31 Ocak 2015 Cumartesi

Lazio


Atkı koleksiyonuma yeni atkılar katılmaya devam ediyor. Sağolsunlar yurt dışına giden tanıdıklarım gelirken elleri boş gelmiyor ve benim de koleksiyon yaptığımı bildikleri için atkı getiriyorlar. Bu kez Roma'ya Roma-Lazio maçına giden Bülent abi Lazio atkısı getirmiş. Koleksiyon hızla büyüyor.

Tiki Taka


Paris Saint Germain dün gece Rennes'i 1-0 yenerken Lavezzi'nin attığı gol görülmeye değerdi. Maçı izlemiyordum aslında ama tam o an bir bakayım ne var ne yok dedim, açar açmaz başlayan atak nefis bir golle sonuçlandı. Barcelona'dan görmeye alışık olduğumuz tiki taka'nın kusursuz bir örneğini PSG'li oyunculardan gördük. Ibrahimovic'in pası nefisti.

29 Ocak 2015 Perşembe

Üzdünüz

Ester Satorova'yı üzdünüz be. Berdych ilk seti 7-6 aldıktan sonra diğer setleri 0-6, 3-6 ve 5-7 kaybetti ve Avustralya Açık'a yarı finalde veda etti. Sevgilisi Satorova ise maçı böyle takip etti.


26 Ocak 2015 Pazartesi

The Grand Budapest Hotel


Bir filme güzel demem için baştan sona sıkılmadan aynı konsantrasyonla izleyebilmem lazım. The Grand Budapest Hotel filmi tam bu örneğe giriyor. Filmin ilk dakikasından son dakikasına keyifle izliyorsunuz. 

Mekanlarıyla, kostümleriyle, karakterleriyle, oyuncularıyla, müzikleriyle tam anlamıyla keyiftir. 

Muazzam bir oyunculuk sergileyen M.Gustave rolünde Ralph Fiennes, Sıfır rolünde Tony Revolori ikilisi filmi alıp götürüyorlar.

Adrien Brody. Büyüksün.

Film 9 dalda Oscar'a aday gösterildi. Her zaman ''mutlaka izleyin'' dediğim film olmaz ama bu filmi mutlaka izleyin.  Son söz olarak ''En iyi film'' ödülünü hakediyor mu? Bence o kadar da değil. En iyi görüntü yönetmeni, en iyi kostüm tasarımı dallarında ödülü hakediyor.

Benim çok beğendiğim soundtrack'lerini buradan dinleyebilirsiniz.

25 Ocak 2015 Pazar

Kasımpaşa 0 Fenerbahçe 3


2.yarının başlangıcını Kasımpaşa deplasmanında yaptık. Lider kapadığımız ilk yarı sonrası 2.yarının ilk maçında deplasmanda 3 gollü galibiyet almak büyük keyif. 

Kasımpaşa deplasmanı öncesi Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi tarafından hiçbir akla, mantığa, kurala, kanuna uymayan hareketler yapıldı. Normalde passolig ile satılması gereken biletler satılmadı. Kasımpaşa yönetimi tarafından tüm biletler Fenerbahçe yönetimine verildi. Fenerbahçe yönetimi de ''muhalif sesler'' olmasını istemediğinden biletleri eş-dostun passolig kartlarına yükledi. Yani siz Fenerbahçe taraftarı olarak bu maça gitmek isteseniz de gidemiyorsunuz. Taraftar kart dediler, aldınız. Passolig lazım dediler, aldınız. Biletler internetten satılacak ve kartınıza yükletilecek dediler, kabul ettiniz. Ancak yine de maça gidemiyorsunuz çünkü satışa çıkan bilet yok. Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi tarafından özellikle Genç Fenerbahçeliler tribüne gelmesin diye yapılan bu anlamsız kural karşısında tüm Fenerbahçe taraftarlarının sesini çıkarması gerekiyor. Fenerbahçe taraftarları ''Zaten ben maça gitmem, Genç Fenerbahçeliler'i de sevmem. Bilet satılmaması iyi oluyor. Takım da kazanıyor zaten. Haybeden ortalığın gerilmesine gerek yok.'' mantığı ile hareket ederse böyle çok daha saçma hareketler görebiliriz.


Burada işin bir ilginç tarafı ise Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı hareketleri eleştiren kesimin Aziz Yıldırım'ın yaptığı hareketlere sesini çıkarmamasıdır. Aziz Yıldırım binlerce Fenerbahçe taraftarını uyutmuştur ve uyutmaya devam ediyordur. Umarım bu çağ dışı hareketler karşısında herkes sesini çıkartır ve bir an önce bilet satışları normale döner.

Unutmadan yazalım Kadıköy'de ilk yarı Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi tarafından alınan karar neticesinde Okul Açık tribününe bilet satışı yapılmadı. 2.yarı Trabzonspor maçı ile başlayacak iç saha maçlarımız nasıl olacak bunu da şimdiden merak ediyorum.

Ayrıca Aziz Yıldırım bugün çıkıp da ''Geçen sezon ilk yarı 13 Milyon TL, bu sezon ilk yarı 3 Milyon TL bilet geliri elde ettik.'' diyorsa oturup neden böyle olduğunu düşünsün. Bunu sadece passolig'e bağlamak son derece yanlış. Bilet satışı yapmıyorsun gelirler tabiiki de düşecek.

Biraz saha dışından saha içine dönersek Fenerbahçe tam anlamıyla oynaması gerektiği futbolu oynadı. Takım halinde gayet iyi bir futbol oynayan Fenerbahçe Kuyt'ın 2 ve Caner'in golleriyle kazandı. Kuyt'ın gollerde vuruşları, Diego'nun asistleri, Caner'in ve Gökhan'ın muazzam bindirmeleri, Volkan'ın net kurtarışları maçın dikkat çekenleriydi. Bu kadar eksik oyuncuya rağmen Kasımpaşa gibi evinde yenilmemiş bir takımı 3 golle yenmek önemli bir adım oldu.

İsmail Kartal'ı çok eleştirdik falan ama her geçen gün kendini geliştiriyor. Zaten iyi bir takımımız olduğu bir gerçek. Mesela Egemen'in dönmesi İsmail Kartal için büyük şans. Fenerbahçe'nin bana göre Mehmet Topal ile beraber vazgeçilmez oyuncusu. Sakatlık yaşamazsa Fenerbahçe için her şey daha kolay olacak.

Bunun yanında özellikle Gökhan'ın daha iyiye gidiyor olması, Meireles'in daha iyi oynaması, Alper'in inanılmaz formu, Caner'in standart iyi oyunu, Mehmet Topal'ın hep iyi futbolu Fenerbahçe'nin lider olmasının en büyük nedenleri.

Defans, ortasaha, kale anlamında pek sıkıntı çekmeyen Fenerbahçe'nin forvet konusunda çektiği sıkıntıya rağmen de burada olması tüm Fenerbahçeliler'e ''Ya Sow ya da Emenike de forma girerse'' diye şimdiden heyecanlandırıyor. Forvet oyuncularımızın da forma girmesi durumunda çok daha iyi duruma geleceğimiz bir gerçek.

Diego'nun 2 asisti çok önemliydi. Bir de o beklediğimiz golü atarsa çok daha iyi duruma gelecek. Taraftarın Trabzonspor maçında vereceği destek de Diego için çok önemli olacak.


Ekstra bir paragraf açmamız gereken oyuncu da Selçuk. Bugün 12 km ile sahanın en çok koşan oyuncusuydu. Kritik anlarda yaptığı kritik işlerle yine takıma büyük katkı sağladı. Selçuk hakkında yorumum çok net, Fenerbahçe'nin Selçuk'a belki ihtiyacı yok ama Selçuk'un Fenerbahçe'ye ihtiyacı var. O da forma verildiği zaman elinden geleni yaparak, takım içinde uyumlu davranarak bunun farkında olduğunu kanıtlıyor.

17 maç sonunda 39 puanla zirvedeyiz. 9 deplasman, 8 iç saha maçımız var. Şampiyonluk yolunda en büyük rakiplerimizle de içerde oynadığımızı düşünürsek içerde alacağımız 8 galibiyet bizi şampiyonluk yolunda en avantajlı takım yapacak.

Önümüzdeki 8 maçtan - 3'ü evimizde Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray'a karşı - alacağımız galibiyetler sonucunda çok daha net şekilde konuşabileceğiz.




23 Ocak 2015 Cuma

Gündüz Maçları


Türk Futbolunda skandal kararlar yanında oldukça güzel kararlar da alınıyor. Bunlara yeni bir karar olarak bazı maçların gündüz oynanması eklendi. Aslında güzel bir karar olarak bakılan bu sistem yıllardır uygulanıyor. Yıllardır 3 büyükler dışında yer alan takımlar maçlarını gündüz oynuyorlar. Trabzonspor’un bile bir çok gündüz maçını biliyoruz. Anadolu takımlarının ise yıllardır 13:00 maçlarına bile çıktıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani aslında değişen bir kural yok, kuralın biraz daha açılması ve üç büyükleri de kapsaması var.

Bundan sonra Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın maçları da gündüz oynanacak. Tabii öncelikle bu sezon Beşiktaş’ın 2, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın evinde 1’er maçı gündüz 16:00’da başlayacak. İşte o 4 maç ;

Beşiktaş-Mersin İdmanyurdu: 1 Şubat Pazar - 16:00
Beşiktaş-Bursaspor: 15 Şubat Pazar - 16:00
Galatasaray-Karabükspor: 5 Nisan Pazar -  16.00
Fenerbahçe-Erciyesspor: 10 Mayıs Pazar - 16.00

Federasyonun geliştirdiği bu kural umarım gelecek sezonlar daha çok maçla devam eder ve insanlar eşiyle, çocuğuyla gündüz vakti stada gider ve maç sonrası makul saatte evinde olur.


Tabii yıllardır bloglarda, twitter’da özellikle Kutay ile arkasında durduğumuz #pazarmaclarıgunduzoynansın fikrimiz geç de olsa gerçekleşmiş oldu.


Bekle Dedi


Ölüm gibi bir şey oldu.

12 Ocak 2015 Pazartesi

Totti'den Selfie


Takımın 0-2'den derbi maçta geri dönüyor. 2 golü de sen atıyorsun. 2.gol sonrası tribünlere gidip çılgınlar gibi seviniyorsun sonrasında ise yardımcı antrenör ya da kulüp görevlisinden cep telefonunu alıp Curva Sud ile beraber fotoğrafını çekip bu anı ölümsüzleştiriyorsun. Kim ne düşünür bilmem de hoş bir anı olduğu kesin. 



11 Ocak 2015 Pazar

1000
























Kariyerinde elde ettiği 1000.galibiyet. Tarihin gördüğü en büyük sporculardan.

Beckham & Ferrer

Atp Doha turnuvasında şampiyon olan David Ferrer'e ödülünü efsane İngiliz futbolcu David Beckham vermiş. Adam net olarak karizma + büyük bir marka. Dünyanın her yerinde bir ağırlığı var. 



8 Ocak 2015 Perşembe

Hayaller


Benim için daha iyi bir tekne yok. Hem iyi bir yelkenli hem de Fenerbahçe arması var. Bir gün en azından benim de Fenerbahçe armalı bir teknem olacak...

7 Ocak 2015 Çarşamba

Yeni Yabancı Kuralı Üzerine


Yılların geyiği tam anlamıyla olmasa da sona eriyor. Türkiye’de gelecek sezondan itibaren yabancı oyuncu sınırı olmayacak. En azından ilk 11’de. İsteyen takım 11 yabancı ile, isteyen takım 11 yerli ile sahaya çıkabilecek. Kadroda 14 yerli, 14 yabancı futbolcu bulundurulabilecek. İlk 11'de 11 yabancı olursa, kenarda 7 tane yerli olacak.

Öncelikle benim açımdan gayet yeterli bir kural. Bir takımın sahada 11 yabancı futbolcu ile çıkmak istemesi tamamen o takımın alacağı karara bakmalıydı ve artık öyle olacak.

Bu sistemin ardından bir çok maddeden bahsedebiliriz.

Öncelikle bu kural sonrası herkesin söylediği gibi ‘’yerli oyuncular abartılı ücretlere satılmayacak.’’ yorumuna katılmıyorum. Bir takım Bursaspor’dan Ozan Tufan gibi bir yeteneği almak isterse yine büyük miktarlar ödeyecek. Bir oyuncu eğer takımın çok önemli parçasıysa ve tüm herkesin dikkatini çektiyse o oyuncuyu az bir bedel karşılığında transfer edemezsiniz. Ozan gibi ön libero'ya kaç para vereceksiniz? 2 milyon euro mu? En az 5.

Yurtdışından gelecek oyuncular yüzünden bazı takımlar ciddi sıkıntılar yaşayacak. Ligde mücadele eden çoğu takımın tam anlamıyla bir scouting ekibi olmadığından gidip iyi yabancı bulması gibi bir durum söz konusu olmayacak. Kimse gidip Kuyt, Sneijder, Demba Ba bulamayacak. Bu sayı yine az olacak. Ancak tabii iyi scouting çalışması ile de bazı takımlar ciddi fark yaratacak.

Yabancı oyuncular geldiği için ligde yer alan biraz daha üst sınıf yerliler Anadolu kulüplerine transfer olacak ve orada da forma kapma mücadelesi yaşayacağından Anadolu kulüplerinin daha etkili olabileceğini ve hatta belki de Avrupa kupalarına katılım için oynayabileceğini düşünüyorum. Belki de çok daha ilerisinde 6.şampiyon neden olmasın?

İyi yerli oyunculara hiçbir şey olmayacak. Fenerbahçe’de Alper’i, Caner’i, Mehmet Topal'ı, Galatasaray’da Selçuk’u, Burak’ı, Beşiktaş’da Tolga’yı, Olcay’ı, Gökhan’ı, Trabzonspor’da Onur’u, Bursaspor’da Ozan’ı yabancı oyuncular ile kesmek isteyen takımlar ya ciddi paralar vermek zorunda kalacak ya da cidden iyi bir scouting çalışması ile daha iyilerini bulabilecek. Takımların iyi scouting çalışması yapacağını düşünmediğimden ligde 11 yabancı futbolcu ile hiçbir zaman başlanmayacağını iddia etmek zor olmasa gerek.

14 yabancı geleceği için bu dakikadan sonra teknik direktörlere büyük işler düşecek. Öncelikle hepsinin yabancı dil bilmesi gerekecek. Öyle ''tercüman söylesin ben Türkçe konuşurum.'' gibi bir durum kesinlikle olmayacak. Teknik direktör o duyguları futbolcularına geçirmek için yabancı dil bilmek zorunda kalacak.

14 yabancının olduğu bir takımı yönetecek yeterli kapasitede yerli antrenör olduğunu düşümediğimden ligde daha çok yabancı hoca, daha çok sorun yaşayan-kovulan yerli hoca gibi olaylar ile karşı karşıya kalacağız. 


Menejerlik ücretleri uçacak. Menejerler takımlara işe yaramayacak oyuncuları satacak. Bu oyuncular da ciddi sorunlar yaşayıp ayrılacak. Tabii bu oyunculardan biraz daha iyileri çıkarsa yine Anadolu kulüplerine ve alt lig kulüplerine gidip oranın kalitesini de arttırabilir. 


Tercüman açığı doğacak. Eğer imkanınız varsa hemen bir yabancı dil öğrenin ve kulüplere iş başvurusu yapmaya hazır olun.

İşi özetlersek iyi scouting sistemi olan  kulüpler bu kural sayesinde taş gibi takımlar kuracakken sadece menejerlerin ağzına bakan kulüpler ciddi borçlara ve ciddi kalitesiz yabancılar ile dolacak. 

4 Ocak 2015 Pazar

Partizan


Yurt dışına çıkan herkesten atkı istemeye devam ediyorum. Sağolsun onlar da getiriyorlar. Koleksiyona son katılan atkı Belgrad'a giden Varol Döken'den geldi. Patizan atkısı.

2 Ocak 2015 Cuma

Veda


695 maç, 180 gol, 1 Şampiyonlar Ligi, 2 FA Cup, 3 Lig Kupası, 1 Uefa Kupası, 2 Uefa Süper Kupası ve 1 Charity Shield.

Liverpool ve futbol dünyasının en büyük yıldızlarından Steven Gerrard sezon sonunda Liverpool'a veda ediyor. Bizlere onlarca güzel maç, gol ve asist izletti. Futbol hayatında büyük ihtimal Amerika'da devam edecek. Kasım ayında canlı gözlerle de izleme şansını elde ettim. Benim için unutulmaz bir anı oldu.


1 Ocak 2015 Perşembe

2015


Malum kişiyle mutlu olduğum, direksiyonlu bir tekne aldığım, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettiği ve Aziz Yıldırım'ın görevi bıraktığı bir yıl olur inşallah. Onun dışında sağlık, mutluluk, huzur. Blog okurlarının yeni yılı kutlu olsun.