10 Temmuz 2013 Çarşamba

Yazlık # 3


Yine bir şarkı açtım ve başlıyorum yazmaya, hayatımda en sevdiğim seslerden birisi, Adele... 

Öncelikle fotoğrafı ben çektim, çok güzel değil mi? Filtre de yok, nefis bir manzara vardı geçtiğimiz hafta, deniz de çarşaf gibiydi.

1 aydan fazla süredir yazlık hayatı yaşıyorum, insanlara çok güzel gelebilir, evet güzel ama zorlukları da çok, en azından benim için, tabii ben bu zorlukları yaşadığım 3-5 keyifli saat nedeniyle yaşamaktan vazgeçmiyorum.

Çalıştığım için her sabah 06:45'de kalkıp, 07:15'de deniz otobüsüne binip yaklaşık 40 km gidip, akşam 17:45'e kadar çalışıp, 18:00'de bu sefer aynı yolu geri dönüyorum. Ve direkt deniz otobüsünden indiğim gibi yazlığa geçemiyorum, bir minibüs ile 5 km mesafe gidip yazlığa ulaşıyorum, sıcakta hiç de kolay değil. Yani 06:50 ile 19:15 arası yazlıkta yokum, Pazar günleri izin, tüm gün oradayım.

Ama mesele gün sonrası başlıyor, İzmit'te kalsam sıcak eve gireceğim, kafayı yiyeceğim, orada gider gitmez havuza veya denize atlıyor, 2 saat yüzüyor, tüm gün yaşadığım yorgunluğu, stresi atıyorum. Çalışanlar için yazlık muazzam bir yer. Zaten Bodrum'dan yazlığımız olsa senede 15 gün ancak gidebilirdim, o yüzden siz siz olun imkanınız da varsa işinize yakın yerlerden yazlık almaktan çekinmeyin.

Yazlıkta hayat klasik devam ediyor, neredeyse hep aynı şeyleri yapıyorum ama mutluyum, deniz, havuz ve tabiiki de tekne...

Tekne hakkında buraya onlarca paragraf yazabilirim, benim hayatımın en önemli yerlerinden birinde olduğunu beni tanıyanlar ya da bu blogu okuyanlar biliyor. Ciddi para kazanmaya başladığım zaman arabadan önce tekne alacağım, at fava, atma ya da fava atılanlar gerçekleşmiyor...

Balık tutarak geçen günler. Bu sene çok bereketli geçiyor, ne zaman balığa çıksak at-çek yapıyoruz, İstavrit, Mezgit ve Sardalya tutuyoruz. Ve hatta arada yanlışlıkla Hamsi geliyor. Balığı da çok kolay tutuyoruz, 7'li, 10'lu çapariler ile rahat balık geliyor, beyaz tüylü kullanmaya özen gösteriyoruz, kurşun da 100 gram. Balık tutarken kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyorum, teknede tek sıkıntı motor olmaması - bozuldu - ve arada çaparilerin karışması. Onun dışında balık çok bol, o yüzden de balığa doyduk.

Yazlığın en sevmediğim olayı, denizin hep dalgalı olması, bu sezon sadece 3-4 kere çıkabildim, deniz hep dalgalı. Haziran ve Eylül dışında hep böyle, artık balığa çıkmak için denizin düz olmasını bekleyeceğiz.

Bir an önce teknenin motorunu da almak ve artık motorlu tekneyle gezmek lazım, tamam kürek çekerek kas falan yapıyoruz da gerek yok :)

Onun dışında her hafta yapılan halısaha maçları ve alınan ağır mağlubiyetler, hayatımda ilk kez bir maçın son 5 dakikasına 10-0 girip, maçı da 14-3 kaybettik. Skandal bir performans gösteriyoruz.

Yaz başından beri 4-5 kilo verdim, yaptığım şey bol yemek, bol yüzmek... diyet gibi diyet, 80 kilodan 75 kiloya düştüm, göbek de iniyor... inecek...

Ramazan nedeniyle mangallar iptal, mangal fotoğrafı göremezsiniz, Ramazan sonrası mangallar tam gaz devam eder, 5 lira kömür, 20 lira köfte-tavuk, 10 lira ekmek ve salata malzemeleri derken 30 tl'ye mangal yapılabilir. Çok hesaplı şekilde doyuyorsun. Aldığın zevk zaten paha biçilemez.

Club Kio > Leman Kültür, sbt.

Yaz devam ediyor, hiç bitmesin...

Hiç yorum yok: