30 Ocak 2014 Perşembe

Maç Günlüğüm # 118


Doğduğun günden beri, gönül verdik biz sana, adınla tarihinle, efsanesin sen Kanarya... Tıklayın, efsane bestedir.

Uzun bir aranın ardından tekrardan Kadıköy, normalde maç günlükleri yazmayacağım demiştim ama Varol abi ve bir kaç kişi yazmaya devam et dediği için yazacağım. Belki de kendim de yazmak istiyorum.

Fenerbahçe şampionluğa gidiyor, Fenerbahçe taraftarları şampiyonluğu yaşamak istiyor. Fenerbahçe rakibinin 8 puan önünde haftaya başlıyor, devre arası Galatasaray'ın bizi yakalayacağını düşünenler olsa da ciddi bir puan avantajımız olduğu gerçeğini unutmuyor, haftasonu Galatasaray Gaziantepspor maçında kötü futbolla 1 puan alınca artık Fenerbahçeli taraftarlar olarak hepimiz biraz daha rahatladık. Bunu şampiyon olduk diye algılamayın. Sadece fark 5, Arena deplasmanı var, geliyoruz gibi cümlelerden sonra ilk maçta fark biraz daha açılınca doğal olarak rahatladık.

Pazartesi günü olması nedeniyle maça yeteri kadar konsantre olduğumuz söylenemez, herkes işinde gücünde. Yine de park her zaman olduğu gibi bizim için yine erken saatlerde başlamıştı. Soğuk hava, takım lider, dostlar, Mayıs ayında muhtemel gelecek şampiyonluk... Bu gibi nedenlerden sonra mutlu olmamamız için hiçbir sebep yoktu.

Yine Fenerbahçe'yi, Fenerbahçe Ülker'i kurtardık, yine muhabbetimizi yaptık.

Stadyuma girdiğimizde Fenerbahçe'yi özlediğimizin farkına vardık. İnsan bu hissi yaşayacağı her yerde mutlu olur. İnsan hep bu hisleri yaşamak ister. Bazılarına göre çok anlamsız gelse de bizim için Fenerbahçe hayat biçimidir. Hayatımızın arasında Fenerbahçe'yi değil, Fenerbahçe'nin arasında hayatımızı yaşıyoruz.

Mücadele bizim için yine vasattı. Takım ne bizim istediğimiz futbolu oynadı, ne de hayal ettiğimiz skoru aldı. Uzun uzun teknik, taktik yazanlar var, açın onları okuyun.

Egemen ve Alves gibi savunmanın iki oyuncusunun golleri ile kazanmak enteresan. 

Fark 10. Sağa, sola bakmadan.

Hafta boyunca Fenerbahçe yönetiminin protesto yapmayın açıklamaları, taraftar gruplarının açıklamaları, twitter'da insanları yönlendirmeler derken herkes başarılı oldu. Belki de Fenerbahçe'nin son zamanlardaki en sakin tribünüydü. 34.dk bile çok sönük geçti.

Futbolcuların maç sonunda orta yuvarlıkta toplanıp tezahurat yapması bir şeylerin habercisi mi? Göreceğiz.

Maç öncesiyle, skoruyla yine güzel bir gündü. 

Cumartesi günü Eskişehirspor deplasmanındayız. Sezonun en kritik maçlarından. Galibiyet aldığımız takdirde işler biraz daha güzelleşecek. Deplasman tribünü biletlerimiz cebimizde, Fenerbahçe'yi Eskişehirspor deplasmanında yalnız bırakmıyoruz. Aylar sonra deplasmana gidiyorum. Hayırlısı ile gidip 3 puanı alıp dönmek en büyük beklentimiz, olmazsa ne farkeder, şampiyonluk inancımız azalmadan sürecek.


1 yorum:

varol döken dedi ki...

ceza gelmeden sakin tribün yazmışsın bir de. vay arkadaş biz bu tff'yi nerelere şikayet edelim!