Gezi Parkı ile başladığı sanılsa da Alex gittikten sonra hatta daha da önceye varan bir mevzu ; Fenerbahçe tribünleri bölündü, Fenerbahçe tribünleri sahadaki oyundan çok, çoğu zaman tribünde yapılan karşılıklı atışmalara konsantre oluyor.
Bir süre önce -Alex'li Fenerbahçe- dönemi ve öncesinde her gidilen deplasman tüm taraftar grupları bir araya gelip '' tribünler bir oldu, cümle alem göt oldu '' tezahuratlarını yapar, tribün grupları birbirlerine tezahurat yapar, tribünde herkes kardeşler gibi sadece Fenerbahçe'yi desteklerdi ama artık öyle değil.
Gezi Parkı ile başlayıp, Aziz Yıldırım ve Cas kararı ile giden süreçte Fenerbahçe tribünleri iyice bölündü, iyice kendini kaybetti. Bu olayların Fenerbahçe'ye zarar verdiğinin daha da büyük olaylar yaşanmadan farkına varmak lazım.
Fenerbahçe stadında Fenerium tribünü '' Her yer Taksim, her yer direniş '' tezahuratları yapıyor, anında kale arkasından özellikle Genç Fenerbahçeliler'in ne yazıkki o tribünde bulunanlara aşırı tepkisi oluyor, son maçta bu tezahurat sonrası Türk Telekom alt katta bulunan Sol Açık grubuna saldırmaya kadar gitti, bunu tüm herkes gördü. Bu olayın bir yüzü, bir de diğer yüzü var ;
Yönetim istifa diyen Türk Telekom üst tribünü varken buna karşılık Maraton üst tribününe anında tepki koyan bir Fenerium tribünü. Hatta bu hafta daha da ileriye gidip '' Satılmış köpekler '' tezahuratı bile yaptılar.
Taksim diyene o tribündekiler, yönetim istifa diyene Türk Telekom tribünündekiler saygı göstermezse Fenerbahçe tribünleri en kısa sürede büyük olaylar ile karışabilir ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
34.dk bir grup, diğer dakika diğer grup saygı gösterse, o 1 dakika tezahuratın bitmesini beklese hiçbir şey olmaz, herkes daha sonra maçına konsantre olur.
Genç Fenerbahçeliler'in bu tribünlerin 1 numaralı taraftar grubu olduğunu seven ya da sevmeyen herkes söyler, bu yüzden de Genç Fenerbahçeliler'in lideri Sefa Kalya'nın, Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın, tribünlerden sorumlu yöneticilerin, tribünün eski abilerinin, Fenerbahçe futbol takımı kaptanlarının artık bu olaya bir el atması lazım.
Fenerbahçe tribünlerinin sadece takıma konsantre olup, isteyenin Taksim diye bağırdığı, isteyenin yönetim istifa diye bağırdığı şekle gelmesi tüm camia için önemlidir.
Artık herkesin birbirlerine saygı göstermesi ve ilk amacın Fenerbahçe olduğunu hatırlaması gerekir ; Fenerbahçe hepimizin, başka Fenerbahçe yok beyler...
2 yorum:
Tespitlerin çok yerinde. Maalesef bu hafta da gördük ki tribünlerimizde ciddi bir kutuplaşma var. Ancak bu noktada Sefa'nın başında olduğu grubun politize olmuş görüntüsünden uzaklaşması pek olası görünmüyor. Maçın daha başında saygı duruşunda tekbir getirmeye başlayan GFB, maçın genelinde protest bir tavır içindeydi. Ancak bu tavırlarını bir adım daha ileri taşıyıp karşısındakilere saygısızlık yapmaları kabul edilebilir değil. Önce siyaset sağı ile solu ile tribünlerden elini ayağını çekmeli. Ayrıca 2 kale arkası tribünümüzde o alışılmış rakip üzerinde baskı kuran yapılarının çok uzağındalar. Destek oldukları dakikalarda da son derece tekdüze bir tempoda adeta takımı uyutuyorlar.
siyaset yapanın anasını s...m diyen bir tribünle benim uzlaşmam zor.
normalde yönetim istifa diye bağırmak herkesin hakkı ama aynı maç içinde hem bana küfredip hem bu tezahüratı yapınca adamla ben aynı fener marşını bile söylemek istemiyorum.
oysa dediğin gibi 34. dakikada bırak isteyen bağırsın, sana da bağırmıyor, aslında kimseye bağırmıyor sadece ölen çocukların anısına bağırıyor, kimse korkmasın, tezahüratlarla hükümet yıkılmaz hatta tepkisi deşarj edebilen insan sağlıklı olur. ama istenen bu değil istenen tam aksi şu an olduğu gibi karışması. ve ne yazık ki daha da karışacak.
neyse ki gs da bjk de en az bizim kadar karışık hatta biz futbol olarak 1-0 öndeyiz şu an:)
Yorum Gönder