Başlığı attım, fotoğrafı yükledim. Yazı yazarken şarkı dinlemeyi sevdiğim için Tom Odell'dan Another Love açtım ve bir şeyler yazmak istiyorum. Gece saat 00:00. Socrates Dergi benim hayatımda okumaktan en çok keyif aldığım dergilerden biriydi. İlk sayısından son sayısına kadar tüm sayıları hemen aldım ve içinde yer alan yazıları büyük bir keyifle okudum. Kapaklara hayranlıkla baktım, röportajları büyük bir merakla okudum, farklı spor dallarından yazıları bile merakla okudum. İlgimi çekmeyecek sporların-yazıların güzelliği karşısında etkilendim. Ancak aradan geçen yıllar sonrası artan maliyetten dolayı Ocak 2023 ile beraber son sayısını yapacak Socrates Dergi 94 sayı ile beraber bizlere veda ediyor. Bundan sonra yoluna dijital dünyada devam edecek. Socrates YouTube kanalını takip ediyorum, podcastlerin bağımlısıyım ama bunların hepsine başlangıcımız dergi ile oldu. Zaten hayatımızın içine kadar giren dijital dünyadan kopma fırsatı sunuyordu bize Socrates. Bizi teknolojik aletlerden uzaklaştırıyor ve o basılı dergiyi ellerimize alıp uzunca bir süre her şeyden kopuyorduk.
Kendi adıma söyleyeyim bugüne kadar Socrates sitesinden toplam 10 yazı okumamışımdır. Bundan sonra da okuyacağımı sanmıyorum. Video ve podcastler ile benim Socrates hayatım devam eder.
Yıllarca bana yaşattıkları her saniye için tüm Socrates ekibine çok teşekkür ederim. Türkiye dergi tarihine geçen bir iş yaptılar. Haklarını ödeyemeyiz.
Socrates derginin vedası sonrası Türkiye'de yaşadıklarımızı da bir kez daha düşündüm. Yıllardır hayatımızdan çalınanlar. En basit zevklerimiz bile elimizden alınıyor. Müzik yasakları geliyor, festivaller yasaklanıyor, insanlar özgürce eğlenemiyor, parka gidemiyor, deniz kenarına inemiyor, doğa içinde yaşamak istiyor doğaya yapılanları görüyoruz, ormanları yakıyorlar, deniz kenarına inmek istiyor belli başlı mekanlardan dolayı sahiller kapanıyor, tren yolculuğunda restoranda oturup bir şeyler içmek istiyor, çok basit bir istek. Bu da yasaklanıyor. Sahilde oturmak yasak, içmek yasak. Haklarını savunmak için yürümek yasak, istediğini giymek yasak... Elbette ekonominin bu kadar kötü olduğu yerde, açlıktan insanların, çocukların öldüğü noktada bu gibi şeylere üzülmek, bahsetmek belki de şımarıklık ama bu iktidar döneminde her 1 Ocak günü alıp keyifle baktığımız, acaba bize çıkmış mı diye heyecan duyduğumuz, sabah koşup gazete aldığımız ve sonuçlarını görmek istediğimiz Milli Piyango zevkimiz bile elimizden alındı. Başlıkta da o yüzden dedim. Bari Socrates kalsaydı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder