29 Temmuz 2015 Çarşamba

Fenerbahçe 0 Shakhtar Donetsk 0



Hareketli ve hepimizi mutlu eden bir transfer sezonunun ardından çok önemli bir rakip ve çok önemli bir maçla sezonu açtık. Her zamandan daha çok güvendiğimiz takım, her sezondan daha çok inanan bir camia, her sezondan daha çok kişinin maçlara geleceği bir sezona merhaba dedik.

Fenerbahçe futbol takımının ilk maçı öncesi yine saatler öncesinden başlayan ritüeller yine aynen devam etti. Yine erkenden yollara düştük, yollarda çubuklu formalı şöförler, taraftarlar, otobüsler. Giderken otobüste başlayan maç muhabbetleri. Otobüs şöförünün bile ''Yener miyiz?'' diye sorusu ''Alacağız'' cevaplarımız. Üzerimizde formayla gören herkesin daha farklı bakması, maç sohbetine girmesi. Rakip takım taraftarlarının bile ''İyi takım oldunuz.'' yorumları eşliğinde İstanbul'a yolculuk.

Kadıköy'e iner inmez maç havasını sonuna kadar hissetme. Aşırı sıcak ile beraber insanlar erkenden işlerini güçlerini ayarlamış, sezonun ilk maçına doğru Kadıköy ve çevresinde toplanmaya başlıyordu.

Yoğurtçu Parkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin anlamsız hataları nedeniyle bu maç bizi ağırlayamadı. Kadıköy ve özellikle park çevresinde oluşan yoğun kötü koku nefes almayı bile güçleştiriyordu. Biz de bu maçlık istikameti Kalamış Parkı'na çevirdik.

Teknelerin gölgesinde, marinanın dibinde sevdiğimiz insanlarla beraber hem içip, hem muhabbet edip maç saatini bekliyorduk. Kalamış Parkı Fenerbahçelileri ağırlıyor, Fenerbahçelileri iyice maça ısıtıyordu. Ekip hiç olmadığı kadar kalabalık, hiç olmadığı kadar kombineliydi. Hiç kombine almayan insanlar ya da uzun yıllar ara veren insanlar bile passolig'e rağmen kombine almıştı.

Nazlı'nın Yeri, Kalamış, civardaki mekanlar tıklım tıklım doluyken ilk maç nedeniyle erken girelim dedik ve saat 20:00 gibi stadın yolunu tuttuk.

Bu kadar kombineli taraftarlara rağmen girişlerde en ufak bir sıkıntı çekmedik. Rahat rahat stada girdik, G bloktaki yerimizi aldık. 

Stat ; Stat ilk maç olmasına rağmen beklediğimden daha doluydu. 35 bin üzeri kombine sattık satmasına ama yaz aylarında olmamız nedeniyle insanlar şehir dışında olur, stat dolmaz diyordum. Yanıldım. Stat doluydu. Oldukça iyi bir atmosfer vardı.

Tribün ; Genç Fenerbahçeliler, 1907 Unifeb, KFY ile beraber Okul Açık tam anlamıyla iyiydi. Zaman zaman tüm stadın katıldığı tezahuratlar da oldu, zaman zaman sadece bizim yaptığımız tezahuratlar da. Fenerbahçe tribünleri bu sene ilk maçtan sınıfı geçti ve sezonun devamı için çok olumlu sinyaller verdi. Tribünlerde pankart eksikliği dikkat çekti. Sadece 2 bayrak açıldı, herhangi bir koreografi organizasyonu olmadı. Bu turu geçersek play-off maçında koreografi yapılır.

Maç ; Açıkcası sezonun ilk maçı olması nedeniyle daha kötü bir Fenerbahçe bekliyordum. Takım benim beklentimi karşıladı. Belki 0-0 berabere kaldık, rövanş için avantaj elde edemedik ama ilk maç bu kadar transfer varken, daha uyum açısından tam anlamıyla taşlar yerine oturmamışken bu oyun hiç de fena değil. Özellikle baktığımız zaman hazırlık maçlarında oldukça kötü olan ve ''Bu adama boşuna para vermişiz'' denilen Josef takımın en iyilerindedi. Kesicilik anlamında her şeyi iyi yapan Josef zaman zaman topu da iyi dağıttı. Ofans anlamında da biraz daha kıpırdarsa çok etkili oyuncu olur. Diego çok istekli, çok iyi, ne eskisi kadar pas hatası yapıyor, ne eskisi kadar top kaptırıyor ne de eskisi kadar silik oynuyor. Koşuyor, yere atlıyor, pas atıyor, şut çekiyor. Formanın hakkını veriyor. Volkan Demirel neden iyi olduğunu bir kez daha kanıtladı, zayıfladı, maçlara konsantre oluyor ve ''Kale benim, kimseye vermem.'' diyor. Hasan Ali piyangodan çıktı ilk 11 oynadı. Gökhan sakat, Şener cezalı olunca mecbur oynadı. Elinden geleni yapmaya çalıştı, zaman zaman top kaptırdı, zaman zaman olması gereken yere de gidemedi. Yine de eleştirmem çünkü dediğim gibi piyangodan çıktı. Çabasını takdir ediyorum. Kjaer hava topları iyi, Bruno Alves ağır, Kjaer iyi oyun kuruyor, Bruno Alves çok hata yapıyor. Bu ikili sıkıntı çıkarabilir sezon boyunca. Yine de uyum sorunu olduğu da bir gerçek. Caner daha iyi olmalıydı. Sow pek top alamadı, gelen fırsatları değerlendiremedi. Fernandao takımın en iyilerinden. İndirdiği, sakladığı, topu tuttuğu pozisyonları sayamadım. Ayrıca bir iki pozisyonu dönüşü, hızı inanılmazdı. Gol de atabilirdi biraz şanslı olsa, asist de yapabilirdi diğer oyuncular biraz doğru hamle yapabilse. Mehmet Topal hep iyi. Nani zaman zaman iyiydi, kalitesini her geçen gün daha da arttıracak. Fernandao kafayı vursa maçın adamlarından olabilirdi. Ayrıca hiç çalışmadığı Hasan Ali ile oynadığını da es geçmeyelim. Gökhan veya Şener ile çok daha iyi olacak. Van Persie girer girmez tribünler çıldırdı, girdikten 30 saniye sonra kornerde gol tepkisi çıktı stattan. Her top değdiğinde kalitesini gösterdi. Biraz şanslı olsa golünü atar ilk maçtan tapılır seviyeye gelirdi. Stoch girdi hiçbir şey yapmadı, Meireles de girdikten sonra pek etkili olamadı.

Vitor Pereira'ya maç boyunca zaman zaman baktım, çok heyecanlı, oyunun içinde, sürekli direktif veriyor. Gol atsaydık önce sevinir sonra ona bakmaya çalışırdım. Acayip sevinçler yapabilir.

Uzun yıllardır maça gidiyorum ya ilk kez gördüm ya da dikkat etmiyordum. Fenerbahçe yedek oyuncularını ısınmaya gönderdiğinde oyuncular yardımcı antrenör eşliğinde çalıştı. Bir an olsun öyle dalıp sahaya maçı izleyemedi. Gayet sağlıklı şekilde antrenör tarafından maça ısındılar.

Vitor Pereira hocam maç sonrası tribünleri tek tek alkışlattı oyunculara. Güzel hareket. Futbolun o taraftarlar için yapıldığını unutmamak lazım.

Sonuç olarak Fenerbahçe sezonun ilk resmi maçında tam uyumlu olmayan takımla, son dakika yaşanan bir kilit oyuncu değişikliğine rağmen elinden geleni yapmış, sezonun kalanı için hepimize olumlu sinyaller vermiştir.

Çarşamba günü rövanşta alınacak her türlü skora rağmen bu takım destek görmelidir. Eğer o destek gelirse bu takımı çok iyi yerlerde görmemiz hiç de imkansız değil.


Hiç yorum yok: