Bazı maçlar var büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Sonuçtan bağımsız böylesine bir maçı kazanamamak adamı derinden yaralıyor. Bu maçı tabelada kazansaydık da 3 puanı Akhisar alsaydı keşke diye ütopik bir görüş bile bildirebilirdim.
Mücadeleye gayet iyi başladık, kendimizi bile zorlamadan yürüye yürüye 2-0'ı bulduk, tribünde rahat rahat maç izliyoruz diyoruz ama sonra anlamadığımız şeyler yaşanmaya başladı. Akhisar da hiçbir şey yapmadan bir defans hatası sonrası Diego'nun müdahale ederken elle oynaması sonucu kazanılan penaltı ve ardından Volkan'ın ve yine savunmanın hatası sonrası yenen 2 gol. Yürüyerek fark atacağımız maçı 2-2 bitirdik.
Hocanın hataları, yanlış kadro seçimi, savunma hataları, bireysel hatalar, rakibi ciddiye almama... Ne sayarsanız sayın böylesine bir maçı kazanamamak çok üzücü.
Akhisar'a karşı son 4 maçta galibiyetimiz yok. Kabusumuz olmasın?
Nani yine fark yarattı. Fernandao'ya önce Alper, ardından Nani al da at dedi. 2 gol attı. Savunma evlere şenlik. Dikkat çeken oyuncu yoktu.
Tribünler iyiydi, zaman zaman zirveye çıktık. 29.402 seyirci varmış. Fenerbahçe'nin 4 iç saha maçının ortalaması 30.906. 38 bin kombine satan bir kulübün maçlarına daha çok kişi gelmesi gerekiyor. Ancak kombine sahibi en az 10 bin kişinin maç seçtiğini açıkca görüyoruz. Kulüp bu kombine kart aktarma olayına el atmalı, tribünler her maç dolmalı. Yazık günah boşa duruyor ceplerde.
Maç öncesi yine keyifliydi, sıcak bir Ekim günü Bağdat Caddesi'nden şampiyonluk yürüyüşünü gerçekleştirdik. Parkta yine sevdiğimiz insanlarla keyifle zaman geçirdik.
Bu takım şampiyon olacak.
Milli maç arasından sonra önce Kayserispor, ardından Ajax ve ardından Galatasaray maçları herkes açısından kritik. İyi futbolla gelecek 9 puana çok ihtiyacımız var.
Fenerbahçe için yaşamaya devam ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder