Obradovic röportajı sonrası salona daha çok gideceğim demiştim ve gitmeye devam ediyorum. En azından bundan sonra kolay kolay Euroleague maçı kaçırmam.
Yine bir iş günü sonrası salona gidiyor olmaktan dolayı malum İstanbul trafiği can sıksa da bu kez daha erken saatte salonun yanında oldum. Kocaeli'den salona gitmek isteyenler için en ideal güzergahları da yazayım. Efe Tur ile otobüsle gidecekseniz, Harem'e kadar gidin, oradan firma servisiyle yenisahra, yenisahra'dan 15 dk yürüyerek ya da taksiyle salona ulaşabilirsiniz. Arabayla gidenler zaten Ataşehir çıkışından çıktıktan sonra salonu karşılarında görecekler. Trafik olmadığı takdirde otobüsle 1.5 saatte, taksiyle 1 saatte salonda olabilirsiniz. Yenisahra'dan salon 10 TL yazıyor.
Bu kez erken saatte gittiğimden maç öncesini de yaşama şansı elde ettik. Kadıköy'de de kaliteli mekanlar var ama buradaki O'learys Sports Pub direkt olarak basketbol maçı öncesi takılmak için yaratılmış. İçeride oldukça kaliteli bir kitle, her yerde büyük ekranlar, doğal olarak spor kanalı, maç açık ve kaliteli sohbet. Arena'ya gidenler için gerçekten iyi mekan. Tabii fiyatlar derseniz biralar 10.5-21 TL. Yemekler falan çok aşırı pahalı da değil, ucuz da değil. Salonun direkt karşısında olduğundan yürüyerek hemen 5 dk'da salona geçebilirsiniz. Bu avantajı da büyük.
Bir abinin kombinesi ile yine geçen sefer oturduğum yerde maçı izleme şansı yakaladım. Bence o koltuğun sahibi yok. Sezonun devamında göreceğiz.
Takım yine keyif veriyor. Mücadele, topa atlayan oyuncular, iyi hücumlar, Udoh, Datome. Udoh maçı 12 sayı, 10 ribaund, 7 blok, 2 asist ile tamamladı. Gerçekten en büyük keyif aldığımız anların hepsinde Udoh vardı. Adam büyük karakter. Takım genel olarak baya iyi. Söyleyecek şey yok.
Melih çok iyi şutör olmadı mı ya? Herkes üçlük atabilir ama bazıları üçlük atarken daha büyük keyif verir. Daha estetik atar. Melih de onlardan oldu. 3/5 ile 9 sayı buldu.
Tribünler yine maçın içinde. Alt kat özellikle sürekli maçı yaşıyor. Tezahurat yine zaman zaman yapıldı.
Aziz Yıldırım ve malum olay. İlk yarının sonlarıydı, Aziz Yıldırım'ın oturduğu tribünün hemen üstünde bir yer tartışması çıktı. Tabii hemen gözler oraya kaydı. Tartışma biraz uzadı, itiş kakış yaşandı. Daha sonra Aziz Yıldırım önce tartışan 3 kişiden 2 kişiyi yanına kadar çağırdı. Yanında sanırım Yasemin Merçil vardı, onu kaldırdı, buraya oturun dedi. Adamlar oturuyordu yine karar değiştirdi, adamları tünele yolladı. sonrası ne oldu bilmiyorum. Daha sonra ise herkes maça devam ederken kalktı gitti yukarda tartışan diğer adama. Adama eliyle ''Gel koridora'' dedi. Tek başına direkt çıktı gitti koridora. Arkasından adam da gitti. Ne konuştular ne yaptılar bilmiyorum. Ama kulüp başkanının salonda bu tarz bir hareket yapması açıkcası hoşuma gitmedi değil. ''Ne karışıyorsun sen?'' diyemeyeceğim bir mesele. Sonuçta orada yaşanan kavga keyif almaya gelen herkesin canını sıkıyor, maçtan kopartıyor. Böyle bir şeye müsade etmemesi bence güzel. Aziz Yıldırım'ın kendine has davranışları maçın dikkat çeken anlarından oldu.
Obradovic, Vesely, Udoh ve Datome'ye tüm salon tezahurat yaptı. Yalnız Obradovic'in en son tezahurat yapılırken ayağa kalkıp ısrarla eliyle benchi göstermesi, onları alkışlayın demesi de çok büyük hareket be.
Final Four yolunda emin adımlarla yürüyüş sürüyor.
Bu arada maç sonrası İzmit'e ister biletinizi önceden alarak Yenisahra'dan 23:10 gibi gelen otobüse binerek, ya da Yenisahra'dan Kartal'a metro ile gidip oradan 24:00'de kalkan hat 200 belediye otobüsüne binerek ulaşabilirsiniz.
Salona gideceğim ilk maç Galatasaray olabilir. Ona gidemezsek Kızılyıldız maçı yine oradayız.
Obradovic gibi bir efsaneyi, böyle taş gibi takımı imkanlarınız varsa kaçırmayın. Salonda izlemeye çalışın. Bir kaç sene sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder