26 Mart 2013 Salı

2020 Olimpiyat Adaylığı Röportajı / Burak Eren


Msn üzerinden röportajlara devam ediyorum,  yine sportifcumleler blogundan Burak Eren ile 2020 Olimpiyat adaylığımız hakkında konuştuk, biz keyif aldık, siz de alırsınız umarım.

Öncelikle 2020 Olimpiyat adaylığının zamanı gelmiş miydi? Ne düşünüyorsun ilk olarak?

Türkiye'nin en iyi yaptığı işlerden biri zaten aday olmak. Hemen hemen her şampiyonanın, organizasyonun adayıyız. 2004 Atina için de adaydık, 2008 Pekin için de ama ilk defa bu kadar güçlüyüz. Zamanı geldi Olimpiyatları düzenlemenin, bunu hak ettiğimizi düşünüyorum.

Tokyo, Madrid ve İstanbul. Adaylık konusunda kim şanslı?

Takip ettiğim kadarıyla tüm otoriteler Madrid'e pek şans vermiyor. Tokyo ve İstanbul ön planda. Tokyo ve İstanbul finale çıkacak ve Madrid'e gelen oyları alanlar kazanacak gibi görünüyor. Lobisi güçlü olan kazanır.

Bizim lobimiz olduğuna inanıyor musun?

İnanmak istiyorum.

2004 Atina adaylık öncesinde Roma ile kapıştı, hatta bir çok kesime göre Roma ağır favoriydi, şimdi de aynı şekilde Tokyo ağır favori, tarih tekerrür eder ve bir kez daha az şans verilen ülke ev sahipliğini alır mı?

Londra 2012'i alırken, eleme turlarından hiç birinci çıkmadı ama final turunda kazanan o oldu. Bu iş lobi işi, lobiyi sağlam tutarsan kazanırsın.

Tokyo 1964'de olimpiyatlara ev sahipliği yaptı ve şimdi bir kez daha aday. Ve bunun yanında en favori ülke, bunu tüm herkes söylüyor, ayrıca bahis şirketleri tarafından en favori şehir Tokyo gösteriliyor. 

Olimpiyatları daha önce düzenlemiş olmak aslında bir avantaj değil. İlk defa düzenleyecek olmak daha büyük bir avantaj ama Japonların neler yapabileceği biliniyor, kültür ve teknoloji anlamında çok farklı bir noktadalar. Tokyo çok önemli bir şehir. İstanbul'un ise ulaşım gibi büyük bir derdi var ve tek derdi de bu değil. Bu açıdan sıkıntı var.

İstanbul sence doğru seçim mi? Bir de iyi bir başvuru süreci geçiriyor muyuz? Yeteri kadar destek alıyor muyuz?

İstanbul, Türkiye'nin vitrini ve ne olursa olsun öncelik olarak tutuluyor. Ama bana sorsalar, bu tip bir organizasyon adına İzmir'i ön plana çıkarırdım. Yeteri kadar destek alıyoruz bence, iyi bir adaylık süreci geçirdiğimizi düşünüyorum. Devlet kanalında bu tip organizasyonları düzenlemek adına büyük bir çaba var, Olimpiyatı da olmazsa olmaz olarak görüyorlar. Tabii detayları bilemiyoruz, ne oluyor ne bitiyor haberimiz yok.

İnsanların olimpiyat oyunlarına bakışını nasıl değerlendiriyorsun? Bugün bir çok kişiden ''gerek yok olimpiyatlara, boşuna kalabalık olacak, trafik olacak '' gibi serzenişler duydum.

Boş bir serzeniş. Olimpiyat oyunlarının bir ülkeye katacağı değerleri sadece sporla da belirtemeyiz. Olimpiyat bir kültürdür ve bu kültüre de ülkenin ihtiyacı vardır. Ayrıca Olimpiyat oyunlarının katacağı spor ruhunun da ülke geleceği açısından önemi çok büyük. Anın tadını çıkarmak, bunu yaşamak lazım.

Ülkenin en önemli kuruluşları olimpiyatlara destek veriyor, Koç holding, Turkcell, Thy, Digitürk, Doğuş oto ve daha bir çok büyük firma sponsor oldu. Bu kadar büyük şirketlerin destek vermesi önemli olsa gerek.

Elbette. Herkesin bu konuda birlik olması çok önemli. Olimpiyatları her koşulda istiyoruz ve ülke genelinde de yaratılan sinerji mükemmel.

Resmi sloganımız ''Bridge together = birlikte köprüler kuralım '' nasıl?

Çok eleştirildi bu slogan, nedeni de sloganın İngilizce karşılığı yok ve böyle bir kelime çıktı ortaya. İlginç bir durum, umarım üyeler espirili bir şekilde karşılar.

Şöyle bir eleştiri var, Türkiye spor ülkesi değil, olimpiyat oyunları ile ne işimiz var, hem zaten spor müsabakalarına olan ilgiye bakın, statlar, salonlar derbiler hariç bomboş. Son olimpiyat oyuncuları performansımız da iyi değildi. 

Türkiye bence de spor ülkesi değil ama spor ülkesi olmak adına da Olimpiyat oyunlarına ihtiyacımız var. Olimpiyatın ülke sporuna katacağı ruh var, geçmişte de bunun örneklerini çok gördük. Çin nasıl spor ülkesi oldu hatırlamak lazım.

Bence Çin yıllardır spor ülkesi, belki kalabalık nüfus yüzünden böyle ama kabul etmek lazım başarılılar, 1996 olimpiyatları 50 madalya ile 4 , 2000 olimpiyatları 58 madalya ile 3, 2004 olimpiyatları 63 madalya ile 2, 2008 olimpiyatları 100 madalya ile 1 ve 2012 olimpiyatları 88 madalya ile 2.sıradaydı. Yani yıllardır gelen bir spor ülkesi durumu var, Ve evet 2008 de düzenledikleri olimpiyat ile beraber bu daha da arttı. Bizim de neden olmasın?

1988'den sonra bu çıkışları geldi. Nufüs güçleri zaten malum, doğru da bir yapılanmaya gittiler ve giderek güçlendiler. 2008 Pekin için de çok büyük yatırımlar geldi ve zirveye oturdular. 1992 Barcelona oyunlarını düşün, olimpiyatlardan sonra geldikleri noktayı, şehircilik anlamında çağ atladılar, inanılmaz bir seviyeye geldiler.

Gelelim önceki senelere, Türkiye hep aday oluyordu ancak verilen vaatler tutulmuyor, olimpiyat adaylığı sonrası rafa kaldırılıyordu, yani spora olan bakış böyleydi, kazanamayınca yine aynı şey olmasın? Bu seni korkutmuyor mu? Gerçekten ülkenin olimpiyat düzenlemek istediğine tam anlamıyla inanıyor musun?

İnanıyorum, Olimpiyatlar olmazsa olmaz çünkü. Ama 2020'yi kazanamazsak aynı hevesle 2024'e aday olur muyuz, sanmıyorum. Euro 2016'yı kazanamadık, aynı hevesi Euro 2020 adına göstermedik. Gerçi Olimpiyatla aynı anda düzenleyemezsiniz, birini seçin çıkışı da oldu ama aynı arzuyu göremedim. Euro 2016 için verilen vaatler tutuyor ama, stadyumlar inşa ediliyor. Birçok spor tesisi kazandırılıyor ülkeye. Samsun'dan biliyorum, yeni salon bitmek üzere, stadyum yapılacak, olimpik yüzme havuzu, diğer ilçelere spor salonları derken spora alakamız büyük. Takdir edilesi bir durum.

Olimpiyatlar alınırsa ülkede neler değişir?

Spor kültürü kazanır ülke. İstanbul şehircilik anlamında çok önemli adımlar atar.

7 Eylül 2013 karar açıklanacak, son olarak söyleyeceğin bir şey var mı?

Heyecanla sonucu bekliyoruz.

Keyifli muhabbet için teşekkürler, seninle her konuda konuşmaya devam edelim...

1 yorum:

varol döken dedi ki...

sunumun vasat olduğuna dair söylentiler dolaşıyor. sunumlarımız ne yazık ki çok zayıf. bu tür tarihi organizasyonlara elçilik edebilecek bir ünlü yüzümüz değerimiz yok. en çok bundan kaybediyoruz. olanları da zaten ülke içinde eleştiri oklarıyla bitiriyoruz. logomuz kötü, slogan zayıf (where the continents meet'e göre hele çok zayıf), lobiden çok yüze ihtiyacımız var sanki. yine de şansımız var ama tokyo'ya karşı değil:( eskiden ben de almayalım yapamayız diyenlerdendim ama alalım yaparız. açılış ve kapanışı nuri bilge ceylan çekmesin yeter:)