29 Nisan 2023 Cumartesi

Demir Grup Sivasspor 1 Fenerbahçe 3


Dakika 75 Redmond golü atıyor skor 1-3 oluyor, dk 24 Ozdoev atıyor skor 1-0 oluyor, dk 81 Ali Sowe atıyor skor 0-1 oluyor, dk 30 Aleksic atıyor skor 1-0 oluyor, dk 90 Eze atıyor skor 3-3 oluyor... Fenerbahçe için sadece son 5 hafta böylesi anlar yaşandı. Kimi bizi çok üzdü, kim tekrardan ayağa kalkmamıza yaradı, belki de yazdığım kimi dakikalar yüzünden şampiyonluğu kaybedeceğiz. Ancak Fenerbahçe her şeye rağmen, türlü sıkıntılara rağmen şampiyonluk yarışına devam ediyor.

Sivasspor deplasmanında oynadığı hafta Fenerbahçe'den çok iyi oyun beklemek benim için öncelik değil. Böylesi bir hafta böylesi zor deplasmandan galibiyetle ayrılmak oyunun da önünde değerlendirilmesi gereken bir detay. Gideceksin, bir şekilde kazanacaksın ve döneceksin.

Fenerbahçe gitti, iyi oynadı, Rossi'nin güzel golüyle öne geçti, ardından Ferdi skoru 2-0 yaptı, İrfan'ın kırmızı sonrası acaba mı desek de yine Ferdi skoru 0-3 yapınca hepimiz rahatladık. İkinci yarı oyunun kontrolünü rakibe bıraksak da sadece 1 gol yedik ve mücadeleyi 1-3 kazanarak maç fazlasıyla da olsa Galatasaray'ın sadece 3 puan arkasına geldik. 

İrfan kalecilik konusunda müthişti, şahane 2 top çıkardı, Peres haftalardır olmamasına rağmen nefis bir futbol oynadı, biraz şanslı olsa bu şahane futbolunu 2 golle süsleyebilirdi, Samet iyi diyoruz inanılmaz hata yapıyor, kötü diyoruz acayip iyi işler yapıyor, Fenerbahçe stoperi bu kadar dengesiz olmamalı, Serdar iyiydi, Osayi oldukça iyi oynadı, tabii Osayi böyle oynadığı an aklıma geçen hafta oyuna girmemesi geliyor, kahroluyorum. Ferdi şahane sezonunu bu maçta attığı 2 golle süsledi, çok başka seviyede, tutmamız zor, İrfan kırmızı karta kadar şahane bir futbol oynadı, orada biraz daha dikkatli olabilirdi. Arao iyiydi, Arda yine çok klas işler yaptı, bu kadar teknik oyuncunun bu kadar çok top kazanması acayip bir şey. Valencia büyük geçmiş olsun, ambulans ile sahayı terketti, durumu iyiymiş. Pedro çok daha iyi olmalı, Rossi golünü attı, iyiydi.

Geçen hafta şok bir beraberlik aldığın haftanın ardından Sivas deplasmanına çıkıp 3 puanı 3 golle almak güzeldir. 

Valencia gibi golcüyü maçın başında kaybettik ancak ona rağmen takım kırılmadı.

Fenerbahçe tribünleri diye bir gerçek var. Deplasman konusunda şahaneyiz. Yine kusursuz performans ortaya koydular. Bu haftanın bestesi de; sensiz hayat, sensiz hayat, bir işkence, bir işkence...

Şanlı Kanarya!

Beşiktaş-Galatasaray maçının olduğu hafta kazanmak çok önemliydi.

Sivasspor yönetimi bilet fiyatlarını 65 TL yaptın, şahane hareket. Ancak bir tribün komple boş duracağına orayı Fenerbahçe taraftarlarına açsanız ve sadece gişeden bilet satsanız, Sivas ve çevre illerde yer alan aileler, kadınlar, çocuklar stada gelip futbol izleme şansı bulsa kötü mü olur? TFF başkanı olsam tribünleri dolduramayan ev sahibi takım deplasman kotasını arttırmak zorunda şeklinde kural koyarım.

Haftaya Giresunspor deplasmanındayız. Derbinin sonucuna göre maçın önemi değişecek.

Fenerbahçe'yi seviyorum.

23 Nisan 2023 Pazar

Giy Formanı, Çık Sahaya


Giy formanı, çık sahaya, yüreğini koy ortaya, koy yüreğini, göster öfkeni, düşman yenilecek zafer yakında...

Başakşehir deplasmanında dakikalar 52'yi gösterirken o ana kadar zaten müthiş olan tribünlerden bu besteyi duyduk. Taraftarlarımız skora rağmen takımlarına sahip çıkıyor, futbolcu yuhalamıyor, futbolcu ıslıklamıyor, sahaya olumsuz bir tepki göstermiyor ve tam tersi tribünde var gücüyle destek verip tribünleri inanılmaz iyi bir atmosfere sokuyordu. Ve Fenerbahçe belki de o dakikalardan gelen enerjiyle o maçı kazanıp şampiyonluk yarışına devam ediyordu.

Şimdi bu yazıyı Galatasaray'ın Karagümrük maçından sonra yazıyorum. Şu an fark 7 oldu. Ancak eksik maçımız var. Kazanırsak puan farkı 4'e inecek ve yarış devam edecek. 

Artık son 6 maçımız. Kadıköy'de son 3 maç. İstanbulspor maçı camia açısından çok önemli. Elbette taraftarlar bunun bilinciyle o tribünlere gelmeli ve 90 dakika boyunca sadece takıma destek olmalı.

Başakşehir maçında yaratılan şahane tribün atmosferi bu maçta devam etmeli. Takım uzun süre 0-0 götürebilir ya da erken bir golle geriye düşebiliriz ya da kırmızı kart görebiliriz. O tribüne gelen yaklaşık 45 bin taraftar milyonlarca Fenerbahçe taraftarını temsil ettiğini ve herkes için sadece Fenerbahçe diye bağırmayı kendine görev edinmelidir. Fenerbahçe arkasına taraftar gücünü de alarak İstanbulspor maçını kazanıp camiasına umut, rakiplere korku vermelidir.

Fenerbahçe için bir kez daha birlik olma ve tam anlamıyla mücadele etme zamanıdır. Biz inanalım, takım inansın, kazanalım ve yola devam edelim.

21 Nisan 2023 Cuma

Halkın Kampanyası


2023 seçimlerine çok az bir süre kaldı. Partiler ve adaylar seçim çalışmalarına hız verdi. Hazine yardımı alan partilerin yanında, büyük destekçileri olan partilerin yanında sadece halkın parasıyla bir yerlere gelmeye çalışan bir TİP gerçeği var. Her yerde yazdığımı burada da yazayım. Meclise baktığın zaman, sokağa çıktığın zaman, hakların aranmasının gerektiği her yerde TİP'in 4 vekili vardı bundan sonra da olmaya devam edecekler. Ve o TİP tüm bu mücadeleleri sadece halkın desteği ile yapıyor.

Geçtiğimiz günlerde TİP resmi kampanyasını duyurdu. halkinkampanyasi.org isimli siteyi açtı. Dileyen o site üzerinden TİP'e üye olabilir, dileyen bağış yapabilir ve belki de en güzel yeri dileyen seçim çalışmalarında aktif olarak rol alabilir. 

Sitede ''Malzeme Çantası'' isimli bir kısım var. Oraya girdiğiniz zaman Tişört tasarımları var, bir baskıcıya gidip t-shirt'ünüze bunu bastırabilir ve sokakta her yerde TİP adının görünmesini sağlayabilirsiniz. Instagram Story kısmında ise 5 arkadaşınızı etiketleyeceğiniz görseller yer alıyor. Özellikle herkesin 5 kişiyi etiketleyip paylaşım yaptığı bir yerde kısa sürede milyonlarca kişiye bu kampanya yayılmış olabilir. Telefonunuza koyabileceğiniz ekran koruyucular var. Ben günlerdir telefonumu öyle kullanıyorum. Tavsiye ederim. Logolar var. Logoları istediğiniz farklı yerlerde kullanabilirsiniz. Kapak fotoğrafı bölümü var. Linkedin, Twitter ve Facebook gibi platformlarda kullanabileceğiniz kapak fotoğrafları yer alıyor. Ve tüm platformlarda, whatsapp gruplarında paylaşabileceğiniz hazır görseller yer alıyor. Benim de çok sevdiğim görseller mevcut. Sizler de oradaki görsellerden beğendiğinizi yine sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilir, çıktısınız alıp bir yerlere yapıştırabilir ya da aklınıza gelen herhangi bir yerde kullanabilirsiniz.

Şimdilik çalışmalar iyi gidiyor. TİP hedefine doğru emin adımlarla yola devam ediyor. Bizler de bu yolculukta aktif olarak görev alıp vekil olmayı, söz sahibi olmayı sonuna kadar hakeden isimlere gereken desteği veriyoruz. Belki de hayatımda daha önce bu kadar doğru bir seçim yapmamıştım. TİP iyi ki var ve hepimizin desteğiyle var olmaya devam edecek.

17 Nisan 2023 Pazartesi

2022/2023 EuroLague Women Şampiyonu: Fenerbahçe


Twitter hesabımda maç sonunda aynen şunu yazdım. Birsel, Horakova, Angel, Nevriye, Penny Taylor, Taurasi, Sutton-Brown, Esmeral, Şaziye, Jekabsone, Matovic, Nevlin, Vajda ve benim adını hatırlamadığım onlarca isim. Caferağa'da izlediğimiz bu oyuncuların, bu branşın bu akşam bu yolculuğa kupa eklemiş olması şahane bir mutluluk. Elbette unuttuğum isimler vardır. Mesela Pondexter.

Fenerbahçe kadın basketbol takımı yıllardır özlemini duyduğu kupayı sonunda kazandı. Elbette yıllarca harcanan paralar, yapılan yatırımlar, kaybedilen finaller, ezeli rakibe kaybedilen kupa.

Taraftarların bir kısmının zaman zaman şubenin kapatılması yönünde yazdıkları. Bu blogda defalarca yazdım. Geçmiş ortada. Bir branşın finalleri kaybediyor diye kapatılmasını düşünmek bile bana çok anlamsız geliyor. Senede bu takımın varlığını sadece final kaybedince hatırlayan insanların bu görüşlerini ciddiye almamak gerekiyor. Başkan ve yönetim de öyle yapıyor. Her sene sağlam bir bütçe ile beraber bu takıma gereken desteği veriyorlar.

Bu sezon belki de tarihin en iyi takımı kuruldu. Ve belki de şu an dünyanın en iyi kadın basketbolcusu Fenerbahçe forması giyiyor. Breanna Stewart. Finaller MVP'si olarak bu şampiyonluğun en büyük mimarı oldu. Tarihi değiştiren kadın olarak kulüp müzesine adını yazdırdı. 35 sayıyla final maçında rekor kırdı. Geldiği günden bu yana bir takıma bağıra bağıra şampiyonluk kazandırdı. Fenerbahçe taraftarları böylesi bir oyuncuyu izlediği için çok şanslı.

Ve elbette diğer oyuncularımızı da unutmamak lazım. Kayla McBride, Sabally, Olcay Çakır, Emma Meesseman, Alina lagupova, Vandersloot, Alperi. Hepsinin ciddi katkısı oldu bu şampiyonlukta.

Finali de 99-60 kazandık. Yılların öfkesi.

Tarihin en rahat Fenerbahçe finali.

Dünyada hem erkeklerde, hem kadınlarda Avrupa'nın 1 numaralı kupasını kazanan tek takımın Fenerbahçe olmasının gururu.

Bu kupanın yıllarca çok sevdiğim Birsel'in elinde kalkmasının hayalini kurarken Olcay Çakır'ın elinde kalktığını görmek de beklemediğimiz bir şeydi.

Bu kupanın gelmesinde sevin ya da sevmeyin Aziz Yıldırım'ın etkisi büyük. Yıllar önce başlayan destekler, yapılan yatırımlar, insanların bu branşın varlığını kabul etmeleri ve sonunda 16 Nisan 2023 tarihinde gelen şampiyonluk.

Ve yine maç sonunda Twitter'a yazdığım ve bana göre bu yolculuğu net şekilde anlatan şarkı ile bitireyim;

Karanlık yollardan geçtik, zehir gibi sular içtik, bir yanımızda ölüm, bir yanımızda yar sevdik, bir değil binbir kere, sırat köprüsünden geçtik, cehennem denen illetin, ta göğsünü deldik geçtik... tıks.

6 Nisan 2023 Perşembe

Spor Kültürü


6 Nisan 2023 saat 22:32'den sonra Fenerbahçe'nin resmi sitesine giren biri yukarda yer alan fotoğrafı görüyor. Fenerbahçe'nin 3 farklı branşta 3 takımı maçlarına çıkıyor ve 3'ü de önemli galibiyetler alıyordu.

Voleybol takımımız Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Vakıfbank'ı deplasmanda 3-0 yenerek ikinci maç öncesi büyük avantaj yakaladı.

Basketbol takımımız Anadolu Efes'i 103-86 ile geçerek bu sezon 19.galibiyetini aldı. 

Erkek Futbol takımımız ağır bir derbi yenilgisinden sonra rotasyonlu bir kadroyla çıktığı maçta Kayserispor'u 4-1 mağlup etti ve yarı finale yükseldi.

Elbette bu camianın lokomatif branşı futboldur ancak özellikle Aziz Yıldırım dönemiyle başlayan süreçle beraber Fenerbahçe tam anlamıyla bir spor kulübü olmuştur. Tüm branşlarda şampiyonluk için mücadele etmektedir. Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen takımlar listesinde hep en üst sıralardadır. Gerek tesisler, gerek oyuncular ile beraber yarıştığı her yerde sonuna kadar giden takımlarımız bu camiayı gururlandırmıştır.

Elbette futbolu izlemeyi, futbol için deplasman yapmayı, futbol için stada gitmeyi tercih edenlerden biri de benim. Biz öyle yetiştik. Futbolda alınan bir galibiyet bazen diğer branşlarda alınan bir kupadan daha çok sevindiriyor beni. Burada hepsine eşit yaklaşıyorum gibi bir durumdan bahsedip yalan söylemeyeceğim. Ancak Fenerbahçe için dünyanın en büyük spor kulübü derken de gururlanmıyor değilim. Yarıştığı her ülkede, her statta, salonda, pistte, havuzda, gölde, denizde, ringde Fenerbahçe armasının olması, Fenerbahçe formasının olması beni mutlu ediyor. Umarım uzun yıllar bu kültür devam edecek ve bizler de gerek tv karşısında gerek yerinde bu takımları, oyuncuları, müsabakaları izleyip gururlanmaya devam edeceğiz.

Spor kültürü kolay yaratılan bir şey değil. Bu kültürü Fenerbahçe camiası olarak yarattık. Bundan sonra üstüne koya koya gitmek, gitmesine katkı sunmak bize hiçbir şey kaybettirmez. 

Fenerbahçe bir spor kulübüdür. Fenerbahçe dünyanın en iyi spor kulüplerinden biridir. Bu biz sevsek de, sevmesek de, sevinsek de, sevinmesek de, desteklesek de, desteklemesek de böyle olmaya devam edecek.

3 Nisan 2023 Pazartesi

Örgütlü Siyaset

3 Nisan 2023 günü saat 12:30 gibi telefonuma bir mesaj geldi, telefonu elime alıp baktığımda mesajın Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Sera Kadıgil'den olduğunu gördüm. Mutlu oldum. Süreci başa alıyorum.

Yıllardır siyasi duruşum her zaman sola yakın olmuştur. Hak, hukuk, adalet konusunda her zaman durduğum yer bellidir. Herkesin eşit ve özgür bir ülkede yaşaması gerektiğini savundum. Kimse kimseye karışmasın. Herkes istediği gibi hayata devam etsin. Ancak hayatımda gidip hiçbir zaman bir siyasi partiye üye olmadım. Bir gün hasta ve raporluyken evde internet üzerinden TİP'e başvuru yaptım. Hayatımda ilk kez artık örgütlü siyaset yapmam gerektğini düşündüm. Daha sonra partide görüşmeler ve TİP Kocaeli örgütüne katılarak bu yolculuğa başladım.

Neden TİP sorusuna cevap vermek de zor olmadı. Öncelikle benim hayattaki görüşlerimin çoğunu TİP vekillerinde görüyordum. ''Keşke orada olsaydım, keşke destek olsaydım'' dediğim her yerde TİP adını gördüm, TİP vekilini gördüm. Fabrika grevinde, hayvan hakları konularında, deprem sonrası enkaz başında, çadır kurulurken, herhangi bir konuda bir eylemde hep TİP üyeleri ve vekilleri vardı. Sosyalist bir partiye üye olduktan sonra da aslında benim ne kadar sosyalizm konusunda onlardan olduğumu da gördüm, her geçen gün daha çok yakın hissediyorum. 

Elbette sadece üye olmak yetmiyor. Üye olduğum günden beri her hafta sokaktaydım. Her hafta bu ülke için, insanlar için bir şeyler yaptım. TİP üyeleriyle beraber sokakta olmak, onlarla yoldaşlık yapmak beni daha çok motive ediyor, bana daha çok yaşama ümidi katıyor. Güç vermek diye bir şeyin ne kadar doğru olduğunu bu kısa süreçte gördüm. Ve bundan sonra da partimle sokakta olmaya, ezilenlerin yanında durmaya devam edeceğim. Her zaman hak, hukuk, adalet, insan hakları, hayvan hakları gibi konularda destek vereceğim konusunda dik bir duruş sergileyeceğime de inanıyorum.

En başa dönelim. TBMM sitesine girdiğimiz zaman en çok çalışan vekillerin bizim vekillerimiz olduğunu görüyorum. Yazılı soru önergeleri, komisyonlarda aktif rol alma, meclis araştırma ve soruşturma önergeleri-teklifleri ya da sosyal medyaya her zaman TİP vekillerinin şahane konuşmaları. Her zaman benim söyleyeceklerimi benim düşüncelerimi orada dile getiriyorlar. Şimdiye kadar ''Ne kadar gereksiz muhalefet bu'' dediğim tek bir an yaşanmadı. Her zaman doğrunun yanındalar.

Mecliste vekillerimizin bilgileri var. Orada bilgiler sayfasında milletvekilimiz Sera Kadıgil'in cep telefonu numarası da var. O numarayı görür görmez bir mesaj atmak istedim. TİP Kocaeli örgütünden selamlarımı iletip bize varlığı ile güç verdiğini söyleyip teşekkür ettim. Bir whatsapp mesajı attığım vekilden sadece 2 gün içinde geri dönüş aldım.

Elbette çok zor bir şey değil ancak bu beni mutlu etmeye yetti. Hayatımda ilk kez bir milletvekiline mesaj attım ve geri dönüş aldım.

İşin özeti TİP vekilleri rahatlıkla ulaşılabilir isimler. Her zaman bizim sorunlarımızı mecliste dile getirecek isimler. Şu an mecliste 4 vekille en aktif isimler olduklarını TBMM resmi sitesinden görebilirsiniz. Umarım bu sayıyı 14 Mayıs tarihinde 14'e, 24'e çıkarıp mecliste bu güzel işlere devam edebiliriz.

Mecliste, sokakta, fabrikada, tarlada, eylemde, grevde her zaman halkının yanında. Bize katılmak isterseniz tık.

Fenerbahçe 2 Beşiktaş 4


Gece saat 02:10 bu yazıyı yazmaya başlıyorum. Elbette üzgünüm ama eskisi kadar değil. Eskisi kadar üzgün olmadığıma da kızıyorum-şaşırıyorum. Sanırım artık bazı şeyleri kanıksadık. Bize bunu kanıksattılar. Aziz Yıldırım'ın son dönemiyle başlayan Ali Koç ile devam eden Fenerbahçe'nin başarısızlıklarla dolu süreci. Ancak yine de Fenerbahçe'yi sevmeye, izlemeye, desteklemeye, yanında olmaya devam ediyorum-edeceğiz.

Beşiktaş maçı Fenerbahçe için sezonun devamı için çok kritikti. Bu maça kadar herhangi bir derbi galibiyeti alamamış bir Fenerbahçe varken Galatasaray ile yarış devam ederken mutlaka 3 puanla bitmeliydi. 

450 TL ile 7.000 TL arasında satılan maç biletleri her zaman olduğu gibi günler öncesinden bitti. Fenerbahçe taraftarları her zaman olduğu gibi-tribün performansını ayrıca bir yazıda konuşmak lazım- takımının yanında yerini alıyordu.

Arda Güler'in ilk 11'de olduğu maçta Fenerbahçe neredeyse bütün aksiyonlarını bu çocuk yaşta futbolcu üzerinden buluyordu. Penaltı pozisyonu bana penaltı değil gibi geldi ama oraya gelene kadar yaptıklarını sayfalarca övebilirim. Bu takımda o işleri yapacak tek isim. Valencia'ya kayarak attığı pas, ikinci yarı penaltı pozisyonunda yine Valencia'ya attığı ara pasını bu takımda atacak başka oyunu yok. Çok başka bir seviye ve her geçen gün çok daha iyiye gidiyor. 

1-0 öne geçtik, ikinci yarı kırmızı kart + penaltı kararı. Ancak o noktadan sonra işler değişiyor. Valencia topun başına geliyor ve penaltıyı dışarı atıyor. Beşiktaş 10 kişi kalmasından dolayı ortasaha çıkarıyor, savunma oyuncusu alıyor. Uzun toplar dışında bir planı yok. Ancak Redmond denilen bir futbolcu çıkıyor ve Kadıköy'ün gördüğü en büyük bireysel performanslarından birini sergileyip 3 asist, 1 gol ile beraber maçı bir taraftan alıp bir tarafa getiriyor. Fenerbahçe mutlaka kazanması gereken bir maçta tarihi yenilgilerinden birini alıyor.

Skor 1-0'ken hocanın neden hamle yapmadığını, neden bağıra bağıra ortasahayı güçlendirmenin gerektiği bir ortamda bu tercihi kullanmadığını, neden oyunu bizim gibi izlediğini anlamadık, anlamayacağız. Orada yapılacak 1-2 hamleyle beraber şu an bu yazıyı çok daha farklı bir açıdan yazıyor olabilirdim.

Jorge Jesus ile devam etmeli miyiz? Henüz buna karar veremiyorum. Ancak hemen gitsin diyenlere de bir şey diyemiyorum. Aynı şey Ali Koç ve yönetimi için de geçerli. Gitsin diyorlar. Nasıl demesinler. Ortada sportif anlamda başarısızlıklar, kulübün haksızlığa uğradığı çok sayıda an varken nasıl demesinler.

Taraftarlar da düşünceli. Ancak tepkiler de değişik. Maç başlıyor. Coşku tavan, gol atıyoruz, sevinçler normal. Rakip tribünleri geriyor, küfür ediliyor. Sessizlik oluyor. Maçı izliyor herkes. Beşiktaş golü atıyor, susuyoruz. Beşiktaş öne geçiyor. Oyuncu yuhalanmaları başlıyor. Valencia golü atsa ''şampiyon'' tezahüratları yapılacakken gol olmuyor ''istifa'' tezahüratları yapılıyor. Mesele sadece bu kadar mı? Bir top 2 metre yana gitmedi diye mi bu kaos? Elbette değil. Artık yorulduk. Herkes yoruldu. Fenerbahçe zaten zor hayat yaşanan ülkemizde insanları mutlu etmek zorunda mı? Değil. Ancak etse fena mı olur? Bu taraftar yıllardır sadece bunu istiyor. Diyorum ya tepkiler de değişik. Tüm stat rakip topçulara küfür ediyor, 2 metre sağa top gitmiyor, maç dönüyor, oyundan çıkan rakip oyuncu alkışlanıyor, rakip takım maç sonunda alkışlanıyor. İnsanların tepkilerine şaşırıyorum. Benlik tepkiler değil. Ben statta olsaydım böyle yapmazdım. Oyuncu da yuhalamıyorum, rakip de alkışlamıyorum. Sessizce evin yolunu tutup bir sonraki maça nasıl giderimi planlıyorum.

Fenerbahçe Perşembe günü Kayserispor ile Türkiye Kupası çeyrek final maçına çıkacak. Pazartesi ligde bir kez daha final maçı. Karagümrük deplasmanında hedef 3 puan. Aksi sonuçta üzücü ve kaos dolu günler devam edecek. 

Fenerbahçe'yi böylesi günler-akşamlar daha çok seviyorum. Perşembe maça gideyim mi diye düşünüyorum. Fenerbahçe diye bağırmak beni mutlu ediyor. Takıma destek vermek beni mutlu ediyor.

Hocanın tercihleri, hataları, Ali Koç'un yaptıkları, yapamadıkları, hatalar, kaoslar, oyuncu hataları, tercihleri, kırmızı kartlar, ağır yenilgiler, kaçan şampiyonluklar, kayıp yıllar... Fenerbahçe'yi tüm bunlara rağmen seviyorum. Çok yaşa Fener...

21 Mart 2023 Salı

Şampiyonluk Golü


Ter Stegen, Araujo, Kounde, Christensen, Balde, Roberto, Busquets, De Jong, Raphinha, Lewandowski, Gavi, Kessie, Fati, Ferran Torres.

45' Sergi Roberto
90+2' Franck Kessie


Uzun zaman sonra en çok sevindiğim Barcelona golü. Şampiyonluk golü.

Haksızlık Yok mu?


Normalde böyle bir yazıyı yazmayı planlamıyordum. Ancak neredeyse 1 kişinin bile bahsettiğini görmediğim, herkesin sessizliğe gömüldüğü, yaşananlar karşısında sesini çıkarmadığı bir durumu bildiğim halde buraya ya da herhangi bir yere yazmazsam içim rahat etmezdi.

Elbette ortada büyük haksızlık, adaletsizlik ya da sorumsuzluk var mı ona bu yazıyı okuyanlar karar versin ama ben süreçlerin böyle yürütülmesinden son derece rahatsızım. 

Fenerbahçe-Konyaspor maçında hükümet aleyhine tezahüratlar yapıldı, günler boyunca herkes tepki gösterdi, herkes konuştu. Ardından oynanacak Kayserispor-Fenerbahçe maçına taraftarlarımızın gitmemesi yönünde bir karar alındı. Fenerbahçe taraftarları takımlarını izleyemedi.

Alanyaspor-Fenerbahçe maçı öncesi ilçe spor güvenlik kurulu toplantısında karşılaşmaya en üst seviye güvenlik alarmı verilmesi kararı alındı.

Alanyaspor maç biletlerini satışa çıkarırken misafir takım tribünü daha sonra belli olacaktır açıklaması gördük. Ancak daha sonra misafir takım tribünü ile ilgili tek bir açıklama görmedik.

Maç günü geldiğinde Alanyaspor-Fenerbahçe maçında Fenerbahçe tribünlerine biletin kaç paraya verildiğini bile kimse bilmiyordu.

Yıllardır olduğu gibi Fenerbahçe deplasman tribünü biletleri Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi tarafından dağıtıldı. 

Alanya'da yaşayan Fenerbahçe taraftarının maça gitme ihtimali bile yaşayamaması size de tuhaf gelmiyor mu? Hayatı boyunca hak, hukuk, adalet diyen insanların mesele bu olduğu zaman sesini çıkarmaması ayıp değil mi? Biletlerin sadece belli kişilere verilmesi yanlış hareket değil mi? Kulüple bağlantısı olmayan insanın deplasmandan bu kadar uzak bırakılması hoş mu? 

Ümraniyespor-Fenerbahçe maçından sonra Alanyaspor-Fenerbahçe maçı biletleri ile ilgili tek bir açıklama yapılmadı. Tek bir bilgi paylaşılmadı. Fenerbahçe kulübü deplasman tribününe istediği kişileri soktu.

Bu düzen böyle mi gider bilmiyorum ama bu düzenin son derece yanlış olduğu ve özellikle Fenerbahçe'nin gittiği şehirdeki insanlara büyük haksızlık olduğu bir gerçek. Fenerbahçe halkın takımıdır. Bunun farkında varmalıyız.

28 Şubat 2023 Salı

The Best: Lionel Messi


The Best Fıfa futbol ödülleri sahiplerini buldu. Lionel Messi beklendiği gibi kazanan oldu. Kazandığı Dünya Kupası ile beraber zaten bu ödüllerin 1 numaralı favorisi haline gelmişti. Kendisini yıllardır izlemekten çok büyük keyif alan biri olarak bir ödül daha alması beni mutlu etti. Hem istatistiksel olarak hem kazandıkları ile beraber herhalde tarihin en net ödüllerinden birisini kazandı. Aynı gecede en iyi kaleci Emiliano Martinez, en iyi teknik direktör Scaloni, en iyi taraftar Arjantin seçildi. Bu arada oylama sonuçları da ortaya çıktı. Özellikle Alaba'nın Messi'ye oy vermesi ve Ronaldo'nun ilk 3'te Messi'ye oy vermemesi çok konuşulan detaylardı. Gelen tepkiler sonrası Alaba açıklama yapmak zorunda kaldı. Salah, Ronaldo ve Pepe Messi'ye oy vermeyen ender futbolculardan oldu. Messi ödülleri toplamaya başladı. Devamı gelecek... 

Deplasmanıma Dokunma


Öncelikle fotoğraftaki pankartın 2012 yılında Ultras Fener grubu tarafından Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray deplasman tribünü önüne asıldığını söyleyeyim. Yani yıllardır bu ülkede değişen hiçbir şey yok diyerek yazıya başlayayım.

Cumartesi günü oynanan Fenerbahçe-Konyaspor maçında yapılan ''Hükümet istifa'' tezahüratlarının ilk sonucunu olumsuz anlamda Fenerbahçe taraftarları olarak yaşıyoruz. Haftasonu oynayacağımız Kayserispor maçına deplasman taraftarının girmesi yasaklandı. Elbette bu kararın neden alındığını herkes biliyor. Fenerbahçe taraftarlarının ''Hükümet istifa'' tezahüratlarından sonra cezalandırma yöntemi de diyebilirsiniz, tekrar bu seslerin çıkmasını engellemek istiyorlar da diyebilirsiniz, taraftarları ''bakın gözümüz üstünüzde bundan sonra daha kötü şeyler de yapabiliriz'' şeklinde korkutmak ve sindirmek de diyebiliriz. Ancak şunun farkında değiller. Bu ülkede taraftarları susturmanız mümkün değil. Kayseri'de susturursun Kadıköy'de artarak devam eder, Kadıköy'de susturursun Ataşehir'de başlar, orayı kapatırsın Sevilla maçlarında artarak devam eder, Sevilla maçında engellemeye çalışırsın deplasmanda söylemeye devam ederiz. Bu kararı alanlar ya da aldıranlar taraftarla asla başa çıkmayacaklarının farkına varırlar.

Cumartesi günü için Fenerbahçe taraftarları Kayseri'ye gidemeyecek. Elbette ben bu kararın iptal edileceğini düşünmüyorum. Kayserispor tüm tribünlere bilet satışına başladı. Geri dönüş yok gibi. 

Fenerbahçe Spor Kulübü de resmi siteden ''Bu  karar kabul edilemezdir'' başlıklı bir yazıyla bu kararı protesto ettiğini ve yetkilileri bu kararı gözden geçirmeye davet ettiğini açıkladı. Elbette tamam açıklama yaptınız ancak burada sorulması gereken sorular var.

Henüz 1 gün önce 27 Şubat 2023 tarihinde sosyal medya hesaplarından neden ''tüm renklerimizle, var gücümüzle'' şeklinde bir paylaşım yaptınız? 

Neden Kulüpler Birliği olarak taraftarları susturmaya çalıştınız?

Neden taraftarların yanında olmadınız?

Eğer bu karar değişmezse ve Fenerbahçe taraftarları Kayseri'ye gidemezse nasıl bir adım atacaksınız?

Her zaman taraftardan maddi anlamda adım atmalarını isterken onları takımdan mahrum bırakan bir karar karşısında maça çıkmamayı düşünüyor musunuz?

Zamanında Kayserispor formalarını Fenerium'da sattığınız için pişman oldunuz mu?

Bu ve bunun gibi soruları çoğaltabiliriz. Ancak işin özeti bir kez daha skandal bir karar alındı. Yetkililer Fenerbahçe taraftarlarının böyle susturacaklarını düşünüyorlar. Ancak yanılıyorlar. Şahsen bir Fenerbahçe taraftarı olarak Fenerbahçe yönetiminden tek bir şey bekliyorum. Bir an önce ''Taraftarımız yoksa, biz de yokuz'' diyerek bu maça çıkmama kararını açıklamalarını istiyorum. Sonrasında yaşanacak her türlü sonuç karşısında maddi-manevi destek vereceğimin de sözünü veriyorum.

Fenerbahçe'yi Fenerbahçelilerden ayıran herkes er ya da geç hesap vermek zorunda kalır. Umarım bu yasak son olur ve insanlar istedikleri tezahüratları söylerek, istedikleri tepkileri vererek, istedikleri statlara giderek Fenerbahçe ile yaşamaya devam eder.

27 Şubat 2023 Pazartesi

Kocaelispor 0 Sakaryaspor 2 / Sesinizi Duyan Var!


Kocaelispor ile Sakaryaspor 22 Şubat 2023 tarihinde depremzedeler yararına Kocaeli'de bir hazırlık maçı oynadı. Bu aynı zamanda Kocaelispor'un ev sahipliğinde 13 sene sonra ilk maçtı. 2010'da oynanan maçı da İsmetpaşa Stadyumu'nda takip etmiştim. Elbette yıllar sonra tribüne giderek bu tarihi günü yerinde yaşamak istedim. Uzun zaman sonra bir maç günlüğüyle sizlerleyim. Gördüklerim, şahit olduklarımı tarafsız şekilde yazacağım. Başlayalım.

Öncelikle bu maçın yapılacağı belli olduktan sonra özellikle taraftar grupları Tatangalar ve Hodri Meydan maçın oynanmaması gerektiğini bildirdi. Tatangalar Kocaelispor taraftarlarını Hatay'a davet ederken, Kocaelispor tribünleri de yaşanacak olumsuz gelişmelerden korkuyordu. Ancak günler geçtikçe maça olan ilgi arttı, taraftar grupları biletler satın aldı, şehirde bir maç atmosferi oluştu ve maça böylesi bir havada gidildi.

Hafta içi iş çıkışı yoğun bir trafikten geçerek stada gittim. Elbette stat yolu her zaman olduğu gibiydi. Bu stadın çok ciddi bir ulaşım sorunu var.

Mücadele biletleri 99 TL ve 199 TL'den satıldı. Ben 99 TL'ye kale arkasından bilet alarak Güney tribün üst katta maçı takip ettim. Hem Sakaryaspor tribünlerini hem Kocaelispor tribünlerini en iyi bu açıdan gözlemleyebilirdim.

Maç öncesi herhangi bir tezahürat olmadı. Dualar okundu. Kocaelispor tribünleri Sakaryaspor tribünlerine hoşgeldiniz tezahüratı yaptı, Sakaryaspor tribünleri de alkışla karşılık verdi.

Kocaelispor tribünleri; Elbette maça yoğun bir ilgi gösterdiler. Şehirlerin isimleri yazan pankartlar açtılar. Maç öncesi dostluk konusunda adımlar attılar. Her iki takımı beraber tribüne çağırdılar. Sakaryaspor'a tezahürat yaptılar. Santra ile beraber ''Enkazlardan çıkıp sevdiysek seni...'' tezahüratına başladılar. Maç boyunca zaman zaman oldukça iyi tribün yaptılar. Klasik tezahüratları söylediler. Sakaryaspor tribünlerinin sesinin çok çıktığı anlar daha sağlam bağırdılar.

Sakaryaspor tribünleri; Deplasmana gelen böylesi takımlar her zaman etkili tribün yapar. Sakaryaspor da o tribünlerden biri oldu. Özellikle maç başında Kocaelispor tezahüratlarına karşı klasik ''Bu kentte olsa da büyük depremler... ellerimiz havada üçlü çekerken...'' tezahüratına inanılmaz bir giriş yaptılar. Ve öylesine kuvvetli girdiler ki Kocaelispor tribünleri de onları alkışladı. Dostluk görüntüleri devam ediyordu. Maç başında karşılıklı iki tribün ''Vatan-sana-canım-feda'' tezahüratı da yaptı. Sakaryaspor tribünleri yine zaman zaman oldukça kuvvetli tezahürat girişleri yaptı. Kale arkası alt katı tamamen dolduran bir tribünün Kocaelispor gibi etkili bir iç saha tribünü olan statta bu performansı takdirlikti. ''Uğruna çekildi bunca acı... senin sevgin bir ömre bedel... Yeşil-siyah-ada-pazar... '' gibi tezahüratları inanılmaz bir şekilde söylediler.

Tribün rekabeti çok iyiydi. Sahada oynanan oyundan çok tribünleri takip ettim. İki güçlü tribün birbirleri ile inanılmaz bir tezahürat savaşına girdiler. Bu maçın resmi bir maç olmasını çok isterdim. Tribünlerden büyük zevk aldım.

Maç boyunca aklıma hep aynı şey geldi. Bak isteyince nasıl kale arkasını deplasmana ayırıyorsun ve tek bir olay çıkmıyor. Bu tekrar liglere dönüldüğünde iki takım maçlarının seyircili olmasına vesile olur diye düşündüm.

Sakaryaspor tribünlerinin 37.dakika başlayan ve devre arasına kadar süren kavgası çok anlamsızdı. Kendi içlerinde neyi paylaşamadılar bilmiyorum. Stat mikrofonlarından devamlı ''Sakaryaspor taraftarları lütfen yapmayın.'' şeklinde anonslar yapıldı.

Deprem olan şehirlerin plakalarında o şehirlerin isimlerine her iki takım taraftarları ''Burada'' diyerek cevap verdi. Yine stat anonscusu ''Teşekkürler Tatangalar, teşekkürler Hodri Meydan'' diyerek bitirdi.

Maçın son dakikalarında Sakaryaspor taraftarı bir çocuk Sakarya atkısını açarak Kocaelispor tribünlerine koştu, Kocaelispor tribünlerinden birileri çocuğu almaya. O arada bir Kocaelispor taraftarı da Sakarya tribünlerine koştu. Ortalık gerildi. Kocaelispor tribünleri küfürlü tezahürat yaptı, Sakaryaspor tribünleri aynı şekilde cevap verdi. Yakışmadı. Ancak abartmamak lazım. Sonuç olarak böylesi bir maçı oynamak bu iki şehir için kolay değil. Arada ciddi bir rekabet var. Belki de o çocuk sahaya girmese hiçbir sorun olmayacaktı.

Sakaryaspor maçı 2-0 kazandı. Arada büyük bir kalite farkı var. Ancak yine de Kocaelispor 2.yarı oyunu rakip sahaya yıktı. Golün gelmemesi büyük şanssızlıktı.

Sakaryaspor tribünleri stada sadece tek bir pankart soktu ve onu da uzunca bir süre uygun bir yere yerleştiremediler.

4.dakika atkılar sahaya atıldı. Hem Kocaelispor, hem Sakaryaspor tribünleri ciddi şekilde katılım sağladı.

Canlı canlı ''Seviyorum seni ekmeği tuza banıp...'' dinleme şansı.

Hodri Meydan tribün lideri Ferhat Uzun'un maç boyunca tribünler için yaptıkları çok önemliydi. Ben uzaktan gözlemledim. Herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için canla başla mücadele etti.

Ne iyi iki tribün be arkadaş. 

Sakaryaspor 1.ligde, Kocaelispor en yakın rakibinin 3 puan önünde ve maç eksiğiyle 1.lige çıkmak için mücadelesine devam ediyor. Bu iki takımı seneye aynı ligde görür müyüz acaba?

Sonuç olarak ciddi bir katılımla depremzedeler için iyi bir para toplandı. Tribünlere gelerek böylesi bir atmosfere imza atan herkese teşekkür etmek lazım. 17 Ağustos depremini yaşayan iki şehir bana göre iyi bir mesaj verdi.

Deprem ve Unutmayacaklarım # 2


İnsanlar depremden günler sonra çadırsız yaşarken, soğukla mücadele ederken, enkaz altında kalan akrabalarının, arkadaşlarınaın cenazelerine bile ulaşamazken, ciddi zorluklar yaşarken, temel gıdalara ulaşamazken, doğru düzgün tuvalet bulamazken, duş alamazken hayat bir kısım insan için devam ediyor. Elbette bu devam etmek eskisi gibi değil. Olamaz da. Binlerce insanın öldüğü bir yerde vicdanı olan bir insanın ben eski hayatına uzunca bir süre dönebileceğini düşünmüyorum. Tabii bu elbette dönmemelisiniz demek değildir. Çünkü kimin nasıl üzüldüğünü, kimin o bölge için neler yaptığını, kimin hayata karşı nasıl adapte olabildiğini ya da üzüntü karşısında nasıl eskiye dönme şekli kullandığını bilemeyiz. O yüzden kimseyi yargılamamak lazım.

En son yazdığım yazı üstünden devam edeceğim. Böylelikle burada bir yazı dizesi oluşsun istiyorum. Unutmayalım istiyorum. Bu blogu okuyan 1 kişiye bir şeyleri hatırlatabilirsem ne mutlu bana.

Deprem acısı devam ediyor. 27 Şubat 2023 tarihinde Malatya'da yine deprem oldu, yine evler çöktü, yine insanlar enkaz altında kaldı, yine ölenler oldu, yine yaralananlar oldu. Depremin olduğu ilk günden bu yana toplam olan deprem sayısı 10 bine yaklaştı hatta geçmiş bile olabilir.

Kızılay'ın AHBAP'a çadır sattığı ortaya çıktı. Kızılay başkanı bunu çıkıp gayet normal bir şeymiş gibi açıkladı. Utanmıyorlar da. Yalnız ben bazı olayları her açıdan değerlendirmek istiyorum. Burada Haluk Levent ilk günü bizi bu konuda bilgilendirmeliydi. Elbette bunu Haluk Levent ve ekibinin yaptığı onca harika şeyden sonra keşke olmasaydı diyerek geçeceğim.

Kızılay skandalından sonra insanlar artık yeter diyerek tepkilerini dile getirmeye başladı. Türkiye İşçi Partisi üyeleri Kızılay önüne gidip basın açıklaması yapmak istedi, yardım tırları yüklenirken polis müdahalesi ile karşı karşıya kaldılar. Bir yandan koliler tırlara taşınırken bir yandan polisle konuşma içindeydiler. Milletvekilleri Barış Atay ve Ahmet Şık müdahale ortasında kaldı.

25 Şubat 2023. Futbolun Türkiye'de tekrardan döndüğü tarih. Fenerbahçe stadında hem depremzedeler için güzel detaylar vardı hem de hükümet aleyhine istifa tezahüratları. Atkılar depremzedeler için atıldı, şehirler için tezahüratlar yapıldı. Depremde ölen Fenerbahçelilerin listesini kulübe ulaştırdım ve kulüp sağolsun reklam panolarında yer verdi. Şahsım adına bunun için yönetime çok teşekkür ediyorum.

Hükümet istifa tezahüratları yükseldi. Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan... şeklinde tezahüratlar yapıldı. Ve hemen hükümet destekçileri tarafından Fenerbahçe taraftarları hakaretlere uğradı. Bunun yanlış olduğu söylendi. Fenerbahçe tribünleri elbette bunu dinlemeyecektir. Kimse o tribünleri susturamaz.

Ertesi günü bu kez sahneye Beşiktaş çıktı. Önce müsabakanın 4.dakikasında şahane bir farkındalığa imza atarak yanlarında gelen peluş oyuncakları sahaya attılar ve depremzede çocuklara yolladılar.  Olağanüstü hareket.

Hükümet istifa tezahüratları orada da devam etti. Devlet Bahçeli hemen açıklama yaptı. Ardından kulüp üyeliğinden istifa etti. Beşiktaş kurtuldu.

27 Şubat 2023 tarihi itibariyla kulüpler birliği açıklama yaptı. Ayrışma değil birleşmenin tarafından olmalıymışız. Süleyman Soylu da bu açıklamalara devam etti.

Fenerbahçe yönetimi twitter hesabından bu açıklamayı paylaştı. Taraftarları birlik ve beraberliğe itti. Bir taraftar olarak bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Ben o statta insani olarak tüm duygularımı yansıtabilirim. Futbol asla sadece futbol değildir. Kimse tribünleri dizayn etmeye kalkmasın, tribünleri susturma şansınız yok.

Tayyip Erdoğan Adıyaman için helallik istedi. Gerçekten olayları objektif takip eden binlerce, milyonlarca insan hakkını helal etmediğini söyledi. İlk günler her şeye hakimiz diyenler şimdi helallik istemeye başladı.

Cumhurbaşkanı insanlara nakit para dağıttı. Görüntüleri utanarak izledim.

50 bin insan ölmüşken ve tek kişi istifa etmediyse ben şahsen hükümet istifa demeye devam edeceğim. Bu benim anayasal hakkım.

Son olarak şunu söyleyeyim; Türkiye'de tribünleri sustaracak herhangi bir güç yok.

23 Şubat 2023 Perşembe

Deprem ve Unutmayacaklarım


Nereden başlayacağımı da bilmiyorum ne yazacağımı da. Sadece bloga her şeyi yazdığım için bunu da yazmak gerek diye düşünüp bilgisayarın başına oturuyorum. 

Öncelikle depremlerin üzerinden 17 gün geçti. 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık 2 depremin ardından Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Elazığ, Adana ve Gaziantep gibi 11 şehirde hayat durdu.

Kronolojik olarak gideceğim ancak elbette 17 gün geçtiği için unuttuğum detaylar olabilir. Zaten burası benim detayları unutmamın sorun olacağı bir platform değil. Yine de beni etkileyen her türlü detaya yer vermeye çalışacağım.

İlk deprem saat 04:17'de oldu. Telefonuma gelen bir mesaj ile beraber uyandım ve Twitter'a baktığımda depremin olduğunu gördüğümde saat 04:25'ti. İnsanlar çok büyük bir deprem olduğunu ve çöken binalar olduğunu söylüyordu. Elbette ilk başlarda durumun bu kadar kötü olduğunu tahmin etmememiştik.

17 Ağustos 1999 depremini yaşamadım ama deprem olduktan 20 saat sonrasında başlayan ve aylarca devam eden süreçte İzmit'te her türlü detaya şahitlik ettim. Çadırlarda da kaldım, tüm şehri gezip insanların neler yaşadığını da gördüm, bir ekmek için sıraya girdiğim de oldu, çadırkentlerde arkadaşlarla saklambaç oynamışlığım da. çadırkentte yemek kuyruğuna girmişliğim de, artçı depremlerde yaşadığım korku da...

Deprem olduğu andan bu ana kadar her saniyem neredeyse Twitter başında geçiyor. Orada önce ilk günler enkazlarda kalan insanlar için yardım taleplerini paylaştık, ardından destek mesajlarını paylaştık, kefen arayanlar için paylaşım yaptık, çadır aradık, su aradık, battaniye aradık, iş makinası aradık... Günlerimiz böyle geçiyordu. Elbette dakikalar, saatler, günler sonra bile enkazlara kimsenin gitmediğini görünce öfkeleniyorduk. Devlet nerede sorularımızı sorduğumuz anlar televizyona çıkıp ''her şeyin yolunda olduğunu'' söyleyen insanlar görünce daha da sinirleniyorduk.

Bölgede yaşayan herkes gerçekten çok büyük bir felaket olduğunu söylüyordu. Ancak kalkıp devletin sanki her şeye gayet iyi müdahale etmiş gibi davranması hoşumuza gitmiyordu. Çıkıp ''Çok büyük felaket ama elimizden geleni yapıyoruz.'' şeklinde konuşmalarını bekliyorduk.

Elbette ilk saniyeden şimdiye kadar bir çok siyasi hamle de gördük. Ben bir vatandaş olarak her saniye siyaset yaparım. Bunu hakkım olarak görüyorum. Deprem olduktan çok kısa bir zaman sonra resmi kaynaklardan sadece malum partinin dışındaki belediye başkanlarının arandığını da gördük, basın sözcüsünün ''cumhur ittifakı ile sahadayız'' açıklamasını da gördük, giden yardımlara, yardım merkezlerine kayyum atandığını da gördük, tırların engellendiğini de gördük, AHBAP gibi, Babala Tv gibi sadece gönüllü olarak oraya hizmet etmeye gitmiş insanların karalandığını, haklarında soruşturma açıldığını da gördük, ülkenin cumhurbaşkanının sürekli tvye çıkıp bize hakaret ettiğini de gördük, not defterlerini açacaklarını söylediklerini de gördük, ahlaksız, şerefsiz, adi gibi hakaretler de işittik.

İnsanların depremle ilgili çok büyük yararlar sağladığı Twitter'ın saatlerce kapalı kalmasını da, 5 dakikalık konuşma için şehre gidip trafiği felç eden cumhurbaşkanını da, çadırlarda her şey mükemmelmiş gibi tiyatro çeviren yandaş tv kanallarını da, sürekli devleti haksız şekilde öven habercileri de, böylesi bir felakette puan hesabı yapan kulüp başkanını da, amacı sadece yardım olan insanlara hakaret edenleri de unutmayacağım.

23 Şubat 2023 tarihinde Twitter'da karşıma ''Çadır arıyoruz'' cümleleri çıkıyorsa orada çok büyük devlet yanlışları vardı. Herkesin de bu soruları sormak hakkı. Çadırlar nerede?

Elbette bu depremin kahramanları da var. İlk andan itibaren bölgede olan belediyeler, belediye başkanları, sanatçılar, sprorcular. Onları da unutmayacağız. 

Volkan Demirel ve Gökhan Zan'ı hayatım boyunca bu depreme yaptıkları katkılarla hatırlayacağım.

Türkiye İşçi Partisi milletvekili Barış Atay'ı ağlayarak orada yaşananları anlattığı video ile hatırlayacağım.

Çocuğunu, eşini, sevdiklerini kaybeden insanların kendi imkanlarıyla cenazeleri taşıdığını, milyarlarca tl'lik bütçesi olan diyanetin bırakın düzgün bir şekilde cenaze düzenlemeyi bir kefen bile bulamadığını asla unutmayacağım.

Çalıştığım şirketin anında reaksiyon alarak 3-4 araçla deprem bölgesine yardım götürmesini de unutmayacağım.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin havalimanını tamir ettiği sırada ''O işi yapmak onlara mı kalmış?'' şeklinde yapılan açıklamayı da unutmayacağım.

Deprem nedeniyle çöken hastanelerin olduğunu da unutmayacağım.

Askerin saatlerce kışladan çıkartılmadığını asla unutmayacağım. İnsanlar belki de bu yüzden öldüler. Elbette tüm binalara yetişmek çok zor ancak sen devlet olarak elinde yer alan tüm herkesi o bölgeye yığman lazım. Bunu yapmadılar. 

Günler sonra Hatay'da meydana gelen artçı sarsıntı nedeniyle insanların ölmesini de unutmayacağım. İnsanlara çadır veremediğin için, evlerine sağlam raporu verdiğin için çürük evlere girmesini ve bu yüzden bir artçı sarsıntı ile beraber evin yıkılmasını ve ölmelerini asla unutmayacağım.

Oksijen gazetesinin yaptığı saçma fotoğraf değerlendirme içeriğini de unutmayacağım.

Enkazların üzerine balon asma saçmalığını da unutmayacağım.

İnsanların deprem anında kendilerine düşman arama çalışmalarını da anlamayacağım.

Televizyon ekranlarında kamu kurumlarının bizim paramızı devlete bağışlamasını da, yapılan yardım şovlarını da unutmayacağım. 

Belli tv kanallarının bizi saatlerce bir enkazın başına koyup sanki her şey bu kadarmış gibi göstermelerini de unutmayacağım.

Bir kira, bir yuva isimli samimi bağışların olduğu yardım kampanyasını da unutmayacağım.

Futbol stadyumlarında taraftarların yaptığı dayanışma anlarını da unutmayacağım, Trabzonspor-Basel maçında Fenerbahçe formasıyla stada gidilmesini de, tribünde Fenerbahçe bayrağı dalgalanmasını da, yapılan koreografiyi de unutmayacağım.

Meksika'dan gelen ve burada ölen arama kurtarma köpeği Preteo'yu unutmayacağım.

Enkazın başında çocuğunu arayan babaları, çocuğunun elini tutan depremzedeyi, ağlayan anneleri, yaşlı amcaları unutmayacağım.

Siyasilerin ''sakal kesmeme'' şovlarını unutmayacağım.

Böylesi bir afet karşısında tek bir kişinin bile istifa etmemesini unutmayacağım.

Depremin ardından ilk kez böylesi bir yazı yazdım. Normalleşme konusunda söyleyeceğim tek bir cümle yok. Oradaki insanların normali yoksa benim de normalim yok. Olmak zorunda da değil. Hayat devam ediyor başka da bir şey söylemeye gerek yok. Herkes istediği gibi yaşasın. Kimse kimseye bir şeyi dikte etmesin, dikte etmeye çalışmasın.

Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

31 Ocak 2023 Salı

Fenerbahçe 5 Kasımpaşa 1 / Göksel'e Armağan Olsun


Fenerbahçe-Kasımpaşa maçı normal şartlarda keyifle gittiğim, maç öncesi dostlarla parkta, stat çevresinde bir şeyler içerek, sohbet ederek, gülerek, tezahürat yaparak beklediğim, maç sonunda alınan skordan dolayı stattan çok büyük mutlulukla çıktığım bir maç olarak burada yerini alırdı ama hayat insana her zaman istediği anları yaşatmıyor. Yaşatmayacak da.

Dostumuz Göksel'in vefat etmesinden sonra yaşananların her geçen gün daha anlamsız geldiği günler yaşıyoruz. Fenerbahçe'yi bu kadar seven, Fenerbahçe'yi birlikte yaşadığımız bir insanı kaybetmek doğal olarak içimizde çok derin bir yara bıraktı ve hayatımız boyunca da o yaranın yerini koruyacağı bir gerçek. 

Yıllarca Göksel ile ''Abi birimiz vefat ederse statta pankart açarız'' şeklinde konuştuk, yıllarca bu tarz şakalar yaptık, cümleler kurduk. Askere giderken yaptığımız buluşmada Göksel'in Instagram hesabında ''Şehit Yiğit'i uğurluyoruz...'' şeklinde paylaşımı bile vardı. Yani biz birbirimize aslında ölüm ihtimalini hiç yakıştırmadık. Bunu şaka olarak her zaman dile getiriyorduk. Elbette bu Göksel için her zaman yaptığı konuşmalardan biriydi.

Kasımpaşa maçı için elbette bir şeyler yapmak istiyordum. Photoshop konusunda da iyi değilim, bir tasarım yapamadım. Bir şeyler denedim ancak en sonunda iki tane basit çalışma içime sindi. Birinde bir fotoğrafının üstüne sonsuza kadar onu unutmayacağımızı yazmalıydım. Instagram hesabına girip yüzlerce iyi fotoğrafı arasında üstteki fotoğrafı seçtim, baskıya verdim. Bir de 6 metrelik pankart yaptırdık ama onu asma şansımız olmadı. Umarım onu da ilerleyen maçların birinde stada asabiliriz. Burada paylaşırım.

Fenerbahçe stadına pankartlar bir gün önceden asılıyor. Biz de o yüzden maçtan bir gün önce stadın yolunu tuttuk. Pankartları ufak bir telefon trafiğinin ardından stat güvenliğine teslim ettik. Tribünlere asılacağını söylediler. Ancak görmeden inanmak istemedik.

Maç günü sabahı İzmitt'ten yola çıktıktan sonra önce direkt Göksel'in mezarına gittim. Normal şartlarda maç günü parkta görüşeceğim arkadaşımla mezarlıkta buluşuyor olmak benim 2023 yılında beklediğim bir şey değildi. Ağır geldi. Göksel'e akşam onun için pankartlar yaptırdığımızı ve maçı izlemesini söyledim. Umarım galibiyetle seni selamlarız cümlesini de kurarak yanından ayrıldım.

Kadıköy'e gittiğimde stat dışında çok fazla durmak istemedim. Direkt stada girdim ve hemen pankartların nereye asıldığını aradım. Korktuğum başıma gelmişti. Pankartlar yoktu. Tribünde boş yerler varken, her maç asılı duran pankartlar yerinde ama bizim yaptırdığımız pankartlar yoktu. Yine hemen telefon trafiği yaptık ve pankartların seremoni sırasında Maraton Üst tribünde açılacağını öğrendim. Elbette açıldı ancak oradan sizlere bir fotoğraf gösterme şansı bulamıyorum. Devre arası ise bunun böyle bitmemesi gerektiği için özellikle Kıvanç ve arkadaşının çabası ile beraber pankartları Maraton Alt tribüne aldık ve orada açma şansı bulduk. Sağolsun Alican sayesinde de fotoğraflama şansı bulduk.


Normalde daha iyi bir organizasyon yapmak isterdik ancak gerek stat prosedürleri, gerek ihmaller nedeniyle tam istediğimiz gibi olmasa da Göksel'in o gülen yüzünün Fenerbahçe stadında sahaya bir kez daha bakmasıyla mutlu olduk.

Fenerbahçe mücadeleyi iyi oyunla 5-1 kazandı. Valencia 4 gol attı, Arda Güler yıldızlaştı. Tribünler bazen çok kötüydü, bazen iyiydi. Ancak yıllar sonra 29 Ocak 2023 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Kasımpaşa maçını tüm bu söylediklerim yanında Göksel ile anacağım. Elbette bu daha başlangıç. Hep dediğimi bir kez daha diyeyim. Göksel'in adını yaşatacak çok şey yapacağız. Kişisel olarak bunun için her zaman çaba harcayacağım.

Seni yaşatacak neler var neler...

Tüm bu süreçte yanımızda olan başta Melih, Kıvanç, Arda, Alican, Volkan ve Mevzu Fener whatsapp grubundaki arkadaşlarımıza selam olsun.