Dün gece Fenerbahçe taraftarları destan yazdı. Haklı ya da haksız müthiş bir harekete imza attılar ve Beşiktaş müze kapısından stada girdiler. Bileti olmasına rağmen saatlerce kapıda bekletilen taraftarlarımız maç başladıktan 2 dk sonra daha fazla dayanamadı.
Bu hareketi yapan herkese helal olsun. Evet helal olsun diyorum çünkü saaatlerce kötü muamele ile karşılaşan taraftarların maça girmek istemesi '' helal olsun '' demeyi gerektirir.
Dün bu hareketi yapan taraftarlar arasında Selçuk Ulutaş da olurdu.
Selçuk biletler satışa çıkmadan gitme planları yapardı, sabah uyanır bilet almaya çalışırdı, gişeden satışa çıksa gece kuyruğa giderdi, bilet alamadı mı? Hiç farketmez. Ben o riski göze alamam ama Selçuk alır. Bir şekilde stadın yanına gider ve bir şekilde o stada girerdi.
Sonra biz maçı izlerken tribünden Selçuk'u görürdük. '' Aaa Selçuk, bakın. '' derdik. Maçtan sonra bize tribünleri anlatırdı. Neden gelmediniz oğlum herkes girdi derdi.
Dün gece İnönü'de olan bu baskında, ne de ekran başında Lig Tv'de Selçuk Ulutaş'ı göremedik.
Gözler Selçuk Ulutaş'ı aradı diyelim ve bir kez daha analım. Kardeşlerin, abilerin tribünün hakkını veriyor Selçuk, sen merak etme ...
1 yorum:
Ben belki stad arkadaşı olmadım hiç bir zaman. Fakat evinde misafir ve can yoldaşı arkadaşının kız arkadaşı oldum. Öldüğünde cüzdanından Burak Levent'in resimleri çıkmış. Öyle etkilendim ki; Burak Levent'e o henüz hayattayken hep derdim; -"Seni Selçuk kadar çok seven başka bir arkadaşın yok!" Diye... Tabi ne Oğuzhan'a ne Ömer'e ya da diğerlerine haksızlık edemem. Lakin Selçuk'un Burak Levent'e olan sevgisini çok net görebiliyordum.
Ben belki Selçuk'un stad arkadaşı değilim ama; Evinde misafir ettiği ve ekmeğini bölüştüğü biriyim. O ekmeğini hiç unutmam koçum. Sen sadece bizlerden bir adım öteye geçtin. Sıra bizlerde. Bekle beni de Selçuk; Er-geç yanındayım. İnşallah beni ahirette, cennetteki güzel evinde de misafir edersin... Kardeşin Derya <3
Yorum Gönder