Fenerbahçe kazanmaya ve kazanırken taraftarlarını mutlu etmeye devam ediyor. Süper Ligin 9.haftasında sahamızda Gaziantepspor'u Sow ve Emenike'nin 2 golleriyle 3-1 yendik ve liderliğimizi devam ettirdik.
Mücadele'nin 1.dakikası ile 45.dakikası ara son yıllarda izlediğimiz en iyi Fenerbahçe'lerden birisi vardı. Tabii bunda Gaziantepspor'un kötü futbolu, maça tam anlamıyla konsantre olmaması, bizden çok çekinmesi gibi etkenler de sebep olmadı değil. Ancak yine de Fenerbahçe futbolcularının isteğini, hırsını gözardı edemeyiz.
Fenerbahçe hakkında mücadelenin başından sonuna kadar pas yapmamız, pozisyon almaya çalışmamız, top kaptırdığımızda gerideki adamlarımızın bile ileri çıkışı ve birden şok pres yapmamız gibi güzel notlar söyleyebiliriz. Takımın tamamının standart ya da üstü oynamasını da bu galibiyetin nedenlerinden sayabiliriz.
Mücadele'nin 44.dakikası takım halinde yaptığımız pres ve kazandığımız top sonrası statta bulunan herkesin ayağa kalkıp takımı çılgınca alkışlaması da ilk yarının kısa bir özetiydi.
2.yarı daha çok oyunu rolantiye alan, pas yapan, zaman zaman kalesinde tehlike gören, gol yiyen bir Fenerbahçe olsa da mücadeleden ilk yarıdaki futbolla beraber galip ayrılmayı başardı.
Takımımızda Bekir, Mehmet Topal, Sow, Mehmet Topuz, Emenike oldukça iyiydi. Bu oyuncuların zaten iyi olduğunu herkes gördü.
Ancak bu futbolcuların yanında bir futbolcu daha herkesin dikkatini çekti. Sezon başından beri iyi oynayan Alper Potuk bu sefer zirve yaptı. Aldığı her topu olumlu kullanan, her topa koşan, asist yapan, şut çeken bir ortasaha oyuncusu izledik. Mücadelenin kazanılmasında büyük pay sahibi oldu. Taraftar da zaten oyundan çıkarken ayağa kalkıp alkışlayarak bu futbolunun hakkını verdi.
Ersun Yanal hem iyi hoca, hem şanslı hoca. Sow'u yedek bıraktıktan sonra şahane döndü, şimdi takımın 1 numaralı forveti, Emenike'yi her maç oynatmıyordu. O da şimdi bomba gibi döndü. Gökhan Gönül'ün yokluğunda Mehmet Topuz'un müthiş futbolu, belki de iki maçtır takımın en iyilerinden. Caner çok iyi. Ortasaha oyuncularımızdan Meireles yokluğunda Cristian oynuyor, asist yaptı, ilk yarı çok istekliydi. Alper müthiş oynuyor, yerine çıkarıyor Salih'i sokuyor, Zidane rahatlığında cezasahasında hareket edip, nefis bir asist yapıyor. Takımda herkes formda. Ersun Yanal'ın en büyük şansı. Ersun Yanal'a kızabileceğim tek nokta kaleyi Volkan'dan daha çok hakeden Mert'i oynatmaması üzerine olur. Zaten onu da ben dahil herkes galibiyetler geldiği zaman ön plana çıkarmıyor.
Son 14 sezon, 58.Cuma maçında 35.galibiyetimiz. Kadıköy'de 24.maçımızda 19.galibiyetimiz.
Ligde lideriz, Konyaspor maçı da olmasa muazzam diyebilirdik. O da nazar olsun.
Tribünler basketbol maçı olmasına rağmen doluydu, baya iyiydi. Zaten 25 milyonluk camia diyoruz, aynı anda 2 değil, 5 yer de maç olsa, hepsi dolmalı.
Kolay maçlar geride kaldı ; Bursaspor, Galatasaray, Antalyaspor, Beşiktaş. Bu seri tam anlamıyla bir şeyleri ortaya koyacak. 4 maç sonunda 4 galibiyet alırsak zaten o zaman şampiyonluk şarkıları söylemeye başlarız.
Şimdilik diyeceğim ; Sen göster mücadele, boyun eğme kimseye, kupayı kaldıralım göklere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder