16 Mart 2024 Cumartesi

Konferans Ligi Çeyrek Finali: Olympiakos-Fenerbahçe


Fenerbahçe 1963/1964 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek finale çıktığında henüz Türkiye'de internet diye bir şey yoktu. 2007/2008 sezonunda Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline çıktığımızda ise ben henüz bu blogu açmamıştım. Mayıs 2008'den beri buradayım. 2012/2013 sezonunda ise Okul Açık kombinesiyle beraber her maç stada gitmiş, her maçı buraya yazmış, tarihi yolculuktan bir sürü güzel anı biriktirmiştim. Aradan geçen yılların ardından Fenerbahçe tarihinde 4.kez bir avrupa kupasında çeyrek finale çıkma başarısı gösterdi.

Öncelikle şunu yazayım kurulduğumuzdan bu yana Fenerbahçe'nin avrupadan kupa getirme ihtimalinin en yüksek olduğu sene ve bu yüzden Konferans Ligi şampiyonluğunu her şeye tercih ederim. Çeyrek final kuraları dün çekildi ve Olympiakos ile eşleştik. Ortada bir tur. Hatta 51'e 49 biz öndeyiz. Yarı finale çıkarsak da Aston Villa-Lille maçının galibi ile oynayacağız. Onu sırası geldiği zaman konuşuruz.

Kişisel olarak Fenerbahçe'nin bu kupada başarılı olmasını çok istiyorum. Olympiakos maçı şimdiden büyük bir merakla beklediğim maç. Umarım 11 Nisan deplasmanda ve 18 Nisan Kadıköy'de istediklerimizi alır ve yarı finale yükseliriz.

Avrupadan kupa kazanmamız için sadece 3 rakip ve oynayacağımız 5 maç kaldı. Ve 5 maç sonunda istediklerimizi yapabilirsek tarihi bir başarı elde edeceğiz.

Son olarak kişisel not; 18 Nisan 2024 Perşembe günü Kadıköy'de 22:00'de oynuyoruz. Güneşli bir Nisan günü maç öncesinde Yoğurtçu Parkı'nda biramı içerek maçı bekleyeceğim. En son 4 Nisan 2013'te Lazio maçı öncesi ve 25 Nisan 2013'te Benfica maçı öncesi parkta, stat çevresinde sevdiğimiz dostlarımızla beraber büyük bir heyecanla maçın başlamasını beklemiştik. 18 Nisan eski günleri analım...

11 Mart 2024 Pazartesi

Fenerbahçe 4 Siltaş Yapı Pendikspor 1


Fenerbahçe Süper Lig 29.hafta maçında sahasında Pendikspor'u 4-1 yendi. Kısa kısa notlarla maçı yazayım.

Öncelikle ülkede her şey pahalı olduğu gibi maç biletleri de pahalı. En ucuz biletin 700 TL olması bana göre kabul edilebilir bir şey değil. Ayrıca deplasman tribünü bilet fiyatlarının neden olduğu anlamsız şekilde birden 910 TL'ye çıktığını da anlamış değilim. Eskiden taraftar grupları buna sesini çıkarır pankartlarla protesto ederdi ancak şimdi herkes yönetimler tarafından alınan tüm kararları sorgusuz şekilde kabul ediyor. Ülke muhalefet etme gücünü kaybetti. İnsanların fiyat algısı değişti. Neyin pahalı, neyin ucuz, neyin normal olduğunu anlayamaz duruma geldi.

Maçın hakeminin Fenerbahçe'yi bitirmek için bu maça verildiğini düşünmüyorum. Hakemler her maç kötü, her maç skandal kararlara imza atıyor. Bu ülke futbolunda düzeleceklerini düşünmüyorum.

Bir hakem bu kadar çok düdük çalmamalı, bir takım bu kadar çok yerde yatmamalı, oyuncular bu kadar çok hakemle oynamamalı. Eğer gerçekten bir şeyleri değiştirmek istiyorsak kendimizi değiştirmek zorundayız. Henüz 20.saniye verilen bir faul kararına 3-5 futbolcu gidip itiraz etmemeli. Herkes kendini düşünüyor, kimse ''biz nerede hata yapıyoruz?'' demiyor.

Fenerbahçe 0-1'den 4-1 kazandı. Oyunu bu kadar çirkinleştiren bir takım karşısında kazanmamız elbette daha çok mutlu etti. Mert Hakan'ın nefis golü, Batshuayi'nin o dakika gayet soğukkanlı şekilde kullandığı penaltı golü, Ferdi'nin hazırlanış bakımından şahane golü ve İrfan'ın bir klasik haline gelen ceza sahası dışı golü. 

Hakem kararları, seyirci baskısı, oyunun soğuması gibi sebepler üst üste eklenince Fenerbahçe'nin futbolu düşüyor. İsmail Kartal bunu biraz daha kontrol altında tutmalı. Bu maçta bir şekilde kazandık ve lig yarışına devam ediyoruz ancak ya kazanamazsak?

Tribünler yaşanan gerginlikten dolayı hep sıradan hale geliyor. Tribün takımı değil, takım tribünü maça çekiyor. Artık tribünlerin istediğim gibi olacağına inanmıyorum.

Hafta içi Perşembe günü 20:45'te Union Saint-Gilloise maçının rövanşı var. 0-3'ün avantajını kullanıp çok zorlanmadan çeyrek finale çıkmalıyız.

Pazar günü 19:00'da ise sezonun final maçlarından birisi var. Trabzonspor deplasmanına gidiyoruz. Doğal olarak Trabzonspor bizim şampiyon olmamamız için canla başla mücadele edecek. Bu çok normal. Sakin kalıp, tahriklere kapılmadan kazanarak dönersek yarışı son maça kadar taşırız. Aksi sonuçta lig yarışı büyük yara alır.

Sıkıcı ve kaos dolu ülke futbolunda sadece saha içi rekabete konsantre olmayı ve böyle yaşamayı seviyorum.

26 Şubat 2024 Pazartesi

Poor Things


Bloga girdim, fotoğrafı koydum, başlığı yazdım ancak nereden başlayacağımı bilemiyorum. Elbette derin bir sinema ve film analizi yapamayacağım ancak salonda geçirdiğim 141 dakika sonrası iyi ki bu filmi sinemada izlemişim diyerek ayrıldım.

Ve her zaman olduğu gibi yine kendi düşüncelerimle buraya bir şeyler yazacağım. Öncelikle filmdeki bazı diyaloglar şahane ve bunların çoğunda Bella karakteriyle oynayan Emma Stone var. Erkek iktidarına karşı söylenen ve düşününce ne kadar haklı ve doğru olduğunu bildiğimiz anlar. Bir insanın doğumundan başlayan ve kendisini tanımaya giden süreci. Erkeklerin baskıları, toplumsal baskılar ve başkaları tarafından yapılması istenenler. Ancak tüm bunları reddeden ve kendi düzenini hiç kimseyi dinlemeden kuran bir insan. Hatta bana tanrı bile bir şey söyleyemez, benden bir şey isteyemez durumu.

Sadece burada yazdıklarımı düşününce bile filmin beni ne kadar etkilediğini anlayabiliyorum ancak özellikle Emma Stone'un kusursuz oyunculuğunu da ayrıca konuşmak lazım. Konuşması, cümleleri, hareketleri, mimikleri, yürüyüşü ile beraber olağanüstü performans. Her zaman aynı şeyi diyorum bir oyuncu beni oynadığı role ne kadar sokabiliyorsa o kadar seviyorum. Bu filmde tam olarak bunu gördük. Elbette tüm Oscar 2024 adaylarını izlemedim ama bu performansla herhalde en iyi kadın oyuncu ödülünü alırsa kimse şaşırmaz.

Film hakkında konuşurken elbette filmin oldukça konuşulan sahnelerini de söylemek lazım. Emma Stone gibi güzel bir insanın bir de bu kadar net seks sahneleri olunca eleştirenler, abartılı bulanlar oldu. Ancak açıkcası ben bu filmde bu sahnelerin akışta o kadar iyi olduğunu düşünüyorum ki bu filmi o sahneler üzerinden yorumlamak bile doğru gelmiyor. Zaten filmin içine giriyorsunuz ve soluksuz şekilde 141 dakika geçiriyorsunuz. Her film için bunu söyleyemem ama tek bir saniye bile sıkılmadım.

Duncan Wedderburn rolüyle Mark Ruffalo ve Dr. Godwin Baxter rolüyle Willem Dafoe elbette öne çıkan diğer iki oyuncuydu. Onların da oyunculukları, kıyafetleri, makyajları çok iyiydi.

Bella ile Duncan'ın dans sahnesinin güzelliği.

Kamera açılarının güzelliği. Bazı geçişler nefisti.

Hem bu kadar güzel olup hem bu kadar iyi oyunculuk çok başka nokta. Emma Stone için kariyer zirvesi olabilir.

Yorgos Lanthimos sineması.

11 adaylık aldığı Oscar 2024 performansını da merakla bekliyorum.

Sonuç olarak sinemada izlediğim bazı filmler sonunda hiç mutlu ayrılmıyorum ve verdiğim paraya acıyorum. Bu film onlardan biri değil. Bayıldım. Ancak yine ''mutlaka izleyin'' diyeceğim filmlerden de değil. Herkes sevmeyebilir. Ben bir kez daha izleyeceğim.

11 Şubat 2024 Pazar

Kar ve Ayı


Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi olan Kar ve Ayı yine burada ''mutlaka izlemelisiniz'' diyeceğim filmlerden birisi değil. Bu tarz filmleri herkes sevmiyor-sevemiyor. Benim ise kendimi sanki Akçeken Köyü sakini gibi hissetmemi sağlayan bir film oldu. Sanki o köyde hemşire Aslı'nın bir arkadaşı gibi izledim. Zaten filmdeki rolüyle Merve Dizdar en iyi kadın oyuncu ödülünün sahibi olmuştu. Kusursuz oyunculuk.

Buz gibi havanın ardından girilen sıcacık ev. Normalde bir yaz insanı olmama rağmen bu anların büyüsüne kapıldım. İnsanı mutlu eden bir şeydir.

Blu Tv'den izleyebilirsiniz. Keşke sinemada izleme şansım olsaydı.

Film hakkında çok iyi bilgiler var ancak burada tek tek yazmaktansa spoiler içeren cümlelerin de olduğu şahane röportajın linkini bırakıyorum. Buradan okuyun. 

Böyle filmlerin hastasıyım.

Yönetmen: Selcen Ergun
Oyuncular: Merve Dizdar, Saygın Soysal, Asiye Dinçsoy, Erkan Bektaş, Derya Pınar Ak, Onur Gürçay, Muttalip Müjdeci

3 Şubat 2024 Cumartesi

Fareler ve İnsanlar


2018 yılında Fareler ve İnsanlar oyununa gitmiş ve burada yazmıştım. 6 senenin ardından bu oyunu izlerken hissettiklerimi eski yazıyı okuduktan sonra görmek oyunun ne kadar gerçekçi olduğu açısından iyi bir veri. Aradan geçen yıllar ancak seyirciye geçirdiği duygu aynı.

Elbette o yazıda söylediğim detayların hepsine bugün yine katılıyorum. Ancak o yazıdan farklı olarak herhalde benim bu kez bu oyuna daha hakim olma sebebim oyunu en önden izleme şansı bulmam. Direkt her anlarına hakim oldum. Hatta final sahnesinde ıslandım.

Aslında bu yazıyı kısa kesebilirdim çünkü dediğim gibi 2018'den 2024'e farklılıklar yok ancak bazı şeylerden yine bahsetmem lazım. Volkan Dinç ve Erdem Irmak. Kusursuz oyunculuklar. İzlerken yine mest oldum. Volkan Dinç. Oyundaki adıyla Lennie Small. Bir oyuncu bu kadar gerçekçi oynar. Konuşmadığı anlarda bile sahnede duruşuyla bir rolün hakkı nasıl verilir gösteriyor. Zaman zaman konuşmadığı anlarda bile sadece onu izledim. Erdem Irmak Lennie'nin her şeyi. Daima ona destek ve yanında olan insan. Oyun boyunca her anın hakkını veren bir performans.

2024 Türkiye'sinde sadece 20 TL verip bundan daha kaliteli, keyifli 150 dakika geçirme şansımız yok. Kocaeli'de ya da herhangi bir şehirde yaşayan insanların şehir tiyatrolarına bu kadar ilgi göstermesi de boşa değil. Kocaeli'de oynanan her oyun tamamen dolu salon önünde oynanıyor. Biletler çıktığı gibi bitiyor. Belediyenin sitesini takip edin.

Sonuç olarak her oyun izlediğimde aynı saygıyı duyuyorum oyunculara. Sadece o salondaki bizler için o sahnede performans göstermeleri bana hep çok iyi geliyor. Klasik tiyatro ritüeli olan oyuncuları alkışlama anı da oyuncuların ne kadar destek aldığını gözler önüne seriyor. Önce yan roller ile başlıyor, alkışlar ayağa kalkarak devam ediyor ve en sonunda başrol olan oyuncuların gelmesi, tüm salonun ayağa kalkması, dakikalarca alkışlaması, oyuncuların gözlerinden ve yüzünden okunan mutlulukları ve insanların keyifle evlerine yolculuğu.

21 Ocak 2024 Pazar

Resistance

 

Yine izlemeye başlarken beklentimin fazla olmadığı bir film yine oldukça beğendiğim ve duygusal anlamda etkilendiğim bir seyre dönüştü.

Fransız pandomim sanatçısı ve devrimci Marcel Marceau'nun hayatını ve yaptıklarını anlatan gerçek bir hikayeden uyarlanması zaten benim için olayı bitiriyor. Nazi Almanya'sının işgali altındayken kendi hayallerini bırakarak binlerce çocuğun hayatını kurtarmak isteyen Marcel'in yaşadıkları çarpıcı şekilde anlatılmış.

Başkalarını suçlamak ''acısını başkasından çıkarmak'' etkisini oluşturabilir.

Popülist insanlar, siyasetçiler aptal destekçileri zinde kalsın diye konuşurlar. Böylece sefil hayatlarını unutmuş olurlar.

Yahudi halkını yok etmeye çalışan bir insan karşısında her izlediğim bu tarz filmde ekran karşısında donup kalıyorum.

Film sonunda ekrana gelen ölüm sayıları korkunç. Milyonlarca çocuk öldürülmüş.

Lyon kasabı yani Klaus Barbie. Nefret etmemek imkansız.

Marce ile Emma çifti. Clemence Poesy.

Bu tarz filmlerin olmazsa olmaz anı bu kez trende gerçekleşti. Soluksuz ve büyük bir heyecanla takip ettim. Olağanüstü gerilim.

Jesse Eisenberg. Kusursuz oyunculuk.

Yapmak istediklerimiz mi? Yapmamız gerekenler mi? Öncelikler değişebilir.

Benim çok sevdiğim bir tarz. İzlediğim tüm filmler beni etkiliyor. Gerçek hikaye olması, 2.dünya savaşını anlatması beni direkt filmin içine çekiyor. Blu Tv'den açın ve izleyin.

15 Ocak 2024 Pazartesi

Gaziantep FK 0 Fenerbahçe 1


2023/2024 sezonu 20.hafta maçında Fenerbahçe Gaziantep FK'yı İrfan Can Kahveci'nin kafa golüyle 1-0 yenerek şampiyonluk yolunda çok kritik bir 3 puan aldı.

Tarihe not düşmek için yazdığım bir yazı daha.

Sahaya çıkan ilk 11; Livakovic, Mert, Serdar, Oosterwolde, Ferdi, İsmail, Fred, Szymanski, Tadic, İrfan ve Dzeko kadrosu.

Sakatlanan Serdar yerine 38.dakika oyuna giren Leonardo Bonucci. Bu formayla görebileceğime asla ihtimal vermediğim oyunculardan birisi. Dünyanın bir döneminde herkesin en iyi savunmacı olarak gördüğü bir oyuncuyu burada izliyor olmak acayip bir şey. En yakın zamanda stada izlemeye de gideceğim. Canlı görmem lazım.

İrfan Can Kahveci ve Szymanski istatistik yapmaya devam ediyor. İrfan 28 maç, 10 gol, 6 asist. Szymanski 31 maç, 11 gol, 10 asist.

Fenerbahçenin penaltıcısı Tadic olmalı. Dzeko değildir. 

Livakovic'in 90+6'da yaptığı kurtarış. Sezon sonu şampiyonluk ile biterse çok özel bir yere sahip olacak.

İyi oynarken oyuncu değiştirmeme olayını dünyada yapan bir numaralı hoca Guardiola. Oyuncu değiştirmeden bitirdiği çok maç var. Dün İsmail Kartal benzerini yapabilirdi. Takım çok iyiydi, o gol bir şekilde gelecekti.

Altlı-üstlü tamamen dolu olan Fenerbahçe tribünü. % 5 saçmalığını TFF'nin izin verdiği ölçüde geliştiren, % 30'a çıkaran tüm takımlara teşekkür etmek lazım. Futbol böyle güzel. Tamamen dolu stat.

Yarı otomatik ofsayt sistemi.

Adanaspor ile kupa maçı ve Samsunspor lig maçlarıyla devam ediyoruz.

14 Ocak 2024 Pazar

Gemide


''Bu dünya iki şeyden yıkılacak. bir binadan, bir de zinadan. Allah sonumuzu hayır etsin. Mahşer günü bütün binaları deniz geri isteyecek. Batan bütün memleketler gibi. Deniz kumu eninde sonunda geri alacak. Çaresi yok bunun.''

1998 yapımlı Gemide filminin Erkan Can ile Haldun Boysan ile bir sahnesini yıllardır bir çok sosyal medya sitesinde izlemiştim. Elbette etkileyici bir sahneydi ancak açıp filmi izlememiştim. Mubi'ye geldiğini duyunca ise artık izlemenin vaktinin geldiğine karar verdim.

Müthiş diyaloglar, bir gemide yaşanan bir hayat. Türkiye'ye benzer bir film. Her anında günümüz Türkiye'sinde her gün duyduğumuz haberler gibi detayları görüyoruz. Değişmiyoruz. Değiştirmiyoruz.

Erkan Can, Haldun Boysan, Naci Taşdöğen, Yıldıray Şahinler gibi isimlerden 4 iyi oyunculuk.

Filmin sonunda çalan şarkı da nefis. Hemen dinleyin. Tıks.

İstanbul'un eski günleri.

Filmin müziklerini Uğur Yücel, yönetmenliğini de Serdar Akar gibi iki efsane isim yapıyor.

Filmde anlatılan bir futbol anısı var. Samsunspor'un deplasmanda Fenerbahçe'ye 5 attığı söyleniyor. Bu yanlış bilgi. Samsunspor Fenerbahçe karşısında tek deplasman galibiyetini 1986/1987 sezonunda 0-1'lik sonuçla alıyor. Bunu da ek bilgi olarak yazayım.

Newcastle United 2 Manchester City 3


11 Ağustos 2023. Dakika 23. Kevin De Bruyne Burnley maçında sakatlanıyor ve daha sonra aylarca formadan uzak kalıyor. 13 Ocak 2024. Dakika 69. Bernardo Silva oyundan çıkıyor Kevin De Bruyne aylar sonra oyuna giriyor. 74.dakika kusursuz bir uzak mesafe golü, 90+1'de kusursuz bir asist ile maçı alıp Manchester City'ye getiriyor. Ve aynı zamanda şampiyonluk yolunda çok önemli bir 3 puan.

13 Ocak 2024 günü, soğuk bir İzmit akşamı tv'de akşam 22:00 civarı bizim içimizi ısıtan bir Belçikalı. Kevin De Bruyne aylarca süren aradan sonra çıktığı ilk lig maçında yine onu ne kadar çok sevdiğimizi gösteren bir performans sergiliyor. 

Manchester City izlemek her zaman keyifli olmuştur ancak bu adamla izlemek çok daha keyifli. 

Büyük hayranıyım.

La sociedad de la nieve - Kar Kardeşliği

 

Hayatımda izlerken en çok zorlandığım filmlerden birisiydi diyerek başlayayım. 1972'de yaşanan bir uçak kazasının öyküsünü anlatan Kar Kardeşliği filmini tek bir seferde bitiremedim. Bir çok defa izlerken durdurduğum, üzüntüden ağladığım, sarsıcı bir film.

Gerçek bir hikaye olmasından dolayı zaten film izleyeni etkiliyor ancak yönetmenin kusursuz bir iş çıkarmak istemesinden dolayı filmdeki sahnelerin oldukça gerçekci olmasından dolayı da direkt filmin içine giriyorsunuz ve bir daha 2.5 saat boyunca çıkamıyorsunuz. Günlerce yaşadıklarını bu kadar iyi yansıtmaları oldukça başarılı.

Filmin yönetmeni Juan Antoino Bayona akıl almaz bir film yapmış. Kutlamak lazım.

Uçağın düştüğü sahnelerin gerçekliği.

Her şeyin yolunda gittiği gibi gözüktüğü anların birinde gelen çığ sonrası yaşananlar, yine izlerken bizi şoke eden anlar ardından tam rahatladık hissine kapıldığımız an gelen ikinci çığ anı... Bu olayların ardından müzikle beraber sanki her şey bitmiş, kurtulmuşlar gibi gökyüzünü gördükleri an yaşadıkları mutluluk.

Bazı sahnelerinin And dağlarında çekilmesi, bazı sahnelerinin yine karın içinde İspanya'da çekilmesi de yönetmenin filme verdiği önemi gösteriyor.

Arturo'nun tanrı hakkında konuştuğu sahne.

Hayatımda izlediğim en iyi Netflix filmi.

Filmden detaylara devam edebilirim ancak çok spoiler vermek de istemiyorum. İzledikten sonra hakkında çok şey araştıracaksınız.

Lütfen izleyin.

31 Aralık 2023 Pazar

Spotify & 2023 Yılım


Geçen sene 2022 yazısını yazarken bundan sonra her sene yazacağımı söylemiştim. Yine yazıp tarihe not düşeyim. Elbette geçen sene 29.814 dakika müzik dinledikten sonra bu sene düşmesi çok normal. Hayatta hem kişisel, hem toplumsal dertler, sorunlar olabiliyor. Mesela bu sene toplam 11.198 dakika dinlemiş olmanın karşısında sebep olarak arkadaşımın vefatı, deprem, seçim gibi sebepleri sayabilirim. Uzunca bir süre hiçbir şey yapmadan yaşadım.

Bilgilere geçeyim. En çok 345 dakika ile Cem Karaca dinlemişim. Elbette benim için çok özel bir sanatçı. Neredeyse dinlemediğim şarkısı yoktur. 1977 çıkışlı Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini 99 kez ile en çok dinlediğim şarkı olmuş. Bunun sebebi de seçim dönemi. Neredeyse her gün evden partiye giderken bunu dinliyordum. Zülfü Livaneli hem kitapları, hem şarkıları hem hayata karşı politik görüşü ile beraber hayranı olduğum bir insan. Ondan bir şarkının da ikinci sırada olması son derece normal. Kaldırın duvarları, yıkın gitsin hepsini. Zaten en çok dinlediğim sanatçılar listesinde de Cem Karaca 1, Zülfü Livaneli 2. Bir ara yine sadece El Pueblo Unido Jamas Sera Vencido dinledim. Hatta bir ara dövmesini yaptıracaktım. 2024 yılında bunu da gerçekleştireceğim. Daha iyi bir söz yok. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Buraya da notunu düşelim. Hem bloga yazı yazarken, hem dergi okurken Another Love açıyorum. Bu da şarkının 4 numara olmasını sağladı. Seneye de değişmeyebilir. Mesela şu an bile arka planda o şarkı çalıyor. Youtube verilerini de eklesek kesin 1 numara olur. Ve 5 numara geçen sene 1 numara olan Sıyrılıp Gelen. Yine bu şarkı anında neler hissettiğim 2022 yazısında olduğu gibi. Beni hayata karşı, ülkeye karşı motive eden şarkılardan birisi. Grup Yorum en çok dinlediklerim de 3 numara zaten. Bu hayatımın sonuna kadar değişmez.

Mabel Matiz ve Dervişan da ilk 5'e giren diğer isimler. Mabel Matiz çok seviyorum zaten ama Dervişan da Cem Karaca bağlantısı sayesinde burada. 

Podcast konusunda da değişiklik yok. 1 numara toplam 1.129 dakika ile Nilay Örnek ile Nasıl Olunur. Her sene olduğu gibi yine 1 numara. Elbette bu sene geçtiğimiz senelere oranla daha az dinledim. Yine malum sebeplerden. Meksika Açmazı 2 numara. Aşırı gülüyorum. Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat. 3 numara Socrates Podcasts. Yine tüm bölümlerini dinlediğim kanal. Zaten genel olarak Socrates'in kaçırdığım işi yok. 4 numara ise Trend Topic. Ülke gündemine dahil düzenli gelişmeleri sadece buradan takip ediyorum. Ozan Gündoğdu oldukça kaliteli iş yapıyor.

2024 yılında görüşmek üzere...

16 Aralık 2023 Cumartesi

Avrupa Kupası Gerçekçi Hedef mi?


Fenerbahçe Uefa Avrupa Konferans Ligi son maçında evinde Spartak Trnava'yı 4-0'lık net bir skorla geçti ve grup lideri olarak adını son 16 takım arasına yazdırdı. 

Fenerbahçe'nin tam kadro olduğu tüm denklemlerde rakiplerinden üstün olduğu bir gerçek. Bunu sezon başından beri tüm maçlarda net şekilde görüyoruz. Özellikle sahaya fotoğraftaki kadroyu çıkartabildiğimiz zaman rakiplerin bizimle baş etmeleri çok zor oluyor. Avrupanın 5 büyük ligi dahil edildiğinde kalesine en az şut gelen takımın Fenerbahçe olması basit bir istatistik değildir. Bunu sağlayan takımı kutlamak lazım.

Elbette 16 takım arasına girmek oldukça önemli ancak yeter mi? Elbette yetmez. Fenerbahçe bu sezon kurduğu kadroyla beraber bu kupanın alınmasını önüne net hedef olarak koymalıdır. Lig şampiyonluğu mu Avrupa Konferans Ligi mi gibi sorulara cevap aramadan direkt olarak bu bakışı sergilemeliyiz.

Uefa Konferans Ligi son 16 takım arasına baktığımız zaman Lille, Aston Villa, Fiorentina gibi takımlar mevcut. Avrupa Ligi'nden gelecek Ajax, Real Betis, Olympiakos gibi takımlar da olabilir. Ancak Fenerbahçe için bu takımlardan herhangi birini elemek sürpriz olur mu? Ya da şöyle soralım; Fenerbahçe bir iç saha maçı oynasa kalan takımlardan hangisine karşı favori çıkmaz? 

Elbette bu sorulara cevapları herkes kendisi verir ancak sadece 7 maç = şampiyonluk olan bir denklemde özellikle Fenerbahçe eşleşmelerin iç saha maçlarında taraftar desteğiyle beraber tüm rakipleri eleyecek güce sahiptir. Ben hedefi kupa koydum. 

23 Şubat kura çekimi, 7 Mart ilk maç. Şans yanımızda olsun.


 

11 Aralık 2023 Pazartesi

Beşiktaş 1 Fenerbahçe 3

 

Öncelikle fotoğraftan bahsetmem lazım. Müthiş. Lacivert zemin üzerine sadece 1907 yazısı. Giyilen yağmurluklarla beraber sapsarı bir tribün. Uzun zamandır görsel anlamda gördüğüm en iyi Fenerbahçe tribünü. Keşke daha çok bayrak olsaydı. Tezahürat açısından yaşanan bilet skandallarına rağmen oldukça güçlüydük. 90 dk tribünü dinledik.

Maç öncesi buraya yazdığım yazıda maçın psikolojik anlamda çok önemli olduğunu belirtmiştim. Mutlaka kazanıp yola devam etmek lazımdı. Beklediğim oldu ve Fenerbahçe tertemiz bir futbolla 3-1 kazandı. 6-7 olsa kimse şaşırmazdı. Kusursuz bir maç.

Rakibin tek şutu var o da penaltı golü.

Ferdi, Tadic, Dzeko ve Crespo dörtlüsünü ayırmak lazım. Ne kadar övsek az.

İsmail Kartal ve tercihleri maçı iyi oyunla kazandığımız için doğru çıkmıştır diyebilirim.

14 Aralık Perşembe Spartak Trnava, Pazar Konyaspor iç saha, Çarşamba 17:00'de Kayserispor deplasmanı ve Pazar Galatasaray iç saha maçı ile 10 günde 4 maç. 4/4 başka bir şey konuşturur. 

Daha fazla detay yazmama gerek yok. Mevzu Fener kanalında gerekenleri konuştuk. Buradan dinleyebilirsiniz.

9 Aralık 2023 Cumartesi

Sezonun Kritik Maçı; Beşiktaş-Fenerbahçe


Sezona müthiş başladık, bana göre ligin en iyi top oynayan takımıydık. Hücum anlamında zaten kusursuz işler yapan bir takım durumundayken, rakipler gol atmayı geçtim şut çekmeyi başaramadıkları maçları oynuyorlardı.

Ardından yaşanan sakatlıklar, bozulan oyun kimyası, kadronun yanlış kaydedilmesi, oyuncuların biraz yorulmaları, kaybedilen 2 maç, alınan bir beraberlik ve ardından şimdi belki de sezonun henüz Aralık ayında bizi psikolojik anlamda yıkacak bir maç.

Elbette Aralık ayında alınan Beşiktaş yenilgisi bizi liderin sadece 3 puan gerisine götürür ancak bu camianın böylesi bir ortamda böylesi bir yenilgiyi kolay atlatabileceğini düşünmüyorum.

Yıllardır derbileri kazanamıyoruz diyecekler de olacak, İsmail Kartal hoca değil diyenler de olacak, kadro yanlış kuruldu diyenler de olacak. Elbette eleştiri yapılabilir. Ayrıca bazı cümleler doğru da olabilir. Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa ekstra galibiyetler almak zorunda. Bu ekstra galibiyetin alınabileceği ilk maç Beşiktaş deplasmanı. Son 10 Beşiktaş maçından 1 galibiyet alabilen, son 3.5 sezondur iç saha-deplasman farketmeden Beşiktaş'a karşı kazanamayan bir Fenerbahçe varken, geçen sezon Galatasaray maçlarının her ikisinde de dağılan bir Fenerbahçe varken taraftarlar bir derbi galibiyeti görmeyi haklı olarak istiyorlar.

Sahaya çıkacak kadronun eksik olması, maçın deplasmanda olması gibi sebepleri Fenerbahçe taraftarlarının büyük bir kısmı kabul etmeyecek. Tek yol 3 puan.

Tribün özelinde de konuşacak olursam Fenerbahçe yönetimleri tarafından çok uzun bir süredir deplasman biletleri listeler üzerinden kulübün istediği taraftarlara veriliyor. Ortada büyük bir haksızlık var. Fenerbahçe izlemek herkesin hakkı.Yönetim bu sorunu ısrarla çözmek istemiyor ve bilet alamayan herkes kulübe eleştiri yöneltmeye başlıyor. Bilet alabilenler ise sessizce kenarda bekliyor. Bu kulübe hakkaniyetli bir bilet dağıtım sistemi gelmeli. Yıl 2023. Alınacak ters bir sonuçta bunun da daha sert şekilde konuşulacağı bir gerçek.

Fenerbahçe umarım iyi veya kötü oyunla bu mesaj maçını kazanır. Bazı maçlar 3 puandan fazladır ve Fenerbahçe 9 Aralık 2023 tarihinde bu maçların ilkine çıkıyor. Şans bizimle olsun.

7 Aralık 2023 Perşembe

Hayat


8 Mart 2022'den sonra ilk kez sinemaya gittim. Elbette blog sayesinde bu tarz şeylerin tarihlerini aklımda tutmasam bile bloga girip baktığım zaman görebiliyorum. Çarşamba akşamını Başka Sinema ayrıcalığı ile beraber İzmit Symbol Avm'de 19:00 seansı ile beraber Zeki Demirkubuz'un 2016'daki Kor filminden sonra ilk filmi olan Hayat'ı izleyerek geçirdim.

Öncelikle salondan bahsetmek lazım. Yıllardır yan salondan gelen seslere çözüm bulamadılar. Aksiyon açısından sakin, konuşmanın olmadığı sahnelerde yan salondan müzik seslerini duyuyoruz. Bu filmde de bir bölümde yan salondan Ölümlü Dünya filminin müziklerini duyduk. Bana göre bir sinema salonu için direkt eksi yazacak olay.

Elbette salonun büyük kısmının dolu olması çok güzel olay olsa da bazı insanlarla farklı film mi izliyoruz diye düşünüyorum. Duygusal anlamda bu kadar yoğun geçen bir filmde nasıl oluyor da insanlar en fazla ufacık bir tebessüm duyabileceğimiz sahnede tüm salonun duyacağı şekilde kahkaha atabiliyor? Ben mi çok fazla takılıyorum bilmiyorum ama dram filmlerinde bu tarz gülmek bana abartı geliyor. Ayrıca bu filme geliyorsanız edilen küfüre gülmezsiniz ya. Gülmemelisiniz.

193 dakika olduğuna bakmayın. Elbette bazı sahneler kısa kesilebilirdi diyebilirsiniz. Ancak düşününce o zaman o duygu nasıl geçebilir bilemedim. Ayrıca ben film boyunca tek bir an bile ''Bitse de gitsek'' duygusuna kapılmadım.

Miray Daner için ne kadar övgü cümlesi yazsam az kalır. Henüz 24 yaşında olmasına rağmen oyunculuk anlamında seviyesi çok üst düzeyde. Hele bir ağlama sahnesi vardı ki duyguyu bize acayip geçirdi. Filmin tartışmasız yıldızı. Türk sineması için büyük şans.

Rıza rolüyle Burak Dakak, baba ve anne rolleriyle Umut Kurt ve Melis Birkan, her ne kadar bizi genelde güldüren anların içinde olsa da Doğu Demirkol yine iyi iş çıkarmış.

Zeki Demirkubuz klasik olarak Beşiktaş göndermesi de yapmış, eski filmlerine selam da çakmış. Özellikle Kader'in bu kadar ön plana çıkmasına şaşırdım.

Pandemi döneminde çekilen film. Maskeleri görmek, virüs sohbetleri geçmesi bizi yakın geçmişe götürdü. Zeki Demirkubuz tarihe not düşmüş.

Anadolu evleri, tüplü televizyonlar, koltukların üzerindeki örtüler, sürahiler... Klasik Zeki Demirkubuz detayları.

Cem Davran'ın yani Orhan'ın Hicran'a ilk anlatıldığı sahne.

Sinop-Boyabat. Sinop'a gitmek 2024 yılı hedeflerimden.

15 Aralık vizyona giriyor. Yine herkesin beğenemeyeceği film. Uzun konuşma sahnelerinin olduğu, sessiz ve uzun sekansların olduğu filmleri sevenler elbette kaçırmasın. 

Ben Zeki Demirkubuz sinemasını seviyorum.