9 Mart 2016 Çarşamba

Deplase Keyifler # Manisa


Aylar öncesinden alınan İzmir uçak biletleri, oldukça ucuz fiyata. Maçın tarihi değişmezse ya da çok uçuk bir fiyat çekmezlerse maça gideriz düşüncesi ile alınan bir karar. Maçın tarihi değişmedi, stat değişebilirdi o da değişmedi. Tek sıkıntı bilet fiyatı oldu. 110 TL yaptılar. Vazgeçtik, gitmeyelim dedik. Ancak bir dostumuz sponsor olunca maça gidebildik. Kendisine bir kez daha teşekkür edelim ve yazıya devam edelim.

Pazar günü Yoğurtçu Tayfa olarak 8 kişi 07:45 uçağı ile İzmir. İzmir'e indikten sonra bile maça gitmeyeceğiz şeklinde takılıyorduk. İzmir'de izleyip, Pazartesi sabahı dönecektik. Ancak dediğim gibi sevdiğimiz bir dostumuzun desteği ile beraber biletlerimizi aniden aldık ve maç saatini beklemeye başladık.

İzmir havaalanı ile Alsancak arası ulaşım da çok kolay. Direkt izban ile rahat şekilde ulaşabiliyorsunuz.

Türkiye'nin başka şehirde gezdikten sonra maça gidilen tek stadı Manisa'da. Direkt Manisa'ya giden yok, herkes önce bir İzmir'e uğruyor.

İzmir'e eskiden tatile giderken falan uğrardık, fuara giderdik falan ama öyle gezmeye sanırım hiç gitmedim. Bir kez Kocaelispor için Altay maçına, bir kez Fenerbahçe için Bucaspor maçına gittim. Şimdi 3.kez yine Fenerbahçe için Akhisar Belediyespor maçı öncesi gidiyordum.

Güzel şehir İzmir. Ya da Alsancak güzel. Bilemiyorum. Sabah meşhur yiyecekleri ile kahvaltı. Boyoz vasatmış. Çikolatalı Boyoz ise gerçekten harika. Fiyatı da 1.5 TL. Bir daha gittiğimde direkt alırım. Tabii Alsancak'da Dostlar Fırını sanırım bu işin merkeziymiş, sabah 15-20 dk sıra bekledikten sonra alabildik. Öyle popüler yer.

Ardından kordon'a inerek günün geri kalanını yaşayacaktık. Sabah diğer arkadaşların yaptığı kahvaltı, içilen sabah birası derken gezmeye başlıyorduk, Gezmek de öyle abartı bir şey değil. Yürüyerek Kemeraltı'na gidecek, yine meşhur olduğu söylenen - yanımızda İzmir'den arkadaşlar yönlendiriyor - midyelerden alıp gelip kordonda çimler üzerinde birayla beraber yiyecektik. Öyle de yaptık. İzmir'in sembolü saat kulesinde fotoğraf çekildikten sonra midyelerimizi aldık, Kemeraltı'nda çay-kahve içtik ve kordona geri döndük.

İzmir'in kızları güzelmiş ama abartılıyor. Belki de İstanbul'da her dakika başı çok daha güzel kız görüyorsunuz. Ya da güzel kızlar bize denk gelmedi.

Kordon çok güzel. İnsanlar çimlerde, mekanlarda mutlu şekilde yaşıyorlar. Resmen başka bir ülke. 

Ve artık maç yolculuğu. Maça gideceğimiz için - 3 kişi - saat 15:30 gibi kordon'dan metro ile Manisa sapağına gittik. İzmir'de otostop kültürü varmış, Otobüse binmeyin, otostop çekin kesin duranlar olur dediler ve biz de öyle yaptık. 30 dakika içinde amacımıza ulaştık ve Bursa'lı iki genç arkadaşın arabasına bindik ve bizi stadın kapısına kadar bıraktı. Günün en şanslı anıydı. Otobüsle gitsek daha uzun sürer, daha yorucu olur ve daha maliyetli olurdu. Size şu bilgiyi de yardımcı olma açısından vereyim. Kordon'dan Manisa stadı 1.5 saat sürüyor. Metro, otobüs dahil.

Maça gitme kararı aniden alındığı için üzerimizde herhangi bir ürün yok. En sevmediğim şey maça formasız, ürünsüz gitmek. Hemen bir işportacıdan güzel bir Fenerbahçe atkısı aldım. Blogda daha sonra koleksiyon diye yayınlayacağım. Yemeğimizi de yedikten sonra stada biraz zor olsa da girmeyi başardık. Manisa polisi iyi niyetliymiş. Herhangi bir sıkıntı çıkarmadılar, güler yüzlüydüler. 

İlk kez Manisa stadına maça gittim, tribün açısı olarak oldukça iyi, komple kale arkasını bize ayırdıkları için güzel görüntü var. İstanbul'dan ve çevre illerden bir çok temsilcilik maça gelmiş durumda. Pankartlar asıldı maç saati bekleniyor.

Futbolcuların tribüne çağrılması falan derken omuz omuza ile başlayan maç. Daha sonra etkisiz bir tribün. Zaman zaman parlıyor, gol gelmesine rağmen tribün çok iyiydi diyemem. Sefa abi vefat ettikten sonra ilk kez bir deplasman maçına gittim ve bence onun olmayışının etkisini hissedebiliyoruz. Ya da ben böyle düşünüyorum. Bu maçlık bir şeydir bu.

Sahada zaman zaman iyi oynayan bir Fenerbahçe, oynana oyun çok iyi değil ama 0-3'lük net bir galibiyet ve mutluluk. Gollerde çılgınlar gibi seviniyoruz.

Sarı-Lacivert çekerken yankıdan dolayı biz Lacivert demeden karşı tribünün 3-4 kez Lacivert demesi acayip bir andı. Manisa stadına gidenler alışıktır belki de benim için acayip oldu.

Mücadelenin sonlarında çekilen ''OoooOoooOoo oleyyyy ''.

Vitor Pereira tezahuratları.

Maç sonunda takımın tribün önüne gelerek bizimle tezahurat yapması, Vitor Pereira'ya yine coşkulu tezahuratlar. Onun da alkışlarla bize karşılık vermesi. Futbolcuların coşkusu, mutluluğu.

Maçın ardından yarım saat bekletildikten sonra bizi de bıraktılar. 

Manisa'nın kokoreçi meşhur mu yoksa beni mi kandırdılar? Maç sonrası her yerde seyyar kokoreçci olması sonucunda dedim bu kadar varsa herhalde meşhurdur hemen aldım. Hayatımda yediğim en iyi 5 kokoreç arasına girdi. Acayip bir lezzet. Bir daha gidersem kesin yine yiyeceğim.

Manisa-İzmir arasında 8 TL'ye otobüsler var, Otogar stada yürüyerek 10 dk. Otogara gider gitmez otobüse binip İzmir'e ulaşma şansınız var. Yarım saat falan sürdü. Yine Manisa sapağında indik oradan da dolmuşla 15 dakika'ya Alsancak'a gittik.

Gece arkadaşın biz geliyoruz diye kiraladığı evde yapılan muhabbetler, gece çorbası ve bir kaç saatlik uyku ile bitti. 

Sabah Alsancak'tan taksiyle -55 TL falan yazıyor- havaalanın gittik ve 07:00 uçağı ile tekrardan İstanbul'a döndük.

Seyahat etmek beni mutlu ediyor. Uçakla olunca daha da güzel oluyor tabii.

Galibiyet, 3 gol, 3 puan, Vitor Pereira, Volkan Şen, Şener, kokoreç, boyoz, kordon, sahil, deniz, midye, bol muhabbet, kahkaha ile beraber unutulmaz bir gün yaşadık.

Deplase olmak çok güzel.

Fenerbahçe ile yaşamaya devam.

Hiç yorum yok: