Yine bir Coldplay şarkısı ve bir maç günlüğü. Coldplay'den açtım Viva La Vida'yı yazmaya başlıyorum.
Fenerbahçe Ülker- Unics Kazan maçına gitme planları yapmıştık ancak daha sonradan bu planları iptal ettik.
Perşembe günü saat 17:00 işteyim, saat 17:30 işteyim, saat 18:00 işteyim, saat 18:30 bir abinin mağazasında muhabbet ediyoruz, saat 18:50 birimizden '' hadi maça gidelim '' cümlesi duyuluyor. Diğer 2 kişi anında evet diyor. Hemen araba bulunup, yola çıkılıyor. Saat 19:00 İzmit merkezdeyiz. Saat 19:15 İzmit çıkışında benzin istasyonundayız. Maça sadece 45 dk var. Ve 19:20 tam olarak yola çıkıyoruz. Maça sadece 40 dk var. 100 km mesafe var. Trafik var. Şarkı değişti. Paradise oldu. Cennet. Cenneti yaşamak lazım.
Sol şeritten hızla ilerlerken ara ara '' Asla yetişemeyiz '' cümlesi kurulsa da hepimizin içinde inanç vardı. Ama ufacık bir trafik sıkışıklığında üzülüyorduk. Tam Via Port'un yanına geldik ve durduk, ancak allahtan bu sadece bir araç yüzündenmiş de devam ettik. Gişeler sonrası da ufak bir takılma yaşasak da hızla ilerliyorduk.
İzmit'ten salona gidecekler sakın Kadıköy tabelasından girmeyin, 200 metre ilerde Ataşehir tabelası var, direkt oradan girin, 2 dk sonra salondasınız. Öbür türlü daha uzun sürüyor. Gerçi bunu herkes biliyordur.
Yetişeceğiz, yetişemeyeceğiz derken saat 20:00'de Ataşehir'deydik. Hemen arabayı parkettik, biletleri aldık ve 1.çeyrek son hücumunda içeriye girdik.
Ohhh beee !
Bize Fenerbahçe'den başka kim bunu yaşabilir? Kim bizi bu şekilde yola çıkarabilir? Fenerbahçeli olmak ne güzel bir şey.
Biletimiz 4.kategori olmasına rağmen hemen pota arkasında güzel bir yer bulduk. Allahtan koltuk sahipleri gelmedi. Gelse sıkıntı olacaktı.
Mücadele boyunca gerideydik, gerilmeden izliyorduk maçı. Ancak ne olduysa son periyot oldu. Bu sezon bu heyecanı çok yaşamadık. Güzel ve tatlı heyecanlar.
3.çeyrek bittiğinde 13 sayı farkla gerideydik, yanımda duran Mehmet abiye '' 19 sayılık fark yaratabiliriz '' diyecektim ancak sonra ne olduysa o cümleyi ona söyleyemedim. Araya laf falan girdi unuttum.
Greer'in 3.çeyrek bitiminde attığı üçlük ve sonrasında çıkan seyirciler. Gerçekten ne olursa olsun o salondan maç bitmeden çıkmayacaksın abi. O salona geliyorsan skor ne olursa olsun sonuna kadar bekleyeceksin. Neyse ya bunu neden yazıyorsam. Erken çıkanlara '' hehehe '' diyorum. Efsane maçı kaçırdılar.
3.çeyrek sonunda twitter'a '' Gelmese miydik? '' yazan ben.
4.çeyrek takım halinde müthiş savunma ve müthiş mücadele. Özlemişiz.
Alt tarafta bulundan taraftarların çıkması ile alt bölüme gelen '' bağıran taraftarlar '' ve müthiş tribün performansı. Seneye kombine satılmadan önce tezahurat yapacak taraftarlara daha güzel bir yer ayarlanmalı. Tezahurat yapılınca neler olduğunu gördük.
Tabii tribünleri takım yönetir diye bir cümle kursanız, karşı çıkamam. Takımın tribünlere verdiği mesaj önemli. O birliktelik kurulmalı.
Ukic'in son saniye attığı basket sonrası yaşadığım sevinç. Bu sezon 4.kez. Diğer üçü aynı maçtan. Tomas & Galatasaray , Tomas & Galatasaray , Engin & Galatasaray.
Mehmetçik Mirsad.
Bogdanovic.
6 sayı ile yenmek zorundaydık, 7 sayı ile yendik. Umutlarımızı Milano'ya taşıyoruz. Çok fazla şey beklemiyoruz. Fenerbahçe Ülker ve Panathinaikos kazansın, hayat bayram olsun.
Sonuç olarak ani plan, şanslı yolculuk, güzel mücadele, son anlar güzel tribünler ve kazanılan bir maç. 3.çeyrek sonunda '' Gelmese miydik? '' diyen ben '' İyiki gelmişiz. '' diyorum. İyiki varsın be Fenerbahçe.
Salı günü Fenerbahçe-Beşiktaş kadın basketbol maçı günlüğü ile tekrardan buradayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder