8 Temmuz 2015 Çarşamba

Taraftarlık Geleneğim ; Topuk Yaylası Ziyareti


8 Temmuz 2012, 20 Temmuz 2014 ve 5 Temmuz 2015. Topuk Yaylası yapıldığından beri bir şekilde zaman ayırıp oraya gidip oyuncuları görüp tezahurat yapıyor mutlu oluyorum.

Taraftarlık çok güzel şey diye sürekli bahsediyorum. Gerçekten keyifli. Bir de benim gibi aktif içindeysen daha da keyifli. Bir taraftar İzmitten kalkıp Topuk Yaylası'na gidiyorsa biraz delidir ama iyi taraftardır. 

Her sene olduğu gibi bir minibüs Fenerbahçeli İzmitten Pazar günü - tek izin günlerimiz - saat 08:00'de yola çıkarak Düzce'ye hareket ettik. Hepimizin Fenerbahçe aşkı zirve durumda. Oraya gidip 5 dakika'da olsa futbolcuları görmek, onlara tezahurat yapmak bizi mutlu etmek için bir sebep. Bir de üstüne üstlük geçen sezon aynı ekiple gitmiş, futbolcuları bile görmeden gelmiş, yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuş, donmuştuk. Ama hiçbir şey yıldıramıyor. Az önce söyledim. Bunun adı delilik.

Bu sene biraz daha planlı gidiyorduk, hedefimiz 10:30 antrenmanına yetişmek futbolcuları özellikle de yeni transferleri görmek. Hedeflerimize ulaştık. Antrenmana yetiştik, hocamı ve futbolcuları 3-4 metreden görebildik. Futbolculara tek tek tezahurat yaptık, alkışladık, meşaleleri yaktık, ''Fenerbahçe sen çok yaşa...'' tezahuratı girdik ve ardından büyük bir gurur, büyük bir mutluluk ve huzur ile beraber İzmit'e döndük.

Tesisler ;  4 sene oldu yapılalı 3 sene gittim. Her sene daha düzenli, her sene daha iyi oluyor. Yolu artık iyice bitti, gayet düzgün. Yeni saha yapıldı, tribün yapıldı. Rahat şekilde antrenmanı takip edebiliyorsun. Yemek yemek için de bir çok alternatif mevcut. Otopark sorunu falan da yok. Onun da düzeni sağlanmış durumda.

Sis ; Tesisin en büyük dezavantajı. Antrenman öncesi sahayı göremiyorduk, sonra sis kalktı, antrenman başladı. tam keyifle takip ediyorduk daha sonra tekrardan sis çöktü ve sahada görüş 2 metreye düştü. Ne oyuncuları görebiliyorduk ne başka bir şey. Yine de ilk 1 saat gayet izledik antrenmanı.

Hocam Vitor Pereira ; Gelir gelmez açıklamaları ile kendisine büyük bir sevgi ve saygı duymaya başladım. Özellikle tesislerde onu takip ettim. Antrenman öncesi sahaya tek başına çıktı. Antrenman ekipmanlarını sahaya tek tek adımlayarak, ölçerek kendisi yerleştirdi. Biraz takıntısı var sanırım. Kimseden yardım almadı. Antrenman başladıktan sonra sürekli uyarılar, sürekli oyunu durdurmalar, hatalarını ya da doğru yapılan şeyleri oyunculara söylemeler. İnanılmaz bir hırs. Hocam'a karşı çok büyük bir beklenti içindeyim. İnşallah yanıltmayacak.

Futbolcular ; Öyle futbolcuları analiz edecek kadar takip edemedik ama özellikle çift kale maçta - maç denemez tam olarak - Sow, Stoch ve Volkan parlayan isimlerdi. Sow'un bir çok golü vardı. Sanırım en çok gol atan isim oldu. Stoch dar alanda oynanmasına rağmen ters çalımlarla rakiplerini geçiyor ve inanılmaz şutlar atıyordu. Ya gol oluyor ya da Volkan 90'dan çıkarıyordu. Krasic ise en kötü oyuncu olarak dikkat çekti.

Kjaer net karizma beyler. Fernandao da gerçekten dev. 

Sonuç olarak yine bir taraftarlık geleneğimi yerine getirdim ve sezonu son 4 yılın 3'ünde olduğu gibi Topuk Yaylası'nda açtım. Fenerbahçe için bir şeyler yapınca çok mutlu oluyorum. Umarım bu isteğim ölene kadar devam eder.

Hiç yorum yok: