2 Nisan 2013 Salı

Fenerbahçe-Lazio Maçı Analizleri # 1


Çoğumuzun hatırlamadığı 1963/1964 sezonu, bir çok Fenerbahçelinin kariyer başarısı olarak gördüğü 2007/2008 sezonu ve Aykut Kocaman önderliğinde Fenerbahçe'nin 2012/2013 sezonu. Fenerbahçe tarihinde 3.kez avrupa kupalarında çeyrek final oynuyor. Ben de Fenerbahçe'mizin bu tarihi maçı öncesi spor basınından, blog dünyasından arkadaşlara bu maçı sordum, işte Fenerbahçe-Lazio maçı hakkında güzel analizlerin ilk bölümü ; 

Lazio nötr olarak bir maçını izleyeni çok rahat bir sekilde uyutabilecek bir takım aslında. Ön alanda hemen hemen hiç baskı yapmaya, rakip orta alanı geçtikten sonra hareketlenen ve zaman zaman çok kompakt ve etkili bir hal alan bir savunması var. Oyun temposu düşük. Rakibin hatalarını degerlendirmeye yönelik bir tarzı benimsiyorlar Petkovic yönetiminde. Sabırlılar. Kenarları Candreva ve Lulic ile iyi kullanıyorlar. Zaafiyet olarak ise kenar oynayan Candreva'nın bek takip etmeyi pek sevmemesi, bunun yanı sıra defanslarının top kullanmada sorun yasaması gösterilebilir. Rakip forvetlere ilk topları kolay aldırıyorlar, ayrıca sag bek kademeleri Pereirinha ile çok sıkıntılı. Çok efektif hücum ediyorlar, o nedenle saldırmak büyük hata olur. Topa sahip olmak, rakibin zaafını risk almadan kullanmak önemli olacak. Ilk maçı kendi sahasında oynayacak Fenerbahçe ve bu nedenle saldırmaktan ziyade ilk maçta gol yememeyi hedeflemek önemli. Stuttgart saldırdı, sonucu çok az pozisyon vermesine ragmen kalesinde gördügü iki gol oldu.

Oğuzhan Oğuz – Amk Spor İddaa Yazarı , yarısaha.com Yazarı

Tarihin en kötü Laziosu!” Genellikle tatil havasında geçen, basın için tatlı rejenerasyon idmanlarına dönen milli maç arasının unutulmazlarından biriydi bu cümle. Elmalarla armutların karıştırıldığı hesaplara uzun uzun girmeye gerek yok. Hayır lig performansları göze alınırsa, Fenerbahçe’yi aynı bakışla şimdiden şampiyon ilan etmek gerekiyor. Her ne kadar sezonun uzunca bir bölümünde misak-ı milli sınırlarında dış sahada yer yer kaybolan sarı-lacivertliler, Kapıkule’nin öbür tarafında çizdikleri harika performansla dikkat çekiyor. İlk defa Nisan ayına iki takımla giriyoruz. Sonrası olur mu... İşte bu sorunun yanıtı Fenerbahçe’de gizli. Kâğıt üstünde şansların çok eşit olduğu bir eşleşmeyi kendi lehine çevirebilecek Aykut Kocaman’ın bir anda tüm rüzgârı arkasına alması muhtemel gözüküyor. Fakat unutmamak gerekiyor, futbol çim üstünde oynanıyor ve o mücadele gösterilmeden olmuyor.

Ali Murat Hamarat – Eurosport.com.tr  Genel Yayın Yönetmeni

Lazio'nun bize ters gelebilecek bir takım olduğunu düşünsem de, İngiliz ekipleriyle eşleşmektense Lazio tabi ki daha mâkul bir seçenek.Lazio'nun kadrosu kağıt üzerinde çok sansasyonel durmasa da; tamamen görev adamlarından kurulu, kaliteli bir kadro. Petkovic bu kadroyu lige çok iyi hazırladı ve lige çok iyi başlangıç yaptılar. Benim de Petkovic'in bu işi götürebileceğine dair şüphelerim vardı, ancak kendisi beklentilerin çok üstüne çıkan bir performans gösterdi. Ligde uzun süre zirve yarışı içerisinde mücadele verdi. Juventus'a kafa tutacak bir tempoya gelemese de, ikinciliği oldukça zorladı. Son dönemde ligdeki kötü gidişatı Lazio’yu Uefa’ya odaklandırdı. Petkovic’in Fenerbahçe’yi tanıması ve Aykut Kocaman’a hiç kaybetmemesi gibi avantajları var. Oyun yapısı olarak ise benzer bir oyun yapısında olduğumuzu düşünüyorum. Her iki takım da sabırla pas yaparak hücum etmeyi seviyor. Lazio’da en önemli oyuncular; Radu, Hernanes, Ledesma ve Candreva. Radu’nun agresifliği zaman zaman başına iş açabiliyor. Radu’yu sinirlendirebilmek önemli. Bir de Konko’nun sakatlığından dolayı Ocak’ta transfer ettikleri Pereirinha en zayıf halkaları. Çok mucizevi oynamazsave Konko da iyileşmezse, Pereirinha üstünden çok pozisyon bulabiliriz. Tur şansı için düşüncem ise; Lazio yüzde 51, Fenerbahçe yüzde 49. Bunun sebebi de Lazio’nun özellikle her maçın son 10-15 dakikalık bölümünde kurduğu müthiş baskı.Özellikle mağlup duruma düştükten sonra çok sağlam baskı kuruyorlar. Bate ve Plzen maçlarının son bölümünde kabullendiğimiz baskıda yaşadığımız stresi düşünürsek, Lazio’nun baskısında gol yemeden çıkmamız şans gerektirir.

Serkan Özerik - http://stiff1907.blogspot.com/

Hayatı vodoo ile geçen biri olarak FB ile ilgili her olaya uğurlu mu ? uğursuz mu ? diye bakarım. Bir tür paranoyaklık. GS UEFA kupasını aldığından beri her yeni sezon  Avrupa Kupalarını acaba bu sene mi diye umut ederek başlarım izlemeye. Chelsea’yi burada 2-1 yendiğimiz yıldan sonra ilk defa bu kadar yaklaştık bu hayalin gerçek olmasına.  Lazio benim ilk istediğim takım değildi. Ama aklıma GS’nin UEFA’yı alırken Bologna’yı  elediği gelince bir nebze rahatladım. Demek ki doğru sıra ile gidiyor kader ağları dedim. Normalde İtalyan takımları ile eşleşmekten nefret ederim. Pozisyon vermeyen maçı her an durduran, sen konstantrasyonu kaybettiğinde golü atan yapıları vardır. Lazio bu tura gelene kadar geçtiği takımları aynı anlattığım şekilde geçti.  Bu sene FB  gruplar ve ön elemeler dahil dışarıda oynadığı maçlarda aldığı iyi sonuçlarla başarılı oldu.  Son iki eleme tur ilk maçlarını deplasmanda oynadı ve turları %50 orada geçti. Bu turda ilk maçın İstanbul’da olması ve deplasmanda oynama sanatını en iyi bilen İtalyan takımlarından birine karşı olması net sıkıntı. Bana kalsa ilk maç İstanbul da 0-0 bitecek deseler oynamadan kabul ederdim. Seyirci  eğer formda olur ise takıma büyük katkı verir, ligin 2.yarısı ile seyirci de maça katkının üst seviyede olması bu anlamda umut verici.

Netice de Aykut Kocaman’ın bol pas ve top hakimiyeti ne dayalı oynatmak istediği sisteme en çok bu turda ihtiyaç duyacağız. “180 dakikalık bir maç” klişesinin gerçek olduğu iki maça çıkıyoruz. Lehine olan skoru 179. Dakikada dahi bulabilirsin , sabır bu turun anahtarı.

Ancak benim hayatımın totem olduğunu hatırlarsak bence Lazio bize burada iki atar orada ki maç 0-0 biter derim. Sabaha kadar oynasak turu geçemeyiz diye de eklerim. Anlayan anlar Kamil :)

Cüneyt Kaşeler – Lig Radyo yorumcusu

Fenerbahçe, Lazio ile eşleştiğinden beri İtalyan ekibi hakkında yapılan yorumlar genelde rakibin gücünü göz ardı eden türden. Halbuki durum böyle değil. Öncelikle bu aşamaya gelmiş her takım saygı duyulmayı hak ediyordur. Artı, Lazio'nun başında daha önce Fenerbahçe'yi Young Boys'la elemeyi başaran bir teknik adam var. Türkiye Ligi tecrübesi de cabası. Rakibinin bizim hakkımızdaki bilgisinin, bizim onları tanımamızdan daha çok olduğu kesin. Bu sezonki Lazio ve Fenerbahçe'yi iki açıdan benzetiyorum öte yandan. İki takım da EL'yi ciddi boyutta önemsiyor ve yine iki takımın da Avrupa kupasındaki performansı yerel lige oranla daha iyi. Taktik detaya dair de lafı çok dolandırmadan orta sahayı ele alanın turu da geçeceğini söylemek lazım. Fenerbahçe bu konuda Mehmet Topal'ın sakatlığı ve Emre'nin yokluğunda hayli zorlanacaktır. Bu ciddi bir dezavantaj. Daum'un bir dönem dilinden düşürmediği kompakt futbolu iyi uygulayan bir ekip Lazio. Plzen deplasmanındaki kadar rahat top yapması zor bu yüzden Fenerbahçe'nin. Bu turu geçebilmenin yolu Fenerbahçe'nin artık alışagelen sabırlı oyun oynabilme yetisinde. Bu becerilirse tur da gelir. Son olarak biraz ironi gibi de algılanabilir belki ama Lazio ile içeride oynanacak maçta yine seyirci olmasa daha mı iyi olurdu diye sormadan edemiyor insan. Malum Fenerbahçe, Avrupa kupasında tur maçlarında kendi seyircisi önünde zorlanan bir takım. Tribünlerin sabırsızlığı sahaya da sirayet ediyor ve genelde olumsuz bitiyor maçlar. Umarım, bu kez öyle olmaz. 

Hasan Muradoğlu – arielortega.blogspot.com

Ligde yakaladığı çıkışı ve başarılı form grafiğini son haftalarda aldığı üst üste yenilgilerle kaybeden Lazio için birinci odak noktası UEFA Avrupa Ligi olmuş olabilir. UEFA Avrupa Ligi genel olarak liglerinde şampiyonluk iddiasını sürdüren takımların geri plana ittiği bir turnuva olduğundan Lazio gibi liginde Avrupa kupalarına katılım mücadelesi veren ekiplerden bu anlamda biraz daha çekinmek gerekiyor. Kimine göre sıkıcı ve temposuz gibi görünen Lazio esasında futbolun doğru yönlerini fırsatçılığıyla da birleştiren bir ekip. Bu açıdan oyun yapısı olarak ezberimizi bozacak varyasyonlar pek fazla vadetmeseler de tur biletini bir anlık dalgınlık ve gevşekliğimizle alıp gidebilirler. Sakatlık haberi gelen stoperleriDias ve durumu şüpheli Klose’nin en azından ilk maçta oynamamaları da lehimize olacaktır. İşimize yarayabilecek bir diğer detay da Lazio’nun önündeki kritik maç fikstürü. Zira 4 Nisan’da oynanacak ilk maçın ardından 7 Nisan’da derbi maçta Roma ile karşılaştıktan sonra  ayın 11’inde bizimle rövanşa çıkıp 14’ünde de Juventus ile karşılaşacaklar. Lazio ile Roma arasındaki rekabetin boyutu düşünüldüğünde bu maçın öncesi ve sonrası birçok futbolcunun Fenerbahçe maçına olan motivasyonunu da etkileyecektir. Kısacası Laziokağıt üzerinde bize çok denk ve yapı olarak uygun bir rakip. Oyun disiplinini ve futbolun doğrularını uyguladığımız taktirde yarı final biletini kapabilir, bir anlık gevşekliğin sonucunda ise ahlar vahlar eşliğinde bu maceraya bir nokta koyabiliriz.

Cenk Akın








Hiç yorum yok: