21 Haziran 2011 Salı

Şampiyonluk Günlüğü # 3


Şampiyon olarak eve gittik, şampiyon takımın taraftarları olarak konuştuk, şampiyon takımı konuştuk, şampiyonluk görüntülerini izledik ve şampiyon olarak uyuduk ... Sabah kutlamalar ve takımı karşılamak için tekrardan erkenden uyanacaktık. Şampiyonluk kutlamaları için biletlerin sabah 10'da satışa çıkacağını akşam öğrenmiştik. Saatlerimizi kurduk ve sabah uyandık.

Şampiyon şansı yanımızdaydı. Tam o sırada Fb Tv izliyorduk. Şampiyonluk biletlerinin Bağdat Caddesi'nde Fenerium tırında da satılacağını öğrendik. Tır bize yürüyerek 10 dk mesafedeydi. Akşam bir arkadaşım sayesinde öyle güzel konumu olan bir evde kaldık. Düştük yola ve tırın oraya vardık. Önümüzde sadece 7-8 kişi vardı. 1 kişi 3 bilet alabilecekti ve biletler sadece 5 Tl'den satışa çıkacaktı. Şanslıydık. Çok kolay şekilde biletlerimizi aldık. Zaten insanların akşam ne kadar yorgun olduğunu düşünürsek uyanmamaları pek de anormal değil.

Ve biletlerimizi almanın verdiği mutluluk ile tekrardan eve döndük. Biraz tv, yemek falan derken tv'den takımın tesislerden ayrıldığını görüyorduk. Hemen Cadde'ye gittik. İlkleri yaşamaya devam ediyordum. İlk kez bir şampiyonluk geçidine gidecektim. İnsanlar yavaş yavaş Cadde'ye akın ediyordu. Biz ise tam merkezinde değil de Cadde'nin girişinde duracaktık. Saatler geçmiyor, dedikodular bitmiyor, takım bekleniyordu. Ve nihayet takımı gördük. Gördükten 1.5 saat sonra falan bizim olduğumuz yere geldi. Burada da şansımız devam ediyordu. Futbolcular ile yakından görüşüyorduk. Stoch, Alex, Cristian, Semih ve diğerleri ... Hepsi mutluydu. Gökhan, Emre, Mehmet Topuz arka planda sakin duruyordu. Alkol içenler, tezahurat yapanlar, forma imzalayanlar, Fenerbahçe taraftarları ise pek bir şey yapmıyor, sadece oyuncuları izliyordu. Çoğu kişinin anlamayacağı bir mutluluk yaşıyordu. Güvenlikler hadi çekilin artık demese 1-2 gün sadece futbolcuları izlerdik herhalde. Bu arada ortamın iyice kötüye gittiği anlar '' Amigoluk '' görevini de aldım. Tek tek bütün futbolculara tezahurat yaptırdım. Zaten herkes yapmaya niyetliydi ancak bir kişinin çıkıp başlatması lazımdı. Lugano'ya, Emre'ye, Semih'e, Alex'e ... tezahuratları yaptık. Bu arada otobüsün değişeceği için bizim olduğumuz yerde baya bir süre kaldılar. Daha sonra futbolcuların - Emre önderliğinde - başlattığı '' Dilimde şarkıların gündüz gece ... '' tezahuratını karşılıklı söyledik. Coşku tavan yapmıştı. Bütün sezon bu takımın peşinde koşan, maçlarını izleyen, ağlayan, gülen, kızan, bağıran insanların hepsi takımı alkışlıyordu. Bu arada 1 adet meşalede yaktım. Sonuçta bütün sezon Kadıköy'de veya deplasmanlarda '' Bu dünyayı yakarız senin için, şampiyonluk gelince '' tezahuratını yaptık. Hakkını da verelim.

Takımın bu tempoyla stada gidemeyeceği anlaşıldığı için güvenlikler arttırıldı ve takım biraz daha hızlı şekilde stada doğru devam etti. Bu arada biz alt yollardan seri şekilde stada gitmenin peşindeydik. Ancak Cadde'nin sonuna doğru geldiğimizde takım bizi geçti ve stada bizden daha önce ulaştı.

Türk Telekom tribünü'ne girmeye çalışsak da inanılmaz bir yoğunluk vardı. Bileti olan-olmayan herkes kapılara yüklenince aşırı bir yoğunluk yaşandı. 15 dk ezilme tehlikesi geçirsek de içeriye girebildik. 

Stadın içine girdiğimizde stadın tamamen dolu olduğunu gördük. Kendimize güzel bir yer bulup törenlere başladık. Futbolcular tek tek anons edilecekti. Beyaz ve Acun çıktı. Anons işini beceremediler. Futbolcular tek tek anons edilirken kimse hangi futbolcu denildiğini anlayamadı. Keşke anons işini de Stat Dj'i yapsaydı. Cristian anons edilince 3 meşale, Emre anons edilince 10 meşale, Alex anons edilince 50 meşale yandı. Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım hakettikleri alkışı aldılar. Ve artık bütün sezon mücadele verdiğimiz kupayı kaldırma zamanıydı. Federasyonun başkanının elinden Alex'e verilen kupa havaya yükseliyor ve '' We Are The Champions ... '' şarkısı başlıyordu. Hepimiz çılgında takımı alkışlıyorduk. Sezon bizim için harika bitiyordu.

Işık şovları, havai fişek şovları gayet güzeldi. Kulüp gerçekten bu törenlere iyi hazırlanmış.

Sonuç olarak şampiyonluk maçını izleme, takımı karşılama ve statta yapılan törenler ile beraber müthiş 2 gün geçirdik ve tekrar İzmit'in yolunu tuttuk. Futbol sezonunu güzel kapattık. İnşallah seneye aynı olayları yaşarız.

Hiç yorum yok: