23 Şubat 2020 Pazar

Kısa Kısa Notlarla Fenerbahçe 1 Galatasaray 3


Fenerbahçe 20 yıl aranın ardından Galatasaray'a 1-3 kaybetti ve serinin bitmesine neden oldu. Elbette üzücü ama dersler çıkarılabilir. 

Öncelikle Fenerbahçe taraftarlarının bir derbiye daha bu kadar motive olmadan çıkmasını yanlış bulsam da sezon boyunca yaşanan hakem hataları, siyasi faktörler, kötü kadro gibi sebepleri de es geçemiyorum. Biz kötü oynasak da, kötü kadromuz olsa da dış etkenler böyle olmamalıydı. Bunları konuşan insanları da eleştiremiyorum.

Taraftarlar gibi futbolcular da motive olmadan çıkmış olacak ki hem gerginlikten, hem mücadele eksikliğinden bunu gördük.

Fenerbahçe teknik direktörü Ersun Yanal takımı bu maça hazırlayamamış. Elbette böyle düşünen taraftar sayısı çok fazla ancak bazen de kadromuzun yetersiz olduğunu da unutamıyorum. Adamın eline iyi kadro veremedik. Sol bek olmayan oyunculardan sol bek yaratıyor ve sezonun genelinde en iyi topu o oynatıyor. Cidden bazı maç sonuçlarını düşünürken sezona ihanet etmemek lazım. Sezonun büyük bölümünde bir çok Fenerbahçe taraftarı takımın oynadığı oyunu beğeniyordu.

Ersun Yanal'ın en büyük sıkıntısı oyuncu değişiklikleri diye haftalardır söylüyorum. Bugün yine gördük. Elbette maç öncesi çıkan kadroyu doğru buluyorum. Ancak 45 dakika sonunda olmadığını görünce neden değişiklik yapmak için 16 dakikayı daha çöpe attık anlamadım.

Galatasaray maça çok iyi hazırlanmış, maç boyunca çok iyi oynadılar ve hak ettikleri galibiyeti aldılar. 

Serinin bir yerde biteceği belliydi. Ve bugün bitti. Yıllardır bir çok Fenerbahçe taraftarı bu seri olayıyla gurur duyuyordu ancak ben her zaman şampiyonluk daha önemli diyordum. Üstelik bu serinin de bize zarar verdiğini söylüyorum. Fenerbahçe Kadıköy'deki maçlara kazanmak için değil, seriyi devam ettirmek için çıkıyor. Son 5 maç 1 yenilgi, 1 galibiyet, 3 beraberlik var. Seneye kazanmak için çıkarız.

Taraftarlar da çok kötüydü. Maç boyunca Galatasaray tribünlerinin sesini ekran başında dinledik. Açıkcası dediğim gibi Fenerbahçe taraftarları stada maçı aldık diye geliyor. Maç öncesi tüketilen alkol miktarı da, biletlerin karaborsa olarak satılması da, farklı profil bir kitlenin stada gelmesi de etken. Atmosfer olmuyor. Bugün bir kez daha sınıfta kaldık.

Hakem her müdahale için faul kararı verdi, hatalı kararları vardı ancak bugün bu maçtan sonra ben hakem konuşmam. Sezon boyunca Fenerbahçe'yi adeta doğrayan hakemlerden sonra bugün hakem konuşmayı doğru bulmuyorum.

Maçın sonlarında sahaya atılan yabancı maddeler, kırılan koltuklar yakışmayan şeyler. Ama bunun nedeni de yaratılan atmosfer. Taraftarlar Fenerbahçe'yi değil, galibiyeti daha çok sever hale geldiler. Müşteri gibi oldular. Ve olumsuz bir durumda sinirlerini çıkarmak için her şeyi yapabilirler. 

Maç sonrası Ali Koç'un görüntüleri düştü. Bir kulüp başkanı bu noktaya gelmemeli. İsterse yüzüne karşı küfür etsinler öyle tribünden atlayıp kavgaya dalmamalı. Ayırmak için bile olsa. 

Fenerbahçe'nin devre arasında Falette diye bir oyuncu almasını hâlâ şaşkınlıkla izliyorum. Ve Moses gibi bir oyuncunun gönderilmesini de aynı şekilde yorumluyorum. 

Fenerbahçe geçen sezon küme düşme mücadelesi verdi, bu sezon şampiyonluk. Sonuç olarak iki sezonu da kaybettik. Buradan sonra dönüş çok zor. Artık Fenerbahçe çok daha sağlam planlamayla hareket etmek ve geleceği kurtarmak zorunda. Yıllardır tek bir kupa kazanamayan bir Fenerbahçe var. Üstelik arkasında bu kadar büyük bir taraftar kitlesi varken.

Statta sanırım '''küfürsüz tezahüratlar yapın'' uyarısı yapılmış. Elbette küfür edilsin demiyorum ancak böyle bir tezahüratın gerçekten açıklanabilir tarafı yok.

Fenerbahçe haftaya Antalyaspor deplasmanında. Artık lig yarışı yok. Tek hedef Türkiye Kupası'nı kazanıp oradan avrupa kupalarına katılma hakkını elde etmek. Maddi yönden sıkıntılı bir dönem geçiren Fenerbahçe avrupa gelirlerine veda edemez.

Fenerbahçe sen çok yaşa, canım feda olsun sana demeye sonuna kadar devam edeceğim. 

Hiç yorum yok: