16 Aralık 2013 Pazartesi

Efsane Beste


Sisli bir gece yarısında,
ıssız bir sokak ortasında,
kırık bir lambanın altında,
dalmışım sevdalara.
Neler geçti kalbimden bilsen,
yaşlar damladı gözlerimden,
anladım ki ölene kadar,
Fenerbahçe düşmeyecek dilimden.

Bloga çektiğim bir fotoğraftan yola çıkarak ''Yoğurtçu Parkı'' güzellemesi yazacaktım. Ama bu fotoğrafı görünce karar değiştirdim. Aklıma Fenerbahçe tribünlerinin en iyi tezahuratlarından birisi geldi. 

Sözlerini yukarıda yazdım. Unutulmaz beste. Tüyleri diken diken eder. Özellikle Caferağa denildiğinde akıllara ilk gelen bestelerden birisidir. Şu video ise o bestenin en efsane görüntülerinden birisi. Galatasaray ile oynanan bir maçta tribünler kendinden geçiyor.

En sevdiğim tribün anlarından birisi. Basket, gol sonrası besteyi kesmeyip tezahurata daha da kuvvetli şekilde devam etmek. İnsan o an sahayı bırakıp sadece tribünü düşünüyor, sadece tribünden keyif alıyor. Böyle bir kaç maç vardı. Caferağa'da oynanan bu maç, Bursa'da oynadığımız 1-1'lik maç, 3-2'lik Kocaelispor maçı, Ankara'da oynanan Hacettepe maçı aklıma ilk gelen maçlar.

O zamanlar tribünlerden daha çok zevk alıyorduk, tribün zevkimizi de biraz olsun azalttılar. Neyse biz bu bestenin keyfine varalım, inşallah Kadıköy'de de söylemeye başlarız. Karşılıklı ya da altlı üstlü yapılırsa efsane olur.

Hiç yorum yok: