11 Nisan 2018 Çarşamba

La Casa De Papel


Pazartesi sabah başladım, Çarşamba sabah bitirdim. Neredeyse tüm Türkiye konuşurken hakkında yazılanlar bile ilgimi çekmiyordu. Tokyo falan diyordu millet ancak bilgim yoktu. Spoiler falan da yemedim. Tv'de zaman zaman haberlerini gördüm, mekan falan açılmış bu isimle.

Pazartesi sabah artık izleyeyim diye başladım ve Çarşamba gününe kadar ekstra hiçbir şey yapamadım. Diziye adeta bağlandım. İlk bölümden son bölüme kadar büyük bir heyecanla gidiyor. Bazı anlar gerildim, bir kaç sahne mantıksız buldum, özellikle 2 tane Çav Bella sanhesi var ki aşık oldum. Tokyo ile Nairobi'nin tekila içip dans ettikleri bölüm, profesör imzası ile yapılan klas planlar, vay be dedirten zekice hareketler, Profesör ile Raquel...

Keşke ölseydi dediğim kişiler vardı...

İspanyolca güzel dil. Dinlemesi keyifli.

Tokyo.

Dizi bitti ama açıkcası merak ettiğim çok şey kaldı. Yine de bununla ilgili yazmayayım, spoiler olmasın.

Berlin, Rio, Denver, Helsinki, Oslo, Moskova, Nairobi ve Tokyo isimli 8 kişinin Profesör önderliğinde İspanyol Kraliyet Darphanesi'ni hedef alan soygun girişimini anlatan bu diziyi şu ana kadar izlememiş çok kişi yoktur ama varsa da hemen başlasın. Pişman olmazsınız.

Ne diyoruz... Bella Ciao


Hiç yorum yok: