Yıllar önce ''Kombinen olduğu halde, işin olmadığı halde, boş boş evde oturmana rağmen Kadıköy'e maça gitmeyeceksin'' deseler, inanmaz ''Öyle şey olmaz.'' der ve konuyu kapatırdım. Ancak o günleri yaşıyorum. İçimden maça gitmek gelmiyor. Fenerbahçeliliğim düştü galiba. Bunun bir çok nedeni var. Ama başa dönelim. Keşke zamanında kombine alırken dik dursaydım. ''Aziz Yıldırım varken kombine almıyorum, passolig varsa kombine almıyorum-gerçi biz passolig yok diye kombine alabildik-'' gibi net ifadelerle kendi çapımda bir protesto yapsaydım. Dik durabilmek belki de beni daha çok mutlu ederdi. Gerçi Fenerbahçe herhalde asla dik duramadığımız konulardan birisi.
Sezon başı Topuk Yaylası'na bile giden ben, Kadıköy'de oynanan maçlara gitmiyorum. Ersun Yanal'ın kovulduğu gün kombine yeniledim, sevdiğim arkadaşlarım stada alınmıyorken, kombineleri iptal edilirken stada girdim.
Sezon başı Topuk Yaylası'na bile giden ben, Kadıköy'de oynanan maçlara gitmiyorum. Ersun Yanal'ın kovulduğu gün kombine yeniledim, sevdiğim arkadaşlarım stada alınmıyorken, kombineleri iptal edilirken stada girdim.
Boş tribünler, sevdiğimiz insanların uzaklaştırılması, bitirilen Yoğurtçu Parkı ortamı, passolig, Aziz Yıldırım gibi etkenlerden dolayı 10.maçta 6.kez stada gitmemeyi tercih ettim. Şunu da ayrıca belirteyim, maça gitmememin takımın oynadığı futbolla en ufak bir alakası yok. Biz Fenerbahçe'nin ne hallerinde bile o stada zevkle gitmiş kişileriz. Bunu da herkes biliyor. Tabii burada bunları ''Büyük Fenerbahçeliyim'' ayakları yapmıyorum, ne düşünüyorsam yazıyorum.
Fenerbahçe Mersin İdman Yurdu maçını da evde takip ettim. Takım sezon başından beri en iyi oyunlarından birini oynadı. Mehmet Topal'ın golüyle kazandık. Gol hazırlanış bakımından Fenerbahçe'nin attığı en güzel gollerden birisidir. Mehmet Topal gibi takımda en sevdiğim oyunculardan birisinin gol atması ve onun golüyle kazanmamız da ekstra güzel detay olarak karşımıza çıktı.
Maçtan kısa kısa bir şeylerden bahsedersek ; Alper bu takımın vazgeçilmezi olmalıdır. Topla ilerlemelerine hasta oluyoruz. Egemen Türkiye'nin en iyi stoperlerinden, Mehmet Topal Türkiye'nin en iyi ortasaha oyuncularından birisidir. Aksini iddia eden daha detaylı izlesin ya da kimlerin o futbolculardan daha iyi olduğunu söylesin. Sow son zamanların en iyi, en istekli topunu oynadı. Biraz daha şanslı ya da akıllı olsa geceyi 1'den fazla golle kapatırdı. Penaltıyı Diego'ya attırmayı doğru bulmadım. Maç sonrası da Lig Tv'den farklı görüntüleri izleyince daha net gördük Diego gidip Emre'den rica ediyor, Emre de kabul ediyor ve penaltıyı Diego'ya bırakıyor. Bu dakikadan sonra Sow'a tek kelime bile düşmez. Bunu da ekstra söyleyelim. Diego penaltıyı atsaydı da bunları yazacak mıydım emin değilim ama Fenerbahçe'nin 1-0 önde olduğu tüm maçlarda penaltılarını gerçek penaltıcıları atmalıdır. Skor 2-0 olsa moral kazanması için kesinlikle Diego atmalı derdim ama bu durumda diyemiyorum. Ayrıca Ankaraspor-Kezman-Alex olayını unutan yoktur sanırım. Yapılan bir anlık hata şampiyonluğun gitmesine sebep olmuştu.
Maç fazlasıyla lider olduk, haftaya yine evimizde İstanbul Başakşehirspor ile oynuyoruz. Gerçi Kadıköy Aziz Yıldırım, pahalı bilet fiyatları, tribünlerle yaşanan sorunlar, passolig gibi sebeplerden dolayı artık evimiz mi tartışılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder