıyoruz. 

Guardiola Dönemi Barcelona Futbolcuları


Guardiola 2 yıl içinde Barcelona'da müthiş bir başarı yakaladı ve bu başarıları yakalarken en büyük destekçisi tabikide müthiş yıldızları oldu. Bu süre içerisinde 127 maç oynarken % 72 galibiyet, %19 Beraberlik ve % 9 mağlubiyet oranları yakaladı. İşte Guardiola döneminde kim kaç tane gol atmış? 

Messi : 85 Gol
Eto'o : 36 Gol
Henry : 30 Gol
Pedro : 23 Gol
Bojan : 22 Gol
İbrahimovic : 21 Gol
Xavi : 17 Gol
Keita : 12 Gol
Alves : 9 Gol
Pique : 7 Gol
İniesta : 6 Gol
Busquets, Godjohnsen, Marquez ve Toure : 4 Gol
Puyol ve Jeffren : 2 Gol
Slyvinho ve Thiago : 1 Gol

19 Mayıs Kutlu Olsun


19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun. Bırakalım boş işlerle uğraşmayı da Atatürk'ün söylediği sözü düşünelim ve yorumlayalım...

18 Mayıs 2010 Salı

Şampiyon = Barcelona # 2


Fenerbahçe ile yaşadığımız şoku atlatmaya çalışırken Barcelona haberini veremedik. Barcelona 2009/2010 sezonunu da geçen yıl olduğu gibi şampiyon olarak tamamladı. 38 maçta 31 galibiyet 6 beraberlik ve sadece 1 yenilgi alarak toplam 99 puan topladı, 98 gol attı ve sadece 24 gol yedi. Evimizde 19 maçta 18 galibiyet 1 beraberlik 57 gol atıp 11 gol yerken, deplasmanda 19 maçta 13 galibiyet 5 beraberik ve 1 mağlubiyet aldık. 41 gol atarken sadece 13 gol yedik. Takımda en golcü oyuncu attığı 34 gol ile beraber Messi olurken, İbrahimovic ligde toplam 16 , Pedro 12, Bojan 8 gol atarak en çok gol atan oyuncular oldu. Messi toplamda 34 gol atarak Altın Ayakkabı ödülünü de kazandı. Şu bir kez daha ortaya çıktı. Barcelona parayı bir kez daha yendi.

Can Dündar'ın Gözünden Fb-Ts Maçı sonrası Yaşananlar


Locayı basanlar “Nerede o o....” diye bağırıyordu
Fenerbahçe-Trabzonspor maçının hemen sonrası...      Taraftar, şampiyonluk sevinciyle sahaya fırlamış, oyuncularını kucaklamış; ancak ardından gelen “Şampiyon başkasıymış” açıklamasıyla elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi yıkılmış.
Heyecanın birkaç saniye içinde hüsrana dönüştüğü anlar...
Zaferin yerini bozgunun almasıyla karnaval havası da birden hiddet dalgası şeklinde kabarıyor.
Derin hayal kırıklığı hızla şiddetli bir öfkeye evriliyor.
Önce stadın koltukları kırılıp devriliyor.
“Mücadelenizle hayata direniyoruz” diyen pankartlar ateşe veriliyor.
Şimdi kale arkasında, yukarıdan yağan sandalyelere karşı baraj oluşturmuş polisler var; bir de itfaiye araçları... Yanan tribünlere su sıkılıyor.
Kara bir duman, sarı lacivert balonların asılı durduğu kapalı tavanına üşüşüyor hızla...
Zafer tacı olarak hazırlanmış konfetiler alev alıyor.
Saat 23.00 olmuş; maç biteli 1 saati geçmiş.
Az önce “En büyük başkan” olarak selamlanan adam, şimdi öfkenin hedefinde...
Çılgın kalabalık, nefretini yöneltecek hedef arıyor. 
Çıkış tünelinin körüğünü tekmeleyerek; 
“En büyük taraftar/ yönetici sahtekar” diye bağırıyorlar.
O sırada 1907 locasından bir genç kız, aşağıda isyan bayrağı açanlara “Nankörler”diye bağırıyor.
Bağıran, Fenerbahçe yöneticilerinden birinin kızı...
5 dakika sonra 15-20 kişilik bir erkek grubu, (belki de öğlen Develi’de söz Cimbom’dan açılınca “Fenerbahçe büyüktür/küfretmez” diye sus işareti yapanlar) ağızlarında en gariz küfürlerle locayı basıyor: “Nerede o o...u” diyerek genç kızı arıyorlar.
Genç kız, yan kapıdan zor bela kaçırılıyor. Bir linç, kılpayı önleniyor.
Dayağı, kızı korumaya çalışan koruma yiyor. Sessiz koruma, kalabalık taraftar karşısında çaresiz, hırpalanıyor. Olay yerine gelen polise “Siz karışmayın, bu iç işimiz” deniliyor.
Polis gözetiminde tokatlar, yumruklar havada uçuşuyor.
Az sonra, stadı bir yangın yeri gibi bırakarak dağılan kalabalık, önce basın toplantısının yapılacağı konferans odasının kapısını tekmeliyor.
Yeniçeri ayaklanmasını hatırlatırcasına “kelle istiyor”. “Onları bize verin” diye haykırıyor.
Kimseyi bulamayınca stadın üst katlarına çıkan duvarlarda asılı fotoğraflardan alıyor hıncını...
Aziz Yıldırım’ın ve futbolcuların gülümseyen dev fotoğrafları birer birer devriliyor, yırtılıyor, tekmeleniyor.
Bir halk ihtilali havası var.
Kapıdakiler “Dışarı çıkmayın, orası daha kötü” diyor.
Kadıköy sokakları bir iç savaş görüntüsü yansıtıyor.
Polis, itfaiye, ambulans, özel güvenlikçiler oraya buraya koşturup isyanı bastırmaya çalışıyorlar.
Futbolcular ve yöneticiler içerde; kaçmanın, canlarını kurtarmanın bir yolunu arıyorlar.
Yerler kırılmış bira şişeleri, indirilmiş camlar, yırtılmış bayrak ve pankartlar, sönmüş balonlarla kaplı...
Sağda solda hıncını alamamış çubuk formalı Fenerliler ağlıyor.
Kör öfke, az sonra polisi de hedef alıyor.
Onların üzerine de bira şişeleri yağıyor.
“Bir spor müsabakası”ndan geceyarısı “Canımızı kurtardık, şükür” diye ayrılıyoruz.
İnsanoğlunun yenilmeyi sindiremeden yenmeyi öğrenemeyeceği gerçeğini bir kez daha acıyla idrak ediyoruz.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Fenerbahçe-Trabzonspor Maçı Öncesi ve Sonrası Yaşananlar


Maç Günlüğüm # 42 yerine bu sefer madde madde yaşadıklarımı ve yaşananları yazacağım.

- Tabikide maçtan saatler önceden başlayalım. Saat 13:00 gibi İzmit'ten yola çıkarken şampiyon olamayacağız diye en ufak bir düşünceye sahip değildik. Gidip müthiş bir gün geçirip kupayı alacağız ve döneceğiz diye düşünüyorduk ama beklenen olmadı. Şampiyon olamadık ve İzmit'e inanılmaz şekilde üzgün döndük.

- Kadıköy'de inanılmaz bir atmosfer vardı. Öncelikle inanılmaz bir kalabalık vardı. Biz saat 14:30 gibi Kadıköy'de olduk ve etrafta inanılmaz bir kalabalık vardı. Herkeste ürün vardı. Çubuklu forma, bayrak forma, arma forma ve Fenerium ürünleri. Ambians mükemmeldi. 

- Nazlı'nın yerinde , Türk Telekom tribünü önünde, kalamışta ve Kadıköy'ün çeşitli yerlerinden taraftarlar toplanmış ve akşam gelecek şampiyonluk öncesi alkollerini alırken müthiş şekilde eğleniyorlardı.

- Tabi eğlenirken sürekli çıkan kavgalar insanın tadını kaçırıyordu. En ufacık bir olaydan dolayı kavgalar çıkıyordur. Bu kavgalarda genelde eşit sayıda insanların kavgası değil 1 insana 10 kişi kavgalardı. Ve tabiki de kavgaların tek nedeni alkol !

- Stadın içine girdiğimizde ise ortam gayet mükemmeldi. Tamamen dolu stadyum, bayraklar, pankartlar ve heryer sarı-lacivertti. Taraftarlar tezahuratlar ile beraber maç saatini bekliyorlardı. Kareografi'de şahaneydi.

- Maç başlar başlamaz müthiş bir baskı kurduk. Maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar ataklarımız devam etti. 37 tane şut çektik ki bu sezon ki en yüksek sayıya ulaşmıştık. Ayrıca 17 isabetli şut ve 13 gol pozisyonu bu sezonun en yüksek sayıları olarak dikkat çekiyordu. Bilica vuruyor, Alex vuruyor, Özer vuruyor, Mehmet vuruyor, Guiza vuruyor ama top bir türlü içeri girmiyordu. Onur mükemmel bir kalecilik performansı sergilese de şanssızlıkta vardı. Direkten dönen toplarda vardı. Bunun yanında Trabzonspor 1 kere gelmiş ve golü atmıştı. Burak Yılmaz orta yapmaya çalışırken top kaleye gidip gol olmuştu. Golden önce faul atışına itiraz eden 4 Fenerbahçeli futbolcu da hatalıydı. Genel olarak bu maçtan sonra şu gitsin bu gitsin demekte ne kadar doğru bilmiyorum. Sonuçta 2-1 bitse de gitmesi gerekenler belliydi. 1-1 bitti yine gitmesi gerekenler belli. Şampiyonluk gitti üzgünüz ama bizi üzen en önemli şey üstte ve aşağıda yer alan fotoğraflar ve diğer gelişen kötü olaylar.

- Öncelikle maç esnasında sürekli kavga edenlere gerçekten ayıp diyorum. Böyle bir maçta - hoş diğer maçlarda da edilmez - tribünde kavga etmek gerçekten yakışmıyor. Tribünde neyi alıp veremiyoruz ki. 1 değil 2 değil 3 değil 5 değil 10 değil. Sürekli kavga her tribünde hemde. Maraton üst, Migros, Türk Telekom, Fenerium üst. Bütün tribünlerde kavga çıkıyor.

- Anons skandalından da bahsedeyim. Dakikalar 92'yi gösteriyor ve artık hepimiz ağlamak üzereyken stat hoparlörlerinden yükselen '' 2-2, Bursa 2-2, Bursaspor maçı 2-2 bitti '' anonsu bizleri gözyaşlarına boğdu. Sevinçten ağlıyorduk o anda. Aslında bu anonstan çok kısa bir önce ilk hareketlenme Türk Telekom tribünün de yaşandı. Orda bir gol sesi, zıplama, bağırış, çağırış derken hemen 15-20 sn sonra anons geldi. Ve bu anonstan sonra 2.5-3 dk sonra '' Arkadaşlar yanlış anonsmuş Bursaspor maçı 2-1 bitmiş, Şampiyon Bursaspor olmuş, yanlış bilgi '' dedikten sonra ise tribünlerde inanılmaz bir tepki oldu. Herkes büyük bir yıkım yaşadı. O an o sinirle ne yapacağını şaşırdı. Koltukları kıranlar mı dersiniz, meşale yakıp zemine atanlar mı dersiniz, yönetim istifa diye bağıranlar mı dersiniz ve en kötüsü tribünleri ve koltukları yakanlar... Gerçekten tuhaf işler oluyordu. Bazıları ağlarken kendi koltuğunda bazıları ise etrafa zarar veriyorlardı. Bu andan sonra tribünde kavgalar, polise ve güvenlik güçlerine saldırmalar derken bu andan sonra daha fazla tribünde durmak istemedim. Koridorlara geçtim. Koridorlarda ise insanların ağlaması ve şiddeti devam ediyordu. Koltukları kıranlar, fırlatanlar, camları kıranlar derken bazı insanlarda direk stat dışına çıkıyorlardı. Stadın dışına çıktığımızda da gerilim devam ediyordu. Ağlayarak evine gidenler derken, kavgalar devam ediyordu. İnsanlar o kadar gergindi ki yanlışlıkla çarpışsalar bile kavga çıkacak bir ortam vardı. Bunun yanında ise ortam resmen korku filmi gibiydi. Ya da şöyle diyim Lost S01E01. Uçak düşmüş, etrafta gergin bir ortam, ağlayanlar, yangınlar, bağıranlar. Aynısıydı Kadıköy de. Stat yanıyordu, etrafta siren sesleri, itfaiye, ambulans, polis sesleri, sağa sola ağlayarak geçenler, kavga edenler derken gerçekten çok kötüydü. Ayrıca yangın büyüyüp iyice alevler yükselirken söndürmeye gelen itfaiyeleri taşlayan engelleyenler yine Fenerbahçe taraftarlarıydı. Stadın içinden yükselen cam kırılma seslerini yapanlarda Fenerbahçe taraftarlarıydı. Her ne kadar onlara ne kadar Fenerbahçe taraftarı denir o da ayrı birşey.

- Sonuç olarak şampiyonluktan çok daha üzüldüğüm an bu gelişen olaylar oldu. Anons skandalı, stat yakmak, koltuk kırmak, camları kırmak, kapıları tekmelemek, sahaya girmek, sahaya yabancı madde atmak... gerçekten yok yönetim hata yaptı da yaptık, yok şunun yüzünden yaptık diye bahanesi olmayacak hatalar.

- Keşke şampiyonluğu deplasmanda kaçırsaydık. En azından bu kadar utanç verici görüntüler ortaya çıkmazdı.

- 13:00'da İzmitte başlayan yolculuk ne yazık ki saat 00:30'da yine İzmit'te mutsuz bir şekilde sona erdi. Artık önümüzde ki szeona bakacağız. Ama bu olanlar unutulmaz. En azından ben asla unutmayacağım... Tarih 2006 Denizli'sini nasıl yazdıysa 2010 Kadıköy'ünü de öyle yazacak. Ve bende o tarihin içinde kendimi bulacağım.


Öyle Bir Sevgi ki Tarif Edilmez


Detaylar daha sonra...

16 Mayıs 2010 Pazar

Şampiyonluk Geliyor





Heyecan var, stres var, heyecan var, stres var..... heyecan var, stres var, heyecan var, stres var, heyecan var, stres var. Son günlerde sadece bu 2 duyguyu yaşıyorum. Fazla birşey yazmak istemesem de istediklerim var.

Hakem ; Hakem hata yapmasın şampiyonluğu bileğimizin hakkıyla sökerek alalım. Ne Trabzonspor lehine, ne bizim lehimize. Ve hatta Bursaspor ve Beşiktaş lehine'de hata olmasın. Son hafta hakem konuşulmasın.

Taraftarlar ; Taraftarlar çok heyecanlı olacaklar, maçta tezahurat yapamayacak kadar. Belki kaçan gollerde tepki gösterecekler, küfür edecekler, bağırıp çağıracaklar ama ne olursa olsun bunu çok fazla abartmasınlar. Sahada ki futbolcuları daha fazla strese sokmasınlar. Destek versinler. Hep beraber verelim. Ayrıca şampiyon olamazsak Kadıköy'de oynanan Türkiye-İsviçre maçı gibi maçtan sonra rakip futbolculara yabancı madde atma gibi bir eylem yapmasınlar. Veya kendi futbolcularımıza.

Yöneticiler ; Yöneticiler maçtan sonra şampiyon olursak ya da olmazsak farketmez gereksiz demeç vermesinler. Şampiyon olursak sadece camiayı tebrik etsinler, şampiyonluk kaçarsa bahaneleri söylemesinler.

Ve Futbolcular ; Aslında onlara şöyle yapsınlar böyle yapsınlar bile demek saçma. Sadece 25 milyon taraftarının arkasında olduğunu unutmasınlar, kazanınca neler olacağını unutmasınlar, stres ve heyecan yapmasınlar, mücadele etsinler, koşsunlar ve kazansınlar... Şampiyon olsunlar...

'' Alex, Guiza, Özer, Mehmet, Emre, Selçuk, Vederson, Lugano, Bilica, Gökhan, Volkan, Bekir, Önder, Deivid, Semih, Gökhan Ünal, Cristian, Deniz ... ve diğerleri '' sahaya çıkın çatır çatır top oynayın kazanın ve bizleri sevindirin.

Saat 13:00'de Kadıköy'e hareket ediyoruz ve Pazartesi sabah 06:00-07:00 gibi İzmit'e dönüyoruz. Şampiyon takımın taraftarları olarak inşallah. 

Not : Bu maç için yaptığımız pankartı seromoni sırasında Maraton Üst tribün A-B blokta açacağız. Kocaeli Gfb tarafından.

14 Mayıs 2010 Cuma

Maç Günleri Elimde Efes Pilsenim


Belki çok eski beste ama mükemmel beste. Gerçekten bu besteyi stadyumda dinlemek için bile Sakaryaspor maçına giderdim. İnşallah bir an önce Süper Lige geri dönerler.

Fenerbahçe'yi İzliyoruz # 10


Basketbol takımımız finale futbol takımımız şampiyonluğa koşuyor.

15 MAYIS 2010
17:00 Banvit - Fenerbahçe Ülker ; SPORMAX

16 MAYIS 2010 
20:00 Fenerbahçe - Trabzonspor ; LİG TV

13 Mayıs 2010 Perşembe

2.Kocaeli Kitap Fuarı


Geçen sene 1.cisi yapılan Kocaeli Kitap Fuarı'nın bu yıl 2.cisi yapılıyor. 15 Mayıs'ta kapılarını açıyor ve 23 Mayıs gününe kadar devam ediyor. Yine birçok yayınevi katılıyor, yine birçok yazar söyleşi ve imza günlerine katılıyor. Geçen sene gidip birçok kitap almıştım. Hem de gayet uygun fiyatlarla. Fuar için hazırlanan görseller gerçekten çok başarılı. İzmit'te bütün billboard'larda yer alıyor. Görmek için TIKLAYINIZ. İlk gün ve son gün kesin olmak üzere 3-4 kere fuara gitmeyi düşünüyorum.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Fenerbahçe Ülker 79 Banvit 77


Fenerbahçemiz Beko Basketbol Ligi play-off serisi yarı final 2.maçında sahasında Banvit'i ağırladı. Mücadele'ye çok kötü başladık. Hatta çok çok kötü. İlk 3 dk sayı atamadık ve 10-0'lık Banvit serisine engel olamadık. Daha sonra Ukic'in attığı 10 sayı ile bu çeyrekte biraz olsa toparlasakta yinede ilk çeyrek 13-22 sona erdi. 2.çeyrekte daha iyiydik ve bu çeyrek biraz mücadele ettik ve bu çeyreği 19-18 önde kapadık ancak ilk yarı 32-40 Banvit üstünlüğü ile sona erdi. 3.çeyreğe'de çok kötü başladık ve fark bir ara 21 sayıya kadar çıktı ve ondan sonra Fenerbahçe Ülker mücadele etmeye, akıllı oynamaya ve maçı istemeye başladı. Özellikle Ömer Onan ve Kinsey ile beraber müthiş bir geri dönüş ile 4.çeyreğe 50-60 Banvit üstünlüğü ile girildi. 4.çeyrek ise Kinsey önderliğinde müthiş bir Fenerbahçe Ülker vardı. Bir de üstüne Charles Davis'in teknik faulü ve ardından oyundan ihraç edilmesi eklenince maç o anda Fenerbahçe Ülker lehine döndü. Bu dakikadan sonra hata yapmayan Fenerbahçe Ülker bu periyotta rakibini 17 sayıda tuttu ve periyotu 29-17 maçıda 79-77 kazandı ve seride 2-0 öne geçerek müthiş bir avantaj elde etti. Mücadele boyunca koşmayan, mücadele etmeyen, maçı kazanmak istemeyen bir Fenerbahçe Ülker vardı ancak 3.çeyrek sonlarından sonra ise herşeyi yapan bir Fenerbahçe Ülker vardı. Fenerbahçemizde Ukic 14 sayı, Kinsey 15'i son çeyrekte olmak üzere 17 sayı, Ömer Onan 11 sayı, Mirsad 8 sayı, Semih ve  Emir 7şer sayı ile oynadılar. Serinin 3.maçı  Son olarak diyeceğim ise tribünlere. Kendi sahamızda oynuyoruz ancak hucüm yaparken ıslıklanıyoruz, her zaman her yerde en büyük Banvit tezahuratı duyuyoruz. Gerçekten ayıp devam ediyor. Salonda yine 200-300 Fenerbahçe taraftarı vardı. İnşallah Efes Pilsen ile oynayacağımız final serisinde bu salon dolar. Aksi taktirde şampiyonluk hayal olur. Serinin 3.maçı Cumartesi günü Bandırma'da.

Diana Taurasi Fenerbahçe'de


Yukarda yer alan fotoğraf Taurasi'nin Wnba kariyerinden istatistikler. Bu bile herşeyi net şekilde anlatıyor. Artık Fenerbahçemiz için mücadele edecek. Fenerbahçe bu oyuncunun katılması ile beraber çok daha etkili bir takım olacak ve hedefteki Avrupa Şampiyonluğu için önemli adaylardan biri olacak. Seneye sezonun ilk maçında nerdeyiz? Tabikide salondayız. Bu gözler kapanmadan Taurasi'yi izlemelidir. Bu arada blogun basketbol'dan çok daha fazla anlayan yazarı Beercholic Taurasi hakkında birşeyler yazacaktır-yazmalıdır. Resmi siteden daha detaylı bilgi için TIKLAYINIZ.