26 Ekim 2018 Cuma

Anderlecht 2 Fenerbahçe 2


Öncelikle bu bir maç yazısı değildir. Sadece maçın hissettirdiği düşünceleri yazıya dökme olayıdır. Fenerbahçe deplasmanda Anderlecht ile 2-2 berabere kaldı. Kısa kısa yazalım.

Maça yine 3'lü savunma ile çıktık. Hoca bir süredir bunu deniyor ve açıkcası denediği maçlarda yapılanlara bakacak olursa bu tuttu diyebiliriz. Sırf gol atamadık, kazanamadık diye bir oyun planını dibe batırmak bana doğru gelmiyor, aynı şekilde sırf kazanıyor diye de bir oyun planını abartmamak lazım.

Fenerbahçe kadrosu mücadele olarak elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Sahada herkesin mücadele ettiğine inanıyorum. Ancak mücadele etmek her zaman sonuç getirmiyor. Özellikle ilk yarı Hasan Ali, Isla, Frey, Elif gibi oyuncuların biraz daha iyi topu kullansa atacağı paslarla golü atmak çok kolaydı. Ancak burada devreye yetenek giriyor ve pozisyonlar kötü sonuçlanıyor. Yani maçı ön yargıları olmadan izleyince bunu net şekilde görüyorsun. Kaleciyle karşı karşıya kaçan 2 net top ve son pasların kullanılmadığı bir çok pozisyon sadece 45 dakika sonunda karşımızdaydı.

2.yarı başında yenen gol ve 2-0 geriye düşen bir Fenerbahçe. Ancak oradan ayağa kalkıp da skoru 2-2'ye getirmeyi başardık ve hatta Elif Elmas'ın çaprazdan bulduğu pozisyon gol olsa 2-3'e getirmek mümkün olacaktı. Bu geri dönüşü sağlamak bile önemliydi.

Özellikle fotoğrafta duran isimlere baktığımız zaman normal şartlarda Fenerbahçe forması giyemeyecek oyuncuların mevcut kulüp durumundan bu formayı giydiğini görüyoruz. Herkes de bunu görüyordur.

Frey beğenilmiyor, tarihin en kötü forveti deniliyor ama insanların ciddi şekilde abarttığını düşünüyorum. Bugün maçı 1 gol, 1 asistle tamamlamasa da Frey'i yıldız ya da çöp diye değerlendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bekleyelim, görelim.

Frey oyunda kalırken neden Slimani çıktı? Çünkü Slimani'nin maç boyunca top almak için harcadığı efordan dolayı yorulduğunu, bir önceki maç sakatlığından dolayı oynamadığını unutmayalım. O yüzden de çıkması son derece normal. Zaten karşılaşmanın son dakikalarında Frey'in ısrarla prese devam etmesi, top kazanması, oyunu dağıtması da bunu kanıtlayan bir şey oldu. Ayrıca bugüne kadar çok beğendiğim Slimani'nin bu akşam kötü oynadığını da söyleyeyim.

Benzia da çıktı çünkü o da sakattı. İnsanlar nasıl Benzia çıkar diyor ama bunu unutuyor. Zaten maçın sıcaklığıyla yapılan yorumların biraz düşünüldüğünde değiştiğini net şekilde görüyorum. Sakatlıktan çıkan Benzia'nın oyundan çıkmış olması abartılacak bir şey değil.

Jailson da Aurelio benzetmeleri yapılan oyuncumuz. Henüz karar veremedik ne oynadığını ama onu da değerlendirmek erken. Yine de elinden gelen mücadeleyi sergilediğine inanıyorum.

Maç sonunda Barış'ın oynamaması ile ilgili Cocu'nun açıklamalarını okuduk. Barış formayı almak istiyorsa hakkında söylenen -iddialar var- hataları yapmayı bırakacak ve sadece futbola konsantre olacak. Zaten Fenerbahçe'de de, milli takımda da ilk 11'e giremeyen bir Barış'tan bahsediyoruz. Yani mesele Cocu falan değil.

Alper Potuk Fenerbahçe formasını haketmeyen 1 numaralı isim. Cocu'ya katılmadığım konulardan birisi. Alper Potuk bu takımda 1 dakika oynamayı haketmiyor. Bu akşam oyuna girdikten sonra yapamadığı pozisyonlarla bunu net şekilde gördük. Umarım uzun bir süre Alper Potuk görmeyiz.

Cocu gitsin deniliyor, ben demiyorum. Çünkü Fenerbahçe'nin gelecek herhangi bir hoca ile bundan daha iyi olacağına inanmıyorum. Fenerbahçe kadrosuna baktığımız zaman ilk 11'de oynamaması gereken çok fazla isim var. Bu isimleri herhangi bir hocaya da versen fazlasını alamazsın. Çünkü mücadele, şans gibi faktörler bir yere kadar. İşin içinde bir yerde yetenek giriyor ve o da takımda yer alan futbolcuların çoğunda yok.

Skertel'e bir şey olmasın. Takımın gerçekten en vazgeçilmez oyuncusu olabilir.

Fenerbahçe taraftarları yine süperdi ancak yine söyleyeyim beste seçimi konusunda neden bilmiyorum ama bir besteye takılıp gittiğimizi düşünüyorum. Skor 2-1 olmuşken ''kederli günler... '' söylemek bana doğru gelmiyor. Belki bir ara tribünle ilgili bir yazı da yazarım.

Gruptan çıkma şansımız devam ediyor. Evimizde 2 maçımız var. 2 galibiyet kesin olarak çıkartır ve hatta 1 galibiyet, 1 beraberlik bile bize yetebilir. Uefa'da gruplardan çıktıktan sonra yakalanan hava ile beraber nerelere gidilebildiğini biliyoruz. O yüzden gruptan çıkmak önemli.

Pazar günü 20:30'da Kadıköy'de Ankaragücü ile oynuyoruz.

Son olarak 3'lü savunma oynayan, mücadele eden, her maç çok sayıda pozisyon bulan bir Fenerbahçe'nin taraftarıyla beraber daha iyiye gideceğine inanıyorum. Umarım Pazar günü iyi bir taraftar desteği ile galibiyeti alır, Galatasaray deplasmanına gideriz.

Fenerbahçe'nin geçiş sezonu olduğunu ve isimlere bakmadan sonuna kadar Fenerbahçe demeye devam edeceğimi de belirteyim.

Hiç yorum yok: