2 Mayıs 2020 Cumartesi

Rear Window



Efsane yönetmen Alfred Hithcock'tan şahane bir film. Film bir telefon görüşmesi ardından keyifli bir evlilik sohbeti ile başlıyor. Ona bakmaya gelen kadın ile keyifli bir evlilik sohbeti yapıyorlar. Jefferies ayağı kırıldığı için evinden çıkamayan ve hayatını penceresinde yaşayan bir fotoğrafçıdır. Gün boyunca pencereden komşularını izleyerek ya da röntgenleyerek bu alçılı günlerini bitirme peşindedir. Sevgilisi Lisa ile konuştukları da bir çok insanın her zaman başına gelebilecek sorunlardır. Buraları izlemek insana oldukça iyi geliyor. Günün birinde bir akşam Jefferies bir ses duyar ve daha sonra bir cinayetten şüphelenir. Ve sevgilisi Lisa'dan, yardımcıları Stella'dan ve yakın arkadaşları dedektif Doyle'dan yardım ister. Pencereden adamı izleyip türlü türlü senaryolar üretip olayı çözmek isterler. 

Film boyunca sonunu bilsem de aynı heyecanla izledim. Sanırım bu net olarak yönetmen başarısı.

Lisa rolüyle Grace Kelly çok güzelmiş. Sadece 52 yaşında ölmüş olması büyük talihsizlik.

James Stewart da iyi oynamış. Lisa ile de iyi yakışıyorlardı.

Tek bir odada çekilen ancak asla sıkmayan filmlerden biri. Belki de tarihin tek mekanda geçen en iyi filmi. Bunu da araştırmak, sormak lazım


Hiç yorum yok: