16 Şubat 2011 Çarşamba

Maç Günlüğüm # 58


- Aşığım aşığım sana, doyamıyorum ki sana, neyleyim ben bu hayatı, of of of sen olmayınca KANARYA ...

- 14 Şubat günü yine Fenerbahçe'mizin yanına gidiyorduk. Bu sefer rakip Kayserispor. Bundan bir kaç sene önce gittiğimiz bir 14 Şubat maçında Hacettepespor'u 7-0 yenmiştik. Migros tribününde takımı desteklemiştik.

- Saat 16:00 gibi evden çıkıp çarşıya giderken otobüste son ses bir şarkı açıktı. Sezen Aksu - Bir çocuk sevdim. Ama beni şarkı değil o şarkının melodisi ile yaptığımız tezahurat ilgilendiriyordu. '' Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi, şimdi efsane büyümekte gün be gün, bütün dünya üstüme gelse ne farkeder, senin için ölmeye değer FENER. '' Böyle bir hava da başlıyordum güne. Saat 17:00 İzmitten hareket ediyorduk. İzmitten hareket ederken otobüste, çevremizde, şehir merkezinde bir çok Fenerbahçeli ile karşılaşıyorduk. Maça ilginin ne boyutlar da olacağı buradan anlaşılıyordu.

- 17:00'da yollara düşmenin acısını trafikte yaşadık. 1 saat rötar yaptık. Yine de 1 saat iyidir. Saat 19:00 gibi Kadıköy'de olduk. Ne etrafta bir gezinti yaptık, ne de bir yemek yedik, direk stada girdik. Sadece ufak bir Fenerim gezisi yaptık.

- Saat 19:15 gibi stada giriyorduk. Bu arada etraf inanılmaz kalabalık, coşkulu.

- Stada girdik ve Maraton üst tribün A blokta yerimizi aldık. Kombine için Fatih Savuk'a teşekkürler.

- Stat doluydu, coşkuluydu, zemin şahaneydi. Maç için her şey mükemmeldi.

- 14 Şubat için kulübün hazırladığı koreografiler sonuç veremedi. Çünkü Koreografileri Maraton alt ve Fenerium alt tribünleri için hazırlamışlar ancak ne Fenerium alt ne de Maraton alt takım sahaya çıkarken dolu değildi. Keşke kale arkaları için hazırlansaydı çünkü oralar maçtan saatler öncesinde doluyor. 

- Maç öncesi çalan şarkılar, atkılar ile yapılan şovlar, yapılan tezahuratlar derken tüm stat maça ısınıyordu. Hatta stadın atmosfer olarak en iyi olduğu bir kaç maçtan birisiydi.

- Takımlar anons edilirken müthiş bir ses çıkıyordu. Kayserispor da müthiş bir tepki gördü.

- Mücadele'yi iyi bir oyunla 2-0 kazandık.

- Tribün performansına gelirsek ; Bu sezon Kadıköy'ün gördüğü en iyi maçtı. Doğru besteler seçerek iyi bir tribün yaptık. Maçın başından sonuna kadar çok iyi olmasak da genel olarak iyiydik. Özellikle ilk yarı sonunda Migrosun başlattığı ve bütün tribünlere tek tek yaptırdığı '' Fenerbahçem benim, biricik SEVGİLİM ... '' tezahuratı inanılmaz bir coşku ile söyleniyordu. 14 Şubat günü bağırılması şart olan bir beste. İlk yarı şahane biten tribün performansı 2.yarı da devam ediyordu. Geçen sezondan sonra ilk defa '' Fener gol gol gol Şampiyonluk Geliyor . '' tezahuratını bağırdık. Ve bu tezahuratı söylerken Lugano'nun golü geldi. Bu golden sonra tribün biraz kötüleşti. Maçın sonlarına doğru futbolculara ve teknik direktöre yaptığımız tezahuratlar ile maç sona erdi.

- Grup Ck, 1907 Unifeb ve Vamos Bien iyiki tribünlere döndü. Kadıköy'ün o özlenen atmosferine kavuşmasını bu grupların gelmesi de sağladı. Geç kalınmış ama çok doğru bir karar. İnşallah bir daha ayrı kalmayız.

- Genç Fenerbahçeliler ve taraftar tribünü hakkında söyleyeceklerim var ; Genç Fenerbahçeliler tribün lideri Sefa abinin maçın bitmesine 7-8 dakika kala çıkması çok yanlıştı. Sefa abi tribünden çıktı. Peşinden 300 kişi daha çıktı. Tabi çıkan taraftarların da Sefa abiyi bekliyor olması ve o çıktıktan sonra böyle bir adım atması düşündürücü. Fenerbahçe tribünlerinin lider grubu tribüne 85.dk nokta koymamalı. Maçı bitirmeli, takımı tribünlere çağırmalı ve ondan sonra evine gitmelidir. Ayrıca taraftar tribünü neden bağırmayan insanlardan oluşur ? Taraftar tribünü neden 1 koltukta 3 kişinin durduğu tribün olur? Taraftar tribünü neden ürünsüz insanların geldiği tribün olur ? Bu sorunların çözülmesi lazım. Tabi bir de yanlış beste seçimlerinin.

- Mücadele sonrası fazla beklemeden stattan çıktık. Arkadaşlarla yurt dışında da statların böyle mi dağıldığını konuştuk. İnsanlar inanılmaz sıkışık şekilde stattan çıkıyorlar. Bu sorun çözülemez mi ? 

- Daha önce maç günlüğüm yazarken belirtmiştim ancak yine söyleyeyim ; Kadıköy'e maça gelip Salı Pazarında bulunan köfteciden köfte yemeyen varsa bir an önce yesin. Böyle bir tat olamaz. Tekrar tarifini yapalım. Kalabalık olan araba :)

- Maç sonu kalabalık, tezahuratların yapıldığı, insanların yüzünün güldüğü yollardan geçerek rıhtıma oradan servisle Harem'e ve oradan da 22:55 otobüsü ile İzmit'e hareket ettik.

- 14 Şubat sevgililer gününde, iyi bir mücadele ve güzel bir skor alarak, atmosfer olarak sezonun en iyilerinden diyebileceğimiz bir maçtan sonra Fenerbahçe'den ayrılıyorduk. 

- Bundan sonra ilk maçımız Beşiktaş ile ancak bilet fiyatlarından dolayı gidemeyeceğim. İnşallah Kasımpaşa maçı günlüğü ile tekrardan burada olacağım. 

- Bu arada Kasımpaşa maçı günü bloggerlar olarak bir organizasyon yapacağız. Şimdiden duyuralım da sonra kimse ben bilmiyordum demesin. Ayrıca zaten maç yaklaşınca tekrardan konu açacağım.

- Herkese hayatta başarılar.

1 yorum:

azapaza dedi ki...

maçtan erken çıkışın sebebi,kandil olması.keyfi bir erken çıkma bıkkınlık şu bu sebepten değildir.maç sonu sıkışıklığı biliyorsun.insan hemen ardına bi yere yetişmek istiyorsa, o trafikte o kalabalıkta mümkün değil yetişemez.
kandil dolayısıyla böyle bişey yaşanmıştır.