Fenerbahçe-İstanbulspor Türkiye Kupası 5.Tur maçı için saat 17:00 gibi yollara düştüm. Fenerbahçe için maça gitmekten aşırı keyif alıyorum. Hafta içi, Kocaeli'den, iş çıkışı, kazanmamızın çok muhtemel olduğu, aşırı soğuk havada oynanan bir maça gitmek pek çok insana göre mantıklı hareket olmaz. Ancak ben bu maça giderken bile büyük heyecan duyuyorum. Fenerbahçe sevgimiz her zaman hayatımızın merkezindeydi ve bundan sonra da öyle olmaya devam edecek.
Fenerbahçe ile ilgili en büyük hayallerimden birisi hafta içi oynanan kupa maçının biletlerinin tamamen tükenmesi ve stadın tamamen dolması. İstanbulspor maçı beklediğimden çok kişinin geldiği bir maç oldu. Elbette bu hayalim bir kez daha ertelendi ve gelecek maçlara kaldı. Umarım bir gün bu istediğim gerçekleşir.
Fenerbahçe-İstanbulspor maçına İrfan Can, Osayi, Szalai, Gustavo, Ferdi, Arao, İrfan Can, Crespo, Emre Mor, King ve Batshuayi ilk 11'i ile başladı. İlk dakikadan itibaren müthiş bir ön alan baskısı yapan ve rakibi boğan bir takım vardı. İstanbulspor'u kendi sahasına hapsetmiş bir şekilde oynanan maçta golü Crespo'nun şahane asistinde King ile bulduk. Pas kusursuz, koşu ve bitiricilik şahaneydi. Hemen ardından gelen Batshuayi golünde King'in al da at demesi güzeldi. Üçüncü golde yine King'in pası şahane, Batshauyi'nin çalımı ve arka direğe yaptığı vuruş nefisti.
Ferdi'nin nefis çalımlarla gittiği pozisyon gol olsa Kadıköy'de gördüğüm en iyi gollerden birine şahitlik etmiş olacaktım. Akıl almaz bir oyun oynadı. Keşke direkten dönen topu gol olsaydı. Son dakika kaleciden top istiyor, ileri hareketleniyor, enerjisi bitmiyordu. Fenerbahçe formasıyla uzun yıllar göremeyiz. Seviyesi çok başka noktada.
Crespo yine maçın en iyilerinden biriydi. Özellikle toplu oyunların tamamında var zaten ama maçı çıplak gözle izlediğin zaman ne kadar değerli iş yaptığı daha net görülüyor. Arkadaşlarını yönlendirmeye de ciddi uğraşıyor.
Arao. Mis gibi topçusun be. Kare as.
Ferdi ve Crespo'yu çıplak gözle izlediğim için kendimi şanslı hissediyorum. 20 Aralık 2022 benim için unutulmaz bir gün oldu.
King'in böyle oynamasından çok mutluyum.
Gol sonrası çalan müziğimiz şahane. Belki Dünya Kupası belki uzunca bir aradan sonra olmanın etkisi bilemeyeceğim çok daha coşkuyla katıldı herkes. Gala'dan Freed From Desire. Nefis şarkı. Tık.
Fenerbahçe stadı taraftarlarının ürün giymesi konusunda oldukça üst seviyede. Stada gelen herkesin üstünde sarı-lacivert var. Elbette Fenerbahçe maçlarına kırmızı, pembe giyerek gelenler de var. Beni çok şaşırtıyorlar. Anlamıyorum.
Sarı-Lacivert-Şampiyon-Fener tezahüratı sahada oynanan keyifli oyundan dolayı mı bilmem ama çok coşkuluydu. Herkes kalpten bağırdı. Nedense bana çok anlamlı geldi. Ya da ben abartıyorum.
Tamam hava çok soğuk, tamam maç bitti ama stattan 5 dk erken çıkmak size ne kazandırıyor? Gerçekten merak ediyorum.
Yediğimiz golde İrfan Can'ın kurtarış sonrası topu araması olumsuzluk. Orada hızlı şekilde süzüp ikinci hamleyi yapabilmeliydi.
Jorge Jesus Fenerbahçe'sini izlemeye bayılıyorum.
77.dakika Valencia'ya yapılan harekete gerçekten penaltı verilmedi mi? Akıl almaz bir karar. Volkan Bayarslan orada ne düşünüp de penaltı vermedi anlamak mümkün değil. Hem Jesus, hem tribünler acayip sinirlendi. Hakem mis gibi giden maçta ortalığı germeye yetti.
Bu sezon ilk kez bu kadar çok arandım. 3 farklı noktada polis araması vardı. Acaba Göztepe-Altay maçında yaşananların etkisi mi? Bilemedim.
Stattaki ısıtıcılar. Büyük lüks. Etkisi çok fazla.
Türkiye Kupası'nda son 16 turuna kaldık. Umarım tribünü iyi bir takımla eşleşiriz.
Saat 02:00'de evde olmamla sona eren bir maç gününü yaşadım. Fenerbahçe ile geçen her günümden çok mutlu oluyorum. Statlarda, salonlarda olmaya devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder