Gecenin bu saati oturmuş Türkiye gruptan çıkar mı çıkamaz mı hesapları yaptığıma göre benim içimde hâlâ milli takıma karşı bitmeyen bir sevgi var.
Milli takımın Euro 2016'da olmasını çok istiyorum. Yazın yaşayacağımız heyecan, arkadaşlarla buluşup maçları izlemek, 2008'de olduğu gibi kendimizden geçmek, keyif almak, mutlu olmak. Yakaladığımız müthiş oyuncu jenerasyonunun bir büyük turnuva daha oynamasını istemek. Gökhan, Arda, Caner, Mehmet, Gökhan Töre, Burak Yılmaz, Volkan, Selçuk İnan, Hakan, Mehmet Ekici, Olcay, Alper, Umut gibi oyuncuların bir büyük turnuva oynaması başta kendileri daha sonra ülke futbolu ve tabii takımları adına çok önemli. Belki de bu sayede kariyerleri açısından çok başka bir noktaya gelecekler.
Ancak işler ne onların istediği gibi ne de bizim istediğimiz gibi gitmiyor. Milli takıma karşı zaten sürekli azalan ilgi yaşanan futbol dışı olaylardan dolayı daha da azalıyor. İnsanlar artık iyice milli takımlardan soğudu. En son hangi milli gole ayağa kalkarak sevindiniz sorusunun cevabını hatırlayan var mı? İnsanlar milli takıma neden bu kadar soğudu bunun da oturup incelenmesi lazım. Gerçi Fatih Terim yüzünden Fenerbahçeliler, Volkan'ın forma giymesinden dolayı Galatasaraylılar belki de şimdi Emre'nin milli takımda olmasından dolayı Beşiktaşlılar desteklemiyorlar. Ya da hiç alakasız başka sebepler. Hatta desteği geçtim rakip takımların gollerine sevinen ciddi bir kitle var. Tabii o kitlenin işine geldiği zaman nasıl milli duygulardan ve milliyetçilikten bahsettiğini de söylemeden geçmeyeyim.
Gelelim mevcut duruma. Berbat başladık. 3-0'lık İzlanda mağlubiyeti. Kimsenin beklemediği bir yenilgi. Daha sonra evimizde yine beklemediğimiz bir Çek Cumhuriyeti yenilgisi. İki rakibimize karşı alınan 2 yenilgi. Gerçekten olacak şey değil. Daha sonra yine beklemediğimiz ve çok kötü oynadığımız Letonya deplasmanı. 1-1 döndüğümüz Letonya deplasmanı sonrası zaten grupta iyice alt sıralarda kaldık. Kasım ayında son maçta ise Kazakistan karşısında kazanıp biraz olsun geleceğe umutla bakmaya başladık.
Şimdi bu akşam Hollanda ile oynuyoruz. Bana göre kaybedeceğiz. Ancak gruptan çıkabilecek miyiz bunu diğer maçlar gösterecek. Tabii ben yazmadan önce söyleyeyim. Gruptan çıkamayacağız.
Tüm rakipleri yendiğimizi düşünüp sadece 1 maça yenilgi veriyorum ama yine de kurtarmıyor. 4.oluyoruz.
Yaptığım tahminlere göre şöyle bir şey bekliyorum. Hatta bana göre Türkiye'ye ekstra galibiyet bile verdim diyebilirim. Türkiye 6 maçta 5 galibiyet alamaz.
Öncelikle illah beraberlik çıkar ama beraberlik vermedim. Öyle düşündüğüm maçları ev sahibi lehine ya da güçlü lehine 3 yaptım. Gözüktüğü gibi Türkiye'nin kalan 6 maçında 5 galibiyet alacağını söylediğim halde bile puanımız sadece 19 oluyor. Çek Cumhuriyeti 6 maçta 3 galibiyet alsa bile 21 oluyor ve bizi geçiyor. Zaten evinde oynayacağı Letonya ve Kazakistan maçlarına direkt 6 dersek 4 maçta da 1 galibiyet alırsa Çek Cumhuriyeti bizim üstümüzde bitirmeyi garantiliyor. Ayrıca zaten Çek Cumhuriyeti-Türkiye maçında bile Türkiye kazanır dedim. O da çok ama çok zor. Gelelim İzlanda'ya. Onların da bizimle oynayacağı maça 0 dedim. Yine de 2 kazakistan ve bir Letonya maçları kazanmaları zor değil. Yine de bir ihtimal 3 galibiyet alırlarsa ve biz de onları yenersek belki de onları geçme şansımız doğabilir. Ancak bunun ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Ve Hollanda'ya geldik. Artık hata yapacaklarını düşünmüyorum. Grubu lider bitirirlerse şaşırmam. Bunu oynadıkları futbola göre değil, tarihlerine bakarak söylüyorum. Gerçi bu akşam kazanırlarsa devamında o moralle Letonya deplasman galibiyeti ve İzlanda galibiyeti derken 3 maç sonra grupta liderlik hesapları yapmaya başlarlar. Hollanda'nın da bizimle oynayacağı maça 0 yazdım.
Türkiye İzlanda, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda'yı 1 maçta yenecek. Ama yine de gruptan çıkması mümkün gözükmüyor. Artık Kazakistan ve Letonya'nın rakipler karşısında sürpriz yapmaları gerekiyor. Yoksa böylesine bir jenerasyon ve bizler bir turnuvayı daha evimizde başka bir ülkeyi destekleyerek izlemek zorunda kalacağız.
Averaj hesabı yok.
Yine de her şeye rağmen Türkiye bitti demeden bitmez. En azından ülkenin belli bir futbol sistemi ve futbol düşüncesi olmasa da bunu söyleyebiliriz. Fatih Terim de böyle anları daha çok sever. Hollanda maçı yenilgisinin de hiçbir şey farkettirmeyeceğini söyleyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder