22 Ekim 2011 Cumartesi

Maç Günlüğüm # 67


- Fotoğraf bana ait. Yeni fotoğraf makinası aldım. Yıllarca her maç bir çok fotoğraf çekip, hem buraya, hem de Genç Fenerbahçeliler forumuna yükledim. Ancak yaklaşık 1 senedir o makinanın bozulmasından dolayı fotoğraf çekemiyordum. Sonunda yeni bir makine aldım. İşte bu ; Tıklayın.

- Neyse fotoğraf makinası anlattıktan sonra maça geçelim. Fenerbahçe Ülker'in bu sezon ilk Euroleague maçına gitmeye niyetlendik. Kocaeli'den 3 kişi - ben dahil - ve İstanbul'dan bir arkadaş ile maçtan 1 hafta önce biletleri aldık. Normal tribün 10 Tl, vip 20 Tl olunca, evet mantıklı olanı yapıp vip aldık. 001. 2.sıra. Hedefimiz maçı güzel bir açıdan seyretmekti. Öyle de oldu. Maçı gayet güzel bir açıdan seyrettik.

- Saat 16:00 otobüsü ile İzmit'ten hareket. 2 saatlik keyifli yolculuğun ardından Esenler otogarı. 

- Saat 19:00 gibi salonun oradaydık. Etrafın boş olması bizi üzdü. Maça çok daha fazla ilgi bekliyorduk.

- Federasyon binası çok güzel. Tasarımı sade ama çok şık.

- Ve maç öncelerinin vazgeçilmezi ; Köfte. Stat ve salon çevrelerinde satılan köftenin sağlıklı olmadığını biliyoruz ama yiyoruz. Çünkü gerçekten çok tatlı.

- Saat 19:15 gibi salona girdik. Biletimiz Vip tribündü. Hayatımda ilk kez kapıda '' Hoşgeldiniz, iyi seyirler. '' gibi cümlelerle karşılandım. Vip tribünün ayrıcalıkları. Girince direkt karşımıza genç görevliler çıktı. Biletimizi alıp bizi yerimize kadar götürdüler. Yerimiz de güzeldi. 001 !

- Abdi İpekçi'nin belki yeri kötü falan ama gerçekten hoş salon. Sinan Erdem'den çok daha sıcak ortam var. Sinan Erdem'in en dolu hali bile bana sıcak gelmiyor. Tamamen dolu bir Abdi İpekçi gerçekten çok farklı.

- Yerimiz inanılmaz güzeldi. Maçı çok güzel ve rahat bir şekilde izledik. Rahat izlerken çok da rahattık.

- Maçı kötü bir oyunla kaybettik.

- Maç anında zaman zaman büyük heyecanlar yaşadık. Thabo dışında bizi ayağa kaldıran pozisyon çok olmadı.

- Sine Büyüka ve Roksan Kunter'i gördük. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ; Roksan Kunter > Sine Büyüka.

- Mücadele sonrası arabayla Harem'e, oradan da otobüsle İzmit'e gittik. 

- Kocaeli'den kalkıp, Abdi İpekçi'ye gidip, maçı izleyip dönmek. Abartıldığı kadar da zor değil. Bu sezon bir aksilik olmadığı taktirde tüm Euroleague maçlarına gideceğim.

- İstanbul'dan da 10 bin kişi çıksın bir zahmet.

Hiç yorum yok: