31 Ağustos 2015 Pazartesi

Sow'a Veda


2012 yılında gol kralı apolitiyle Fenerbahçe'ye geldi, çoğu maç alışık olmadığı ve oynamaması gereken yerde oynadı. Yine de elinden geldiğince faydalı olmaya çalıştı ve 16 milyon euro gibi bir bedelle Al Ahli takımına transfer oldu.

5 sezon 
148 maç 
125'i ilk 11 
60 gol 
8 sarı kart
11.589 dakika

Yaşattıkları için teşekkürler.

Fenerbahçe formasını giydiği süre boyunca zaman zaman hakettiği alkış ve tezahurattan fazlasını alan Sow, dün hakettiği alkış ve tezahurat ile Fenerbahçe'ye veda etti. Statta olmak, son kez Sow diye bağırmak, alkışlamak güzeldi.

Fenerbahçe'nin Sow'a yaptığı veda da bir büyüklük göstergesiydi. Takımlar vedaları da böyle yapabildiği zaman daha da büyüyor.

Grup


Uefa Avrupa Ligi gruplarında Ajax, Celtic ve Molde ile eşleştik. Kağıt üstünde güzel kura ancak futbol sahada oynanıyor. İlk maç 17 Eylül 2015 tarihinde Kadıköy'de Molde ile. Grupta oynayacağımız 4 maçı stadyumda izlerim belki, belli olmaz.

1.Maç: 17 Eylül 2015 Perşembe 20.00 Fenerbahçe-Molde FK
2.Maç: 1 Ekim 2015 Perşembe22.05 Celtic FC-Fenerbahçe
3.Maç: 22 Ekim 2015 Perşembe 22.05 Fenerbahçe-AFC Ajax
4.Maç: 5 Kasım 2015 Perşembe 20.00 AFC Ajax-Fenerbahçe
5.Maç: 26 Kasım 2015 Perşembe 22.05 Molde FK-Fenerbahçe
6.Maç: 10 Aralık 2015 Perşembe 20.00 Fenerbahçe-Celtic FC

Fenerbahçe 3 Atromitos 0


Fernandao'nun 2 golü ve Gorbunov'un kendi kalesine attığı golle alınan 3-0'lık net galibiyet ve Uefa Avrupa Ligi gruplarında oynamaya hak kazanma. Zaten kağıt üstünde çok rahat olan maçı aslında iyi de oynamadan 3-0 gibi net bir skorla kazandık. Yine Kalamış, yine Okul Açık, yine tezahuratlar ve yine statta mutlu ayrılış. Sezon Fenerbahçe taraftarları için iyi başladı. Böyle devam eder inşallah.

28 Ağustos 2015 Cuma

Tribünler Bir Olsun


Fenerbahçe dün Atromitos'u evinde 3-0 yenerek Uefa Avrupa Ligi gruplarına kalmayı başardı. Maç hakkında bir şeyler yazacağım illah ama ilk önce bu konu ile ilgili yazmak istedim.

Geçen sezon bilet satılmaması, kombine satılmaması, passolig gibi etkenlerle Genç Fenerbahçeliler tribünlere girememiş, Kadıköy'de tribünleri Migros tribününde bulunan Anadolu GFB yönetmiştir. Bu sezon ise Genç Fenerbahçeliler gayet kalabalık şekilde Okul Açık tribününden kombineleri aldı ve özellikle Maraton Üst köşe tribün ile beraber tribünleri yönetmeye başladı. 

Öncelikle şunu söyleyeyim, yıllardır Kadıköy'de ya da deplasmanlarda Fenerbahçe tribünlerinin tezahurat anlamında bir numaralı grubu olan Genç Fenerbahçeliler bu tribünlerin lokomatif grubudur ve bu böyle devam edecektir.

Anadolu GFB ise Genç Fenerbahçeliler'in yokluğunda Genç Fenerbahçeliler'den ayrılan İbrahim Gümüştekin'in kurduğu bir oluşumdur. Fenerbahçe'ye ellerinden geldiğince katkı vermeye çalışıyorlardır ancak bazı gerçekler var.

Dün 75.dakika civarı tribünde olanların bile dikkat etmemiş olabileceği bir hadise yaşandı. Genç Fenerbahçeliler ''Sarı-Lacivert-Şampiyon-Fener'' diye bağırmaya başladı. Bilirsiniz Fenerbahçe tribünlerinde 4 tribünün yıllardır söylediği bir tezahuratttır ve yıllardır Migros tribününden başlar. Genç Fenerbahçeliler tarafından Eskişehirspor maçında belki de ilk kez Okul Açık tribününden başlamıştır. Ancak dün öyle olmadı. Genç Fenerbahçeliler'in bu tezahuratı başlattığı an - Sarı diye bağırdık, numaralı da Lacivert diye devam etti - Migros tribünü de Sarı diye tezahuratı başlattı ve onlar da Maraton tribünlerinden Lacivert tezahuratını alabildi. Ancak tezahurat buraya kadardı. Ne Okul Açık Şampiyon dedi ne de Migros. Daha sonra en son Migros'un başlattığı tezahurata Okul Açık şampiyon diye devam etti ve tezahurat bir kez döndükten sonra Genç Fenerbahçeliler'in başka bir tezahurata geçmesi sonucu sona erdi.

Bu böyle gitmemeli düşüncesindeyim. Genç Fenerbahçeliler bu tezahuratı başlatmadı diye ne büyüklüklerinden bir şey kaybeder ne de tribün hakimiyetini arasının iyi olmadığı Anadolu GFB'ye verir. Stat yapıldığından beri Sarı-Lacivert-Şampiyon-Fener tezahuratını başlatan Migros tribünü olmuştur. Umarım bundan sonra da o tezahurat oradan başlar ve Okul Açık tribünü de bu tezahurata katılır. Yaşanan böylesine önemsiz bir olayın Fenerbahçe tribünlerine zarar vermesini kimse istemez sanırım.

Neden Okul Açık'ın başlattığına onlar katılmıyor derseniz de yılların getirdiği bir gelenek derim. Antalyaspor maçında skor üstünlüğünü alırsak bu olayın devam edip etmeyeceğini göreceğiz. Fenerbahçe tribünleri bir olursa neler olabileceğini de herkes çok net şekilde biliyordur sanırım. Bu çekişmelerden zarar görecek sadece Fenerbahçe'dir.

27 Ağustos 2015 Perşembe

İkili


Akşam maçı çözmesini beklediğim ikili. Zaten bütün sezon maçları çözmesini beklediğimiz ikili. Van Persie gollerine Rize'de de devam etti, Nani Rize'de kıpırdandı ve oldukça iyi işler yaptı. Bu akşam taraftar desteği ile beraber çıkarız ve almamız gereken skoru alır gruplara kalırız. Bu ikilinin de her geçen maç performansının yükseleceğini söylemek yanlış olmaz. Akşam 21:00'de başlayacak maç D-Smart'dan yayınlanacak.

Monaco ve Antrenman Tesisleri


Geçen gün twitter'da bir arkadaşın retweet etmesi sonucu gördüm. Fransa Ligi takımlarından Monaco'nun antrenman tesisleri. Dünyanın en güzel ülkelerinden birinin takımı ancak kara sınırları Fransa ile çevrili olduğu için Fransa Ligi'nde oynuyor. Böylesine güzel bir ülkeye, böylesine güzel tesisler yakışırdı zaten. Adamlar dağı oyup tesis inşaa etmişler. Lige yenilgisiz başladılar ancak Şampiyonlar Ligi play-off'larında Valencia engelini aşamadılar, yollarına Uefa Avrupa Ligi'nde devam edecekler. En çok gitmek istediğim 2.ülke.



25 Ağustos 2015 Salı

Çaykur Rizespor 1 Fenerbahçe 1


Geçen sezonu İsmail Kartal ve kötü futbol ile geçirince bir daha bundan sonra bu kadar kötü futbol görmeyiz demiştik ama Rize'de ilk yarıda işler tekrar geçen seneye döndü. Ekran başında çaresiz milyonlar. Takım hiçbir şey yapmıyor, Rizespor oyuna hükmediyordu. Nani'nin kişisel becerisi ile getirdiği top ve yine ülke sınırları içerisinde çok kişini atamayacağı golü sonuçlandıran bir Van Persie. Ancak gol sonrası da işler değişmedi, Rizespor yüklendi, penaltı bile kaçırdı. Yine de bir şekilde devreyi 1-0 önde kapatmayı başardık. 2.yarı başında yapılan tek bir değişiklik bile Fenerbahçe'nin tek forvetle oynaması gerektiğini hepimize gösteriyordu. Alper-Fernandao değişikliği ile beraber daha takım gibi gözüktüğümüz maçta tam her şey iyi gidiyor, ipleri aldık, 2.golü de buluruz dediğimiz an Alper'in hatası ve Kjaer'in kendi kalesine golü gelince maç o an bizim için sona erdi. 25 dakika gibi gayet uzun bir zaman olsa da kalan dakikalar istediğimizi elde edemedik ve sezonun ilk puan kaybını Rize'de yaşadık.

İlk yarı ile 2.yarı arasında uçurum vardı. Sadece tek bir hamle ile takımın nasıl oynadığını gördük. Fenerbahçe bir daha çift forvet çıkmamalı, çıkamaz, çıkarsa bu maçta olduğu gibi aciz duruma düşer.

Vitor Pereira kötü bir ilk yarı geçirdi, 2.yarı başında yaptığı değişiklik direkt etki etti, sonraki değişiklikleri de güzeldi. Ozan değişikliği sonrası hemen gol yememiz ise şanssızlık. O gol gelmese çok başka yere gideceğini düşünüyordum maçın. Çok talihsiz bir dakika gol yedik.

Fenerbahçe kariyeri başladı diye ayrı post girdiğim Nani maçın en iyilerindendi. Fenerbahçe formasıyla yaptıkları-yapmak istedikleri ile beraber ''İşte Nani bu'' dedirtti. 

Volkan Demirel yine iyiydi, bu kadar yüzdeli penaltı çıkaran kaleci çok iyi kalecidir.

Fenerbahçe deplasman tribünleri diye bir gerçek var. Hangi stat olursa olsun seslerini duyuyoruz. 

4-2-3-1 = Fenerbahçe'nin zirveye çıkışı.

Perşembe 21:00 Atromitos maçında ve Pazar 21:15 Antalyaspor maçı var.

Henüz iyi değiliz ama iyi olacağız demeye devam.

Ekip


Bazı fotoğrafların altına ''Şampiyonlar Ligi gibi ekip'' yazılır ya işte tam olarak öyle bir fotoğraf. Kyrgios, Keys, Bouchard ve Dimitrov dışında kalan 7 ismin toplam 86 Grand Slam zaferi var. Gerçekten tenisin efsaneleri bir karede. Dimitrov'un çok kısa bir zaman önce ayrıldığı Sharapova'ya bakışı da iyiymiş.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Güzel İnsanlar


Sevdiğim, beğendiğim, hoşuma giden ne olursa olsun aşırı ilgi göstermeye, onlardan bahsetmeye bayılıyorum. Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu da onlardan ikisi. Özellikle Ahmet Kaya'dan dinlediğimiz bir çok güzel eserin kahramınıdır Yusuf Hayaloğlu. Kardeşi Gülten Hayaloğlu Ahmet Kaya ile evlenmiş ve böylelikle tanışmışlardır. Ahmet Kaya ile 1987'de çıkan ''Yorgun Demokrat'' albümünde beraber çalışmışlardır. Albüm dediğime bakmayın, büyük bir eserdir. İçinde olan şarkıların neredeyse tamamı bugün bilinen popüler eserlerdir. Yusuf Hayaloğlu 2009'da akciğer kanseri sonucu, Ahmet Kaya ise 2000 yılında Paris'de kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Paris'e neden gittiğini-gitmek zorunda kaldığını ise herkes biliyor. Tarih bu iki ismi, yaşadıklarını, Ahmet Kaya'ya yaşatılanları, ona bunu yaşatan isimleri ve bu iki ismin müthiş eserlerini silemeyecek. 

Maçın Oyuncusu


Maçı 1 asistle tamamladı. Onun dışında sürekli zorladı, sürekli istedi. Fenerbahçe armasının sahadan galibiyetle ayrılması için 90 dakika elinden geleni yapmaya çalıştı. Nani dün akşam sahada yaptıkları ve yapmak istedikleri ile ben dahil bir çok Fenerbahçe'liyi mutlu etmiştir ve Fenerbahçe kariyerinin başlatmıştır.

23 Ağustos 2015 Pazar

Atromitos 0 Fenerbahçe 1

Bana göre insanların bahsettiği kadar kötü oynamadığımız maçta Van Persie'nin faulle karışık golüyle 1-0 kazandık ve tur için büyük avantaj yakaladık. Mücadelenin ilk dakikasından son dakikasına kadar maçın içinde olan, pozisyonlar bulan bir Fenerbahçe vardı. Bu pozisyonlardan birini erken atabilsek maç çok farklı biter insanlar bu yorumları yapmazdı. Yine Diego ve Şener'in iyi oynadığı maçtı, yine Nani idare etti. Diğer oyunculardan Meireles biraz daha ön plana çıktı ancak diğer oyuncular için ekstra övgü yapacak bir durum oluşmadı. Atromitos ise bahsedildiği gibi bir takım değilmiş, gayet kötü takımlarmış. Rövanş Perşembe günü ve aynı oyunu oynadığımız takdirde bile işler çok kolay olur. Fenerbahçe için 4 maç geride kaldı, olumlu sinyaller görsek de takımın tam anlamıyla iyi olması için biraz daha zaman olduğu da bir gerçek. Güzel günler yakın...

21 Ağustos 2015 Cuma

Avrupa Kupaları Para Ödülleri


'' Uefa Avrupa Ligi para ödülleri arttırıldı ve artık kulüpler daha çok para kazanıyor. '' cümlelerini çok kısa bir süre önce okumuştuk ama aslında işin öyle olmadığını görüyoruz. Şampiyonlar Ligi'nin yanında lafı bile yapılmaz. Hemen bakalım 2015/2016 sezonu için açıklanan para ödülleri ne kadar?

Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalan takım direkt 12 milyon euro'yu cebine koyuyor, hiçbir şey yapmadan gelen 12 milyon euro. Daha sonra gruplarda 6 maç oynuyor, her galibiyet 1.5 milyon euro, her beraberlik 500 bin euro. 6'da 6 yapan bir takım 9 milyon euro'yu daha cebine koyuyor. Gruplardan çıkarsanız 5.5 milyon euro, son 8'e kalırsanız 6 milyon euro, son 4'e kalırsanız 7 milyon euro ve şampiyon olursanız 15 milyon euro alıyorsunuz, finalde kaybeden takıma da 10.5 milyon euro para ödülü veriliyor. Yani tüm maçları kazanarak kupayı alabilen bir takım 54.5 milyon euro'yu kasasına koyuyor.

Uefa Avrupa Ligi'nde ise gruplara kalan takım 1.3 milyon euro'yu cebine koyuyor. Gruplarda 6 maç oynuyor ve her galibiyet 200 bin euro, her beraberlik 100 bin euro, lider olarak gruptan çıkan 400 bin euro, 2.olarak gruptan çıkan takım ise 200 bin euro alıyor. Son 32'yi geçen 200 bin euro, son 16'yı geçen 350 bin euro, çeyrek finale kalan 450 bin euro, yarı finale kalan 1 milyon euro ve şampiyon olan takım 5 milyon euro'yu alıyor. Finalde kaybeden takıma ise 2.5 milyon euro veriliyor. Tüm maçları kazanarak kupayı alabilen takım 9.9 milyon euro kazanıyor.

Şampiyonlar Ligi ile Uefa Avrupa Ligi arasında parasal olarak uçurum olduğunu görüyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde sadece gruplara kalan takım, tüm maçlarını kazanarak kupayı alacak Uefa Avrupa Ligi şampiyonundan daha fazla para alıyor diyerek yazıyı bitirelim. Fenerbahçe şampiyon olsun da 9.9 milyon euro'yu da almasak olur.

20 Ağustos 2015 Perşembe

Uefa Avrupa Ligi Yolculuğu


Şampiyonlar Ligi hedefiyle yola çıktık ama o günlerde bile bu oluşturulan iyi kadronun aslında yerinin bu sezon için Uefa Avrupa Ligi olduğunu söyleyenler oldu. Arada çok büyük bir kalite farkı var, müziği bile bir başka güzel, o vitrin çok başka vitrin ama Fenerbahçe açısından gerçekci olmak lazım. Tabii elendikten sonra bunları söylemek daha kolay. O günler Şampiyonlar Ligi şart yorumları yapıyorduk ama şimdi daha gerçekci düşünüyoruz. Değişen statülerden sonra, bu sene kurulmuş bir takımın düşeceği zor gruptan çıkması ve ilerlemesi pek mümkün gözükmüyordu. Üzüldük belki ama daha hayırlısı oldu. Tabii daha Avrupa Ligi'nde de mücadele etmediğimiz gerçeğini de söyleyelim. Atromotis maçları sonucunda bu avrupa yolculuğu ya başlayacak ya da komple bitecek. Atromitos geçen sezon Yunanistan liginde gösterdiği iyi performansla bu vizeyi alan bir takım. Kendileri ile ilgili en ufak bir fikrim yok ancak herhalde mücadeleci ve defansif bir takımlardır desek yanlış olmaz. Rakipten ziyade bizim ne yapacağımızın önemli olduğu maçlar olacak. Sonuçta arada büyük bir oyuncu kalitesi farkı var. Bizim oyuncular isterlerse iki maçta da handikap yaparak sahadan ayrılırız.

Volkan, Şener, Ba, Alves, Caner, Nani, Mehmet Topal, Josef, Meireles, Diego, Sow, Fernandao ilk 11'i çıkacağız. Sezonun bizim açımızdan 4.resmi maçı. Artık bir şeyleri daha net görmenin vakti yavaş yavaş geldi. Sahada daha organize, daha birlikte oynayan bir Fenerbahçe görmek istiyoruz. Nani'den artık iyi oyun bekliyoruz, Meireles'in biraz daha ağırlık koymasını bekliyoruz. 21:00'de başlayacak maçı Tivibuspor şifresiz şekilde yayınlıyor. Uydusu olanlar direkt frekans bilgilerini ekleyerek maçı izleyecekler. Digitürk 85.kanal, D-Smart 777.kanal da maçı direkt yayınlayacak diyorlar. Şans yanımızda olsun, sahadan iyi bir mücadele ile galibiyet alarak avrupa yürüyüşüne başlayalım.

Sofiane Feghouli

'Teklifi yaptık Valencia'nın cevabını bekliyoruz.'' açıklamasını yapan bir Fenerbahçe Spor Kulübü. Valencia sezon sonunda sözleşmesi sona erecek Sofiane Feghouli'den para kazanmak istiyor ancak o bu sezon ilk maçında 1 gol 1 asistle maçın adamı oldu. Valencia satmaz diyorum. Kandırmayın Fenerbahçelileri. 

19 Ağustos 2015 Çarşamba

2015/2016 Transferleri # 10 - Volkan Şen


Fenerbahçe'nin şimdilik son transferi Volkan Şen. İnişli çıkışlı kariyer yaşayan futbolcu kimdir sorusuna rahatlıkla cevap verilebilecek bir isim. O da Ozan Tufan gibi futbola Bursa'da, Bursasporlu Profesyonel Futbolcular Dayanışma Derneği'nin okulunda başlamış, daha sonra Bursaspor, Merinos, Arabayatağı derken Fazlı hocam dediği isim tekrardan Bursaspor'a almış ve son olarak Bursa Merinosspor'da 1.5 sezon oynamış. O esnada ümit milli takım forması giymeye başlayıp 2008 sezonu başında Bursaspor ile antrenmanlara çıktı ancak tam anlamıyla Bülent Korkmaz tarafından beğenilmemesi sonrası son gün ''kendine takım bul'' denilmesi sonucu Bursaspor macerası sallantıya girdi. Bursaspor 2.başkanının araya girmesi ve Bursaspor paf takımında kalması, daha sonra Bülent Korkmaz'ın gitmesi ve Samet Aybaba'nın gelmesi ile 2007/2008 sezonu Ankaragücü maçı ile beraber ilk kez ilk 11 sahaya çıkışı ve ardından yükselişi. Bursaspor'da şampiyonluğa uzanan bir kariyer, ardından Trabzonspor günleri ancak kötü oynadığı için taraftarlardan gelen küfürler ve yaşadıkları sonrası ağlayarak sahayı terketmesi ve ayrılması. O sezonun devre arasında tekrardan Bursaspor'a gelmesi ve ayağa kalkması. Ozan Tufan gibi 2014/2015 sezonunda müthiş futbol, 12 gol, 8 asistlik istatistiksel katkı ve istatistiklere yansımayan bir çok maçta yapılan olumlu hareketler ve Fenerbahçe gibi büyük bir takıma transfer.

28 yaşında futbol için çok da yaşlı olmayan bir durumda üst düzey bir sezonun ardından Fenerbahçe'ye geldi. Volkan'a Fenerbahçe taraftarları pek sıcak bakmasa da geçen sezon oynadığı gibi oynarsa Fenerbahçe taraftarlarının sevgisini ve saygısını kısa sürede kazanır. 

Sonuç olarak Ozan gibi Volkan da yetenekleri malum olan bir futbolcu, kadroya girmesi için çok çalışması gerektiğini bilerek geldiğini düşünüyorum. Şans yanında olsun.

Manchester United ve 7 Numara


     George Best, Bryan Robson, Eric Cantona, David Beckham, Cristiano Ronaldo Manchester United'ın meşhur 7 numaralı formasını giyen ve hakkını veren isimler. Türkiye'de nasıl 10 numaralarının bir ağırlığı varsa orada da 7 numaranın bir ağırlığı var. Takımın yıldız oyuncusu 7 numarayı giyiyor. Tabii arada 7 numarayı giyip da geçmişten bugüne hakkını veremeyen Ralph Milne,  Keith Gillespie, Michael Owen, Antonio Valencia ve Angel Di Maria gibi isimler de çıkmadı değil.

     Bu sene ise 7 numaralı formayı 1994 doğumlu yeni transfer Memphis giyecek. Şimdilik daha sadece 3 resmi maçta formayı giyse de oynadığı futbolla iyi sinyaller verdi. Şampiyonlar Ligi'nde ise çıktığı ilk maçta attığı 2 gol ve 1 asistle maçın adamı seçildi.

     Manchester United tarihinde 7 numarayı giyip de Beckham'dan sonra en erken golle buluşan isim oldu. Beckham 59.dakika ile en çabuk golle buluşan 7 numara olurken Ronaldo 489.dakika ilk golünü atabilmişti. Memphis ise 163.dakika gol atmayı başardı.

     Memphis ve Manchester United'ın 7 numaralı formasıyla yapacaklarını izlemeye devam edeceğiz. Bir gerçek var ki çok iyi başladı. Bir de kendisine Depay denmesini asla istemiyor, formasında da yazıldığı gibi tek bir adı var; Memphis. 

18 Ağustos 2015 Salı

2015/2016 Transferleri # 9 - Ozan Tufan


1995 doğumlu, babası madenci, annesi ev hanımı, bir abisi var ancak futbolla pek ilgisi yokmuş. Her çocuk gibi sokaklarda futbola başladığını söylüyor, okul takımına girdikten sonra bir maçta Bursaspor yetkilileri beğenmiş ve Bursaspor'a almışlar. Yani futbola Bursaspor alt yapısında başladı, bu yüzden de 3 sene boyunca her gün 120 km mesafe gidip Orhaneli-Bursa yolculuğu yapıyormuş. Daha sonra ailesi buna engel olmak için Bursa'ya taşınma kararı almış. Yani çocukları için yapılan fedakarlık, tabii şimdi bunun ödülünü alıyorlar, forvet arkası başladı kariyerine, 2 sene oynadı, daha sonra 1 sene sağ açık, ardından 2 sene sakatlık nedeniyle kadro dışı kaldı, bu 2 senenin de zor geçtiğini anlatıyor Ozan, dönmesinin zor olduğunu ancak başka çaresi olmadığını söylüyor, ''Babam abime gitar değil bana krampon alıyordu, ailemi mahcup edemezdim.'' diyor. Topuğunda oluşan ödemden dolayı bir süre futbol oynamayı bırak yürüyememiş bile, kiloları da bu şekil aldığını söylüyor. Sonra futbola sağ bek olarak dönmüş, sağ bekte kendisini oldukça geliştirdiğini söylüyor, forvet arkası oynadığından ayaklarını da iyi kullandığını söyleyen Ozan alt yapıda Fenerbahçe ile oynanan bir maçta Ertuuğrul Sağlam sayesinde A Takım'a alındığını ve bu sayede bu yürüyüş başladı diyor. İlk olarak Jesus Navas hayranlığı varmış, Alves ve Van der Wiel ise örnek aldığı sporcuların başında geliyormuş. Şener'in sakatlığı sonrası mecbur sağ bek olarak oyuna girmiş ve o hazırlık maçında asist yapmış, Şener'in sakatlığından dolayı sonraki ilk maçta da ilk 11 oynamak zorunda kalmış ve böylelikle Bursaspor kariyeri tam olarak başlamış, Milli takımda Fatih Terim tarafından kadroya davet edilen Ozan Kosova karşısında stoper olarak maça başlamış ve ilk kez milli takım formasını giymişti. Daha sonra stoper ve ön libero olarak da milli takım macerası devam etti. Ve parlama yaptığı 2014/2015 sezonu. Şenol Güneş'in forma vermesi ile beraber Bursaspor'un vazgeçilmez oyuncusu olmaya başlaması. 1 sezon üst düzey futboldan sonra Fenerbahçe'ye transferi.

Kendisinin en iyi ön liberoda oynadığını söyleyen Ozan Tufan alt yapıda yaptığı ekstra idmanlar, hocalarının sözlerini dinlemesi, çalışması ile beraber buraya geldiğini söylüyor. ''Diyelim orta açmayı beceremezdik idman sonrası çıkmaz 20 iyi orta açana kadar buradayız diye hedef koyar, hedefimize ulaşır öyle sahayı terkederdik.'' diyen Ozan'ın neden burada olduğunu anlayabiliyoruz.

Kendisine Avrupa'da futbol oynama hedefi koyan Ozan 1 sene üst düzey futbolun ardından Fenerbahçe'ye transfer oldu, 5 senelik kontratı kaptı, Fenerbahçe'de ne kadar kalacağını ise şu an Ozan'dan başkası bilmiyor ancak gerçek olan bir şey var, Ozan Tufan burada da çok kalmaz, zirveye doğru yürüyüşüne devam eder. Şans yanında olsun, gerisi Ozan'da fazlasıyla var.

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Van Persie & Louis Diamond


Van Persie'nin Fenerbahçe'ye transferi süreci ''Van Persie gitmesin'' diye ağlayan ve bu videosu internette hızla yayılan Louis Diamond isimli minik bir çocuğun ailesi ile beraber İstanbul'a getirtilmesi, misafir edilmesi, maça davet edilmesi, Antalya'da tatile yollanmaları, Louis Diamond isimli çocuğun Van Persie ile tanıştırılması, maç formasının kendisine hediye edilmesi şahane detaylar. Emeği geçen herkese helal olsun. Futbolun sadece futbol olmadığını gösteren anlardan.

Fenerbahçe 2 Eskişehirspor 0


''Fenerbahçeliler sene başında o sene şampiyon olacaklarını hissederler ve olurlar. Şayet hissetmezlerse mümkün değildir.'' diyor Can Bartu. 

Fenerbahçe sezonun ilk maçına Eskişehirspor karşısında çıktı ve mücadeleden Sow ve Fernandao'nun golleriyle 2-0 üstün ayrıldı. 

15:31 İzmit'ten otobüsle başlayan Fenerbahçe yolculuğu gece 03:00'de Karamürsel'de sona erdi. Yorgunluk elbet oldu ama işin içinde Fenerbahçe olduğu zamanlar bu yorgunluğun tek bir satır bile lafı olamaz. Tatlı yorgunluk dedikleri bu olsa gerek.

17:00'den itibaren dostlarla muhabbet, yine Kalamış Parkı. Maç öncelerini yaşamayı seviyoruz. Fenerbahçe'nin tarihi maçlarını değerlendirdiğimiz bir maç öncesi oldu. Aramıza bu hafta ile beraber yeni katılan arkadaşlar -yeni passolig aldılar - oldu. Yine oldukça keyifli bir maç önü yaşadık. Maçın 22:00'de başlayacak olması nedeniyle maç önünü çok uzun yaşadık, bu da daha güzel oldu aslında. 

Kalamış Parkı mı Yoğurtçu Parkı mı deseler yine de Yoğurtçu Parkı derim.

Stada yine koşar adımlarla gittik, yine büyük bir hevesle tribünde yerimizi aldık. Bu sene maçları G Blokta takip ediyoruz.

Fenerbahçemiz sahaya Volkan, Şener, Alves, Ba, Hasan, Meireles, Josef, Nani, Diego, Sow ve Fernandao ilk 11'i başladı. Mücadelenin ilk düdüğünden itibaren topa sahip olan bir Fenerbahçe olmasınra rağmen rakip kalede pozisyon üretmekte zorlandı. Ancak ilk yarının son dakikaları önce Sow ve ardından Fernandao ile goller bulan Fenerbahçe ilk yarıyı 2-0 önde tamamladı. 2.yarı rakibin de 58.dakika 10 kişi kalmasının da etkisiyle oyunu iyice rolantiye alan Fenerbahçe sahadan 2-0'lık galibiyetle ayrıldı. 

İlk golde Hasan Ali'nin ortası, Sow'un kafası, 2.golde Diego'nun çalımı, ara pası ve Fernandao'nun gol vuruşu temizdi.

Diego'nun maç boyunca 5 önemli pası, Josef'in 10 top çalması, Fenerbahçe'nin takım halinde 22 şutu, % 86 pas isabet oranı, 22 top kazancı dikkat çeken istatistiklerin başında geliyordu.

Takımın en iyi 2 oyuncusu doğal olarak Josef ve Diego'ydu. Diğer oyuncular idare etti. 

Tribünler ; Tribünler oldukça iyiydi, özellikle ilk yarının 2-0 bitmesinden sonra 2.yarı coşku iyice arttı. Genç Fenerbahçeliler'in liderliğinde giden tribünler sıcak hava ve geç saate rağmen iyiydi. Biraz daha arabesk besteleri kesersek çok daha etkili tribünleri görürüz. Bu arada dikkat çeken bir şey de oldu. Yıllardır tribünlerde Migros tarafından başlatılan ''Sarı-Lacivert-Şampiyon-Fener'' tezahuratı ilk kez Okul Açık tarafından başlatıldı. Belki de Genç Fenerbahçeliler bu tribünün lider grubu biziz mesajını bu kadar net verdiler. Zaten Genç Fenerbahçeliler bu şekilde devam ettiği sürece herkes tarafından takdirle karşılanmaya devam eder. Belki de yıllar sonra ilk kez bu kadar erken tribünler ''Şampiyon'' tezahuratı ile beraber şov yaptı. Can Bartu'nun sözüne destek çıktı. Herkes hiç olmadığı kadar şampiyonluğa inanıyor.

Van Persie ısınmaya gelince statta oluşan uğultu?

Eskişehirspor çok kötü takım, haftaya ne yapacaklar merak ediyorum ama bu futbolla galip gelmeleri mucize olur.

Hafta arası Atromitos - Perşembe 21:00 -  ile Avrupa Ligi maçı ve hafta sonu Çaykur Rizespor - Pazar 21:45 maçı ile beraber sezon devam ediyor.

Fenerbahçe'yi yaşamak çok güzel, Fenerbahçe'yi maç önü, stadyum, maç sonu ile yaşamak çok daha güzel.

14 Ağustos 2015 Cuma

Sezon Başlıyor


Mükemmel geçen transfer sezonunun ardından ilk lig maçına bu akşam çıkıyoruz. Rakip Eskişehirspor. Mücadele saat 22:00'de başlayacak. Umarım sakatlıksız, olaysız, güzel futbolun olduğu ve sonunda şampiyon olduğumuz bir sezon yaşarız. Sezon boyunca maç önceleri Yoğurtçu Parkı - Kalamış, maçlarda Okul Açık G Blok'ta heyecanı en yakından yaşayacağız. Sezon hayırlı olsun.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

O An


Messi'nin ilk frikiğinde topun ağlarla buluştuğu an.

MVP


Bir futbolcu nasıl bu kadar üst üste bu kadar üst düzey maç oynayabilir? Her geçen gün daha da güzel şeyler yapıyor. Messi kariyerinde Sevilla'ya 24.golünü attı, bir maçta ilk kez 2 frikik golü attı, koleksiyona bir kupa daha ekledi, çok başka noktaya geldi. Abarttı.

7 Ağustos 2015 Cuma

Rakibimiz ; Atromitos


Kim çıkarsa çıksın favori olacaktık Atromitos çıktı. Atromitos hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Atina'da Atromitos ile oynayacağız. Parası olan için keyifli deplasman olur. 20 Ağustos Atina'da, 27 Ağustos İstanbul'da oynuyoruz. Hedefi kupa olan bir takımın iki maçta da kazanarak tur atlaması gerekiyor. Tekneyle Atina deplasmanı da asla gerçekleşmeyecek güzel bir hayal.

6 Ağustos 2015 Perşembe

Keyif / Barcelona Sezon Açılışı





















Neden bilmiyorum ama Fenerbahçe maçından dolayı çok fazla üzüntü yaşamadım. Ya iyi futbol oynamadığımızdan ya da Shakhtar'ın gücünden. Ya da kendimi günlerdir alıştırdım elenmeye. Ya da bilmiyorum çok üzüldüm ama şu an bir şey hissetmiyorum. Belki ŞL grupları çekilirken farkına varacağım. Neyse Fenerbahçe maçı istemediğimiz şekilde bitmişti, hemen TRT Spor ekranlarında Barcelona-Roma maçına geçtim. Sanırım Fenerbahçe dışında oynadığı lig, kupa, avrupa maçlarının tamamını izlediğim tek takımdır Barcelona. İnsanların ''Sıkıcı'' diye adlandıracağı en güçsüz takımla oynadkları maçları bile büyük bir keyifle takip ediyorum. Barcelona'nın skoru yakalamak için yaptıkları, kilitlenen maçları açmak için yaptıkları ataklar, organizasyonlar, denemeler. Messi'nin pasları, asistleri, golleri, Neymar'ın ve Suarez'in golcülük dersleri, Iniesta'nın liderliği, Alba ve Alves'in bindirmeleri, ortaları derken ekran karşısında Barcelona maçlarında büyük keyif yaşıyorum.

Dün Barcelona Joan Gamper - Barcelona kurucusu - kupası maçında evinde Roma'yı ağırladı. Hem sezon açılışı hem de güzel bir maç. 

Barcelona'yı her maç takip ediyorum dedim ama herhalde uzun zaman sonra bu kadar rahat, bu kadar olumlu işleri bu kadar kusursuz yaptığını gördüm. Ceza sahası içinde yapılan paslaşmalar beni geç saatlerde ekran karşısında heyecanlandırdı. Roma iyi veya kötü demiyorum ama Barcelona çok acayipti. Messi, Suarez, Neymar üçlüsü adeta sahada pes oynuyor gibiydiler. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ben PS ya da PC oyunlarında bu hareketleri bu kadar rahat yapamıyorum. İlk golde Messi'nin pası, Mathieu'nun asisti, Neymar'ın klas çalımı ve bitirişi, ikinci golde cezasahası içinde yapılan paslaşmalar, Messi'nin bitirişi, üçüncü golde Rakitic'in füzesi, maç boyunca yapılan olumlu bir çok iş.

Messi'nin kavga pozisyonunda ortalığı Mbiwa gerdi. Tekme atıldığı zaman bile tepki vermeyen Messi'nin bu kadar sinirlenmesini zaten başka türlü açıklayamayız. Mbiwa küfür bile etmiş olabilir. Yoksa hiç yoktan bir pozisyondu. Ofsayt kararı sonrası ortam birden gerildi.

Arda'nın sahaya çıkışı, alkışlar, arkadaşlarının gülmesi. Bu Arda'da farklı bir olay var, hemen kendini herkese sevdirebiliyor. Neymar fotoğraf paylaşıyor, Messi kahkaha atıyor. Yine de sahayı olmak için sabırsızlanıyordur.

Geçen sezon Messi, Neymar, Suarez üçlüsü 122 gol atmıştı bu sezon kaç atacaklar bakalım. Çok daha iyi oldukları kesin.

Salih Uçan da sahaya çıktı, 3 kere falan top değdi ayağına.

Barcelona Salı günü Sevilla ile Avrupa Süper Kupa maçı ile sezonu açıyor.



Shakhtar Donetsk 3 Fenerbahçe 0


Maç günleri bizim için çok önemli. Özel yemekler, yanan mangallar, içkiler. Yine öyle oldu. Lig Tv'ye maç ücreti 30 TL sabah erken saatte ödeniyor, mangallar yanıyor, balıklar pişiriliyor, tv karşısına masa konuyor ve maç beklenmeye başlıyordu.

Heyecan, gerilim, acaba eler miyiz? Elenir miyiz? soruları esnasında başlayan büyük heyecan. Ancak beklediğimiz heyecan bizi her geçen dakika ümitsizliğe itiyor. Ve belki de bu ümitsizlik sonucu ''Elendik, adamlar güçlü.'' yorumları ortaya çıkıyordu.

İlk yarı oldukça silik oynadığımız maçta Sow 43.dakika müsait pozisyonda golü atsa soyunma odasına 1-1'lik beraberlikle gidecektik. İlk yarının ardından 2.yarı çok daha iyi bir takım var. Daha çok karşı alanda, daha çok karşı ceza sahasında, pozisyonlar da buluyoruz ancak bir türlü istediğimiz gol gelmiyordu. Sow ve Alves ile mutlak gol pozisyonlarından yararlanamıyor, ardından hakemin haksız kararı sonrası atılan hocamız ve ardından gelen şanssız bir atakta Shakhtar'ın gelen 2.golü. Bu golden 5 dakika sonra ise Alex Teixeira maçı 3-0'a getiriyor ve gerçeği net olarak yüzümüzü çarpıyordu. 

Takımın günlerdir hazırlandığı maçta bu kadar silik futbol oynaması, Nani gibi çok şey beklediğimiz oyuncunun sahada hiçbir şey yapmaması, Diego'nun top kayıpları, kaçırdığımız goller, defans dörtlüsünün yaptığı hatalar, Volkan Demirel'in yine eski günlerine dönüşü, ortasaha-defans ve ortasaha-forvet bağlantılarının bir türlü yapılamaması, Shakhtar'ın gerçekten de hızlı paslaşmaları, etkili hücumları, topu rahatlıkla istedikleri gibi çevirmeleri ve yetenekli ayakları ile beraber bir maçtan bana göre hakettiğimiz üzere eleniyor ve Avrupa Ligi'ne kalıyorduk.

Takımda özellikle Josef ön plana çıktı. Neredeyse 1'e 1 hiçbir pozisyon geçilmeyen Josef, 8 Milyon Euro'yu hakettiğini ve hatta bana göre ofansif gücü olsa çok daha fazlası edeceğini bir kez daha gösterdi. İlk maçtan sonra bu maçta da çok iyiydi. Kjaer zaman zaman oldukça etkili oynadı, iyi yer alıyor, hava topları çok iyi. Yine de yavaşlık en büyük problemi. Takımda açıkcası diğer oyuncular ile ilgili ekstra bir şeyler söylemek için bir şey göremedik. Diego kötü, Nani kötü, Caner kötü, Fernandao kötü, Sow kötü, Meireles kötü, Alves kötü, Volkan kötü.

Vitor Pereira hocamın - bu kadar hocam hocam demem bazılarına itici gelebilir ama ben dilenmeye devam edeceğim - artık ilk 11'i yavaş yavaş şekillendirmeye başlaması gerekiyor. Diego oynayacak mı? Oynamayacak mı? Forvette kim olacak? Çift forvet mi oynayacağız? Sol kanatta kim oynayacak? Çözmesi gereken en önemli sorular bunlar. 

Takımın iyiye gideceğine inanıyorum. Alper, Mehmet, Josef, Nani, Fernandao ve Van Persie'li 4-4-2, Topal-Josef, Alper, Diego, Nani, Van Persie'li 4-2-3-1 gibi bir düzeni artık sahaya oturtmak ve sezona başlamak gerekiyor.

Belki bu sezon yapılmayacak ama Kjaer'in yanına yapılacak iyi bir stoper hamlesi bizi çok başka yerlere götürebilir.

Shakhtar'ın bana göre neden burada olduğunu kanıtlayan bir detay; 80.dakika sonrası, skor 3-0'ken, 33 yaşında Srna'nın top kornere çıkmasın diye depar atıp topu sahada tutmaya çalışması. Hem taraftarlara mesaj, hem takım arkadaşlarına mesaj, hem de karşı rakibe-rakiplere mesaj.

Shakhtar ile kontra atağa nasıl çıkılır dersleri.

Alex Teixeira bu sezon 5 maç 6 gol. Geçen sezon 36 maç 22 gol. Sezon sonuna kadar 40 golü bulur ve seneye 40 milyon euro üstüne bir avrupa devine transfer olur. Lucescu ve Shakhtar transfer hikayesi.

Kjaer'in gördüğü kırmızı kart skandal. Bitmiş maçta son saniye atılmak ve avrupa ligi play-off ilk maçında oynamamak nereden bakarsan bak skandal.

Sonuç olarak Fenerbahçe oldukça iyi oyunculardan kurulu, hazır bir takıma elendi. Shakhtar dediğiniz takım şu an avrupanın en iyi puana sahip 18.takımı. Her sene şampiyonlar liginde grup mücadelesi yapıyorlar. Liglerinde geleni geçeni yeniyorlar. Fenerbahçe ise yeni oluşan bir takım. Yani öyle ''Bu sezon da çöp'' falan demek için çok erken. Bu takıma hep beraber inanalım bu takım o başarıları yakalayacak.

14 Ağustos Cuma saat 22:00'de Eskişehirspor maçı ile lig heyecanına da başlıyoruz. 20'sinde ise Avrupa Ligi play-off ilk maçı var.

Haksızlık


Evet Vitor Pereira keşke o hareketi yapmasaydı ama tam önünde olan pozisyon sonrası haklı şekilde topu rakibe verip bir an önce oyunun başlamasını istemek suç falan değil beyler. Asla atılmayı da gerektirecek bir hareket değil. Hocayı eleştirmek istiyorsanız başka şeylere bakın. Biz hocaya inanıyoruz ve inanmaya da devam edeceğiz. Başarı Vitor Pereira ile gelecek.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Saldır Fener / Shakhtar Donetsk-Fenerbahçe Maç Öncesi


Sezonun 2.resmi maçı olmasına rağmen sezonun kalanı açısından çok çok önemli bir maç. Turu geçmemiz her anlamda bizi ileriye taşıyacak. Rakip Şampiyonlar Ligi'nin gediklilerinden. İlk maç yeni kadroya rağmen çok da kötü oynamadan ve hatta bana göre zaman zaman iyi de oynarak Shakhtar ile 0-0 berabere kalmıştık. Rövanş için her şey hazır. Volkan, Şener, Kjaer, Alves, Caner, Nani, Mehmet Topal, Josef, Sow, Diego, Fernandao ilk 11'i çıkması bekleniyor. Özellikle Nani ve Diego'nun ekstra olumlu işler yapmasını bekliyorum. Mücadele 21:45'de başlayacak ve Lig Tv'den canlı yayınlanacak. Tabii Lig Tv üyelerinin de ekstra 30 TL vermesi gerekecek. Yıllar sonra blogda bir maç öncesi ''Saldır Fener'' yazısı. Uğurlu gelir ve turu geçen taraf oluruz umarım.

4 Ağustos 2015 Salı

Jorge Mendes


Jorge Mendes'e saygı duymamak mümkün değil. İmzası olduğu isimler ve bonservis bedelleri.

Süper Lig Takımlarının 2015/2016 Kombine Fiyatları


Sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala takımların hem kombine fiyatlarını yazalım hem de daha önceden yaptığım gibi nasıl Fenerbahçe maçında kombine ücretinden daha pahalı bilet sattıklarını da görme şansı elde edelim. Sezon başlamadan Bursaspor ve Çaykur Rizespor Fenerbahçe maçında deplasman tribünü biletinin ne kadara satılacağını açıkladı. Eski statta 10-20 TL'ye girdiğimiz Bursa'ya yeni stat ile beraber en az 50 TL vererek gireceğiz. Kayserispor ve Osmanlıspor 50 TL'ye kombine satıyor. İşte tüm takımların fiyatları; 

Akhisar Belediye Gençlik ve Spor : 160 - 500 TL. Fenerbahçe maçında 110 TL
Antalyaspor : 135 TL - 1.200 TL,150 TL - 1.500 TL. Fenerbahçe maçında 100 TL
Beşiktaş : 900 TL ile 5.000 TL.  Yasak
Bursaspor : 200 TL ile 2.500 TL. Fenerbahçe maçında deplasman tribünü 50 TL
Çaykur Rizespor : 100 TL ile 3.300 TL. Fenerbahçe maçında 50 TL ve 100 TL
Eskişehirspor :  100 TL - 1.500 TL. Fenerbahçe maçında 50 TL
Fenerbahçe :  1.000 TL ile 8.600 TL.
Galatasaray : 900 TL ile 5.500 TL. Yasak
Gaziantepspor : 90 TL ile 1.500 TL. Fenerbahçe maçında 50 TL
Gençlerbirliği : 200 TL ile 750 TL. Fenerbahçe maçında 80-155 TL
Kasımpaşa : 150 TL ile 600 TL. / Fenerbahçe maçında 40 TL
Kayserispor : 110 TL ile 210 TL./ Fenerbahçe maçında 50 TL
Torku Konyaspor : 90 TL ile 1.000 TL. Fenerbahçe maçında 110 TL
Başakşehir : 185 TL ile 400 TL. Fenerbahçe maçında 105 TL
Sivasspor : 80 TL ile 250 TL. Fenerbahçe maçında 15 TL
Mersin İdman Yurdu : 130 TL ile 1.010 TL. Fenerbahçe maçına 100 TL
Osmanlıspor : 100 TL. / Fenerbahçe maçında 105 TL
Trabzonspor : 300 TL ile 30.000 TL. Yasak