21 Aralık 2010 Salı

Maç Günlüğüm # 53


- Dillerden düşmez bu sevda yaşıyoruz her solukta, Zeki, Rıza, Lefter, Canla Fenerbahçe Sen Çok Yaşa !

- Fenerbahçe için yollara düşüyorduk yine. Bu sefer rakip Sivasspor. Rahat geçmesini ve 3 puan almamızı beklediğim bir maç için İzmit'ten yollara düşüyorduk.

- Evden çıkar çıkmaz maç moduna giriyorum. Daha önce de yazmıştım. Evden çıkıyorum herkes durduruyor. Maça mı, yine mi, üşenmiyor musun? , Hangi tribündesin ? gibi yüzlerce soru. Abartmayayım da onlarca diyelim. Hele bazıları neden gidiyorsun ya sanki şampiyon mu olacaksınız diyor ki onlara cevap bile vermeye gerek duymuyorum.

- Saat 13:00 otobüsü ile İstanbul'a yolculuk başladı. Sadece 2 kişi. Kocaeli Gfb olarak değil. Fenerbahçe taraftarları olarak. Ya da Münferit Gfb olarak.

- Otobüs hayatım boyunca yolculuk yaptığım en iyi otobüstü. Çok otobüs yolculuğu yapan biri değilim ancak gerçekten çok iyiydi. Otobosün markası galiba Neoplan'dı. Ama otobüsün en iyi olmasını bu özellik sağlamıyor. Otobüs Efe Plus dedikleri otobüsten. Koltuklarda ekran var :) İstediğin şeyi izleyebiliyorsun desem de 15-20 tane yabancı film, 5-6 tane yerli film, belgeseller, müzikler, resimler ve oyunlar mevcut. Tabi görmemiş misali bütün hepsine tek tek baktım. Yolu yarılamıştık ben hala tam anlamıyla bir şey izlememiştim. En son belgesel de karar kıldım ve Kocaeli'nin tanıtım belgeselini izledim. Onun dışında olsa da olur olmasa da. Yalnız otobüse binmeden önce 2 tane gazete almıştık ancak ekranları görünce gazetelerin yüzüne bakmadık :) Tv > Gazete :)

-  Yaklaşık 1.5 saatlik yolculuğun ardından Kadıköy'e vardık. Ufak bir Natulis alışveriş merkezi turundan sonra Kadıköy balıkcılar çarşısı'na gittik. Balık + Alkol alarak karnımızı doyurduk. Gerçekten İzmit'te böyle güzel mekanlar yok. Ya da burası da güzel değil belki de canlı en azından. Önünden binlerce insan geçiyor. Yemek yerken etrafı da izleyebiliyorsun.

- Stadın oraya gittiğimde direk Türk Telekom tribünün'den biletimi aldım ve Yoğurtçı Parkı'na geçtik. Grup Ck'nın abisi Alpaslan Özçelik ile bir süre keyifli sohbet ettikten sonra oradan ayrıldık ve Nazlı'nın yerine geçtik.

- Bu arada yanımıza Galatasaray'lı arkadaşımız http://artemiofranchi.blogspot.com/ 'dan Demir katıldı. Alkol eşliğinde keyifli bir sohbet yaptık. Saat 18:00 gibi stada hareket ettik.

- Fazla beklemeden ve fazla aranmadan stada girdim. Zaten nedendir bilmiyorum henüz stadyum da çok aşırı arandığımı hatırlamıyorum.

- Tribüne girince şahane bir yer buldum. Türk Telekom tribününe girdiğim her maç oraya geçeceğim. Tabi boş ise. Bahsettiğim yer tam alt katın en üstü. Başını sağa çevirince ekran var :) Tekrarları izleyecektim. Maç öncesi koridorları falan görebiliyordum. Maç boyunca da bütün tekrarları izledim. Penaltı pozisyonlarına falan baktım o yüzden çok sinirlenmedim pozisyonlara :)

- Mücadele'yi 1-0 kazandık güzel oldu.

- Alex'in frikiğini izlemek keyifliydi. Bir de o kale arkasında oturuyorsan daha keyifliydi.

- Tribün performansını yazmayacağım zira yine iyi değildik.

- Stadın boş kalmasına anlam veremedim. İlk yarının son maçı bu kadar boşluk olması gerçekten ilginç ve ayıptı. Özellikle localara baktım ve tamamen dolu olduğunu gördüm. Kimse o kadar parayı ben versem ben de her maç gelirim demesin.

- Tribünde oldukça fazla bayan vardı. Kadıköy hep böyle olmuştur zaten.

- Mücadele öncesi Volkan ile Sivasspor kalecisinin ve Sivasspor kaleci antrenörünün muhabbeti görülmeye değerdi.

- Kadıköy'ün en iyi atmosfer anı diyebileceğiniz anlar kesinlikle hakeme itiraz için maraton alt ve fenerium alt tribünlerinin ayağa kalktığı andır. Statta muazzam bir atmosfer oluşuyor. 

- Maç sonunda direk stadı terkettim ve 22:00 otobüsüne yetişmek için Kadıköy sahile gittim.

- Saat 12:30 başladığım yolculuk saat 23:30'da sona eriyordu.

- Salı günü Bucaspor ile oynayacağımız maça da gidiyoruz ve takımımızı destekliyoruz.

Hiç yorum yok: