Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanlarını ve orada yaşananları hep birlikte takip ediyoruz. Ancak gerçekten yanlarında mıyız?
Akbelen ormanı Muğla ilinin Milas ilçesinde yer alıyor. Koruma altındaki ormanlardan birisi. İçinde onlarca yıllık çam, meşe, kızılağaç, kestane ve çınar gibi ağaç çeşitleri bulunuyor. Akbelen ormanında yüzlerce çeşit bitki, 100'e yakın kuş çeşidi ve 30 kadar memeli hayvan yaşıyor. Yani ormanın kesilmesi, yok edilmesi ekosisteme de ciddi şekilde zarar verecek ve telafisi olmayacak.
Akbelen ormanında direniş aslında 2018 yılında bölgedeki kömür madenlerinin genişletilmesinden sonra başladı. İkizköy boşaltılmaya başlandı. Elbete o andan itibaren köylülerin ciddi şekilde direnişi de başlamış oldu. 2019 yılında köylüler dava açtı, dava sürene kadar orman bakanlığı kesimin yapılabilmesine müsade etti. 17 Temmuz 2019'da köylüler orman nöbetlerine başladılar.
Bu arada dönemin Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin imzasıyla 220 bin dönümlük kömür sahası YK Enerji'ye devredildi.
2021 yılında kömür madeninin genişlemesiyle beraber İkizköy'ün Işıkdere bölgesindeki yerleşim yıkıldı ve üretim sahasına dönüştürüldü.
2019'dan beri orman nöbetinde olan insanların bulunduğu alan jandarma ve tomalarla çevrildi ve 24 Temmuz 2023'te tekrardan kesime başlandı.
Yetkililerin ve insanlarla adeta alay eden şirket sahiplerinin ''Kestiğimiz ağaçların fazlasını dikeceğiz'' şeklindeki yorumları da oldukça anlamsız. Devlet gücünü arkasına alan ve istediği her şeyi yapabileceğini düşünen bir holding bir ormanı katlediyor ve hiçbir şey olmamış gibi ''Biz ağaç dikeceğiz'' deme cüretini de gösterebiliyor.
Termik santrallerin hem üretim sonrası, hem üretim öncesi, hem proje anında nasıl zararlar verdiğini çok iyi biliyoruz.
Kesilen ağaçlardan kalanların altında dinlenen güvenlik güçlerini, direnen insanlara şiddet uygulayan görevlileri, direnişi gidip valiye şikayet eden muhtarları, direnişten günler sonra giden ve insanların tepkisi olmasa hemen oradan ayrılacak ana muhalefet partisi liderini de unutmayacağız.
Fotoğrafa gelecek olursak. Fotoğraf 4 Ağustos 2023 tarihinde çekildi. Türkiye İşçi Partisi Kocaeli örgütü olarak Akbelen'in yanında olduğumuzu yaptığımız yürüyüş ve ardından okuduğumuz basın açıklamasıyla dile getirdik. Ancak benim başlıkta da yazdığım gibi gerçekten biz Akbelen'in yanında mıyız?
Bu soru elbette üyesi olmaktan gurur duyduğum Türkiye İşçi Partisi üyelerine değil. Sadece seçim dönemlerinde siyaset yapıp seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam eden insanlar gerçekten bu seriden sıkılmadınız mı? Yaşanan insan, hayvan, doğa katliamlarına sadece sosyal medyadan ses çıkarmaktan sıkılmadınız mı? Yapılan onlarca zam sonrası ''Oh iyi oluyor'' demekten ya da sessiz kalmaktan sıkılmadınız mı?
Sokağa inersek, bir arada olursak, ses çıkarırsak ne kendimize ne herhangi bir canlıya bu iktidar ya da herhangi bir iktidarın zarar veremeyeceğini neden aklınıza getirmiyorsunuz? Vicdanlı şekilde yanında olduğunuz, duyarlılık gösterdiğiniz olaylar karşısında sokağa inmeye, ses çıkarmaya ne zaman başlayacaksınız?
Burası benim kişisel blogum elbette ve o yüzden canımın istediği her şeyi yazıyorum ancak bu sessizlik beni bu yazıyı yazmaya itti. Bugün Akbelen'e yapılanlar yarın İzmit'e, öbür gün İstanbul'a, öbür gün sizin evinizin dibine yapılmaya devam edecek. Nefes alamayacağız. O yüzden de lütfen örgütlü olarak bir şeyleri değiştirebileceğinizin farkına varın ve bu konuda mücadele edin. Siz olmasanız da biz mücadele etmeye elbette devam edeceğiz. Ancak şunu söyleyerek bitireyim; ''Birleşe birleşe kazanacağız'' sloganını biz yaptığımız eylemlerde kendimizi tatmin etmek için atmıyoruz...
1 yorum:
Kalemine sağlık.. hiç bir partiden tip hariç hiç bir eylem göremiyoruz. Niye herkes sus pus.. Sadece akbelen mi? Hayır.. zamlar olsun diğer usulsüzlükler olsun.. yerel seçimlerde içimden gelmiyor, gene aynı sahneler..
Yorum Gönder