16 Kasım 2017 Perşembe

Fenerbahçe Doğuş 83 Olympiakos 90


Fenerbahçe Doğuş 7 haftayı 7 galibiyetle kapatabileceği bir durumda 4 galibiyetle kapattı. Aslında kaybettiğimiz 3 maçta da galibiyet şansını yakaladık ancak gerek basit hatalar, gerek kritik anlarda şutların girmemesi ve gerekse de rakibin daha çok istemesi ile beraber bu maçları sonuçlandırdık.

Olympiakos maçı yine öyle bir maçtı. İlk yarı müthiş savunma, müthiş basketbol. 40-30 öndeyiz. 3.çeyrek felaket bir oyun ve 53-57 geride girdiğimiz bir final periyodu. Ancak orada bir ara fark 11 sayıya çıkmasına rağmen müthiş geri dönüş ve maçı uzatmaya götürdük. Ancak uzatma bölümünde de daha çok inanan ve isteyen bir Olympiakos olunca sahada mağlubiyetle ayrıldık.

02:59 kala skorun 60-71'e geldiği maçı 75-75 ile uzatmaya götürdük. Fenerbahçe Doğuş'un Fenerbahçe gibi oynadığı dakikalar.Son 2:59 15-4'lük Fenerbahçe serisi geldi.

Sloukas maçı 5 top kaybı ile tamamladı. 4/12 ile şut attı. Ancak bildiğimiz Sloukas gibi oynamadığı için sanki her şeyi Sloukas batırdı gibi düşünüyoruz. Özellikle son çeyrek pota altına penetre edip bomboş durumdaki Nunnally, Datome ve Melli'ye müthiş paslar attı ancak asiste dönüşmedi. Asiste dönüşse belki de kimse Sloukas'ın bu oyunundan bahsetmeyecekti. Sloukas ile ilgili en enteresan olay saçma şekilde içeri girip basket denemesi oluyor. Bir kaç pozisyon blok yedi ya da top kayıpları burada geldi.

Sinan Güler ya da Melih Mahmutoğlu bu maçta hiç süre alamayacak durumdalar mı? Bunu anlamıyorum. Evet savunma konusunda güvenmiyor koç Obradovic bu isimlere ancak hücumda kilit açabilecek yetenekte oyuncular. Ayrıca bu oyuncuların savunma yapamadığı için oynamadığı söyleniyor ancak oynamadıkları halde bile 90 sayı yediğimiz bir Olympiakos varken bu oyuncular savunma katkısı vermese ne kaybederdik kendi kendime soruyorum. 

Melli 11 sayı, Wanamaker 15 sayı, 3 asist, Sloukas 13 sayı, Nunnally 22 sayı, 4 ribaund, 4 asist ile takımın istatistik anlamında en öne çıkan oyuncularıydı.

Ve günün en kritik olayı bana göre tribünlerdi. Fenerbahçe tribünleri takım iyi olduğu sürece var, takım iyi olduğu sürece ayakta, takım iyi olduğu sürece tezahurat yapıyor. Bugün maç boyunca oldukça kötü bir maç çıkardılar. Doymuşluk var diyeceğim de bu sezondan bile iyi maçları hatırlıyoruz. Ancak bugün maç boyunca sessiz kalmalar, rakip top kullanırken bile ıslık yapmamalar, skorun 11 sayıya çıktığı son çeyrek salonu terketmeler, takım müthiş bir geri dönüş yaptıktan sonra o salonu yıkmak lazımken uzatma bölümünde bile aynı şekilde oturmalar, yine uzatmanın son bölümünde salonu terketmeler taraftar açısından oldukça skandal bir durum. Fenerbahçe tribünleri takımı itmek için, desteklemek için o salona gitmeli. Evet maç boyunca ayakta tezahurat yapacak bir spor değil basketbol ama bizim yaptığımız gibi de değil. Taraftar takım iyi olunca ayakta tezahurat yapıyor eyvallah ama o anlar zaten herkes yapar, taraftar olmak takım kötü durumdayken de onu ayağa kaldırmaktan, onu desteklemekten geçiyor. Umarım bir daha böyle kötü atmosfer yaşamayız diyeceğim de bilet fiyatlarının en ucuz 50 TL olduğu bir ortamda bunun pek mümkün olduğunu da düşünmüyorum. Sarı tribün yetmiyor, salonun da sarı tribüne katkı vermesi lazım.

Olympiakos da yıllardır takdir ettiğim bir takım. Yıldız isimler ya da winner koçlar olmadan yıllardır iyi seviyede basketbol oynuyorlar. Savunma ile şampiyon olan, savunma ile kendinden daha iyi takımları yenen takımları çok seviyorum. İzlemek de büyük keyif veriyor. Olympiakos şu an o takımların belki de en iyisi durumda. Ve Olympiakos'u böyle görünce aklıma tek soru geliyor. Acaba Obradovic sonrası Fenerbahçe Doğuş da böyle bir sistem takımı olabilecek mi?

Fenerbahçe maçları sonrası basketbolu bilen kişilerden analiz yazıları okuyamıyoruz. Kimse ''Obradovic analiz edilemez. Mayıs ayında görürüz'' saçmalıklarına girmesin. Yanlış bir şeyler varsa söylenir, seviyeli bir şekilde bunun hakkında konuşulur. Bu kişilerdeki kibir Obradovic de yok.

Fenerbahçe Doğuş Cuma günü CSKA Moskova deplasmanında son 1 hafta içindeki 4.maçına çıkacak. Oyuncuların artık cidden yorgunluk yaşayacaklarını düşünüyorum. Kolay bir şey değil. Bu 4 maçın 2'sinin geçen sezonun Final Four yapan takımlara karşı olduğunu da söyleyelim.

Hiç yorum yok: