Bodrum taraflarına gitmeyeli uzun zaman olmuştu, Bodrum
değil tatile gitmeyeli uzun zaman oldu. Yazlık alındıktan sonra ailecek tatile
gitmeyi bıraktık. Kendim de gitmek istemeyince bir türlü o tarafları
göremiyorduk.
Her zaman ‘’ 3 ay yazlık > herşey dahil 10 gün tatil ‘’
demişimdir, yazın 35 derece sonrası gelip eve kapanmaktansa 5 sene tatilde
harcayacağım parayla yazlık alır, her gün deniz ve havuz keyfi yaşarım. Ancak yine de her sene 10 gün Bodrum taraflarına gitmek işin bonusu olur.
Bodrum’a gitme fikri birden, alkol masasında çıktı. Babamlar
restoranda içerken, ben evde olaylardan habersiz maç izliyordum. Eve gelip ‘’
Hadi Bodrum’a gidiyoruz! ‘’ dediklerinde önce inanmamış ancak daha sonra
bavulların hazırlandığını görünce inanmıştım. Yaklaşık 1 saatlik hazırlık
sonrası yoldaydık, istikamet ; Bodrum.
Yollar yapılmış, yollar güzel, akşam 24:00 gibi yola çıktığımızdan yollar boştu. Yolculuk gayet iyi geçmiş ve yaklaşık 7 saat sonunda Bodrum’da olmuştuk.
Bodrum’un denizi diye bir gerçek var, Marmara’ya gire gire
Ege’nin nasıl bir deniz olduğunu unutmuşuz, zaten Bodrum girişinde denizi görür
görmez durup bakmamız da bunun göstergesidir.
Plansız, programsız olduğu için sabah 7’de orada olmuş, otel arayışlarına başlamıştık, bayram nedeniyle her yer doluydu, en sonunda Gümbet’in merkezinde bir apart otel bulmuş, yerleşmiş ve daha sonra kendimizi saat 09:00 civarı denize atmıştık.
Plansız, programsız olduğu için sabah 7’de orada olmuş, otel arayışlarına başlamıştık, bayram nedeniyle her yer doluydu, en sonunda Gümbet’in merkezinde bir apart otel bulmuş, yerleşmiş ve daha sonra kendimizi saat 09:00 civarı denize atmıştık.
Turistleri şimdi anladım, biz daha önceleri tatile gidince
öğleye kadar uyur, günün yarısını bitirirdik, turistler ise erkenden gider,
günü dolu dolu yaşarlardı, biz de öyle yaptık, saat 09:00’da inince gün bitmek
bilmedi, yüzdük, yemek yedik, güneşlendik, gezdik, yüzdük… saate baktık henüz
14:00, gün bitmiyordu, dolu dolu yaşamak tam olarak buydu, belki de biz sadece
2 gece kalacağımız için bu kadar dolu dolu yaşadık.
Gündüz Gümbet sahilinde takıldıktan sonra gecesi Bodrum
merkez’e gidecektik. Gümbet’ten sürekli kalkan otobüsler ile 3 TL’ye ya da 20-25
TL vererek taksi ile Bodrum’a kısa zamanda ulaşmak mümkün.
Bodrum’un merkezi çok kalabalık ama güzel, tabii ben klasik
olarak ilk iş marina’yı ve tekneleri inceliyordum, nefis tekneler var.
Bodrum marinası diye bir gerçek varmış, mekanın adını
unuttum ama bir canlı müzik yapan yer vardı, ben böyle eğlence görmedim, biz
kahveleri içerken – starbucks mı, kahve dünyası mı unuttum – onları izledik,
yabancı müzik ile insanlar orada eğlenirken biz de uzakta eğleniyorduk.
Gece kulübüne gitmedik mi? Gittik. Vittoria’ya gittik,
pahalı ama eğlenceli. Bir bardak votka 30, bir bira 25, bir maden suyu 25, orada
şişe açtırmadığımız için şişe fiyatlarını bilmiyorum. Gece 3’e kadar
takıldıktan sonra otele dönmüştük, ilk gün bitti.
2.günümüz ve son gündüzümüz ise tekne turu yapacaktık, madem az kalıyoruz, dolu dolu yaşayalım. İlk gittiğimiz günün sabahı tekne turu için kaporaları vermiştik zaten, tekne turu her şey dahil - içecek – bira, şarap, kola, fanta – yemek – köfte, makarna, salata - 50 TL.
2.günümüz ve son gündüzümüz ise tekne turu yapacaktık, madem az kalıyoruz, dolu dolu yaşayalım. İlk gittiğimiz günün sabahı tekne turu için kaporaları vermiştik zaten, tekne turu her şey dahil - içecek – bira, şarap, kola, fanta – yemek – köfte, makarna, salata - 50 TL.
Saat 10:00’da gümbetten hareketle tekne turuna başladık, üst
katta nefis yerimiz vardı, tüm gün elimde bira – bedava olduğu için – müzik ile
beraber nefis Bodrum denizi ve nefis koyları gezdik. Akvaryum’u olsun, diğer
koyları olsun ‘’ gerçek deniz buymuş. ‘’ dedirtti.
Teknenin üst katından nasıl atladığımı hâlâ bilmiyorum, iyi cesaret varmış. Hoş balıklama atlamak yemedi de neyse…
Teknenin üst katından nasıl atladığımı hâlâ bilmiyorum, iyi cesaret varmış. Hoş balıklama atlamak yemedi de neyse…
2.günün akşamı da bu sefer merkeze değil Gümbet barlar
sokağında takılalım dedik ve Posh adlı mekana girdik, burada kalabalık
olduğumuz için şişe açtırdık, bir şişe Absolut 400 TL’ye açılıyor. Votka’nın
etkisi, DJ’in iyi performansı derken ilk akşamdan çok daha fazla eğlendim, cool
takılan insanların ‘’ Ankara’nın Bağları ‘’ çaldığında nasıl coştuğunu, ‘’
Hayde gidelum ‘’ çaldığında nasıl kendinden geçtiğini net şekilde gördüm.
İlk kez gittim Posh adlı mekana ama rahatlıkla
söyleyebilirim, eğer Gümbet’e giderseniz mutlaka bir akşam uğrayın, iyi eğlence
var.
Posh > Vittoria.
Bodrum’da çok güzel kızlar var.
Tekneler, ah o tekneler… Belki bir gün Bodrum’a İzmit’ten
hareketle tekneyle gideriz, al fava...
2 gece kaldıktan sonra Pazar günü babamın erken gidelim
demesi yüzünden – akşam çıkm fikrimizi kabul etmedi – 7 saatte gittiğimiz
Bodrum’dan 15 saatte döndük, şöyle
diyeyim, biz sabah 09:00’da çıktık, gece 2’de evde olduk, bizimle beraber gelen
aile akşam 20:00’de çıktı, gece 3’de evde oldu, hayatımızın kazığı.
Tatile giderken hevesle arabayla, otobüsle gidilir, sıkıntı
yok ancak dönüşte uçakla dönmek çok mantıklı, öyle yapanlar var mı bilmiyorum
da gayet ideal ulaşım.
Bodrum çok güzel, denizi güzel, eğlencesi güzel, kızları
güzel ama Demtaş
Koygun daha güzel…
2 yorum:
yaz tatilini bizimle paylaşan ilokul 3-c'den arkadaşımız yiğit yılmaz'a teşekkür ediyoruz ajdakdajfdjalfjkajfkajf
Gezi yazısı bu gezi :) asdjhkaskhjldasjhasd
Yorum Gönder