Futbolculara ''Maç seçmeyin, her maç aynı mücadeleyle oynayın'' demek istiyorsam benim de öyle yaşamam lazım diye düşünüyorum. Tabii sırf bu cümleyi kurmak için gitmiyorum maçlara. Hafta içi 20:45'de oynanan, sonucunda hiçbir şeyin değişmeyeği maça gitmek ya da gitmemek mesele değil. Ben kendimi takımın her maçında yanında olmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bu yüzden üşenmeden her maçına gitmeye çalışıyorum.
Tuzlaspor maçı için de yine kendimi mutlu hissederek gittim. 17:30'da İzmitten çıktım, gece 00:15'de evde oldum.
Oldukça sıkıcı maç, soğuk hava, Sefa abiye yapılan tezahuratlar, Maçın başka herhangi bir detayı yoktu.
Anadolu GFB'nin ''Sefa Reis'' tezahuratları yapması ve ''Hiç olmadı böyle, bırakıp da gitmek, unutulur mu be, 20 yıllık emek'' şeklinde tezahurat bestelemesi günün en iyi detayıydı.
Bu arada son otobüsü - 23:00 - kaçırmamak için stattan erken çıkmak zorunda kaldığım için de galibiyet golünü göremedim. Dram.
Bir kez daha ''Fenerbahçe ile yaşamak çok güzel.'' diyeyim.
Rizespor maçına sınavlar nedeniyle gidemiyorum, ilk gideceğim maç 12 Şubat Cuma Kasımpaşa maçı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder