26 Aralık 2012 Çarşamba

Kurtuluşa Kadar Savaş


Kocaeli'de yaşıyorum, Fenerbahçe'liyim. Normalde Kocaeli'de yaşadığım için Sakarya'ya, Sakaryaspor'a karşı bir ön yargım olması lazımdı.-kentin bir bölümü nefret eder- Ama benim öyle bir ön yargım yok. Aksine Sakaryaspor'u severim, tribünlerini severim.

Sakaryaspor tarihinde iki önemli tarih vardır. 17 Ağustos 1999 depremi ve 7 Eylül 2002 Sivasspor deplasmanına geçirilen kaza. Bu 2 olay kulüp tarihini, akışını etkileyen iki olaydır. Sakaryaspor hem bu iki olayın hem de bu iki olay sonrası yaşanan yönetimsel yanlışların, yapılan plansızlıkların, yanlış transferlerin ve boşa verilen paraların cezasını şu an çekmektedir. 

Özellikle 1990 yılında kurulan ve Türkiye'nin önemli taraftar gruplarından olan Tatangalar'ın kulübün burada olmasında olumlu etkileri vardır. Tatangalar olmasa kulüp şu an belki de kapatılmıştı.

Sakaryaspor tribünleri ve tabiiki de Tatangalar özellikle yaptığı müthiş besteler ile tribünlere ilgi duyan insanları her zaman kendisine hayran bırakmıştır ve bırakmaya da devam ediyor. Sakaryaspor bu sezon 2.lig kırmızı grupta mücadele ediyor. Topladığı 9 puan ile son sırada. Devre arası etkili bir şeyler yapılmazsa kulüp bir kez daha küme düşecek.

Gelelim bu besteye, deplasmanda alınan 2-1'lik Giresunspor maçı sonrası rakip Atatürk Stdyumu'nda Sariyer, tribüner ateşli, tribünler dolu, tribünler coşkulu. Söyledikleri beste de yine direnişten bahsediyorlar, Sakaryaspor tribünlerine asılı bir pankart vardır ''Kurtuluşa kadar savaş'' , evet işte yine onu vurguluyorlar. Bu mücadelelerine, yılların getirdiği acıya, zorluklara kurtuluş savaşı gibi bakıyorlar, direniyorlar, inşallah da kazanacaklar.

Geçen sezon Sakaryaspor'un Akhisar ile oynadığı maça gitmiştik. Kutay ve Yücel ile. Bu sene de gideceğiz. Onlar gelmese bile, yanımda kimse olmasa bile en yakın zamanda oraya gidip Sakaryaspor'a bir kez daha destek olacağım. Böyle mücadele eden, direnen, tutunmaya çalışan bir takım her zaman destek görmeyi hakediyor. Şu besteyi yapan tribün ve şu bestenin yapılmasını sağlayan takım çok iyi yerleri hakediyor. Son söyleyeceğim ise pankartta yazıldığı gibi, gerçekten de inananlar asla kaybetmezler.

Uğruna, çekildi bunca acı, 
Yoluna, verdiğim can kaçıncı,
Bak hâlâ sürüyor kavga, 
Kurtuluş Savaşında, 
Sakarya, bizim için çok yaşa...

Fotoğrafı geçen sezon oynanan Akhisar maçında çekmiştim. Tarih 13 Şubat 2012.

2 yorum:

oxygen dedi ki...

Bugüne kadar takip ettiğim blogta hiç yorum yazmamıştım, ama ortak bir noktamız daha çıkınca artık zamanı herhalde diye düşündüm ;)

Kocaelispor ile Sakaryaspor arasındaki rakebet seyir açısından zevkli bir durumdu. Ama tribünlerin bu denli birbiri ile düşmanlaşması son 5-6 sene de gelişen bir olay. Zaten ondan önce ya Kocaeli süper ligteydi ya da Sakaryaspor, yani aynı klasman da değildiler. Sakarya'da doğup büyümüş biri olarak bende uzun süre bunun neden olduğunu anlayamadım. Ama bu iki şehir öyle iç içe ki Sakarya'da yaşayan birinin mutlaka bir akrabası, dostu vardır İzmit'te, İzmit'te yaşayanın da keza öyle.

Renklerden başlayan benzerlik, bugün her iki şehrin takımına da aynı kaderi yaşatıyor. Zamanında sırf o sahanın içinde olmak için top toplayıcılık yapmış, deplasmana gitme hazzını tatmış biri olarak bu durum inan beni de çok üzüyor...

Adsız dedi ki...

oxygen; bu husumetin çıkış sebebi çok eskilerden oynanan Kocaelispor - Trabzonspor maçıdır ve büyümesinin sebebi ise Aykut Adıyaman kardeşimizin Fenerbahçe maçı dönüşünde trende yolculuk ederken kocaeli civarında kafasına taş isabet edip trenden düşüp ölmesidir.

Düşmanlığın sebebi bu iki olaydır. Barışma gibi bir durumda zor.