23 Aralık 2021 Perşembe

Fatih Karagümrük 1 Fenerbahçe 1 / Hayal Kurulan Fenerbahçe

 


Uzun bir aranın ardından blogda bir şeyler yazıyorum. Hayatımda bir çok değişken, sıkıntı, üzüntü, mutsuzluk, belirsizlik varken doğal olarak buradan da uzaklaştım. Belki yavaş yavaş hayata dönerim ve o sırada buraya da bir şeyler yazarım. Karagümrük maçıyla başlayalım.

Öncelikle benim hayalini kurduğum Fenerbahçe sadece saha içi sonuçlarından ibaret değil. Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe maç öncesi sosyal medya hesaplarından -her ne kadar sevmesem de- Fenerbahçe için sahada her zaman elinden geleni yapmaya çalışan kulüp efsanelerinden Volkan Demirel'in fotoğrafını koyup bu yolculuğunda başarı dileyebilirdi. Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe maç sonunda Volkan Demirel'in fotoğrafını da siteye koyardı. Sadece Zeki Murat Göle'nin koyulan fotoğrafında arkada gözüken bir Volkan Demirel görüyoruz.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe bu kadar kısa sürede bu kadar farklı hocayla çalışmak zorunda kalmaz, hoca gönderildikten sonra ya da iş o raddeye gelene kadar yerine alınacak hocayı bulur ve hiçbir şey olmamış gibi ilk maça da yeni hocayla çıkar. Aman yıpranmasın, aman sezon içinde gerek yok, aman bekleyelim gibi düşüncelere girmez bir an önce yeni hocayı getirir ve tam anlamıyla destek verilerek Fenerbahçe için mücadele etmeye başlatılır.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe rakip uzunca bir süreyi 9 kişi oynamasına rağmen bana tv karşısında ya da statta ''bu takım gol atamaz'' hissiyatını verdirmez. İzlediğim her saniye ''Gol geliyor abi, her an atabiliriz'' düşüncesine sokar. Sağdan sola, soldan sağa paslar, aynı ortalar, aynı taktik, aynı oyuncular, benzer formasyon ile mücadele etmek zorunda kalmaz.

Benim hayalini kurduğum Fenerbahçe isimler üzerine kurulmaz. O isimler oyundan çıkamıyor diye uzun süre takım adeta eksik bırakılmaz. Yorulan, sahada bir şey yapamayan oyuncu adı ne olursa olsun oyundan çıkartılır ve yerine daha çok isteyen oyuncu sokulur.

Benim ya da bizim hayalini kurduğumuz Fenerbahçe bu değil! Bizim hayalini kurduğumuz Fenerbahçe yıllardır Westworld dizisi gibi bir döngü içerisinde bırakılmaz. Sezona başla, taraftar desteği al, kötü sonuçlar gelince taraftardan destek iste, taraftar yine destek versin, sonra işler yine kötü gitsin, taraftara gider yap, dış güçleri suçla, sonra hocayı gönder, yeni hoca getir, yine destek iste, 1-2 iyi sonuç al, derbi galibiyeti al, yine dolu tribünlere oyna, yine kötü sonuçlar al, sezonu bitir, gelecek sezondan hayal sat. 

Fenerbahçe her sezon şampiyon olmak zorunda değil. Zaten böyle bir şeyi isteyen de yok. Ama Fenerbahçe doğru yönetilmek zorunda. Fenerbahçe taraftarları ne kupalar yüzünden, ne şampiyonluk yüzünden kopmuyor. Artık insanlar heyacanını kaybetmek üzere, iyice takımdan uzaklaşmak üzere. Özellikle yeni nesili kaybedeceğiz. Ailesi yüzünden Fenerbahçeli olanlar dışında kimse bizi tutmak istemeyecek, kimse keyifle maça gitmeyecek, bizim çocukken, gençken yaşadığımız heyecanı yaşamayacak.

Fenerbahçe başkanı Ali Koç ve yönetim kurulu yıllardır tekrarlanan aynı başarısız hamleler ve aynı sonuçlardan dolayı bir an önce kongre kararı almalı ve bu havayı değiştirmeli. Fenerbahçenin büyüklüğü başka bir büyüklüktür elbette ancak sportif anlamda, saha içi anlamında büyüklüğü kaybettik. Değiştirmek zor değil. Geç olmadan hamleleri yapalım.

Hiç yorum yok: