26 Nisan 2010 Pazartesi

Maç Günlüğüm # 38


- Öyle bir sevgi ki tarif edilmez Fenerli olmayan kimse bilemez seni bizden başka kimse sevemez Fenerim herşeyim...



- Kasımpaşaspor - Fenerbahçe maçı için yine yollara düşüyorduk. Saat 10:30'da İzmit'ten hareket ile İstanbul'a doğru yola çıktık. Yolların boş olmasından dolayı rahat bir şekilde 12:00 gibi stadın yanında olduk.

- Stadın yanında aslında daha erken olduk ama bir türlü tam yerini bulamadık. Stadın konumu enteresan yerde.

- 10 Kocaeli Gfb üyesi olarak stadın yanında maç saatini bekliyorduk.

- Tabiki de Kasmpaşa'ya gidipte İstiklal Caddesini gezmemek olmazdı. İstiklal Caddesi'nde biraz gezdikten sonra ne zamandır gitmek istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım Only A Game sergisi'ni de gezme fırsatı yakaladım. 2.5 Tl'ye müthiş bir sergi gezmenin mutluluğunu yaşadık. Detayları başka bir postta yazacağım.

- İstiklal Caddesi , Sergi derken stadın yanına döndük tekrardan. Ayrıca şunu söylemeden de geçemeyeceğim. İstiklal Caddesi'nde kaç çeşit insan var ? Bazı tipler var gerçekten ilginç.

- Stadın yanında artık içeri girmeye hazırlanırken Kanal D'ye röportaj yaptım. Maç skoru olarak 2-0 söyledim ama 1-0 bitti :)

- Tribünlere girerken pek zorluk çektik diyemem. Sıra vardı ama yine de çok aşırı bir sıra yoktu. Ankara gibi asla değildi.

- Tribünlere girince stadı inceledik. Kasımpaşa stadı iyi diye nitelendirilebilirdi.  Zemin'de kötü değildi. Etrafta ki evler ise tam komedi. Bedava bütün maçları izliyorlar.

- Kasımpaşaspor kendi sahasında deplasman yaşadı. 5 bin Fenerli. 2 bin Kasımpaşalı.

- Maçı iyi bir oyunla 1-0 kazandık.

- Tribünlere gelicek olursak ; Öncelikle herkeste forma olması, ürün olması müthiş bir olaydı. Yine de tiyatroya gider gibi maça gelen birçok insan vardı. Neden forma giymezler anlam veremiyorum. Tezahurat bakımından ise maç öncesi iyi bir tribünün olacağı belliydi. Tezahuratlar ile beraber futbolcuların çıkmasını bekliyorduk. Saat 14:15 civarı futbolcularda sahaya çıkınca tribünlerin coşkusu arttı. Tek tek bütün takımı tribünlere çağırdık. Selçuk ve Mehmet ise '' Kaldırsın kaldırsın parmak kaldırsın Beşiktaş'a koyanlar parmak kaldırsın '' tezahuratına kayıtsız kalmadı ve parmaklarını havaya kaldırdı. Mücadele'ye omuzomuza ile başladık. '' Ne Beşiktaş ne Cimbom ne de Trabzon bu sene sensin şampiyon '' , '' Coştursana bizi bu tribünlerde... '' , Fener gol gol gol şampiyonluk geliyor '' , '' Bu dünyayı yakarız senin için şampiyonluk gelince... '', '' Tribünlerde , hep dillerde ... '' , '' Fenerbahçe sen çok yaşa ... '' , '' Bitmez tükenmez aşkımız... '' vb tezahuratlar ile stadı inletiyorduk. Golün gecikmesi tribünlerin coşkusunu azaltsada geçen hafta olduğu gibi bu haftada desibel bakımından tavan yapan tezahurat '' Fener gol gol gol Şampiyonluk geliyor ! '' tezahuratı oldu. Golden sonra ise Pınarbaşı, sağa sola tezahuratları ile coşku artmıştı. Tribün benden 10 üzerinden 8 aldı.

- Mücadele sonrası fazla beklemeden stattan çıktık.

- Stadı terketmeden şunu söyleyim :) Sıcak baya bir yordu bizi. Güneş direk tepemizdeydi.

- Mücadele sonrası 18:10 gibi arabaya bindik ve istikamet Kadıköydü. Galatasaray - Bursaspor maçını Kadıköy'de seyredecektik.

- Kadıköy'e giderken Ali Sami Yen'in dibinden geçmemiz ilginç bir detaydı. Hepimizde formalar, atkılar Sami Yen'den geçtik. Biri bir görse formayı ölebilirdik :)

- Saat 19:10 gibi Kadıköy'de olduk ve bir cafe&bar 'a oturduk. Alkollerimizi alarak maçı seyrediyorduk. Müthiş maç olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

- Saat 21:00'da maçın bitmesi ile beraber İzmit'e doğru yola çıktık. Ayrıca şunu söyleyim Kadıköy'e bir kez daha hayran kaldık. Gerek mekanlar olsun, gerek kalabalık olsun süper. İzmit'te hiçbirşey yok o bakımdan.

- Saat 22:15'te İzmit'te evdeydim.

- Dönüş yolunda arabayla yaptığımız sağa sola ve tezahuratlar görülmeye değerdi :) Allah korudu diyebilirim :)

- Yine bir maçtan yine zaferle ve mutlu bir şekilde dönüyorduk.


- Haftaya Cumartesi Eskişehirspor maçı izlenimlerim ile beraber görüşmek üzere.



- Herkese hayatta başarılar.

Hiç yorum yok: