25 Ocak 2016 Pazartesi

Söz
























''Sana Söz! Sonsuza Dek Seninleyiz...''. Genç Fenerbahçeliler Çaykur Rizespor maçıyla beraber Sefa abiye veda etti. Koreografide emeği geçen herkese teşekkürler.

22 Ocak 2016 Cuma

Fenerbahçe 1 Tuzlaspor 0


Futbolculara ''Maç seçmeyin, her maç aynı mücadeleyle oynayın'' demek istiyorsam benim de öyle yaşamam lazım diye düşünüyorum. Tabii sırf bu cümleyi kurmak için gitmiyorum maçlara. Hafta içi 20:45'de oynanan, sonucunda hiçbir şeyin değişmeyeği maça gitmek ya da gitmemek mesele değil. Ben kendimi takımın her maçında yanında olmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bu yüzden üşenmeden her maçına gitmeye çalışıyorum.

Tuzlaspor maçı için de yine kendimi mutlu hissederek gittim. 17:30'da İzmitten çıktım, gece 00:15'de evde oldum.

Oldukça sıkıcı maç, soğuk hava, Sefa abiye yapılan tezahuratlar, Maçın başka herhangi bir detayı yoktu.

Anadolu GFB'nin ''Sefa Reis'' tezahuratları yapması ve ''Hiç olmadı böyle, bırakıp da gitmek, unutulur mu be, 20 yıllık emek'' şeklinde tezahurat bestelemesi günün en iyi detayıydı.

Bu arada son otobüsü - 23:00 - kaçırmamak için stattan erken çıkmak zorunda kaldığım için de galibiyet golünü göremedim. Dram.

Bir kez daha ''Fenerbahçe ile yaşamak çok güzel.'' diyeyim.

Rizespor maçına sınavlar nedeniyle gidemiyorum, ilk gideceğim maç 12 Şubat Cuma Kasımpaşa maçı.

21 Ocak 2016 Perşembe

Mayıs Sıkıntısı


Filmden aklımda kalan ilk sahne yaşlı kadının küçük çocuğa domatesleri vermesi ve istediği yere götürmesini istemesi. Ancak giderken çocuğun cebindeki yumurta kırılıyor. Cebinde yumurta olmasının nedeni 40 gün cebinde taşırsa annesi ona müzikli saat alacaktı. Çocuk yumurtanın kırıldığını görünce kızıp tüm domatesleri atıyor. 

Neden bilmiyorum ama Nuri Bilge Ceylan filmlerini sıkılmadan izleyebiliyorum. Çok konuşma geçmemesinden dolayı normalde tercih edilmiyor. Ancak ben kendimden bir şeyler buluyorum filmlerinde. Diyaloglar, sahneler, görüntüler beni filme sokuyor. Küçük çocuk, yaşlı ve idealist amca, bisiklet sürmesi, evini asla terketmemesi, ağaçlara sahip çıkması, yaşlı teyze, film çekmeye çalışan adam, cümleler, doğa...Bunlar güzel detaylar.

Ben beğendim, Nuri Bilge Ceylan filmlerini sevenler beğenir ama genel olarak herkes izleyemez.

16 Ocak 2016 Cumartesi

Sefa Abi...


Yaşım yeteri kadar büyük olmadığından ya da aileden beni sürekli stada götürecek biri olmadığından Kocaeli'de Fenerbahçe'yi uzaktan seyreder maçlara gidemezdim, 2000'li yılların ortasına doğru önce tek başıma ardından Kocaeli GFB ile beraber Kadıköy yollarına düşüyordum. Migros tribününe girer, direkt setin yakınında tezahurat yapar maçı takip ederdim. O zaman Sefa abiyi sadece isim olarak biliyorum, hakkında çok şey bilmiyorum. Liderlik vasıfları, koca tribünü yönetmesi, insanların saygıyla abi demesi, adına yapılan tezahuratlar...

Yıllar geçti, Kocaeli GFB ile beraber Kadıköy'e, deplasmana, basket maçları için salonlara gider oldum. Her gittiğimde Sefa abiyi görür, her maç fotoğraf çekilirdik. Gerçi ben genelde Kocaeli GFB için fotoğraf çektiğimden Sefa abi ile fotoğrafım yoktur. Ancak o her zaman benim makinamın karşısında durur, bir kez bile bu talebimizi reddetmezdi, Hep bize saygı ve sevgiyle yaklaşırdı.

Bu böyle uzun yıllar devam etti. Sefa abi ile Migros tribününde başlayan yolculuk, bir kaç kez Maraton Üst tribünü E blok, Maraton Üst tribünü A-B blok, Okul Açık şeklinde devam etti.

Aşağı yukarı 10 yıldır elimde geldiğince Fenerbahçe'nin peşinden koşuyorum, her gittiğim maç Sefa abiyi görüyordum. 

Ölüm haberini aldığımda çok garip oldum, üzüldüm. Pek birebir konuşmuşluğumuz yoktur, sadece abi Kocaeli'den geldik, nasılsın, fotoğraf çekilelim mi falan tarzındadır. Beni isim olarak da bilmezdi. Zaman zaman Abdi İpekçi'de ya da Kadıköy'de GFB adına fotoğraf çekmemi isterdi, onda da bunu başka arkadaşlar üzerinden söylerdi. Forumda yazdıklarım için de sanırım bir kaç kez bir şeyler söylemişti.

Sefa abiye tribüne gittiğim ilk günden son güne büyük bir sevgi ve saygı duydum. Yıllardır tribünde insanların sıkıntı yaşamaması için neler yaptığını, adına yapılan tezahuratlarda nasıl utandığını, istemediğini, insanlara yemek parası, yol parası gibi yardımlar yaptığını çok net bilirim. Bunu hem gördüm, hem duydum. Benim çok kez de Fenerbahçe ile buluşmamı sağlamıştır. Gerek bilet vererek, gerek basket maçlarında kapı açtırarak.

Giresunspor maçında adına yine tezahuratlar yapıldı, yine coşkulu atmosfer vardı ama kafamızı çevirip sağa baktığımızda sette Sefa abi yoktu ve artık hiç olmayacak...

Allah mekanını cennet eylesin.

Son Reis, Sefa Reis.

13 Ocak 2016 Çarşamba

En İyisi

5.kez Ballon d'Or ödülünün sahibi oldu. Daha iyisi yok.

2014/2015 sezonunda 58 gol, 22 asist, 5 kupa.

Lefter


Bizden uzak olsan bile, hep seni seveceğiz.

11 Ocak 2016 Pazartesi

Gonzalo Higuain


Real Madrid'in 2013 yılında neden sattığını anlamadığım ve asla da anlayamayacağım futbolcusu Gonzalo Higuain. Napoli'ye geldikten sonra ilk sezonunda 24 gol, ikinci sezonunda 27 gol, 10 asist ve bu sezon şu ana kadar 23 maçta 20 gol. Bitiricilik konusunda uzman. Sezonu sakatlık yaşamazsa acayip bir istatistikle bitirebilir. Takımı Napoli ilk 19 hafta sonunda 41 puanla lider. Higuain ile gideceği çok yol var. Hayranlıkla takip ediyoruz. Denk gelirse Napoli maçını sadece bu adam için bile izleyebilirsiniz. Golcü kimdir sorusuna şu an tüm dünyada cevap verilebilecek isimlerin başında geliyor. Napoli kentinde Maradona sonrası bir başka Arjantinli isim sahnede.

8 Ocak 2016 Cuma

7 Ocak 2016 Perşembe

İlk Maç

Arda Turan aylar sonra Barcelona formasına kavuştu. Espanyol ile oynanan Kral Kupası maçına ilk 11 başladı, 68 dakika oyunda kaldı, 64 kez topla buluştu, 43 pası olumlu kullandı, 16 ikili mücadeleye girdi, 1 şut çekti, 1 kilit pas verdi, 5 kez top kazandı. Uzun yıllar İspanya'da oynamasına rağmen bu forma futbolun zirvesi. Heyecanlıydı. Bu heyecanı yüzünden rahat yapacağı şeyleri yapamadı. Bunu da attığı zaman adından daha da söz ettirir. 06 Ocak 2016 Türk futbolcusunun zirve gecesiydi. İlk maçında neler yaptığını da buradan izleyebilirsiniz. Her şey yeni başlıyor...


6 Ocak 2016 Çarşamba

Nadide Hayat


Sinema'da film izlemek çok keyifli. Yerli filmlere olan ön yargıları yıkıp giderseniz bu film süresince de keyif alırsınız. Özellikle teknede geçmesi, müthiş koylar, deniz, Dalyan, dalgıçcılık, su altı sahneleri, Demet Akbağ, Yetkin Dikinciler, Nadide'nin torunu gibi beni mutlu eden detaylar var.

Zorlama LGBT detayı?

Demet Akbağın 54 yaşında 3 günde 6 dalış gerçekleştirmiş olması önemli detay.

Yusuf kaptan.

Nadide: Siz birbirinize tosbağa mı diyorsunuz?
Kaplumbağa: Evet siz ne diyorsunuz bize?Nadide: Caretta caretta
Kaplumbağa: Neden 2 kere söylüyorsunuz?

"Bu hayat benim ama yarısını başkaları için yaşadım." 

Bridge of Spies


İzmit'e yeni açılan alışveriş merkezi Symbol'de izlediğim ilk film. Önce sinemasından bahsetmek gerekirse koltuklar rahat, oldukça geniş, ayaklarını bile rahatça uzatabiliyorsun. Fiyatlar da standart. Ses konusunda da sıkıntı yok. Gidilebilir sinema.

Bridge of Spies. Film soğuk savaş döneminde geçiyor. Başrol oyuncusu Tom Hanks filmdeki adıyla James Donovan sovyetlerin eline düşen pilotu kurtarmak için devlet tarafından görevlendirilen bir avukat. Tabii Tom Hanks gibi birisinden kötü oyunculuk göremezsin. Çok başarılı. Müzikler, kostümler, senaryo, gerçek hikaye olması gibi filmi izlenebilir kılan her şey mevcut. 

Açık açık Amerikan propagandası yapması dışında filmde kötü bir şey yok. Bunu bu kadar açık ve net yapmaları şaşırtıcı değil. Ancak buna karşın tabii Amerika hukuka daha saygılı, bunlar normal diyen olursa da bir şey demem.

Almanca konuşmaların alt yazısı yoktu, sinemada şaşırıp arkadaşla birbirimize baktık. Her yerde mi aynıydı?

Torrent'e de düştü, alt yazısı da var. İndirin, 140 dakika boyunca keyifle izleyin. Yılın iyi filmlerinden.


1 Ocak 2016 Cuma

Mutlu Yıllar


Sağlık, mutluluk, huzur. 2016'da neler olacak bilmiyorum ama emin olduğum tek şey 2016 yılında da bloga elimden geldiğince yazmaya devam edceeğim. Herkese iyi yıllar.  

Fotoğraf Rio'dan Copacabana plajı. 2016'ya her sene olduğu gibi denizin içinde girdiler.