Her şey günler öncesinden başlamıştı, bir gün Yoğurtçu Parkı'nda maç öncesi konuşurken ''Bu ekip deplase mi olsak bir yerlere?'' cümlesi ve peşinden belirlenen hedef ; Eskişehir.
Günler öncesinden başladı dedik, whatsapp grubu kuruldu, her gün konuştuk, Bilet konusu dışında endişemiz yoktu, biletler satılacak mı, klasik olarak Fenerbahçe yönetimi mi alacak, biletix.com'dan mı satılacak, site mi kitlenecek, bilet bulabilecek miyiz? Ve maça 3 gün kala biletlerin biletix.com üzerinden satılacağını öğrendik, hızlı bir operasyon sonrası internet üzerinden 17 tane bilet aldık. Artık yolculuk için her şey hazırdı.
Eskişehirspor maçından alınacak 3 puanın şampiyonluk yolunda çok ama çok önemli olduğunu biliyorduk, belki kaybedilecek 3 puan çok da etki etmeyecekti ama alınacak 3 puan sadece puan olarak değil, psikolojik açıdan da önemli olacaktı.
Cumartesi sabahı 07:30'dan İstanbul'dan hareket eden ekibe Kocaeli'den katıldım. Yolculuk benim için orada başladı. Klasik tezahuratlarla, makaralarla geçen şahane bir yolculuk. Sürekli tezahurat, sürekli mutluluk.
Eskişehir'e gelmeden verilen mola ve yenilen keyifli yemek. İçilen rakılar, yenilen etler, Giren hesaplar. Acar-han restoran, gitmeyin.
Eskişehir'e ilk kez gidiyordum, yanımızda daha önceden gidenler de olduğundan bir şekilde kendimizi direkt şehir merkezinde bulduk. Bir minibüs Fenerli, Eskişehir merkezi. en ufak bir olay olmadan stada vardık. Erkenden geldiğimiz için de Kadıköy'den daha rahat şekilde deplasman tribününe girdik. Polislerin hakkını verelim, ayakkabılarımızı çıkarıp bizi arasalar da yüzlerinin gülmesi, ''iyi seyirler'' demesi gibi detaylar dikkat çekti.
Ediz Bahtiyaroğlu Kapısı'ndan girdiğimiz, Sinan Alağaç misafir tribünü. Eskişehirspor yönetimi güzel hareket yapmış.
Tribün güzel, tek sıkıntı kolonlar.
Eskişehirspor stadı ; Böylesine potansiyeli yüksek bir kente asla yakışmayan bir stat, sadece 2 tribün olması, kale arkalarında tribün olmaması cidden enteresan. Stat acilen değişmeli.
Eskişehir tribünleri ; Eskişehirspor tribünleri için beklentimi çok yüksek tutmuşum, benim için vasat kaldılar. Bursa'da da deplasman tribününe girmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim, Bursa Eskişehir'den 3-4 kat daha iyi tribün yapıyor. Bando ile tribün olmaz, bando tribünün merkezinde olmaz, bando diğer tribünde, insanları coşturmak için olmalı. Tabii Eskişehirspor tribünlerini tam anlamıyla değerlendirmek için de içlerinde olup bir Anadolu maçını izlemek lazım. Derbi stresi, gelen kitle derken tribün performansı tam olarak değerlendirilmeyebilir.
Fenerbahçe tribünleri ; Özellikle ilk yarı sensiz hayat, kurulan ittifakları tezahuratları ile beraber tribün zirve yaptı. Hatta şöyle diyeyim, 35.dk başladığımız ''kurulan ittifakları, bozalım oyunlarını...'' tezahuratı bu sezonun en iyi tribün anıydı. Tribünde en çok zevki bu sezon o an aldım. Tabii tam o tezahurat anında golü atmamız bonus oldu. O an tribünden çıkan ses cidden çok acayipti, Eskişehir o an sustu bizi dinledi. 2.yarı takımın da etkisiz futbolu eklenince tribün her geçen dakika oyundan düştü ve vasat bir performans sergiledi.
Tribün en coşkulu anı yaşıyor, tezahurat zirvede, o an atılan gol ve sonrası hiç bozmadan devam edilen tezahurat. Hayatta en mutlu olduğum anlardan.
Genç Fenerbahçeliler ve Anadolu Gfb, iki kavgalı grup, ilk kez böylesini yaşadım. Kadıköy'de farklı tribünlerde olduğundan tam olarak anlayamıyoruz ama cidden büyük bir gerginlik var. Bir taraf ''Sefa reis'' tezahuratları yaparken, bir taraf ''İbrahim abi'' tezahuratları yapıyor, bir tarafın bestesine bir taraf katılmıyor. Allah korusun ama bir maçta biri ufak bir kıvılcım yaksa tribün karışır, ciddi olaylar yaşanır. Bu sorunun bir an önce çözülmesi lazım. Fenerbahçe için birilerinin harekete geçmesi lazım.
Devre arası Anadolu Gfb, Sol Açık, Genç Fenerbahçeliler, münferitler olmak üzere tüm tribün ''Ali İsmail Korkmaz'' tezahuratı yaptı. En keyifli anlardan biriydi. Sonrasında girilen hükümet aleyhine tezahuratlara Eskişehirspor tribünleri de eşlik etti, alkışladı.
Sahada oynanan kötü futbol, kazanabilirdik de, ilk yarı kaçırdığımız pozisyonlar cidden çok acayipti.
Şampiyonluk yolunda önemli bir virajı 3 puanla dönmek önemli olabilirdi ama olmadı. Zaten Eskişehirspor süper lige çıktığından beri orada sadece 1 kere kazandık. Yani bir şeyleri çok fazla da abartmamak lazım. Olur böyle maçlar.
Maç sonunda yaklaşık yarım saat tribünde bekletildik ve sonra otobüslere bindirilerek polis eşliğinde şehri terkettik.
Şevket Çoruh, nam-ı diğer Mesut komiser. Çok büyük Fenerbahçeli, çok büyük adam. Deplasman yapıyor, ötesi yok.
Eskişehirspor dj'i yatacak yerin yok.
İstanbul'dan, Ankara'dan sevdiğimiz herkes tribünlerdeydi, çok sağlam bir kitle vardı. İyi ekip gelmişti.
Dönüş yolunda bir süre yapılan maç sohbeti, sonrasında verilen mola, içilen çorbalar, yenilen köfteler ve sonra yorgun düşen bedenler. Kocaeli otobanında saat 08:30 gibi başlayan yolculuk saat 01:30'da yine aynı noktada sona erdi.
Deplase olmanın tadı çok başka, keşke bunu devamlı yaşasak-yaşayabilsek.
Son cümle ; Beraber Eskişehir'e gittiğimiz ekiple Van'a deplase olurum. Çok güzel insanlar be.
2 yorum:
kurulan ittifakları, bozalım oyunlarını, yenelim şu sivası kanarya, kaldıralım kupaları
O iş bitti ya yenildik.
Yorum Gönder