7 Ağustos 2010 Cumartesi

Maç Günlüğüm # 42


- İçimizde ki özlemin doruklara ulaştığı günlerde bu özlemi dindirmek için düşüyorduk yollara. 16 Mayıs 2010 tarihinden 80 gün sonra Fenerbahçe'mizi izlemek için Kadıköy'e gidiyorduk.

-  Yalova'dan - yazlıkta olduğum için - saat 15:30'da yola çıkıyorduk ve saat 18:00 gibi Kadıköy'de oluyorduk. Kadıköy'e indiğimiz anda 80 gün önce yaşadığımız şoku düşünüyorduk. Ama artık birşeyler geride kalmıştı. Yeni sezonu açıyorduk. Geçmişi tabiki de unutamazdık ama düşünmemiz de gerekmiyordu.

- Yemeklerimizi yedikten ve içkilerimizi içtikten sonra stadın yanına doğru yürüyorduk. Etrafta müthiş bir ambians vardı. Herkeste formalar, ürünler vardı. Bu formaların bir çoğu yeni sezon formalarımızdı. Stadın tam yanı olsun, Nazlı'nın yeri olsun Fenerbahçe taraftarları tarafından kapatılmıştı. Zaten bu sıcak havada böyle bir atmosfer ancak Kadıköy'de oluşurdu.

- Saatler 20:30'u gösterirken bizde stada girmek için hareket ediyorduk. Geçen sene kombinem olduğu için Maraton üst tribünde maçları takip ettiğim için kale arkasına 1.5 sene sonra ilk defa giriyordum. Türk Telekom. Stada pek fazla sıra beklemeden rahat bir şekilde girdik diyebiliriz. Türk Telekom tribünü alt katta yerimizi aldıktan sonra tekrardan Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda olmanın mutluluğu ile etrafı izliyorduk. 

- Bulunduğum temsilcilik olan Kocaeli Gfb tarafından yapılan '' Güneş Yakmıyor Hasretin Kadar '' pankart'ı da tribünlerde ki yerini almıştı.

- Maraton üst tribünde pek futbolcu çağırmadığımız için büyük bir şevkle tek tek futbolcuları tribünlere çağırdık. Futbolcuları tribünleri çağırmak oldukça güzel birşey. 

- Tribünlerde her zaman olduğu gibi ürünsüz oldukça fazla kişi vardı. Gerçekten çok ilginç ! Bir forma giymek bu kadar zor olmamalı !

- Saat 21:15 olmuş ve maç başlamıştı. Mücadeleyi çok kötü bir oyun sonunda 0-1 kaybettik ve Şampiyonlar Ligi'nden elendik.

- Tezahurat anlamında ortaya hiçbirşey konulamamıştı. Zaten Grup Ck, Vamos Bien ve 1907 Unifeb'in tribünleri bıraktığı bir ortamda sadece Genç Fenerbahçeliler tezahurat yaparsa nasıl bir etki olabilir ki . Türk Telekom'dan taraftar tribününe baktığımda sadece üst katın bağırdığını görmem de gerçekten ilginçti.

- Gelelim Şükrü Saracoğlu'nda en dikkat çekici şeye. Fenerbahçe taraftarları gerçekten ilginç ! Neden mi ? İşte sebepler ; 1-) Bir oyuncu pas hatası yapınca yuhalanır mı ? Burası Kadıköy'se yuhalanır. 2-) Bir oyuncu kötü oynuyor diye yedekte ki aynı mevkide oynayan oyuncu lehine tezahurat yapılır mı ? Burası Kadıköy'se yapılır. Örnek ; Bekir-Gökhan Gönül , Gökhan Ünal-Semih . 3-) Takım ilk yarı çok kötü oynuyor ve 1-0 yenik diye devre sonunda soyunma odasına giderken bütün stat tarafından ıslıklanır ve yuhalanır mı ? Kadıköy'se yuhalanır. 4-) Oyuna girdikten sonra hiçbirşey yapmayan ancak geçmişi olduğu için tüm oyuncular ıslıklanırken sadece tek oyuncuya tezahurat yapılır mı ? Evet yapılır. Örnek ; Gökhan Gönül. 5-) Takım kötü oynayıp elendi diye daha ilk maçtan ...... OL GİT Aykut diye tezahurat yapılır mı ? Kadıköy'se yapılır. 6-) 2 dk içinde bir olumlu bir olumsuz hareket yapınca olumlu hareketi görmeyip olumsuz hareket için oyuncuya 5 dk küfür edilir mi ? Kadıköy'de edilir. İşte bunun gibi daha birçok sebep var. Şunu yazayım ben sadece Türk Telekom tribününden gördüğüm şeyleri yazdım.

- Sonuç olarak Fenerbahçe taraftarları da aynı diğer türk takım taraftarları da. Daha kazanmamız gereken birçok davranış var. En azından ben kazandığım için mutluyum. 

- Mavi formamızla çıktığımız 2 maçta 1 beraberlik ve 1 yenilgi aldık. Sakın kimse Mavi forma uğursuz bir daha giymeyelim gibi birşey söylemesin ! Bu formaya yazık etmeyelim !

- Sezonu pek iyi olmasa da açtık. İnşallah ilerleyen zamanlar da çok daha iyi bir futbol, çok daha iyi taraftar, çok daha mantıklı düşünceler görebiliriz.

- Saat 15:30'da Yalova'dan hareketle başlayan gün dönüş yolunda yaptığımız tezahuratlar ile beraber saat 01:00 gibi İzmit'te sona erdi.

- Uefa Avrupa Ligi Play-off maçında görüşürüz...

Hiç yorum yok: