Bloga girdim, fotoğrafı koydum, başlığı yazdım ancak nereden başlayacağımı bilemiyorum. Elbette derin bir sinema ve film analizi yapamayacağım ancak salonda geçirdiğim 141 dakika sonrası iyi ki bu filmi sinemada izlemişim diyerek ayrıldım.
Ve her zaman olduğu gibi yine kendi düşüncelerimle buraya bir şeyler yazacağım. Öncelikle filmdeki bazı diyaloglar şahane ve bunların çoğunda Bella karakteriyle oynayan Emma Stone var. Erkek iktidarına karşı söylenen ve düşününce ne kadar haklı ve doğru olduğunu bildiğimiz anlar. Bir insanın doğumundan başlayan ve kendisini tanımaya giden süreci. Erkeklerin baskıları, toplumsal baskılar ve başkaları tarafından yapılması istenenler. Ancak tüm bunları reddeden ve kendi düzenini hiç kimseyi dinlemeden kuran bir insan. Hatta bana tanrı bile bir şey söyleyemez, benden bir şey isteyemez durumu.
Sadece burada yazdıklarımı düşününce bile filmin beni ne kadar etkilediğini anlayabiliyorum ancak özellikle Emma Stone'un kusursuz oyunculuğunu da ayrıca konuşmak lazım. Konuşması, cümleleri, hareketleri, mimikleri, yürüyüşü ile beraber olağanüstü performans. Her zaman aynı şeyi diyorum bir oyuncu beni oynadığı role ne kadar sokabiliyorsa o kadar seviyorum. Bu filmde tam olarak bunu gördük. Elbette tüm Oscar 2024 adaylarını izlemedim ama bu performansla herhalde en iyi kadın oyuncu ödülünü alırsa kimse şaşırmaz.
Film hakkında konuşurken elbette filmin oldukça konuşulan sahnelerini de söylemek lazım. Emma Stone gibi güzel bir insanın bir de bu kadar net seks sahneleri olunca eleştirenler, abartılı bulanlar oldu. Ancak açıkcası ben bu filmde bu sahnelerin akışta o kadar iyi olduğunu düşünüyorum ki bu filmi o sahneler üzerinden yorumlamak bile doğru gelmiyor. Zaten filmin içine giriyorsunuz ve soluksuz şekilde 141 dakika geçiriyorsunuz. Her film için bunu söyleyemem ama tek bir saniye bile sıkılmadım.
Duncan Wedderburn rolüyle Mark Ruffalo ve Dr. Godwin Baxter rolüyle Willem Dafoe elbette öne çıkan diğer iki oyuncuydu. Onların da oyunculukları, kıyafetleri, makyajları çok iyiydi.
Bella ile Duncan'ın dans sahnesinin güzelliği.
Kamera açılarının güzelliği. Bazı geçişler nefisti.
Hem bu kadar güzel olup hem bu kadar iyi oyunculuk çok başka nokta. Emma Stone için kariyer zirvesi olabilir.
Yorgos Lanthimos sineması.
11 adaylık aldığı Oscar 2024 performansını da merakla bekliyorum.
Sonuç olarak sinemada izlediğim bazı filmler sonunda hiç mutlu ayrılmıyorum ve verdiğim paraya acıyorum. Bu film onlardan biri değil. Bayıldım. Ancak yine ''mutlaka izleyin'' diyeceğim filmlerden de değil. Herkes sevmeyebilir. Ben bir kez daha izleyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder