21 Nisan 2016 Perşembe

Fenerbahçe 4 Mersin İdmanyurdu 1


Maçın üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen ancak yeni bir şeyler yazabiliyorum. Statta olanları elimden geldiğince ve gözlemlediğimce yazmaya çalışacağım.

Öncelikle Fenerbahçe ligin belki de en kötü takımını beklendiği gibi çok rahat şekilde geçti ve şampiyonluk mücadelesine devam etti. Ancak oyundan ziyade bu maçta konuşulan başka şeyler ön plana çıktı.

Futbolcuların ıslıklanması, yuhalanması, geçmiş dönem futbolcularına ve teknik direktörlere tezahuratları, yönetim ile ilgili tezahuratlar maç boyunca devam etti.

Mesela herkesin ısrarla sorduğu ''Van Persie neden ıslıklandı?'' sorusuna cevap olarak insanlar ne der bilmem ama bunu yapanların ağırlıklı olarak maraton alt tribünü olduğunu söylemek istiyorum. İnsanlar ıslıklamak isterse ıslıklar. Mesela ''Ersun Yanal'' tezahuratlarının parayla satın alınmış bir grubun ya da kişinin başlattığını asla kabul etmem. Çünkü Maraton ve Okul Açık tribününde bulunan münferit Fenerbahçe taraftarları gayet protesto haklarını kullanarak bu tezahuratı yaptı. Bu doğru bir protesto şeklidir. Yanlış olan ise bu protesto anında ayağa kalkıp anında bu tezahuratı ıslıklayanlardır. Herkesin protesto hakkı var ancak özellikle Fenerium tribünü bunu kabul etmiyor. Bu saçmalık. Fenerbahçe için ayağa kalkmayan insanların böyle bir olayda ayağa kalkmasının elle tutulur bir yanı yok. Protesto yapanı ıslıklamak diye bir şey olamaz. Madem inanıyorsun, madem bunu kabul etmiyorsun, biz protesto yaparken sen o protesto yaptığımız isimlere tezahurat yapsaydın. Doğru ve olması gereken davranış şekli budur. 

Tepkinin hakkını Maraton tribünü verdi. Tribünlerin 1 numaralı grubu olduğunu söyleyen ve bana göre de öyle olan Genç Fenerbahçeliler'in protestolara katılmaması, protesto anında başka tezahurat yapması gecenin en üzücü detayıydı. Protesto edilmeyi hakedeni protesto edeceksin.

Biz Fenerbahçe formasını değil, Fenerbahçe formasının hakkını vermeyenleri ıslıklıyoruz. Islıklamaya devam edeceğiz. Bunu kabul etmemek, ''Fenerbahçe forması ıslıklanmaz'' demek çok yanlış bir düşüncedir. 

Aziz Yıldırım destekçileri ile Recep Tayyip Erdoğan destekçileri arasında pek fark kalmadı. İkisi de her şartta yanlışları bile savunabiliyor. Bunun ne kadar kötü bir şey olduğunun umarım bir gün farkına varırlar.

Gündüz maçları candır. Çektiğim fotoğrafta da görüldüğü gibi güneşin tribünlere vurması bile harika bir renk yaratıyor.

Golden sonra Vitor Pereira'ya koşan Robin van Persie'yi görünce sanki gol yemişiz gibi sinirlendim. Sezon boyunca anlaşmazlıklardan dolayı birbirlerine tavır alan insanların bizi kandırır gibi şov yapması gerçekten ucuz bir hareket.

Şampiyonluk yolunda mücadelemiz devam ediyor.

Hiç yorum yok: