8 Şubat 2020 Cumartesi

Fenerbahçe Beko 77 Maccabi Tel Aviv 78


Bir Fenerbahçe Beko maçını daha salonda izleme şansı yakaladım. Yine Fenerbahçe dolu bir gün.

Bu kez maça 5 dakika kala salonda yerimi aldım, dışarısı oldukça soğuk olsa da salonun içinde sıcacık bir atmosfer vardı. 10.527 taraftar da tribündeki yerlerini almıştı.

Fenerbahçe maça iyi başladı, oyunda üstünlüğü de aldı ancak daha sonra hem Maccabi'nin iyi oyunu, iyi mücadelesi, hem Fenerbahçe'nin şanssızlıkları ve formsuz oyuncuları detayları ortaya çıkınca maç zora girdi. Yine de Fenerbahçe son çeyrek öne geçmeyi başardı. Sloukas 2/2 serbest atış attıktan sonra Fenerbahçe bir farkla öndeydi ve 4.7 saniye kalmıştı. Ancak bu sezon defalarca gördüğümüz senaryo gerçekleşti ve Maccabi iyi bir setle basket atmayı başardı ve maçı kazandı.

Fenerbahçe bu sonuçla play-off şansını da zorlaştırdı, play-off'a girse de çok güçlü bir takımla oynayacağını garantiledi. 

De Colo'nun böyle maçları olabilir. Maçı saha içi isabeti olmadan 2 sayıyla tamamladı. Olabilir diyoruz ancak kariyerinde sayı atamadan bitirdiği maç sayısı 5 değil. Dün kariyerinin en kötü günlerinden birini yaşadı.

Vesely döndü, iyi oynuyor. Ancak henüz eski seviyesinde değil. Yine de şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, dün son pozisyon Vesely olsak o basketi yemezdik. 

Son top neden faul yapamadık?

Fenerbahçe'nin dün zaman zaman oynadığı basketbolu yakıştıramadım. Fenerbahçe bir oyuncunun gelip kaldırıp şut atacağı bir takım değil. Obradovic takımlarına hiç uymayan anlar.

Westermann elbette son dönem iyi oynuyor, efsane maçları oldu. Ancak kimseye pas vermeden gelip şut atması bana çok yanlış geliyor. Ne Westermann böyle bir adam ne Fenerbahçe böyle bir takım.

Obradovic hata yapan oyuncuyu hemen oyundan alıyor, beşi bozuyor. Bunun takıma cidden olumlu katkısı var mı bilmiyorum. Bazı beşlerde ısrar etse iyi olmaz mı diye kendi kendime soruyorum.

Bu kadar şut kaçarken, uzun süre sadece 4 oyuncudan skor bulmuşken Melih ve Ali Muhammed hamlesi gelse ne olurdu?

Fenerbahçe taraftarlarının bazen hakem hatalarına aşırı konsantre olup atmosfere ve takıma zarar verdiğini düşünüyorum. Bir süre her karar yanlış gibi bakıyoruz ve maçtan iyice kopuyoruz. Belki de takımı da etkiliyoruz. Elbette hakem kararları eleştirilir, tepki gösterilir. Ancak biz nedense bu süreyi uzatıp maçı unutuyoruz.

Maç sonunda Maccabi oyuncuları salondan çıkarken bir kişinin yabancı madde atması, ardından salon güvenlik amirinin taraftara el kol hareketi yapması, taraftarın o kişiye tepki göstermesi, Ali Koç'un o kişiyi salondan hemen kovması, hemen yanımıza gelip ne olduğunu dinlemesi ve bizleri evlerine yollaması. Bir kişinin yaptığı bir hata yüzünden gereksiz gerginlik oluştu. Umarım bir daha bu tarz bir şey olmaz ve polisle Fenerbahçe taraftarları karşı karşıya getirilmez.

Fenerbahçe kötü oynadığı zaman atmosfer diye bir şey yok. Herkes maç izliyor. Sarı tribün performansı da azalıyor. Keşke seneye bir pota arkası komple maç boyunca tezahürat yapacak bir kitle tarafından oluşsa.

Amar'e Stoudemire gibi bir Nba efsanelerinden birini canlı izleme şansı yakaladım. 

20 Şubat evimizde Real Madrid ile oynayacağımız maçla sezona devam ediyoruz. Artık hedef sadece play-off.

Hiç yorum yok: