4 Eylül 2013 Çarşamba

Bayram Tatili


Bodrum taraflarına gitmeyeli uzun zaman olmuştu, Bodrum değil tatile gitmeyeli uzun zaman oldu. Yazlık alındıktan sonra ailecek tatile gitmeyi bıraktık. Kendim de gitmek istemeyince bir türlü o tarafları göremiyorduk.

Her zaman ‘’ 3 ay yazlık > herşey dahil 10 gün tatil ‘’ demişimdir, yazın 35 derece sonrası gelip eve kapanmaktansa 5 sene tatilde harcayacağım parayla yazlık alır, her gün deniz ve havuz keyfi yaşarım. Ancak yine de her sene 10 gün Bodrum taraflarına gitmek işin bonusu olur. 

Bodrum’a gitme fikri birden, alkol masasında çıktı. Babamlar restoranda içerken, ben evde olaylardan habersiz maç izliyordum. Eve gelip ‘’ Hadi Bodrum’a gidiyoruz! ‘’ dediklerinde önce inanmamış ancak daha sonra bavulların hazırlandığını görünce inanmıştım. Yaklaşık 1 saatlik hazırlık sonrası yoldaydık, istikamet ; Bodrum.

Yollar yapılmış, yollar güzel, akşam 24:00 gibi yola çıktığımızdan yollar boştu. Yolculuk gayet iyi geçmiş ve yaklaşık 7 saat sonunda Bodrum’da olmuştuk.

Bodrum’un denizi diye bir gerçek var, Marmara’ya gire gire Ege’nin nasıl bir deniz olduğunu unutmuşuz, zaten Bodrum girişinde denizi görür görmez durup bakmamız da bunun göstergesidir.

Plansız, programsız olduğu için sabah 7’de orada olmuş, otel arayışlarına başlamıştık, bayram nedeniyle her yer doluydu, en sonunda Gümbet’in merkezinde bir apart otel bulmuş,  yerleşmiş ve daha sonra kendimizi saat 09:00 civarı denize atmıştık.

Turistleri şimdi anladım, biz daha önceleri tatile gidince öğleye kadar uyur, günün yarısını bitirirdik, turistler ise erkenden gider, günü dolu dolu yaşarlardı, biz de öyle yaptık, saat 09:00’da inince gün bitmek bilmedi, yüzdük, yemek yedik, güneşlendik, gezdik, yüzdük… saate baktık henüz 14:00, gün bitmiyordu, dolu dolu yaşamak tam olarak buydu, belki de biz sadece 2 gece kalacağımız için bu kadar dolu dolu yaşadık.

Gündüz Gümbet sahilinde takıldıktan sonra gecesi Bodrum merkez’e gidecektik. Gümbet’ten sürekli kalkan otobüsler ile 3 TL’ye ya da 20-25 TL vererek taksi ile Bodrum’a kısa zamanda ulaşmak mümkün.

Bodrum’un merkezi çok kalabalık ama güzel, tabii ben klasik olarak ilk iş marina’yı ve tekneleri inceliyordum,  nefis tekneler var.

Bodrum marinası diye bir gerçek varmış, mekanın adını unuttum ama bir canlı müzik yapan yer vardı, ben böyle eğlence görmedim, biz kahveleri içerken – starbucks mı, kahve dünyası mı unuttum – onları izledik, yabancı müzik ile insanlar orada eğlenirken biz de uzakta eğleniyorduk.

Gece kulübüne gitmedik mi? Gittik. Vittoria’ya gittik, pahalı ama eğlenceli. Bir bardak votka 30, bir bira 25, bir maden suyu 25, orada şişe açtırmadığımız için şişe fiyatlarını bilmiyorum. Gece 3’e kadar takıldıktan sonra otele dönmüştük, ilk gün bitti.

2.günümüz ve son gündüzümüz ise tekne turu yapacaktık, madem az kalıyoruz, dolu dolu yaşayalım. İlk gittiğimiz günün sabahı  tekne turu için kaporaları vermiştik zaten, tekne turu her şey dahil  - içecek – bira, şarap, kola, fanta – yemek – köfte, makarna, salata -  50 TL.

Saat 10:00’da gümbetten hareketle tekne turuna başladık, üst katta nefis yerimiz vardı, tüm gün elimde bira – bedava olduğu için – müzik ile beraber nefis Bodrum denizi ve nefis koyları gezdik. Akvaryum’u olsun, diğer koyları olsun  ‘’ gerçek deniz buymuş. ‘’ dedirtti.

Teknenin üst katından nasıl atladığımı hâlâ bilmiyorum, iyi cesaret varmış. Hoş balıklama atlamak yemedi de neyse…
2.günün akşamı da bu sefer merkeze değil Gümbet barlar sokağında takılalım dedik ve Posh adlı mekana girdik, burada kalabalık olduğumuz için şişe açtırdık, bir şişe Absolut 400 TL’ye açılıyor. Votka’nın etkisi, DJ’in iyi performansı derken ilk akşamdan çok daha fazla eğlendim, cool takılan insanların ‘’ Ankara’nın Bağları ‘’ çaldığında nasıl coştuğunu, ‘’ Hayde gidelum ‘’ çaldığında nasıl kendinden geçtiğini net şekilde gördüm.

İlk kez gittim Posh adlı mekana ama rahatlıkla söyleyebilirim, eğer Gümbet’e giderseniz mutlaka bir akşam uğrayın, iyi eğlence var. 

Posh > Vittoria.

Bodrum’da çok güzel kızlar var.

Tekneler, ah o tekneler… Belki bir gün Bodrum’a İzmit’ten hareketle tekneyle gideriz, al fava...

2 gece kaldıktan sonra Pazar günü babamın erken gidelim demesi yüzünden – akşam çıkm fikrimizi kabul etmedi – 7 saatte gittiğimiz Bodrum’dan 15 saatte döndük,  şöyle diyeyim, biz sabah 09:00’da çıktık, gece 2’de evde olduk, bizimle beraber gelen aile akşam 20:00’de çıktı, gece 3’de evde oldu, hayatımızın kazığı.

Tatile giderken hevesle arabayla, otobüsle gidilir, sıkıntı yok ancak dönüşte uçakla dönmek çok mantıklı, öyle yapanlar var mı bilmiyorum da gayet ideal ulaşım.


Bodrum çok güzel, denizi güzel, eğlencesi güzel, kızları güzel ama Demtaş Koygun daha güzel…

2 yorum:

varol döken dedi ki...

yaz tatilini bizimle paylaşan ilokul 3-c'den arkadaşımız yiğit yılmaz'a teşekkür ediyoruz ajdakdajfdjalfjkajfkajf

ygtylmz dedi ki...

Gezi yazısı bu gezi :) asdjhkaskhjldasjhasd