3 Nisan 2013 Çarşamba

Fenerbahçe-Lazio Maçı Analizleri # 2


Fenerbahçe-Lazio maçı analizlerinin 2. ve son kısmı ile tekrardan buradayız. Fenerbahçe-Lazio maçı yorumu aldığım 13 arkadaşıma çok teşekkürler, umarım Fenerbahçe iyi sonuçlar alır da yarı final için de böyle bir konu hazırlarım. İşte Lazio maçı hakkında kalan yorumlar ; 

26 Ekim'de, ortalık toz dumanken; şöyle demiştim:
"Fenerbahce futbol takımının F4/Yarı final şansını, basketbol takımından fazla görüyorum. Biraz şans, bir seri; bu takım çok iyi olacak."
Şimdi o yarı finalin arefesindeyiz.
Öngörülerimden biri de; takımın, ilk maçı deplasmanda oynayacağı her takımı eleyebileceğiydi. Sebebi basit; mevcut oyun formasyonumuz ve anlayışımız, Avrupa ve bilhassa deplasmanlar için biçilmiş kaftan. Özellikle ilk maçta gerekli ve yeterli skoru alabileceğimizi düşünmüştüm yukarıdakileri yazarken. Lazio taş gibi bir İtalyan takımı. İtalyanların turnuva reflekslerinin tamamına haiz. Dolayısıyla Türk futboluna ters. Ama bize değil. Sahadaki 11 oyuncu, Aykut Hoca'nın vereceği taktiği maç boyunca sabırla uygular ve şu malum/meşhur anormallikler bu turda yakamızı bırakırsa, gol yemeden geçeceğimiz bir tur olarak görüyorum. Noavas Blog'da Sevgili Fırat Aktav'ın kaleme aldıığı derin Lazio analizini okuyup, yeterince tahlil ettikten sonra iki yumurtayı zihnimde tokuşturduğumda, yarı final için heyecanlandığımızı gizleyemeyeceğim.
İnşallah, maşallah, amin."

Noavas - noavas.blogspot.com 

Fenerbahçe ve İtalyan takımları diyince benim hatırlayabildiğim en eski Fenerbahçe anısı sanırım 1990'daki Atalanta eşleşmesi. Caniggia'nın Atalanta'da olduğu dönem. Strömberg, Evair gibi isimlere de sahipti İtalyanlar. Milliyet'in başlığı "Atalanta... Yabana atma". Eleyen Atalanta olmuştu. Yine, Parma eşleşmesini de unutmaz Fenerbahçeliler. Eylül '98'de oynanan iki maçın ilkini İstanbul'da kazanmasına rağmen deplasmanda yenilerek elenmişti Fenerbahçe.  '96'da Juventus'la aynı gruba düştüler Şampiyonlar Ligi'nde, iki maçı da kaybettiler. 2005'te bu sefer Milan'dı aynı gruptaki İtalyan, yine iki maçta tek gol bulabildiler. Zico'lu efsane sezonda Inter'i İstanbul'da Deivid'in inanılmaz golü ve baskılı oyunla mağlup edip şeytanın bacağını kırdı. Rövanş o kadar parlak değildi.
Bu sezon Plzen'in Napoli'yi elemesiyle İtalyan'dan kaçış bir tur sürebildi. Şimdi rakip Lazio. Belli başlı medya kaynaklarının şimdiden son 24 yılın en kötü Lazio'su ilan ettiği takım bir dönemin parlak halinden uzak olabilir. Ancak Juventus ve Napoli'nin nispeten kopmuş gözüktüğü Serie A'da 7. sırada, puanı Inter'le aynı. Avrupa koltuğu kovalıyor ve Fenerbahçe maçları zorlu bir fikstür dönemecinin ortasında kalıyor. Benzer dönemeçteki Napoli'nin Plzen karşısındaki hafife alışı onlara pahalıya patladı. Lazio ise Napoli'den daha küçük ama kendisi için daha kritik bir hedefi kovalıyor. Konsantrasyon bölünmesi yaşayabilirler. Maçlarını hiç izlemedim ama güvendiğim kalemlerin analizlerine bakılırsa Avrupa alışkanlıkları bu sezonki gibi olan bir Fenerbahçe'nin turu geçme şansı yukarıda yazdığım Fenerbahçe'lere göre epeyi fazla. İç sahada oynanacak ilk maçta gol yemeden Roma'ya kapağı atabilirse tura yakın diyebiliriz Fenerbahçe için. 

Barış Gerçeker – Ntvspor.net Yazarı

Fenerbahçe'nin şansız bir kura çektiğini düşünüyorum. Lazio elenmesi mümkün ama oldukça güç bir rakip. Özellikle savunma ve orta saha bloğunun bir bütün oluşturması, savunması güçlü ve gol yemesi zor bir rakip olarak Lazio geçilmesi oldukça zor bir takım. her iki maçta da ilk golü bulan takım doksan dakika sonu için önemli bir avantaj yakalayacaktır. Hernanes Lazio adına maçın kilit ismi olurken Fenerbahçe yakasında çok fazla olmayacağına inandığım gol pozisyonlarını değerlendirme oranı açısından Sow'un performansı da belirleyici olacaktır. 

Orhan Uluca – devrimderki.blogspot.com /

Lazio oyun karakteri olarak Fenerbahçe'ye benzer yapıda bir takım.. Özellikle ikinci bölgede çok iyi alan daraltıp iyi savunma yaparak hızlı çıkabiliyorlar.. Ön tarafta çok baskılı bir oyun yapıları yok ve bu aslında Fenerbahçe için avantaj konumunda.. Deplasmandaki Plzen maçına baktığımızda oyun anlamında sıkıntılı Topal ve Selçuk göbeğine rağmen Plzen ön tarafta baskıyı yapmadı ve beklemeyi tercih etti.. Oyunun nasıl olduğu akıllarda.. Buna benzer oyunlar beklenebilir.. Fenerbahçe kadro kalitesi ve derinliği anlamında rakipten üstün bana göre.. Turu çok uzak görmüyorum ancak gerektiği gibi oynamak kaydı ile.. İlk maç iç sahada ve ne olursa olsun kazanmak mantığı ile değil daha kontrollü oynamak gerektiği kanısındayım.. Deplasman maçına handikaplı gidilmemeli, 0-0 bile orada Fenerbahçe'nin avantajına olacaktır zira açıldıkları zaman soru yaşıyorlar.. Lazio her ne kadar sezonun bu kısmında ligde form olarak bozuk olsa da Candreva, Hernanes ve Ederson gibi kaliteli ayaklara, Floccari, Klose ve benim çok beğendiğim Kozak gibi forvetleri var.. Çok tehlikeli bir takım.. Alan oyununu çok iyi oynuyorlar ve asla ama asla konsantrasyon eksikliğine, düzen dışı oynamaya müsade edilecek maç değil.. Fenerbahçe aslında kupada hedefi buldu ve illa ki turu geçmesi şart değil.. Bu avantajı olabilir.. Aykut Kocaman'ın daha önce kendisine ters gelen Petkovic'i bu sefer alt edeceğini ve turu geçeceğini düşünüyorum.. Fenerbahçe'ye başarılar dilerim. 

Erdal Vahid - http://riqfutbol.com/ 

Lazio inişler ve çıkışlarla dolu bir sezon yaşıyor. Lige harika girip sonra düşüşe geçip yeniden çıkış yakaladılar. Uzun süre Şampiyonlar Ligi potasında dolaştılar ama son iki aydır sezon ortasındakinden daha sert bir düşüş içindeler. Sadece Pescara'yı içeride yenebildiler. Serie A'da ilk 10 sırada yer alan takımlar arasında en az gol atan Lazio. 37 golden 25'i içerde sadece 12'si deplasmanda. Bu istatistik savunmaya kapandıklarından çok yaratıcı olamadıklarının göstergesi. Lazio, çeyrek finalden önce Mönchengladbach ve Leverkusen'i iki maçta da yenerek eledi. Serie A'daki 14 deplasmanda 12 gol atabilen Lazio, Almanya'da çıktığı iki karşılaşmada 5 gol attılar. Saracoğlu'nda kesinlikle gol yemeden Roma'ya gitmek gerek. Bu turun şifresi atmak değil, yememek.

Atilla Nesipoğlu – eurosport.com.tr Editör ve Yazarı

Lazio’nun başında, tanıdığımız ama hiç anlamadığımız bir teknik adam var; Vladimir Petkoviç. Young Boys’tayken oynattığı futbola hayran olup, müthiş taktisyen ilan etmişliğimiz de var, Samsunspor’dayken ‘bu ne ya?’ demişliğimiz de. Bu, ülkemiz futbolcusunun söz dinleyip dinlememesi ve taktik farkındalığıyla da ilgili aslında. Petkoviç sezon boyunca Lazio’da gayet başarılı bir performans ortaya koydu. Sezon başındaki hızları biraz kesilse de, hâlâ korkulacak bir takımlar. Tek bir taktikle oynamıyorlar ve ‘dönerli’ oyunu tatbik etmekte başarılılar. Genelde 4-1-4-1 veya 4-3-3 arasında değişen bir taktikleri var. Merkezi forvet Klose’yi biliyoruz. Kozak, Zarate ve Floccari’den ikisinin forma giyme şansı da yüksek. Hepsi hücum gücünde dikkat edilmesi gereken isimler. Orta sahada Hernanes zaten uzun yıllardır adını duyduğumuz bir yetenek. Lazio, alan daraltmada başarılı bir takım ama defansta ve kalede sıkıntılar yok değil.

Gününde bir Fenerbahçe’yle gününde bir Lazio’nun kapışmasında dengeler hemen hemen eşit aslında. Kuyt-Sow-Webo üçlüsü de hiç yabana atılacak bir hücum gücü değil. Orta sahada biraz dirençli olmak ya da o bölgeyi hızlı geçmek gerekiyor Fenerbahçe adına. Defansımızın göbeğinde kademeli ve biraz da önde basmak gerekiyor. Zira Klose yakın mesafelerden affeden bir adam değil. Yobo’nun Egemen veya Bekir’in arkasını iyi toplaması gerekecek. Salih eğer toparlanırsa agresif baskısıyla önemli pres gücü yaratabilir ve Baroni’nin gölge presinden daha yararlı olur. Gökhan’ın cezası sıkıntı yaratabilir ama Orhan Şam’dansa Mehmet Topuz tercihi daha yararlı olacaktır. Şanslar neredeyse yüzde 50’ye 50 diyebiliriz. Fakat diğer kuvvetli rakipler arasından Lazio’yu çektik diye kendimizi ‘yaymamamız’ ve konsantrasyonu üst düzeyde tutmamız gerekiyor.


Bundan tam 10 yıl önce o zamanki ismiyle UEFA Kupası’nda Beşiktaş çeyrek finalde Lazio ile karşılaşmıştı. Deplasmandaki yenilginin ardından iç sahada da yenilgi gelmiş ve Beşiktaş kupaya veda etmişti. Şimdi Fenerbahçe 10 yıl öncenin rövanşını almak için sahaya çıkacak. Ayrıca turu geçmesi halinde yarı finale yükselecek ve tarihinde ilk kez bir Avrupa Kupası’nın bu kadar yakınında olacak. Doğrusu, Lazio serisi ilerleyen yıllarda Fenerbahçe tarihinin önemli dönemeçlerinden birini temsil edebilir. Sarı Lacivertliler turu geçmesi halinde finale pekâlâ yürüyebilir ve Lazio asla Fenerbahçe’nin eleyemeyeceği bir takım değil.

Fenerbahçe düşük tempo oyununu Avrupa’da belki en iyi uygulayan ekip. İç sahada taraftar baskısı sebebiyle bu oyunu fazla sergileyemiyorlar ama Lazio maçı için taraftara kulak bir nebze tıkanmalı ve denge oyunundan vazgeçmemeli. İlk maçta alınacak her türlü galibiyet(hatta 0-0 beraberlik), rövanş öncesi Fenerbahçe’nin hanesine büyük bir artı koyacak. İtalya’daki maçın seyircisiz olmasıysa başlı başına büyük avantaj.

Lazio’yu geçen sezon Samsunspor’u çalıştıran Petkovic yönetiyor. Kötü Samsunspor macerasından sonra ilginç bir kariyer atlaması gerçekleştirdi. Fenerbahçe’yi tanıyor olması dezavantaj. Ayrıca kariyeri için büyük bir zıplama tahtası olacağından Petkovic’in UEFA Avrupa Ligi’ni çok önemseyeceğini düşünüyorum.

Bu tur için en büyük çekincem Fenerbahçe’nin lige daha çok asılıyormuş gibi bir görüntü sergilemesi. Avrupa’da kupanın bu kadar eşiğine gelmişken ligi ön planda tutmak doğru mu, değil mi bana göre tartışılır. Fakat şunu kolaylıkla söyleyebilirim ki Lazio karşısında Fenerbahçe en az rakibi kadar şanslı.  

Göksel Sert - http://www.uzunpaslar.com

1 yorum:

varol döken dedi ki...

bana sormadın ama ben de yazayım kendi düşüncelerimi:)))

barış'ın dediği başlığı hürriyet'teymiş gibi hatırlıyorum ben, ne zaman bir italyan takımı çeksek de o başlığı hatırlarım. atalanta, yabana atma. ama biz hele ki o zamanlar hiç tanımadığımız atalanta'yı yabana atmış ve 4 tane yiyip gelmiştik.

bu işleri çok derinlemesine takip etmediğimi binlerce kez söyledim, yanlış yorumlarımın önceden affı olsun bu.

bugünkü lazio'yu değil ama 15 yıl önceki lazio'yu iyi bilirim. italya'nın 5 büyük takımından birini değil küçümsemek, bir saniye bile tarihlerini unutursak o tarih bizi affetmez. önce bir kimle karşılaştığını bilecek fenerbahçeli, 2 tane basın çığırtkanına kanmayacak. ayrıca lazio tarihte kalmış bir takım da değil, her sene başa güreşen, her zaman avrupa sahnesinde yer alan bir takım.

bu bilgiyi bir kenara koyup takımları kafa kafaya çarpıştırdığımda benim fenerbahçem bir adım erken atıyor sanki. aykut kocaman'a sezon başından beri ilk defa çok güveniyorum bu 2 maçta. tüm demeçleri, rakibi küçümsememeleri sanki lazio gibi güçlü bir rakiple karşılaştığımızda ayık olmamız içinmiş gibi geliyor. en büyük güvencem takım ayık olacak, kiminle oynadığını iyi bilecektir. maçı 180 dakika elimizde tutacağımızı düşünüyorum, hep elin bize yaptığını, yani uyutuo uyutup arada bir tane sokuşturmayı bence biz yapacağız bu sefer.

keşke ilk maç orada olsaydı. fb taraftarının refleksi zayıf ne yazık ki, en iyi yönü defans değil hücum takımın aksine. o yüzden ilk maçta seyircili olmak beni tedirgin ediyor. halbuki orada seyircisiz avantajlı bir skor alıp burada taraftarla yüklenmek çok daha etkili olurdu.

sonuç olarak, lazio tüm gücüne ve tarihine rağmen bu turda çekebileceğimiz bize en uygun rakiplerden biriydi. şansımız yüksek umarım yolumuz aydınlık olur. herkes final şampiyonluk diyor ama yarı final de yeterince tatmin edici bence (tabi şampiyonluk da gelecek:)