5 Aralık 2018 Çarşamba

Fenerbahçe 2 Kasımpaşa 2


Fenerbahçe'nin Kasımpaşa ile oynayacağı maça giderken cebimde biletim yoktu ancak yola çıkarken bir arkadaşımın Fenerium Üst C Blok kombinesini aktarması ile bir kez daha maçı statta izleme şansı yakalayacaktım.

Kasımpaşa kağıt üstünde çok zor maç. Lig ikincisi, çok iyi oyuncuları var, çok iyi golcüsü var ve başında buraları oynamayı bilen efsane hoca Mustafa Denizli. Fenerbahçe ise tam tersi. Camia olarak kimse bu maçı kazanacağına inanmıyor. Oyuncular formsuz, bireysel hatalar fazla, maçları koparamıyoruz, iyi bir golcümüz yok. Sadece iyi bir golcü ile bu ligde çok üst sıralara oynamak mümkün.

Maç beklediğimiz gibi başladı. Kasımpaşa sahayı çok iyi parselliyor, istediklerini yapıyor ve bizlere asla alan bırakmıyordu. Yine de Mehmet Ekici ve Valbuena gibi oyuncularla pozisyona da girdik. Önce verilen penaltı, Harun'un kurtarışı, VAR'a giden pozisyonlar. Ardından Trezegeut'nin şahane ortasına penaltıyı kaçıran Diagne skoru 0-1'e getiriyordu. Tribünde net görebiliyoruz evet Kasımpaşa daha iyi takım ancak sahada daha çok mücadele eden bir Fenerbahçe var. Önce 44.dakika Valbuena Neustadter'in ağzına bıraktı topu, ardından bir dakika sonra Özgür Çek talihsiz bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderdi ve ilk yarıyı 2-1 önde kapattık. 2.yarının 9, maçın 54.dakikası ise Diagne kendisinin ve takımının ikinci golünü attı. O dakikadan sonra Kasımpaşa her an 3'ü bulacakmış gibi oynadı. 65.dakika Mehmet Ekici ve Valbuena'nın da çıkmasıyla beraber maç bizim için sona erdi. 2-2 iyi sonuç böyle bitsin demeye başladık.

Mehmet Ekici, Valbeuna, Barış takımın en iyileriydi. Ancak burada kötülerden bahsetmek lazım. Mesela Hasan Ali Kaldırım son haftalarda iyice düştü, eskiden sürekli ileri gider, mücadele ederdi ancak şu an pek bir şey yapmıyor. Sanki umursamıyor gibi top oynuyor. Slimani gerçekten iyi ki kiralık dedirten oyun oynuyor. Sezon başında tüm taraftarlar dahil ben de burada övdüm, çok iyi iş yapacak dedim ama büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. Net pozisyonları gole çeviremiyor. Ve evet artık iyice diyorum. Takımda süre almasının hiç kimseye faydası yok. Elif son haftalarda çok büyük düşüşte, zaman zaman iyi işler yapsa da bunu genele yayamıyor. Mehmet Topal kötü, Roman kötü, Harun her maç penaltı kurtarıyor ancak yan toplar sıkıntı. Isla kötü.

Fenerbahçe 14 hafta sonunda, 14 gol attı, 14 puan topladı. İnsanlar farkında değil. Hatta şey diyenler var ''Fenerbahçe düşer mi abi ya?''. Asla katılmıyorum. Fenerbahçe düşer beyler. 5 hafta sonunda dipte değiliz. İlk yarı bitiyor, tek haneli sıralara çıkamadık. Takım buraları oynamayı bilmiyor, 1 puan yeterli demiyor, taraftar baskısından isteklerini rahat şekilde yapamıyor, anadolu deplasmanları çok zor olacak. Küme düşme ihtimallerini konuşmak için acaba daha ne gerekiyor?

Fenerbahçe tribünleri zaman zaman çok iyiydi, özellikle ilk yarı sonunda tüm stat tarafından söylenen ''Çocuklar inanın...'' tezahuratı son zamanların en iyi anlarından biriydi. Okul Açık ile Maraton Üst köşe neden farklı tezahuratlar söylüyor bunu anlamıyorum. İki tarafın aynı tezahuratı söylemesi çok mu zor? Ayrıca Fenerbahçe'nin çok daha güzel besteleri varken neden hep aynı besteler arasında gidip geliyoruz. Mesela Fenerbahçe'ye gol lazımken neden uzun besteler söyleyip gol ile ilgili besteleri söylemiyoruz. Fenerbahçe tribünleri iyi ancak çok daha iyi boyuta geçmesini biz engelliyoruz. Bir kez daha yazıyorum. Sefa abinin liderliğini arıyor tribünler.

Yıllar sonra Fenerium Üst tribününe girdim. Giriş-çıkış çok daha rahat. Girerken neredeyse aramıyorlar. Okul Açık'a girerken polisler çok daha sıkı ararken burada neden böyle bilmiyorum. Sanırım Okul Açık'a girenlerle buraya girenleri farklı görüyorlar. Okul Açık'a girerken cep telefonunun sarj aletini soran polisler varken burada cebimde görmesine rağmen hiçbir şey sormuyorlar. Çifte standart var. Okul Açık'a giren taraftarın daha bir olay çıkarma ihtimali olduğunu düşünüyorlar. Maçı izlemek daha rahat ancak çizgi tarafını net şekilde göremiyoruz. Mesela herkes otururak maç izlemeye çalışsa önümüzdeki çizgide ne olup bittiğini görmek için ayağa kalkmak lazım. Stat yapılırken nasıl yapılmış anlamıyorum. Tezahurat sadece karşılıklı yapma isteği gelirse ya da komple stat havaya girerse yapılıyor.

Isıtıcılar büyük lüks. Cidden acayip etkisi var. Rüzgar olmayan maçlarda terletiyor.

Yok yere çıkan kavgalar, tartışmalar.

2018 yılında Fenerbahçe stadında izleyebileceğimiz tek maç kaldı. 17 Aralık 2018 Pazartesi Erzurumspor maçı son maç.

Hiç yorum yok: