26 Şubat 2013 Salı

Maç Günlüğüm # 97


































Fenerbahçe maç günleri diye bir gerçek var. Fenerbahçe'nin maçından günler önce başlıyor, ne yaparız, nerede takılırız, kiminle gideriz, kaçta gideriz, stada kaçta gireriz, maça giderken hangi formayı giyeriz, hangi atkıyı takarız gibi onlarca soru tüm hafta aklımızda.

Planlar yapılıyor, sorular cevabını buluyor. Yola düşüyoruz. Her maç Kocaeli'den Alper abi + arada sırada gelen arkadaşlarımız ile beraber yollara düşüyoruz. Giderken kafada maçı oynama, maç ne olur muhabbetlerini geçtim, sezonu gözden geçiriyoruz. '' Haftaya Beşiktaş, seyircisiz, ondan sonra Bursa, güzel maç olur, deplasman tarafı olur, sonra Antalya, uçak biletleri kaça, stat nerede, yok ya gitmeyelim, onlar biletleri çok pahalı yapıyorlar, bizim Ankara deplasmanı yok mu ya? Var Nisan ayında, tamam araba tutarız, biz bize gideriz buradan, maç öncesi Anıtkabir'i gezeriz, Ankara sokaklarında dolaşır, bir şeyler içer, stada gireriz... '' .

Kadıköy'e varınca heyecan ilk kez maça gidiyor gibi, hâlâ o heyecanımı koruyorum. Bu güzel bir şey. Hâlâ yanımdan geçen arabada Fenerbahçe marşı varsa dönüp bakıyorum, karşıdan gelen formalı gencin yüzüne bakarak gülümsüyorum, atkısı olanların ne atkısı olduğunu çözmeye çalışıyorum... Galiba manyağız..

Kadıköy adeta 33.hafta maçı, Fenerbahçe'nin iyi sonuçları herkese yansımış, etrafta davullar, zurnalar, hava şahane, herkes dışarıda, formalı, atkılı insanlar, tezahuratlar, adeta Kadıköy tam anlamıyla şampiyonluk maçına çıkıyor gibi.

Maç öncesi fotoğrafta çektiğim gibi gayet güzel bir yerde Fenerbahçe'yi ağırlıkta hayatımızı masaya yatırıyoruz. Keyifle biralarımızı yudumlarken, ağaçların arasından gözüken stada karşı şişelerimizi havaya kaldırıyoruz.
,
İzmir'den gelen arkadaşım İsmail, İzmit'ten Yücel, Alper abi, İstanbul'dan arkadaşım Mesut ve bir blog efsanesi ve twitter fenomeni Varol Döken ile beraber keyifli anlar yaşıyoruz.

Kafalar hafif iyi gibi, içmeyi abartıyoruz, bu sezon ilk kez. Sonra Yoğurtçu Parkı'ndan yola çıkıyoruz, Nazlı'nın Yeri'ne gidene kadar - mesafeyi herkes biliyor - 5 kişilik ekip aynı tezahuratı söylüyoruz. Ağır tempo, tezahuratın sözlerinin anlamını kavrayarak gayet gür sesle... '' Layyyy layyyy lalayyyyy, layyyy layyyy lalayyy, laylalalaylaylaylaylaylaylaylaylalalaylaylaylalay, Fenerbahçe sen çok yaşa, canım feda olsun sana, hiçbir şeye değişilmez, senin sevgin bu dünyada... '' o mesafeyi katediyoruz, yolda bize eşlik edenler, alkışlayanlar, yüzümüze bakanlar, biz çok eğleniyoruz. Fenerbahçe diye bağırmaktan zevk alıyoruz.

Nazlı'nınYeri'ne gidince orada muhabbete devam, yanımıza yeni arkadaşlarımız katılıyor, tezahuratlar, makaralar ile devam... Ve artık stada gitme vakti...

Maç öncesi kombineleri değiştiriyorum, arkadaşlar ile aynı tribünde olmak lazım. Uzun aradan sonra Migros'dayız.

Tribüne rahat şekilde giriyoruz, girerken en ufak bir sıkışıklık yok, son aylarda girişler çok rahat olmaya başladı. Önlem alınca her şey kolay. 

Deplasman tribünü tarafında yerimizi alıyoruz ve maç başlıyor...

Omuz omuza yaparken ne olduğunu anlamadığımız şekilde Kasımpaşa penaltı kazanıyor. Şaşırıyoruz, ne oldu falan derken top ağlara gidiyor zaten. Maça resmen 0-1 başlıyoruz. Bu andan itibaren saldıran bir Fenerbahçe...

İlk yarı böyle bitiyor, 2.yarı başlıyor, tribünler kenetleniyor, önce Webo'nun golü geliyor, baskı artıyor, tribünler sahaya çöküyor ve son dakikada penaltı kazanıyoruz, Emre topu başına geçerken, tribündeki ben yere çöküp arkaya bakıyorum, o heyecana kalbim dayanmaz, arkadaşlarımın yüzüne bakarken birden mutluluk ifadesi geliyor, goooolll diye çıldırıyorum. Tribünler çıldırıyor, 2-1 öndeyiz, şampiyonluk maçı. Santos, Guiza, Alex geliyor akıllara... son dakikada Sow'un golü skoru belirliyor ve 3 golle beraber 3 puanı alıyoruz.

Maç sonrası takım tribünleri selamlıyor, omuz omuza ile adeta şampiyonluk yürüyüşüne başlıyoruz.

Bundan sonra her şey çok daha heyecanlı olacak. Bizler de en azından Kadıköy'de bu heyecanı yaşayacağız.


Maç öncesi, maçın gelişi, sonrası ile beraber müthiş bir maç gününü daha geride bırakıyoruz. 

Son cümle Fenerbahçeli insanlar da, Fenerbahçe de çok güzel, gelsenize...

2 yorum:

varol döken dedi ki...

500 takipçiyle fenomen mi olunur, gerilla blog yorumcusunu tercih ederim:) şahane gün, güzel yazı, benimki de cuma gelir...

ygtylmz dedi ki...

Büyük bir merakla bekliyoruz...